• Sonuç bulunamadı

İŞKUR’UN “İŞ VE MESLEK DANIŞMANLIĞI” EĞİTİMİNE KATILAN ADAYLARIN İŞ VE MESLEK DANIŞMANLIĞINA İLİŞKİN YETERLİK ALGILARI

Arş. Gör. Sedat GELİBOLU, Doç. Dr. Metin PİŞKİN10*

ÖZET

Bu çalışmanın amacı, İŞKUR tarafından finanse edilen ve üniversiteler aracılığıyla verilen 360 saatlik “İş ve Meslek Danışmanlığı” eğitimini alan adayların, “İş ve Meslek Danışmanlığı” mesleğini icra edebilmek için gereken yeterliklere yönelik kendi yeterlik algılarını ortaya koymaktır. Araştırma nitel araştırma yöntemiyle gerçekleştirilmiş ve veri toplama tekniği olarak görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, kartopu örnekleme yöntemi ile ulaşılan ve bu eğitimi almış olan 17 kişiden oluşmaktadır. Verilerin analizinde betimsel analiz ve içerik analizi tekniklerinden yararlanılmıştır. Bulgular, katılımcıların kendilerini en çok tutum, sonra beceri en az ise bilgi bağlamında yeterli gördüklerini; zaman ilerledikçe ve deneyim kazandıkça daha yeterli olacaklarına inandıklarını ortaya koymuştur.

Anahtar Sözcükler: İŞKUR, İş ve meslek danışmanlığı, yeterlik algıları. GİRİŞ

Sanayi devriminden sonra çeşitlenen iş alanları, artan işgücü ihtiyacı, işyeri sahiplerinin verimlilik talepleri, bunların sonucunda ortaya çıkan doğru adamı doğru işe yerleştirme çabaları yeni bir bilim dalının doğuşuna öncülük etmiştir. Pek çok kaynakta belirtildiği üzere Rehberlik ve Psikolojik Danışma alanının başlangıcı, Parsons’un ilk mesleki büroyu kurması ve mesleki yerleştirme hizmetlerini yürütmeye başlaması olarak gösterilir.

İşletmelerde insan kaynağının etkin kullanılmadığını ve potansiyelin bir bakıma boşa harcandığını gören Parsons, çalışanlardan yeterince verim alınamamasının nedenini endüstride çalışanların önemli bir bölümünün rastgele işlerde çalışmalarına bağlar. Bu soruna çözüm bulmak amacıyla meslek seçiminde bireylere yardım edecek, bilimsel yöntemlerin kullanıldığı bir merkezin açılmasını gerekli görür. Böylece dünyanın ilk “İş ve Meslek Danışmanlığı Merkezi” olarak adlandırılabilecek “Mesleki Rehberlik Bürosu” 13 Ocak 1908 tarihinde Parsons’un başkanlığında açılır. Böylece 1908 yılı dünyada meslek rehberliği, iş ve meslek danışmanlığı ve kariyer danışmanlığı hizmetlerinin başlangıç yılı olarak kabul edildiği gibi, Frank Parsons da meslek rehberliğinin, iş ve meslek danışmanlığının ve kariyer danışmanlığının babası olarak kabul edilir (Pişkin, 2012).

Günümüzde meslek rehberliği, bireylerin çeşitli meslekleri tanımaları ve kendi özelliklerine uygun olan meslekleri seçmeleri, seçtikleri mesleklere hazırlanmaları ve mesleki yönden gelişmeleri amacıyla yapılan yardım hizmetleri şeklinde tanımlanmaktadır (Yeşilyaprak, 2009).

Pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de meslek rehberliği hizmetleri farklı hedef gruplara farklı kurumlar tarafından verilmekte ve bu hizmeti verenler farklı ad veya unvanlarla anılmaktadır. Örneğin Türkiye’de ilk ve ortaöğretim kurumlarında sunulan mesleki rehberlik hizmetleri okul psikolojik danışmanları (rehber öğretmenler), üniversitelerde sunulan kariyer hizmetleri üniversite kariyer merkezlerinde farklı ad ve unvanlarla çalışan uzmanlar, kamu istihdam ofisi olan İŞKUR’da ise “İş ve Meslek Danışmanları” tarafından sunulmaktadır.

Pek çok ülkede meslek mensuplarının sahip olması gereken eğitim standardının da farklı olduğu dikkati çekmektedir. Örneğin bazı ülkelerde sertifika derecesi yeterli olurken, bazı ülkelerde lisans (Avrupa Birliği ülkelerinin çoğu) bazı ülkelerde ise (örneğin ABD) yüksek lisans derecesi gerekli görülmektedir. Türkiye’de ise “iş ve meslek danışmanlığı” mesleğinin yeterlik standartları arasında lisans derecesi almaya ek olarak “iş ve meslek danışmanlığı sertifikası”na sahip olmak gerekli görülmektedir (MYK, 2011).

İş ve meslek danışmanlığı hizmetleri, İŞKUR tarafından hazırlanan bir kaynakta (Erdoğmuş, 2011) şöyle tanımlanmaktadır: “İş ve meslek danışmanlığı; bir bireyin kendisini tanıması, işler, meslekler ve iş dünyası hakkında bilgi sahibi olması; kendisi ile işler, meslekler ve örgütleri karşılaştırması ve bir istihdam ve gelişim planı oluşturması için bireye yapılan profesyonel ve sistematik yardım etme ve destek sürecidir”.

Yurtdışındaki uygulamalara bakıldığında, özellikle bu alanın anavatanı olarak kabul edilen Amerika Birleşik Devletleri’nde, kariyer danışmanlarının yüksek lisans derecesi gerektiren bir yeterlilik belgesine sahip olmalarının zorunlu olduğu görülmektedir. ABD’de kariyer danışmanlarının yeterlikleri ve performans göstergelerini hazırlayan Ulusal Kariyer Gelişimi Derneği’nin meslek standartlarını belirleme komitesi tarafından kariyer danışmanlarının 11 temel alanda yeterli olmalarının gerekliliklerini belirtmektedir. Bu alanlar şunlardır (NCDA, 1997): 1) Kariyer gelişimi kuram ve modelleri konusunda bilgi sahibi olma, 2) Bireysel ve grupla danışma becerilerine sahip olma, 3) Bireysel ve grup halinde ölçme ve değerlendirme yapabilme, 4) Kariyer bilgileri ve kaynaklarını tanıma, 5) Farklı ihtiyacı olan gruplara kariyer gelişim programlarını planlama, yönetme ve uygulayabilme, 6) Bireysel ve örgütsel kariyer danışmanlığı hizmetlerini sunabilecek bilgi ve becerilere sahip olma, 7) Kariyer danışmanlığı ve gelişimi süreçlerini farklı gruplara uygulayabilme, 8) Süpervizyon verebilme, 9) Etik konulara riayet etme yasal mevzuatı bilme, 10) Kariyer konusunda araştırma yapabilme ve diğer araştırmaları anlayabilme ve değerlendirebilme konusunda bilgi ve beceri sahibi olma, 11) Kariyer danışmanlığı hizmetlerinde teknolojik araçlardan yararlanabilme.

Britanya’da yapılan bir araştırmada, üniversitede beş yıl boyunca danışmanlık eğitimi almış ve en az diploma derecesine sahip olan ve 143 öğrenciye anket uygulanmıştır. Sonuç olarak öğrencilerin, hem profesyonel hem de kişisel gelişim açısından danışmanlık eğitimine büyük önem yükledikleri görülmüştür. Katılımcıların %82,3’ünün BACP (British Association for Counselling and Psychotherapy) akreditasyon belgesinin zaruri ve önemli olduğunu düşündükleri belirlenmiştir. Bu araştırmada katılımcıların sadece %6’lık gibi görece küçük bir bölümünün bu akreditasyonun çok da önemli olmadığı konusunda kanaat belirttikleri saptanmıştır (King, 2007). BACP kriterlerine bakıldığında ise, öncelikle akreditasyon eğitimine başlamadan önce psikoterapi veya danışmanlık alanında temel uygulamalı eğitim almanın ve bunu belgelemenin gerektiği; psikoloji, insan kaynakları, sosyal hizmetler, hemşirelik, din hizmetleri ve alternatif tıp gibi diğer alanlarda alınmış eğitimlerin, her ne kadar ilgili ve yardımcı olcağı varsayımsal olarak düşünülse bile bunun kabul edilebilir olmadığı belirtilmektedir (BACP Professional Standards, 2011).

ABD Çalışma Bakanlığı tarafından geliştirilen, iş gücü ve meslekler hakkında bilgi toplayan, tanımlayan, organize eden ve paylaşımını sağlayan oldukça kapsamlı bir sistem olan O*Net’te okul ve meslek danışmanlığı meslekleri hakkında aşağıdaki bilgilere yer verilmektedir (http://www.onetonline.org/link/ summary/21-1012.00): 1) Danışmanların sahip olması gereken bilgiler: Psikoloji, terapi ve danışmanlık, dil bilgisi, eğitim ve öğretim, müşteri ve personel yönetimi, sosyoloji ve antropoloji, yönetim ve işletme, büro işleri, bilgisayar ve elektronik, 2) Danışmanların sahip olması gereken beceriler: Aktif dinleme, konuşma, okuduğunu anlama, anlayışlı olma, eleştirel düşünme, yazma, yargılama ve karar verme, aktif öğrenme, karmaşık sorunları çözebilme, hizmet sunabilme, 3) Danışmanların sahip olması gereken yetenekler: Sözel anlatım, sözel değerlendirme, yazılı anlatım, yazılı değerlendirme, tümdengelimli akıl yürütme, sorunlara duyarlılık, düzgün konuşma, tümevarımlı akıl yürütme, konuşulanları anlama, bilgileri düzene sokabilme, 4) Danışmanların sahip olması gereken eğitim düzeyi: Yüksek lisans derecesi.

Türkiye’de iş ve meslek danışmanlarının mesleki yetkinlikleri/yeterlilikleri hakkında Mesleki Yeterlilikler Kurumu’nun (MYK) yaptığı çalışmalar sonucunda bu mesleğin standartları tanımlanmış bulunmaktadır. Bu standartlar; bilgi ve beceriler başlığı altında 35 madde, tutum ve davranışlar başlığı altında ise 25 maddeden oluşmaktadır (MYK, 2011).

ABD, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde bu mesleği icra etmek için gerekli yeterlikler incelendiğinde, sadece her hangi bir alandan lisans mezunu olup ekstra bir eğitim almadan bu mesleği icra etmenin mümkün olmayacağı anlaşılmaktadır.

55

Türkiye’de İŞKUR tarafından 23.08.2011 tarihinde yayımlanan bir ilan neticesinde yükseköğretim programı ayırt edilmeksizin, lisans derecesine sahip olan herkese, KPSS Genel Puan Ortalaması dikkate alınarak üniversitelerde 360 saatlik iş ve meslek danışmanlığı eğitimi verilmiştir. Ancak bu eğitimlere seçilen iş ve meslek danışmanı adaylarında, herhangi bir lisans programından mezuniyetin yeterli görülmesi, hatta sonraki dönemlerde iş ve meslek danışmanlığı eğitimini almadan sadece sertifika almış olmanın yeterli görülmesi yurtdışındaki uygulamalarla kıyaslandığında önemli bir eksiklik olarak göze çarpmaktadır.

İş ve meslek danışmanlarının yeterlikleri kuşkusuz çeşitli yöntemlerle test edilebilir. Ancak, işin bir diğer boyutu ve belki de göz ardı edilmemesi gereken başka bir boyutu da, bu eğitime katılan adayların kendi öz-yeterlik algılarıdır. Adayların iş ve meslek danışmanlığı konusunda kendi yetkinliklerini değerlendirmeleri ve öznel gerçeklikleri de en az test sonuçları kadar önemli olabilmektedir. Dolayısıyla, bu araştırma ‘İş ve Meslek Danışmanlığı Eğitimi’ne katılmış adayların kendilerini iş ve meslek danışmanlığı mesleğine ilişkin ne kadar yeterli algıladıklarını belirlemeye dönüktür. Bir başka ifade ile İŞKUR tarafından finanse edilen, bünyesinde RPD ve Çalışma Ekonomisi Anabilim dallarının olduğu üniversitelerde verilen ‘İş ve Meslek Danışmanlığı’ eğitimine katılan adayların ‘İş ve Meslek Danışmanlığı’ mesleğini icra edebilmek için gereken bilgi, beceri ve tutumlar bağlamında kendilerini ne kadar yeterli gördüklerini belirleme amacı gütmektedir.

YÖNTEM

Araştırma Modeli

İş ve meslek danışmanlığı eğitim programına katılan kursiyerlerin iş ve meslek danışmanlığı konusunda kendilerini ne derece yeterli gördüklerini belirlemeyi amaçlayan bu çalışmanın verileri nitel araştırma yöntemleri kullanılarak toplanmıştır. Bilindiği üzere, nitel araştırmalarda en önemli amaçlardan biri araştırmaya dahil edilen bireylerin algılarının ve deneyimlerinin ortaya konmasıdır. Araştırmaya katılan bireylerden nicel araştırmalarda olduğu gibi bir teste yanıt vermeleri ya da daha önceden formüle edilen sınırlı sorulardan oluşan bir anketi doldurmaları beklenmez. Araştırmacılar, bu bireylerin dış dünyayı nasıl algıladıklarını ve nasıl yorumladıklarını anlamak amacıyla onlarla konuşur, onları gözler (Yıldırım ve Şimşek, 2006).

Katılımcılar

Bu araştırmanın çalışma grubu İŞKUR tarafından finanse edilen ve Eylül – Aralık 2010 tarihleri arasında üniversitelerde verilen 360 saatlik iş ve meslek danışmanlığı eğitimini tamamlamış ve ardından iş ve meslek danışmanlığı sertifikasını almış 17 kişiden oluşmuştur. Araştırmanın çalışma grubunda yer alan bireyler nitel araştırma geleneği içinde ortaya çıkan amaçlı örnekleme yöntemlerinden kartopu veya zincir örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiştir.

Verilerin Toplanması

Veri toplama yöntemi olarak veri toplama teknikleri arasında en çok kullanılan teknik olan görüşme tekniği kullanılmıştır.

Görüşme formu, kaynakların taranması ve alan uzmanlarının görüşleri alınarak oluşturulmuştur. Uzman görüşü neticesinde 11 olan soru sayısı 6 ile sınırlandırılmış ve sorular alanyazın doğrultusunda yapılandırılmıştır. Görüşme formunda demografik veriler elde etmek için konulan sorulara ek olarak, bireylerin yeterlik algılarını belirlemeye dayalı altı temel soru yer almıştır.

Ayrıca uzman görüşü doğrultusunda araştırmada kullanılacak mesleki yeterlikler için MYK’nın belirlediği, bilgi ve beceriler başlığı altında 35 madde, tutum ve davranışlar başlığı altında 25 maddeden oluşan yeterlikler yerine, NCDA (National Career Development Association) tarafından belirlenen 11 maddelik daha derli toplu olan yeterlik alanları kullanılmıştır. Uzman görüşü doğrultusunda; “Farklı gruplara yönelik kariyer gelişim programlarını hazırlama, yönetme ve uygulama becerisi”,“Koçluk, danışma ve performans iyileştirme becerisi” ve “süpervizyon verebilme becerisi” olmak üzere üç yeterlik alanı eğitimde yer almadığı gerekçesiyle çıkarılmış, araştırmanın kapsamı 11 yerine 8 yeterlik alanıyla sınırlandırılmıştır.

Verilerin Analizi

Verilerin analizinde araştırmanın kavramsal yapısı ve temaları önceden belirlendiği için nitel veri analizi yöntemlerinden betimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Betimsel analiz yaklaşımına göre elde edilen veriler daha önceden belirlenen temalara göre özetlenir ve yorumlanır (Yıldırım ve Şimşek, 2006). Sorular literatüre dayalı olarak yapılandırılmış ve oluşturulmuş, elde edilen veriler de yine bu çerçeveye göre düzenlenmiştir. Her soru için verilen yanıtlar doğrudan alıntılarla da desteklenerek genel olarak bir resim ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ayrıca bazı sorulara verilen yanıtlardaki temaları ortaya çıkarabilmek için içerik analizinden de faydalanılmıştır.

Araştırmanın geçerliğini sağlamak için, toplanan veriler ayrıntılı olarak rapor edilmiş, herhangi bir yorum katılmadan genel betimlemelerle birlikte doğrudan alıntılara yer verilmiştir. Ayrıca araştırmacıların araştırma konusuna olan yakınlıkları da geçerliğin sağlanması açısından araştırmacılara katkı sunmuştur. Ayrıca araştırmacıların iş ve meslek danışmanlığı eğitim programının planlanması ve sunulmasında aktif olarak rol almaları, dolayısıyla eğitime katılan kursiyerler hakkında bilgi sahibi olmaları, ek olarak uzman görüşüne vaşvurulan kişilerin de iş ve meslek danışmanlığı eğitim programında ders veren öğretim elemanlarından oluşması araştırmanın geçerliğini güçlendirmiştir.

Araştırmanın amacı katılımcıların öz yeterlik algılarını ortaya koymak olduğundan, verilen yanıtlar sadece betimlenmiş, herhangi bir yorum veya çıkarımda bulunmaktan azami ölçüde kaçınılmıştır. Böylece toplanan veriler betimsel bir yaklaşımla doğrudan sunulmuş, araştırmacılar elde ettiklere verilere herhangi bir yorum katmamış, yorumu sonraya bırakmışlardır (LeCompte ve Goetz, 1982, akt: Yıldırım ve Şimşek, 2006). BULGULAR

Bu bölümde önce çalışma grubunun demografik özellikleri tanıtılacak, ardından katılımcıların yeterlik algılarını belirlemeye dönük sorulan her bir soruya verilen yanıtlar ayrı ayrı betimlenecektir.

Katılımcıların Demografik Özellikleri

Araştırmanın çalışma grubu daha önceden de belirtildiği üzere İŞKUR tarafından finanse edilen ve üniversitelerde verilen 360 saatlik iş ve meslek danışmanlığı eğitim programını tamamlamış ve ardından sertifika almış 17 kişiden oluşmuştur. Verilerin toplandığı zaman diliminde, bu katılımcıların bir kısmının İŞKUR hizmet birimlerinde kısa bir süre önce istihdam edildiği, bir kısmının ise atama beklediği görülmüştür. Bulgular katılımcıların yaş ortalamasının 29,41 olduğunu; yaş ranjının 24-37 arasında değiştiğini, mezuniyet yıllarının ise 1999 ile 2010 yılları arasında olduğunu ortaya koymuştur.

57

Katılımcıların mezun oldukları fakülte ve programlar incelendiğinde, 10 kişinin fen-edebiyat, 7 kişinin ise eğitim fakültelerinden mezun oldukları anlaşılmaktadır. Ayrıca, fen-edebiyat fakültesi mezunlarından 4 kişinin Kimya, 2 kişinin Matematik, 2 kişinin Fizik, 2 kişinin Biyoloji programlarından mezun olduğu; eğitim fakültelerini bitirenlerden 3 kişinin Fen Bilgisi Öğretmenliği, 1 kişinin Matemeatik Öğretmenliği, 1 kişinin, Fizik öğretmenliği, 1 kişinin Türkçe öğretmenliği ve 1 kişinin ise eğitim bilimleri lisans programlarından mezun olduğu görülmektedir.

Bulgular ayrıca, 15 katılımcının daha önce bir işte çalıştığını, 2 katılımcının ise henüz bir iş deneyiminin olmadığını ortaya koymuştur.

Katılımcıların İş ve Meslek Danışmanlığı Yeterliklerine İlişkin Bulgular

Bu bölümde, katılımcıların NCDA ölçütleri dikkate alınarak oluşturulmuş sorulara verdikleri yanıtlardan hareketle, kendilerini iş ve meslek danışmanlığı alanında ne derece yeterli gördüklerine ilişkin bulgulara yer verilecektir.

1. Sizce iş ve meslek danışmanlarının sahip olması gereken yeterlikler nelerdir?

Katılımcıların bu soruya verdikleri cevaplar incelendiğinde, en sık tekrarlanan temaların şu şekilde oluştuğu görülmüştür: “İnsan ilişkilerinde iyi olmak” (8 kişi), “danışanlarla empati yapabilmek” (8 kişi), “iletişimi iyi olmak” (6 kişi), “araştırma yapabilmek” (5 kişi), “lisans mezunu olmak” (4 kişi), “kariyer kuramlarını bilmek” (4 kişi), “işgücü piyasasını bilmek” (4 kişi), “ölçme değerlendirme yapabilmek” (4 kişi), “psikoloji bilgisine sahip olmak” (3 kişi), “aktif olmak” (3 kişi), “mevzuat ve kanunları bilmek” (2 kişi), “teknolojiyi kullanabilmek” (2 kişi), “ikna kabiliyetine sahip olmak” (2 kişi), “sabırlı ve özverili olmak” (2 kişi).

Verilen cevaplara bakıldığında en fazla frekans değerine sahip temaların insan ilişkileri, iletişim ve aslında bunların altında da konumlandırılabilecek olan empati olduğunu görebiliriz. Bu bulgulara göre katılımcıların iletişim ve danışma becerilerini bir iş ve meslek danışmanının sahip olması gereken yeterlikler arasında ilk sıraya koydukları anlaşılmaktadır.

2. İyi bir iş ve meslek Danışmanında olması gereken özellikler nelerdir?

Bu soruya verilen yanıtlar ile birinci soruya verilen yanıtların benzerlik gösterdiği dikkati çekmiştir. En fazla vurgulanan özellikler sırasıyla şunlardır: “etkili iletişim kurmak” (7 kişi), “empatik olmak” (6 kişi), “sabırlı ve soğukkanlı olmak” (6 kişi), “girişken ve aktif olmak” (5 kişi), “hoşgörülü ve anlayışlı olmak” (5 kişi), “ikna yeteneğine sahip olmak” (4 kişi), “güleryüzlü olmak” (4 kişi), “işgücü piyasasını bilmek” (4 kişi), “yönetmelik ve mevuzat bilgisine sahip olmak” (3 kişi), “analitik ve rasyonel düşünmek” (3 kişi).

Birinci soru ile benzer şekilde bu soruya verilen yanıtlarda da iletişim ve danışma becerilerine yapılan vurgu belirgin bir biçimde dikkat çekmektedir.

3. Saydığınız özelliklerden hangilerine sahip olduğunuzu düşünüyorsunuz?

Katılımcıların bu soruya verdikleri yanıtlar incelendiğinde, genelde beceri ve tutum ağırlıklı özelliklerin kendilerinde olduğunu düşündükleri görülmektedir. Yanıtların hiçbirinde bilgi bağlamındaki özelliklerden söz edilmediği dikkati çekmektedir. Bu soruya yalnız üç katılımcı ikinci soruda bahsettiği bütün özelliklere sahip olduğu biçiminde cevap vermiş, ancak bu özelliklerin neler olduğunu açık bir biçimde belirtmemiştir. Bu ifadeler şunlardır:

“Saydığım özelliklerden daha fazlasına sahip olduğumu düşünüyorum”(1).

“Saydığım tüm özelliklere sahibim. Güler yüzlüyüm, sabırlıyım, insan ilişkilerim kuvvetli ve iyi niyetli bir insanım. Kanunları öğrenmeye çalışıyorum”(2).

“Daha önce uzun yıllar öğretmenlik deneyimlerimden dolayı ve özel sektör tecrübesi ile bütün saydığım özelliklerin çalışkan bir insanda olması gerekliliği ile hepsine sahip olduğumu düşünüyorum” (3). Saydığı özelliklere sahip olduğunu söyleyen kişilerin, ikinci soruda saydığı özelliklerin neler olduğuna bakıldığında, genelde “insan ilişkilerinde iyi olmak”, “güleryüzlü olmak”, “önyargılı olmamak”, “empati kurabilmek”, “sabırlı olmak”, “danışana saygılı davranmak” gibi beceri ve tutumlarla ilişkili özellikler olduğu görülmüştür. İkinci cevapta görüleceği üzere, katılımcı saydığı bütün özelliklere sahip olduğunu düşünse bile bilgi bağlamındaki eksikliğini dile getirmeyi de ihmal etmemiştir.

Bilgi eksikliği ile ilgili olarak bazı katılımcıların verdikleri yanıtlar da şu şekildedir:

“Kanunlarla ilgili, yasalar ve yönetmelikler hakkında bilgi sahibi olmak için uğraş veriyorum.“. “İnsan ilişkilerimin çok iyi olduğunu düşünüyorum, yardımseverim. Alçak gönüllüyüm. Güncel bilgiler konusunda çok yeterli olduğumu düşünmüyorum. Ama bu konuda çalışma ortamında gerekli şartlar sağlandığında aşabileceğimi düşünüyorum”.

“Bilgim tam değil, ancak beceri ve tutumlarımın yeterli olduğunu düşünüyorum”.

Özellikle son cümleye bakıldığında bu durumun çok net bir şekilde ifade edildiği görülebilir. Bilgi konusundaki bu eksikliğin aksine katılımcıların hepsi beceri ve tutumlar bağlamındaki insan ilişkileri, iletişim gibi özelliklere sahip olduklarını düşünmektedirler. Verilen cevaplardan birkaçı şu şekildedir:

“Birçoğunun bende olduğunu düşünüyorum, konuşkanım, bir de son zamanlarda şubeye giren bir danışanın çalışkan veya tembel, iş beğenmeyen bir karaktere sahip olduğunu anlamaya, kestirmeye başladım. Bu işi yavaştan öğrenmeye başladığımı gösteriyor bence…”.

“Sabırlıyım ve insan ilişkilerinde saygılıyım”.

“Empati yeteneğimin yüksek olduğunu düşünüyorum. Kolay iletişim kurarım. İnsanları analiz etmeyi bilirim ve bu konuda çok yanıldığımı söyleyemem”.

“Kişilerarası diyalogda aktif olmaya çalışıyorum. Daha önce pasiftim. Telefonla konuşma noktasında, iletişim noktasında… Şimdi bunları aşmaya çalışıyorum”.

“Strese karşı dayanıklıyım. Evde veya başka yerlerde başıma gelen şeyleri iş ortamına yansıtmam”. “Sabırlıyım, iyi insan ilişkileri kurabilirim, girişkenim”.

Katılımcıların verdiği yanıtlar genel olarak değerlendirildiğinde, kendilerini en fazla tutumlar, ardından ise beceriler bakımından yeterli gördükleri anlaşılmaktadır.

4. Kendinizi hangi alanda yeterli görüyorsunuz?

Tabloda görüleceği üzere dokuz katılımcının “bireysel ve grupla danışma becerileri”, sekiz katılımcının ise “farklı gruplar için kariyer programlarını planlama, yönetme ve uygulama” alanında kendisini yeterli gördüğü anlaşılmaktadır. Katılımcıların kendilerini en fazla yeterli algıladıkları bu alanlarda bile kendilerini yeterli algılayanların oranının %50 civarında olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca katılımcıların yaklaşık üçte birinin kendilerini “etik ve yasal konular”, “kariyer danışmanlığı hizmetlerinde teknoloji kullanımı” ve “kariyer bilgileri ve kaynakları” alanında yeterli gördükleri anlaşılmaktadır. Katılımcıların kendilerini en az yeterli gördükleri alanın ise “kariyer kuram ve modelleri” olduğu, bunu sırasıyla “bireysel ve grup olarak ölçme ve değerlendirme becerisi” ile “araştırma ve değerlendirme” yeterlik alanının izlediği görülmektedir.

Outline

Benzer Belgeler