• Sonuç bulunamadı

KUR'AN-I KERĠM'E GÖRE AĠLE HAYATINDA VE SOSYAL HAYATTA ERKEK

2. SOSYAL HAYATTA ERKEK

2.5. Hukuk Alanında Erkek

Ġnsanın yeryüzündeki varlığının baĢlangıcından günümüze insan ile insan, insan ile eĢya ve insan ile toplum arasındaki anlaĢmazlıklar varolagelmiĢtir. AnlaĢmazlıklar insanın yeryüzündeki varlık ve mutluluğunu tehdit eden en önemli sorunlardan birisi olmasının yanı sıra, bu anlaĢmazlıkların adaletle çözümü insanın mutluluk, yeryüzünün ise huzur kaynağı olarak görülmüĢtür. AnlaĢmazlık ve çatıĢmaların çözümünde hukuk ve hukukun uygulayıcı olarak hâkimlik temel rolleri üstlenmiĢlerdir. Hukuk kavramı Arapça kökenli bir kelime olup, hak kelimesinin çoğulu olarak kullanılmaktadır. Hak kelimesi uygunluk, muvafakat, mutabakat

anlamlarında kullanılmaktadır. Hak kelimesi Kur‟an-ı Kerim‟de dört anlamda kullanılmıĢtır. Bu anlamlar; birĢeyi hikmetin gereğine uygun olarak icad etmek, hikmete uygun olarak yapılan iĢ, iĢleri aslına uygun ve doğru olarak inanmak ve uygun zamanda uygun ölçülerde gerçekleĢen iĢ olarak açıklanmıĢtır. Bu açıklamalardan hak kelimesinin Allah (cc)‟ın ismi ve sıfatı olarak sayılmıĢtır. Allah (cc)‟ın iĢleri hak olarak tanımlanmıĢtır. 604

Sosyal bilimlerde bir kavram olarak hak kelimesinin çoğulu olarak hukuk toplumun yaĢamı düzenini tanzim eden ve devletin düzenlemeleri ile desteklenen kurallardan oluĢan bir disiplin olarak tanımlanmıĢtır.605

Hukuk uygulamaları ve bu uygulamaları gerçekleĢtiren hâkimlik ise insanlığın baĢlangıcından beri var olan uygulama ve meslekler olarak görülmektedir. Kur‟an-ı Kerim Müslümanların hukuk alanında nasıl davranması gerektiğini ayet-i kerimelerde örnekleri ile açıklayarak, temel ilkeleri sunmuĢtur.

Ayet-i kerimelerde hukuk düzenlemelerinin kaynağı olarak Kur‟an-ı Kerim gösterilmiĢtir. Medine döneminde toplumda bir suç ile ilgili hüküm verilmesi durumu oluĢtuğunda nazil olan “insanlar arasında Allah‟ın sana gösterdiğine göre

hükmedesin diye hakkı içeren kitabı sana indirdik; hainlerden taraf olma”606

mealindeki ayet-i kerime hem hüküm vermek için temel prensibi açıklamakta hem de Allah (cc‟ın kitabının dıĢındaki hüküm vermenin uygun olmadığını belirtmektedir.607

Allah (cc) insanlar arasında hüküm verilirken adaletle hüküm verilmesine vurgu yapmaktadır. “... Eğer hüküm verirsen aralarında adaletle hükmet. ġüphesiz Allah

âdil olanları sever”608

ifadeleri ile aralarında hüküm verilecek olan insanlar ister Müslüman ister gayr-i müslim olsun Ġslâm dinini temel hüküm Ģiarı adalet olarak belirtilmiĢtir. Adelet, birey ve toplum yaĢamında huzur ve güveni, eĢitlik esaslarına uygun davranarak sağlayan ahlaki erdem anlamında kullanılmıĢtır. Toplum huzurunun teminatı adalettir.609

Adaletle hüküm verme sorumluluğu aynı zamanda insana yüklenen bir emanet olarak da ifade edilmiĢtir. “Ey iman edenler! Kendinizin

veya anne babanızın ve akrabanızın aleyhine de olsa adaletten asla ayrılmayan, Allah için Ģahitlik eden kimseler olun. (Ġnsanlar) zengin olsunlar, yoksul olsunlar

604 Ġsfahânî, el-Müfredât, s. 179.

605 Doğan, Büyük Türkçe Sözlük, s. 577.

606

Nisâ 4/105;

607 Taberî, Câmiu‟l-Beyân, V/264.

608 Mâide 5/42.

Allah onlara sizden daha yakındır. Öyleyse siz hislerinize uyup adaletten ayrılmayın. Eğer adaletten sapar veya üzerinize düĢeni yapmaktan geri durursanız bilin ki Allah yaptığınız her Ģeyden haberdardır”610

ayet-i kerimesinde haklarında hüküm verilecek kiĢiler hüküm verecek olanın akrabası dahi olsa, adaletten ayrılmaması emredilmiĢtir. Ġnsanlar arasında hukuk uygulanırken zenginlik, yoksulluk, yakınlık, uzaklık ve diğer farklılıklar göz önüne alınmadan, kiĢilerin özelliklerinden bağımsız olarak hüküm uygulanmalıdır. Allah (cc) ayet-i kerimede insanın iki zayıf noktasını iĢaret ederek, akrabalık ve maddi menfaat iliĢkilerinin adaletten sapmaya neden olabileceğini belirtmiĢtir. Ġnsanın bu zaafı nedeniyle uyarı yapıldığı görülmektedir.611

Ayet-i kerimelerde adalet ve emanet hukukun uygulanmasında birbirini tamamlayan ve birbirinden ayrılamaz iki temel ilke olarak gösterilmektedir.612

Kuran-ı Kerim devamındaki ayet-i kerimelerde hüküm verme konusunda Allah'ın indirdiği adaletin dıĢında davrananları kâfir, zalim ve fasık olarak isimlendirmiĢtir.613

Allah (cc)‟ın hükmünün dıĢında bir hüküm arayanlara baĢka bir ayet-i kerimede “görüyorsun

değil mi, sana indirilene de senden önce indirilenlere de inandıklarını sananlar gidip tağutta yargılanmak istiyorlar. Oysa onu reddetmekle emrolunmuĢlardı. ġeytan da onları sonuna kadar saptırmak istiyor”614

hitabı ile insanlar arasındaki anlaĢmazlık durumunda münafıkların nasıl davrandıkları anlatılmıĢtır. Allah (cc) insanlar arasında hüküm verilmesini bir iman rüknü olarak bildirmiĢtir.615

Kur‟an-ı Kerim, hâkimin yargılanan bakımından sadece olumlu taraf tutmasını değil aynı zamanda olumsuz taraf tutmasınında uygun olmadığını belirtmiĢtir. Ayet-i kerimede hüküm verecek kimse, hüküm verilecek kiĢiye karĢı olumsuz duygular beslese dahi adaletten ayrılmaması gerektiği belirtilmiĢtir.616

Kur‟an-ı Kerim‟de Hz. Davud, insanlar arasında adaletle hüküm veren bir hâkim örneği olarak anlatılmıĢtır. Ayet-i kerimede; “Ey Dâvûd! Biz seni yeryüzünde

halife yaptık; onun için insanlar arasında adaletle hükmet; nefsin isteklerine uyma

610

Nisâ 4/135.

611

Taberî, Câmiu‟l-Beyân, V/315; Kurtubî, el-Câmi‟li Ahkâmi‟l-Kur‟an, V/411; Râzî, et-Tefsîru‟l-Kebîr, XI/71.

612 Nisâ, 4/58; ġevkânî, Fethu‟l-Kadîr, II/39; Ġbn ÂĢûr, et-Tahrir ve‟t-Tenvir, V/102.

613 Mâide, 5/ 44, 45, 47; Elmalılı, Hak Dini, III/1696; Mevdûdî, Tefhîmu‟l-Kur‟an, I/429.

614

Nisâ 4/60.

615 Buhârî, “ġirb”, 6-9; Müslim, “Fezâil”, 129; Ġbn Kesîr, Tefsiru‟l-Kur‟ani‟l-Azîm, II/ 304-305; ġevkânî, Fethu‟l-Kadîr, I/ 544.

…”617

ifadeleri ile Hz. Davud örneğinde, hem Kur‟an-ı Kerim nazil olduğu dönemdeki mü‟minlere hem de günümüz Müslümanlarına iĢlerinizde adaletten ayrılmayın, hatalarınızı düzelterek Allah (cc)‟a yönelin tavsiyesi verilmektedir. Tefsirlerde Hz. Davud‟un yargılama sırasında konuyu tüm yönleri ile inceleyip kavrayarak, adalete uygun isabetli kararlar verme becerisine vurgu yapılmıĢtır.618

Hz. Peygamber (sav) Müslümanlar arasında hüküm verirken ayet-i kerimelerde Müslüman hâkimlerden istenilen davranıĢlar hususunda örneklik oluĢturduğu görülmektedir. Hz. Peygamber döneminde Medine dıĢında görevlendirilen kiĢilere hâkimlik ile birlikte diğer yönetim görevleri de yüklenmiĢtir. Böylece hâkimlik aynı zamanda idari bir görev olarak da sürdürülmüĢtür.619

Ġslâm tarihinde hukuk ve adalet kavramlarına önem verildiği görülmektedir. Adil hâkimler ya da topuluklardan övgü ile söz edilmiĢtir.620

Hem Hz. Peygamber (sav) hem de RaĢid Halifeler ve Ġslâm toplumunun ileri gelenleri, bireyler arasında çıkan uyuĢmazlıkları çözümlemede doğrudan sorumluluk almıĢlardır. Aynı zamanda bu sorumluluğun büyüklüğünü ve mesuliyetini dikkate alan birçok Müslüman hâkimlik görevinden kaçınmak istemiĢtir. Ġslâm dini adaletle hükmetmeyi cihat ile aynı hatta bazı durumlarda daha üstün bir ibadet olarak telakki etmiĢtir.621

Hz. Peygamber (sav)‟in insanlar arasındaki yargılamalarında hukuk ve adalet vurgusunun belirgin olarak iĢlendiği örnekler bulunmaktadır. “Vallahi Muhammed‟in kızı Fatıma bile hırsızlık yapsa onun da elini keserdim”622

Hadis-i Ģerifi hâkimlik uygulamasında adalete, eĢitliğe ve kiĢiye özel muamele yapılmamasına iliĢkin açık bir örnek oluĢturmaktadır. Adalet uygulamaları, sevgi ve nefret duygularının dıĢında, akrabalık bağlarının etkisinde kalmadan, hassas bir yaklaĢımla gerçekleĢtirilmelidir.623

Kur‟an-ı Kerim‟deki açıklama ve emirler ile Hz. Peygamber (sav)‟in örnek uygulamalarından anlaĢıldığına göre; Müslüman erkeklere hâkimlik görev ve

617

Sâd 38/26.

618

Taberî, Câmiu‟l-Beyân, XXIII/142; Razî, et-Tefsîru‟l-Kebîr, XXVI/189; Ġbn ÂĢûr, et-Tahrir ve‟t-Tenvir, XXIII/228.

619 Aslan, Nâsi, Ġslam Hukukunda Yargılama Etiği ve Ġlkeleri, Karahan Kitabevi, Adana 2014, s. 6.

620 Kara, Mustafa, “Kur‟an‟da Adâlet Kavramı ve Güncel Değeri”, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Dergisi, 2013, S. 34, s.143.

621 Aslan, Nâsi, Ġslam Hukukunda Yargılama Etiği ve Ġlkeleri, s. 5, 9.

622 Buharî, Hûdûd, 12; Müslim, Hûdûd, 8.

sorumluluğu düĢtüğünde dikkat etmeleri gereken hususlar Ģöyle sıralanabilir. Öncelikle hukuk uygulamalarının kaynağı Kur‟an-ı Kerim‟dir. Ġslâm hak ve adalet kavramlarının Kur‟an-ı Kerim‟in açıkladığı Ģekilde anlaĢılmasını istemektedir. Kur‟an-ı Kerim‟de insanlar arasında hüküm verilirken onların dinine, etnik kimliğine, cinsiyetine, sosyal ve ekonomik durumu gözardı edilerek hüküm kurulması emredilmiĢtir. Hâkim önüne gelen kiĢi ister Müslüman olsun ister gayri müslim olsun adaletle muamele görmesi temel ilke olarak benimsenmiĢtir. Kur‟an-ı Kerim Müslüman erkeklerden yargı görevini yerine getirirken; davacı ve davalının sosyal, ekonomik ve kültür durumuna bakmaksızın düĢmanı bile olsa adaletten ayrılmaması konusunda kesin ifadeler kullanmaktadır. Tarih boyunca her toplumda ve kültürde adalet hizmetlerine özel bir önem atfedildiği görülmektedir. Hâkimlerin sahip olması iĢaret edilen bu özellikler –adalet ve emanet- tüm toplumların ortak beklentisi durumundadır, Diğer yandan bu ayeti kerimelerin muhatabı elbette hem Müslüman erkekler hem de Müslüman kadınlardır. Ancak uygulama örnekleri bakımından hâkimlik büyük bir çoğunlukla erkeklerin görevi olarak anlaĢılmıĢtır. Hâkimlik görevinin Ģartları arasında erkek olmak Ģartı da Ġslâm hukuk kaynaklarında belirtilmiĢtir.624

Bu nedenle ayet-i kerimelerdeki tavsiye ve emirlerin Müslüman erkeklere yönelik olduğu değerlendirilmiĢtir. Ġslâm dini, yargı müsessesi ve hâkimin görevini muhataplar arasında problemi sonuçlandırmak olarak görmemiĢtir. Hukukun nihai amacını adaletin tesisi, zulmün ortadan kaldırılması, mazlumun hakkının zalimden alınması, hakkın sahibine ulaĢtırılması, iyiliğin emredilip kötülüğün engellenmesi olarak açıklanmıĢtır. Bu görevlerin yerine getirilmesinde Müslümanları sorumlu tutmuĢtur. Ayet-i kerimelerde; hem genel isimsiz örnekler ile hem de Hz. Davud ve Hz. Peygamber (sav) bizzat örnek olarak gösterilmiĢ ve Müslüman erkeklerden hâkimlik sorumluluğu aldıklarında, adalet ve emanete riayet ederek görev yapmaları istenmiĢtir.

624

Hâkimlik görevin cinsiyetle ilgili olup olması hakında farklı görüĢler bulunmaktadır. Bu görüĢler ve tartıĢmalar hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız; Barut, Gazi, Ġslam Hukukunda Ebed‟ul Kâdî ve Günümüz Hâkimlik Mesleği ile KarıĢlaĢtırılması, YayınlanmıĢ Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Bursa 2006.