• Sonuç bulunamadı

KUR'AN-I KERĠM'E GÖRE AĠLE HAYATINDA VE SOSYAL HAYATTA ERKEK

2. SOSYAL HAYATTA ERKEK

2.4. Askerlik Alanda Erkek

Ġnsanlık tarihi boyunca savaĢların olmadığı, dünyada barıĢın olduğu bir dönem bilinmemektedir. Bilinen tarih boyunca savaĢlar insan yaĢamının bir parçası olduğundan askerlik ve dövüĢ sanatları da insanlığın önemli uğraĢlarından birisi olmuĢtur. Kur‟an-ı Kerim‟de insanların kendilerini saldırganlardan koruması ve saldırılara karĢı önceden önlem almak için askerlik ve savunma sanatları ile uğraĢılmasına iliĢkin örnekler ve tavsiyeler bulunmaktadır. Bu örnek ve tavsiyelerin hem savaĢın doğası gereği hem de dönemin koĢulları ile birlikte Müslüman erkeklere yönelik olduğu anlaĢılmaktadır. Hem geçmiĢ dönemlerde hem de günümüzde savaĢ alanında görevli kadınlar olmakla birlikte savaĢ alanı ve özellikle cephe çatıĢması büyük çoğunlukla erkeklerin görevi olarak algılanmıĢ ve uygulama da bu Ģekilde gerçekleĢmiĢtir. Ayet-i kerimede; “Allah‟ın ve sizin düĢmanlarınızı ve onların

gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah‟ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karĢı elinizden geldiği kadar güç ve savaĢ atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her Ģeyin karĢılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size

tastamam ödenecektir” 586

bildirilen ifadelere göre; Ġslâm dini Müslümanları doğrudan savaĢa teĢvik etmemektedir. Ġslâm‟da savaĢa hazırlıklı olmanın amacı düĢmanın hem kendilerine hem de çevrelerine zarar vermelerini engellemek üzere caydırıcı güç hazırlamaktatır. Caydırıcı güç hazırlamak ise ancak dönemin ihtiyaçlarına göre düĢmandan daha güçlü olmakla mümkündür.587

Müslamanların düĢmana karĢı hazırlık yaparken birbirleri ile güçlü bir dayanıĢma sergilemeleri, birbirlerine bağlanmaları ve Allah (cc)‟tan sakınmaları ile düĢman saldırısına karĢı koymalarının mümkün olabileceği belirtilmiĢtir. 588

Müslüman askere Kur‟an-ı Kerim, savaĢta sabır ve metanet göstermesini ve kararlılıkla direnmesini emretmektedir.589 Allah (cc) Kur‟an-ı Kerim‟de düĢmana karĢı savaĢın gerekli olduğu durumlarda savaĢtan kaçanlar ise kınanmıĢtır. 590 Kur‟an-ı Kerim, Müslümanlardan kendilerini vatanlarından çıkarmak isteyenlere karĢı korkmadan savaĢmalarını emretmekte ve Allah‟ın emri ile savaĢan Müslümanlar eliyle düĢmanın Allah tarafından cezalandırılacağı ifade edilmektedir. Saldırgana karĢı Müslümanın vatanıın ve kendisini koruması imtihanın bir cüzü olarak da görülmektedir.591

Ayet-i kerimede, daha önce Müslümanlar ile anlaĢma yaptıkları halde, bu anlaĢmaya sadık kalmayarak barıĢı bozanlara karĢı Müslümanlar savaĢmakla emrolunmuĢtur. Ancak savaĢın her aĢamasında karĢı taraftaki düĢmanın Müslüman olma ihtimali gözönünde bulundurularak savaĢ uygulaması sürdürülmelidir.592

Allah (cc) müslamanları sadece kendi vatanlarını ve kendi çevrelerini korumakla da yükümlü tutmamıĢtır. Çevrelerindeki yardım isteyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocukların saldırıdan ve zulümdan kurtarılması içinde savaĢmalarını emretmiĢtir. “Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu

Ģehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaĢmıyorsunuz? Ġman edenler Allah yolunda savaĢırlar, inanmayanlar ise bâtıl dava uğrunda savaĢırlar.

586

Enfal 8/60.

587 Ġbn Kesîr, Tefsiru‟l-Kur‟ani‟l-Azîm, IV/35; ZemahĢerî, el-KeĢĢâf, II/186.

588 Âl-i Ġmrân 3/200; Tevbe 9/38-39.

589 Râzî, et-Tefsîru‟l-Kebîr, IX/157; Elmalılı, Hak Dini, II/1265; Ġbn ÂĢûr, et-Tahrir ve‟t-Tenvir, IV/208.

590 Ġbn Atiyye, el-Muharraru‟l-Vecîz, II/36; Taberî, Câmiu‟l-Beyân, X/135.

591 Tevbe 9/13-16.

ġu halde Ģeytanın dostlarına karĢı savaĢın. ġüphe yok ki Ģeytanın planı (tuzağı) daima zayıftır”593

ifadesinde mazlum insanlar üzerinden zulmü kaldırmanın iman meselesi olduğu anlaĢılmakta ve zulme karĢı savaĢmamanın Ģeytanın dostluğu anlamında olduğu anlaĢılmaktadır. Müslümanın görevi zulüm gören ister Müslüman olsun ister olmasın zulmü ortadan kaldırmak için savaĢmaktır. Bu ayetlere göre savaĢ; baskıyı, zulmü, haksız saldırıyı ortadan kaldırmak amacı ile yapılmalıdır. MeĢru nedenle ortaya çıktığında dünya sevgisi ya da korku nedeni ile savaĢtan kaçmak, adaleti sağlamaktan ve zulmü engellemekten uzaklaĢmak olarak görülerek yerilmiĢtir. Ġnsanın ölüm korkusu ya da dünya sevgisi nedenleri ile adaleti sağlama görevini yerine getirmemesi iman Ģuuruna uygun olmadığı hatırlatılmaktadır.594

Diğer taraftan toplumdaki Müslümanların tamamının savaĢ ile iĢtiğal etmesi uygun görülmemiĢtir. Toplumun tüm ihtiyaçları bir bütün olarak değerlendirilmekte ve savaĢ sırasında da diğer ihtiyaçları temin edecek; ilim, sanat, siyaset alanlarında mücadele ve hizmet edecek insanlara ihtiyaç olduğu belirtilmiĢtir.595

Ġslâm, savaĢı gerekli hallerde emreden bir din olmakla birlikte, sadece savaĢ dini olarak nitelendirilemez. DüĢmana karĢı ordu hazırlamak ayet-i kerimelerde emredilen bir görev olmakla birlikte, hedeflenen medeniyete ulaĢmak için bilim, hikmet ve sanat alanlarında insan yetiĢtirmenin de önemi vurgulanmıĢtır. 596

Ancak ihtiyaç durumunda cephedeki savaĢ görevi tüm diğer görevlerden üstün tutulmuĢtur. Ayet-i kerimelerde Allah (cc)‟ın emrettiği durumlarda zalim ile savaĢanların ve sabır ile mücadeleye devam edenlerin cennet ile mükâfatlandırılacakları vurgulu bir dil ile belirtilmektedir.597 Allah (cc) zorunlu durumlarda düĢmana karĢı savaĢı teĢvik etmektedir. Ġnsanları; akrabaları, dünya nimetleri, ticari faaliyetleri, sahip olunan mülkleri savaĢtan alıkoyabilecek potansiyel engeller olarak görülmüĢ ve müslümanın bu engellere karĢı dikkatli olması istenilerek uyarılmıĢtır.598

Ġnsana verilen dünya nimetlerinin Allah‟ın emirlerinden ve sevgisinden üstün tutulmaması istenmiĢtir. Kur‟an-ı Kerim insanları dünyadaki sevdiklerinden uzaklaĢtırmayı hedeflememiĢtir. Ancak bu sevginin Allah sevgisine ulaĢmaya bir vesile olması istenmektedir. Ġnsanın

593 Nisâ 4/75-78.

594 Ġbn Kesîr, Tefsiru‟l-Kur‟ani‟l-Azîm, II/348; Taberî, Câmiu‟l-Beyân, III/42.

595

Âl-i Ġmrân3/142.

596 Taberî, Câmiu‟l-Beyân, XI/70; ZemahĢerî, el-KeĢĢâf, II/180; Râzî, et-Tefsîru‟l-Kebîr, XVI/229.

597 Âl-i Ġmrân 3/142; Tevbe 9/111; Taberî, Câmiu‟l-Beyân, XI/28.

doğasında, yakınlarını, kazanmayı ve kazandıkları harcamayı sevmenin olduğu bilinmektedir. Ġnsanın fıtratındaki bu özelliğe iĢaret edilmekte ancak bu sevginin Allah (cc)‟ın emirlerine ve onu sevmeye engel teĢkil etmemesi emredilmektedir.599

Hz. Peygamber (sav) “Allâh yolunda bir gün hudut nöbeti tutmak, dünyâdan ve dünyâ üzerindeki her Ģeyden daha hayırlıdır” 600

hadis-i Ģerifi ile vatan korumasının dünya üzerindeki her hayırdan daha ileri bir mertebe olduğunu ifade etmiĢtir. Allah‟ın emrine uyarak, zulüm engellemek için gece nöbet tutanların gözlerine cehennem ateĢinin dokunmayacağı ifade edilmektedir.601

Enfal suresi 60. ayet-i kerimenin açıklamasında Hz. Peygamber (sav); düĢmana karĢı daima hazırlıklı olunması için atıcılık öğrenilmesini, savaĢ atları beslenmesi, askeri talimler yaptırılmasını ve Müslümanların vatan savunması için hazırlıklı olmasını istemiĢtir. 602 Ġslâm dini, mensublarına doğrudan savaĢı emreden bir anlayıĢ sunmamıĢtır. SavaĢ hali istenilen, arzu edilen bir durum olarak değil, mecbur kalındığı zaman gerçekleĢtirilen bir süreç olarak sunulmuĢtur. Ancak mücbir bir nedenle savaĢ durumu ortaya çıktığında düĢmana karĢı kararlı olunması, cepheden kaçılmaması ve cesurca savaĢılması emredilmiĢtir. Bu nedenle de savaĢtan kaçanların dünyada da ahirette de kaybedenlerden olacağı belirtilmiĢtir. DüĢmana karĢı meĢru müdafa ve mücahede ise övülmüĢ, dünyada izzet kazanmayı ahirette ise kurtulanlardan olmayı sağladığı müjdelenmiĢtir603

Kur‟an-ı Kerim‟de savaĢ; vatanı korumak, dini korumak, düĢmanın saldırısı önlemek için zaruri durumlarda baĢvurulan bir çözüm olarak görüldüğü anlaĢılmaktadır. Müslümanlar yeryüzünün halifesi olarak dünyada her türlü zulüm ve adaletsizlikleri sona erdirmek için mücadele etmekle yükümlüdürler. Müslümanların savaĢ yapmaktaki amacı insanlar üzerindeki her türlü zulmü kaldırmak olmalıdır. Müslümanın, kendisinden baĢka çevresinde de zulüm görenleri zulümden kurtarmak için mücadele etmesi emredilmiĢtir. Ayet-i kerimelerde Müslümanın, savaĢın ahlak ve kurallar içerisinde yapılması gerektiği belirtilmektedir. Bu nedenle müslümanlar savaĢ sırasında düĢmanın ülkesini yakıp yıkmayı hedeflemezler. Ġnsanlara iĢkence

599 Taberî, Câmiu‟l-Beyân, VI/8; Râzî, et-Tefsîru‟l-Kebîr, XVI/18.

600 Buhârî, Cihâd, 6.

601

Tirmizî, Fedâilu‟l-Cihâd, 12/1639.

602 Müslim, Ġmâre, 167; Ġbn Mâce, Cihat, 19; Buhari, Cihad, 78.

603 Enfal 8/15-16; Âl-i Ġmrân 3/169, 170, 171, 195; Buhari, Vesâyâ, 23; Müslim, Ġman, 145; Tirmizî, Fezâilü'l-cihâd, 26; Nesâî, Cihâd, 39; Buhârî, “Cihâd”, 112; Müslim, “Cihâd”, 19.

etmezler, ağaçlara ve tabiata zarar vermezler. Müslüman için savaĢ aynı zamanda bir imtihan vesilesidir. Ġslâm dininin bütün kuralların savaĢ sırasında da uygulanması istenilmektedir. Sonuç olarak Ġslâm savaĢı ret etmemiĢ, savaĢmayı yasaklamamıĢtır. Ancak Ġslâm dini bir savaĢ hukuku belirlemiĢtir. Bu hukuk insanlar arasında adaleti sağlamak ve zulme engel olmayı hedefleyen bir yaklaĢıma sahiptir.

Ayet-i kerimelerde savaĢ durumu ortaya çıkmadan önce savaĢa hazırlık yapılması, savaĢ için atlar yetiĢtirilmesi, atıcılık eğitimi verilmesi gibi örnek öneriler verilmektedir. Bu örnekler dönem Ģartlarına uyarlandığında, günümüz Müslüman erkeklerine vatan savunması için çağın gereği olan üstün araç ve gereçlerin hazırlanması emredildiği anlaĢılmaktadır. Kur‟an-ı Kerim nazil olduğu dönemde savaĢ atları hazırlamak ve okçuluk vb. askeri eğitimlerin yerini bugün insansız silahlı hava araçlarının üretimi ve kullanılması, elektronik harp araçlarının üretilmesi, elektronik savunma sistemleri kurulması gibi çalıĢmaların yapılmasının aldığı değerlendirilebilir. Günümüzde Müslüman erkeklerin vatan savunması ve zulmün engellenmesi için yapması gereken çalıĢmalar bu kapsamda da düĢünülmelidir. Kur‟an-ı Kerim‟de Müslüman erkeklere emredilen ve ihtiyaç halinde teĢvik edilen savaĢ durumunun iki önemli amacı olduğu anlaĢılmaktadır. Bu amaçlardan birincisi Allah (cc)‟ın rızasını kazanmak, ikincisi ise yeryüzünde zulmü engelleyip, adaleti sağlamaktadır. Müslüman erkek, vatan savunmasını sağlamak, ırz ve namusu korumak ve zulmü engellemek için cihada teĢvik edilmiĢtir. Bu teĢvike uyup, Allah (cc)‟ın çağrısı ile düĢmana karĢı sabır ve sebat ile mücadele eden Müslüman erkeğin ise cehennem ateĢinden korunacağı ve Allah (cc)‟ın rahmetine ve mükâfatına nail olacağı belirtilmektedir.