• Sonuç bulunamadı

KUR'AN-I KERĠM'E GÖRE AĠLE HAYATINDA VE SOSYAL HAYATTA ERKEK

2. SOSYAL HAYATTA ERKEK

2.2. Ekonomik Hayatta Erkek

Ġnsan topluluklarında gerçekleĢen; üretim, sermaye, dağıtım ve tüketim aktivitelerinin tümü ekonomi (iktisat) olarak tanımlanmaktadır.539

Bu aktiviteler insanların fıtratından kaynaklanan ihtiyaçları ve beklentileri ile ilgilidir. Üretim, tüketim, sermaye ve ticaret insanın dünyadaki varlığı ile birlikte baĢlamıĢtır. Ġnsanın yaradılıĢı gereği, hem biyolojik hem de psikolojik ihtiyaçları olduğu bilinmektedir. Bu ihtiyaçların bir kısmının kaĢılanması insanın ekonomik durumu ile doğrudan iliĢkilidir. Ġslâm, hem ihtiyaçlar hakkında helal ve haram sınırları belirlemiĢ hem de bu ihtiyaçlarının kazanılmasında uyulması gereken ilkeleri açıklamıĢtır.540

Kur‟an-ı Kerim‟de; “Allah, alıĢ veriĢi helal, faizi ise haram kılmıĢtır”541

Ayet-i kerimesinde ticaretin helal olduğu ancak, belirli kurallara göre yapılması gerektiği va haksızlık yapılmaması ifade edilmiĢtir.542

Allah (cc) Kur‟an-ı Kerim‟de ekonominin unsurları olan üretim ve ticaret faaliyetlerinde; karĢılıklı rıza, dürüstlük, ölçü ve tartıya özen gösterilmesi, baĢkalarının mallarının korunması, adaletle muamele edilmesi, verilen sözlerin tutulması, ürünlerin değerine özen gösterilmesi hususlarına dikkat çekmiĢtir. Diğer yandan; insanların kendilerine verilen ekonomik imkânların Allah (cc)‟ın bir lüftu olduğunun unutulmaması ve faiz gibi yasaklanan ekonomik faaliyetlerden uzak durulması emredilmiĢtir. Konu ile ilgili ayet-i kerimelerde “Ey iman edenler!

KarĢılıklı rızâya dayanan ticaret dıĢında mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin”543

ifadesi ile ticaretin rızaya dayalı ancak rıza ile de olsa haksızlık yapılmaması, insanların aldatılmaması emredilirken, “Eksik ölçüp tartanların vay haline! Onlar,

539 Doğan, Büyük Türkçe Sözlük, s.374.

540 Mâlik, Muvatta‟, “Büyu‟” s. 56; Eskicioğlu, Osman, “Ġslamda Ekonomik Sistem”, Ġslam Hukuku AraĢtırmaları Dergisi, S.16, 2010, s. 38.

541 Bakara 2/275.

542 Nisâ 4/29.

insanlardan ölçerek bir Ģey aldıklarında tam ölçerler. Kendileri baĢkalarına vermek için ölçüp tarttıklarında ise haksızlık ederler” 544

“Ölçtüğünüz zaman tastamam

ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu hem daha iyidir hem de sonucu daha güzeldir”545 buyruğu ile alıĢveriĢte ölçü ve tartıyı tam yapmanın önemine vurgu yapılmaktadır.546

Hz. Peygamber, pazarda Müslümanların alıĢveriĢlerini gözlemlerken onların cahiliye dönemindeki alıĢkanlıklarını sürdürürek, alırken ölçüyü dolgun, satarken eksik yaptıklarını tespit etmiĢ ve bu tespit üzerine Mutaffifîn suresi nazil olmuĢtur.547

Kur‟anı-ı Kerim‟de Müslümanlara ölçü ve tartıda adeletin sağlanması hususu özellikle vurgulanmıĢtır. Ġnsanın alıĢveriĢteki en önemli eksikliğinin ölçü ve tartıda adaletin sağlanamaması olduğu bilindiğinden, Allah (cc) insana adaletli olmasını emretmiĢtir. AlıĢveriĢ sırasında hem alıcı hem de satıcı karĢılıklı olarak adaletle davranmalıdır. Bu ölçünün yetimlerin malları konusunda da hassasiyetle uygulanması istenilerek, onların iyiliğine düzenleme yapılması istenmiĢtir. 548

Peygamberler ilahi davetlerinde ölçü ve tartının tam ve adaletli yapılması hususunda yoğun önerilerde bulunmuĢ ve insanların kendi çıkarları için baĢkalarının mallarının değerini düĢürmemelerini istemiĢlerdir. Bu konudaki tebliğlerini ise yeryüzünde düzenin bozulmaması ve toplumun huzurunun korunması ile birlikte ifade etmiĢlerdir.549

Hz. Pegamber (sav) de güvenilir ve dürüst ticaret erbabının kıyamet gününde Ģehîdlerle beraber bulunacağını ifade etmiĢtir.550

Allah (cc), ekonomik faaliyetlerde Ġslâm‟ın ruhuna aykırı davranıĢ ve uygulamaları; insanın kendisine verilen nimetlerin sadece kendi güç ve kuvvetinden kaynaklandığını düĢünerek, Allah (cc)‟a itaatten ve kulluktan uzaklaĢmasına sebep olacağını bildirmiĢtir.551

Diğer yandan; faiz gibi alıĢveriĢte de adalet ve düzeni bozan

544 Mutaffifîn 83/1-4. 545 Ġsrâ 17/35. 546 Rahman 55/9; ġuarâ 26/181-182. 547

Taberî, Câmiu‟l-Beyân, XXX/62; Râzî, et-Tefsîru‟l-Kebîr, XXXI/88; Kurtubî, el-Câmi‟li Ahkâmi'l-Kur‟an, VIII/466; Ġbn Kesîr, Tefsiru‟l-Kur‟ani‟l-Azîm, III/613; ZemahĢerî, el-KeĢĢâf, IV/718; Elmalılı, Hak Dini, VIII/5652.

548 En‟âm 6/152; Hûd 11/84-85; Râzî, et-Tefsîru‟l-Kebîr, XIV/7; Ġbn ÂĢûr, et-Tahrir ve‟t-Tenvir, V/160.

549

Hûd 11/84-85; Ârâf 7/85; Ġbn Kesîr, Tefsiru‟l-Kur‟ani‟l-Azîm, IV/273; Ġbn ÂĢûr, et-Tahrir ve‟t-Tenvir, XII/139; Müslim, “Ġmân” 43; Tirmizî, “Büyu”: 74; Ġbn Mâce, “Ticârât” 36.

550 Ġbn Mâce, Ticârât: 1.

her türlü uygulama, ticaretten ayrı tutularak yasaklanmıĢtır.552

Ayet-i kerimelerde Yahudi ve Hıristiyan din adamlarının dini istismar ederek halkın malları üzerinden haksız kazanç elde ettikleri ifade edilmiĢtir. Bu yolla elde ettikleri güç ve nüfuzu ise yine halkın aleyhine kullandıkları belirtilmektedir. Ayrıca ayet-i kerimede servet biriktirmenin ekonomik geliĢmeyi engeleyeceğinden, ihtiyaç ölçüsünde harcama yapılması ve Allah‟ın helal kıldığı yerlerde ya da infak yolu ile para ve malın harcanması istenilmiĢtir. 553 Kur‟an-ı Kerim‟de kullanılması ve tüketilmesi yasaklanan malların üretimleri ve ticaretlerinin yapılması da uygun görülmemiĢtir. “Ey iman edenler; Ģarap, kumar, dikili taĢlar (putlar), fal okları Ģeytan iĢi birer

pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluĢa eresiniz. ġeytan Ģarap ve kumar yolu ile aranıza düĢmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak istiyor. Artık vazgeçtiniz değil mi?”554 ayet-i kerimesinde yasaklanan alkollü içkilerin üretimi ve ticareti de yasaktır. Hadis-i Ģeriflerde de bu yasaklamalara vurgu yapılmıĢtır.555

Ġnsanın sahip olduğu ekonomik imkânların ve malların gerçek sahibinin Allah (cc) olduğu, mal üzerinde insanın tasarruf yetkisinin sınırsız olmadığı değerlendirilmiĢtir. Mallar üzerinde insanın sınırsız yetkisi olduğuna dair düĢünceler cahiliye devri hastalığı olarak ifade edilmiĢtir.556

Kur‟an-ı Kerim‟de Müslümanların ekonomik faaliyetlerinde uyması gereken kurallar ve kaçınması gereken yasaklar açıklanmıĢtır. Bu açıklamalarda; ekonomik yaĢamda adalet, dürüstlük, karĢılıklı haklara riayet, ölçü ve tartıya dikkat edilmesi hususları emredilirken, haram malların ticareti, faiz, kul hakkı yemek ve malların insanlığın yararı dıĢında kullanılması ve biriktirilmesi yasaklanmıĢtır. Bu emirlerin ayet-i kerimelerdeki ifadelere göre tüm Müslümanları kapsadığı değerlendirilmekle birlikte insanlığın tarihi boyunca ticari faaliyetler çoğunlukla erkekler tarafından gerçekleĢtirildiği bilindiğinden, emir ve yasakların erkekler için daha ayrı bir anlam ifade ettiği değerlendirilmiĢtir. Müminlere; üretim, ticaret ve tüketim faaliyetlerinde hem dünyevi sorumluluğun hem de uhrevi sorumluluğun olduğu bildirilmektedir.

552 Bakara 2/275; Râzî, et-Tefsîru‟l-Kebîr, VII/90; Ġbn ÂĢûr, et-Tahrir ve‟t-Tenvir, III/84.

553 Tevbe 9/34-35; Taberî, age, VI/10, 117; ReĢid Rıza, Tefsiru‟l-Kur‟âni'l-Hakîm, X/395; Ġbn ÂĢûr, et-Tahrir ve‟t-Tenvir, X/178; Râzî, et-Tefsîru‟l-Kebîr, XVI/38; ZemahĢerî, el-KeĢĢâf, II/150.

554

Mâide 5/90–91; Taberî, Câmiu‟l-Beyân, VI/75; ZemahĢerî, el-KeĢĢâf, I/365.

555 Ebû Dâvûd, “EĢribe”, 2; Tirmizî, “Büyû„”, 58; Ġbn Mâce, “EĢribe”, 6.

556 Taberî, Câmiu‟l-Beyân, XII/102; Mevdûdî, Tefhîmu‟l-Kur‟an, II, 418; Elmalılı, Hak Dini, IV/561– 562.

Ġslâm her türlü ekonomik faaliyette insanlar arasında eĢitlik, kamu yararı ve insanın helal ihtiyaçlarının giderilmesini esas almıĢtır.