• Sonuç bulunamadı

Haber Medyasına Eleştirel Perspektifin Yaklaşımı

1. TÜRKİYE TELEVİZYONLARINDA HABER ÜRETİMİNİN

1.2. MEDYANIN EKONOMİ POLİTİĞİ

1.2.5. Haber Medyasına Eleştirel Perspektifin Yaklaşımı

Ekonomi, politika, kültür ve ideolojiyle içiçe olan, örgütlü biçimde bilgi, haber, eğlence gibi kültürel ürünlerin/sembolik anlamların üretim ve dağıtımını yapan medya endüstrisi mal ve hizmetler piyasasının genel işleyiş kurallarının hâkimiyeti altındadır. Bu sektördeki üretim süreci de bir meta üretim ve dağıtım sürecidir ve daha çok toplumun genel ekonomik süreçlerince belirlenen diğer meta üretim ve dağıtım süreçleriyle pek çok ortak özelliği paylaşmaktadır. Garnham, kültürel mallar ve hizmetler (metalar) üretmek üzere kurulan medya kurumlarının diğer

sektörlerdeki endüstriyel işletmelerin üretim ve örgütlenme yapılarına benzer bir tarzda örgütlendiğini 1990 yılında yazdığı Kapitalizm ve İletişim, Küresel Kültür ve Enformasyonun Ekonomisi adlı eserinde vurgulamaktadır(Garnham, 1990: 155-157). Yazara göre, gazete, dergi, kitap yayımından, diğer pek çok sayısız kültürel üretim sürecine değin medya kurumlarının üretim örgütlenmesi, temelde diğer endüstriyel örgütlenmelerin yapılanış özelliklerini göstermektedir. Bu özellikler, sermaye yoğun, teknolojik kitle üretim ve dağıtım yöntemleri, çok gelişkin bir işbölümü ve kârı en üst düzeye çıkarmak değilse de, en azından hızlı ve verimli çalışmayı hedefleyen hiyerarşik yönetimsel örgütlenme yapıları olarak tanımlanmaktadır.

Geleneksel işlevi haber aktarmak olan medya kurumları, endüstriyel teknoloji ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerin sunduğu geniş olanaklarla birlikte ürün/üretim yelpazesini genişletmiş, kültürel malların ve hizmetlerin başlı başına üreticisi, pazarlayıcısı ve dağıtıcısı durumuna gelmiştir. Bir başka deyişle kapitalist kültürel üretimi gerçekleştiren medya bu üretim örgütlemesinde, öncelikle piyasa koşulları ve ticari işletme yapısının gereksinimlerine göre hareket eden, doğrudan artı değer üreten ve bunun gerçekleşmesine aracı olan endüstriyel bir örgütlenmedir. Farklı işletme modelleri ve yayıncılığın amacı, üretimin kâr amaçlı mı yoksa devletin halk ihtiyaçlarını göze alarak yaptığı kamu yararına bir yayıncılık mı yapılacağını belirlemektedir. İngiltere’de BBC’nin yayıncılık biçimi kamu yararı amaçlı yayıncılığa bir örnek olarak verilebilir. Buna karşıt olarak medya endüstrisinin küresel sermayeye ekonomik ve kültürel eklemlenmesi medya atmosferini değiştirmiştir. İşgücü süreçleri, işletmenin en verimli ve kârlı yönetilmesi için gerekli olan profesyoneller ve işverenlerin etkisiyle farklı bir gelişim gösterir(Seçkin, 2004: 21). Emek burada işin örgütlü doğasına bağlı olarak işbölümüyle farklılaşır. Her medyanın, örneğin gazetenin ya da sinemanın, örgütleniş ve iş yapış biçimiyle birlikte emeği kullanış biçimi de farklılaşmaktadır.

Kültürel sektördeki kurumlar zaman içinde büyük endüstriyel gruplarca ele geçirilmiş ve bu endüstri örgütlenmelerinin iş mantığının kontrolüne girmiştir (Garnham, 1990: 57-59). Medya kurumları hem kültürel meta üretim ve mübadelesi suretiyle artı değer yaratarak doğrudan bir ekonomik rolü olması, hem de meta üreten diğer sektörler içinde, reklam yoluyla, artı değer yaratımındaki dolaylı bir rolü olması itibariyle ekonomik işletmelerdir. Kitle iletişiminin önde gelen geleneksel

kurumları basın ve yayıncılık, belli ifade farklılıkları sergileseler de, aynı zamanda somut kurumlar içerisinde ve ekonomik, ideolojik ve politik özgül meta biçimleri içinde ayrılmaz bir içiçelik gösterirler (Aktaran: Seçkin, 2004: 23). Kültürel sektörlerin, ekonomik ve ideolojik ürünleri üreten ikili yapısı, üretim sürecinde çalışanların nitelikleri ve çalışma koşullarında da belirleyici olmaktadır.

Üretim, pazarlama, finans ve muhasebe süreçleri ve teknikleri uygulamasını kapsayan, çok modern ticarî işletmelerce iyi bilinen, endüstriyel ve örgütlü yönetim ve işletim pratiklerinin gelişmesi medya işletmelerinin her alanında etkisini göstermiştir. Erken ekonomi politik çalışmasının bir bölümü büyük iletişim teşebbüslerinin yapı ve uygulamalarını sergileme işini üstlenmiş ve böylesine büyük teşebbüslerde gücün kullanımına ilişkin örnekleri ortaya koymuşlardır (Seçkin, 2004: 29). Kolay taşınırlık, çok işlevlilik, otomasyonayol açan teknolojik değişim, televizyon haberciliğinde örneğin daha dar bir bütçe ve (sanal stüdyo, imajinasyon araçları, video sistemleri vs. donatılmış) daha küçük bir ekiple iş yapmayı getirmiştir. Teknolojiyi verimli bir şekilde kullanacak donanıma sahip az sayıda çalışanla, örneğin daha küçük bir haber ekibiyle daha çok iş üretmek yoluna gidilmiştir. Birçok televizyon şirketi pahalı dış bürolarının bütçelerini ciddi oranlarda kısarken, bazılarını kapatmış ve WTN ve Visnewsgibi bağımsızlardan yararlanma yoluna gitmiştir (Seçkin, 2004: 36-37).

Liberal demokratik devletlerde birçok ideal fonksiyonu tamamlamak için politik sistem içinde haber medyası önemli rol oynar. Bunlar, geniş düzlemde vatandaşların görüşlerini sunmalarını, toplum ve devleti etkileyici gerçekçi tartışmalar için ortam oluşmasını, nesnel bilgi kaynaklarını tüm vatandaşlar için en geniş, uygun ortamı ve güçlü kurumsal yapıların ve vatandaşların gözlemci olarak kontrolünü sağlamayı içerir. Haber kültürel bir ürün olmasına karşılık demokratik toplumların ihtiyaçlarını karşılamak ve kontrol etmek için bireysel ve toplumsal olarak üretilir.

Haber medyasına üç radikal yaklaşım şunlardır; Liberal ve neoliberal anlatılara karşı radikaller, kapitalist demokrasilerdehaber medyasının nesnel olmakta, rasyonel tartışma sunmakta ya da eşit erişim sağlamakta başarısız olduğunu göstermeye çalışmışlardır. Radikal açıklamalar bu konuda farklı yöntemlere başvurmak,

vurgulamalar ve yaklaşım olarak değişiklikler gösterir. Bununla beraber birçok ortak öğreti noktasında hemfikirdirler. Haber medyası sosyal çatışma alanı olarak konumlandırılsa da yöneten sınıflarca baskın ideolojinin iletilmesini sağlar (Curran, 2000: 22). Gazeteci ve tüketiciler, özerk davrandıklarına inanırken, ekonomik koşullar ve yöneten sınıfın baskın ideolojisiyle sosyalleşir ve güdülürler.

Haber medyası çatışma alanı olsa dahi yöneten sınıfın egemen ideolojisini yayar. Radikallerin tutarlı bir yaklaşımı, haberleri üreten örgütlerin mülkiyet ve kontrolüne bakmaktır. Bağımsız gazetecilik de haber iş alanı olduğu ve ekonomik etkenlerden etkilendiği için aynı bağlamda işler. Bağımsız gazetecilik iş ve ekonomiye ilişkin bağlantılardan oldukça fazla etkilenmiştir. İlk olarak, şirket seçkinleri kâr ortaklıkları ve/veya medya kurumunun ya da reklam veren kurumların yöneticisi ya da yönetim kurulu üyeleridir. Bu nedenle belirli grup ve izleyicilerin yararına, haber metinlerine sansürün gerekli olduğunu düşündüklerinde ekonomik baskıya başvururlar. İkincisi, haber üretimi ve dağıtımı pahalıdır, bu nedenle büyük anonim şirketler tarafından en yüksek iletişim ağları kullanılarak yönetildiğinde ekonomik olarak gelişebilir. Reklamcıların talepleri pazar giriş maliyetleriyle bağdaştığında, ortaklıklar haber üretiminden artan oranda etkilenir, alternatif ve eleştirel haber üreticileri reddedilir ve daha az kazanç elde eder. Haber endüstrisi diğer kültür endüstrileri gibidir ama daha az payla, istikrarlı bir yoğunlaşma ve tekelleşme nesnesidir. Üçüncüsü, haber bir kültür ürünüdür, ama örneğin, hastalık gibi konular yerine kârlarını en yükseğe çıkararak, daha çok üretmek için başarılı ürünlere yönelir. Haber üreticileri, üretim kesintileri ile haber metinlerini tekrar dolaşıma sokar (24 saat haber yayıncılığı) ve izleyicileri çoğaltırlar, bu sayede reklam gelirlerini arttırırlar (Curran, 2000: 23). Eleştirel ve bazı liberal yorumcuların gözlemlediği gibi, haber daha çok bireysel ve ticari olmuştur, bu nedenle editoryal kalite azalmış ve eğlence artmıştır. Pahalı araştırmacı gazetecilik ve yabancı haber azalmış ve iş ve eğlence haberi artmıştır. Bu nedenle ekonomik bağlantılar habere erişimi, nesnelliği ve gerçekçi tartışma ortamını azaltmıştır.

Üçüncü genel, radikal yaklaşım haber medyasındaki muhabirleri etkileyen kültürel ve örgütsel faktörlere bakar. Birçok farklı çalışma gazetecilerin haber toplama ve haberleştirme eylemlerinde, şirket ortaklıkları ve hükümet seçkinlerinin girişimleriyle yönlendirildiklerini göstermektedir. Haber metinlerinin içerik analizleri

bu seçkinlerin sıklıkla haber gündemlerinde, karşıt fikir ve seçkin olmayanlara göre daha fazla yer aldığını göstermiştir. Sosyolojik çalışmalar haber yazımı ve gazetecilik eylemlerinde bu içeriği desteklemektedir (Curran, 2000: 23).