• Sonuç bulunamadı

FETH NAC - NSAN TÜKENMEZ / GERÇEK SAYGISI

ELE T R

3.5. FETH NAC - NSAN TÜKENMEZ / GERÇEK SAYGISI

içtimaî sahada yeni yeni mes’elelerin ortaya çıkıp aydınlanaca ını göstermesidir.”399

brahim Zeki Burdurlu, iir Tahlilleri’ni “tahlil konusunda ilk ve ba arılı” bir eser olarak görür. Ona göre bu eser, ülkemizde yararlı bir metin incelemesi ö retiminin yerle mesini isteyenlerin co kuyla kar ılayacakları bir eserdir. Akif Pa a’dan Yahya Kemal Beyatlı’ya kadar 15 airin iirlerinin çözümlendi i bu eser, bu airlerin birbirleriyle olan ilintilerine, birbirlerini tamamlar ya da çeli ir olmasına dikkat edilerek, aynı zamanda da bu airlerin dil özellikleri göz ardı edilmeden yazılmı tır. Burdurlu, bu tahlillerden üç önemli sonucun çıktı ını söyler:

“Birincisi metnin tahlili. kincisi metnin tipikli inden airin özelliklerine varma. Üçüncüsü, Türk iirinin geçirdi i devirleri ve devirlerdeki toplum durumlarını bir sıra güderek anlama.”400

yırtılmasını, yakılmasını isteyeceklerdir. Sonra… Bana öyle geliyor, bir iki yıl içinde unutulacaktır bu betik.”401

Fethi Naci’nin yalnızca toplumcu gerçekçilikle ilgilendi ini, ba ka bir kuramla ilgilenmedi ini söyleyen Ataç, onun “inanlı bir genç” oldu unu, onda “gönmü lerin iç (hidayete ermi lerin) sevinci, odu (ate i)” oldu unu ileri sürer. Ataç’a göre Fethi Naci, taraflı oldu unu yargılarında da ortaya koyar. O, Da larca’yı “incir çekirde i doldurmayacak laflarla” kitaplar dolduran bir air olarak de erlendirirken, kendi dünya görü üne sahip edebiyatçıları övmekten geri kalmaz. Bunu yaparken de di er görü lere gözünü kapar, kula ını tıkar. Bu ise, yazarın dü üncelerini daraltmaktan ba ka bir i e yaramaz. Ataç, bu konuda unları söyler:

“Ancak o yollardan yalnız birine ba lanıp ötekileri ilgilenmemek, sava çı lıklarile yetinmek daraltır dü ünceyi. Biraz açılsın Bay Fethi Naci. Kapandı ı odanın söyüklerini (duvarlarını) yıksın demiyorum, belli ki o odada erinci (rahatı) yerinde, orada bir özgürlük duygusu da gelmi kendine. Yıkmasın söyükleri. Ancak biraz da dı arı baksın. Bir baca, bir delik olsun yok mu o ‘toplumcu gerçekçilik’

çı ırında?”402

Cöntürk’e göre nsan Tükenmez, “yarınki ele tirmeye kaynaklık edebilecek bir yapıt”tır.403 Cöntürk, Fethi Naci’yi ele tirel ölçüleri oldu u için sorumlu bir ele tirmen olarak görür:

“Fethi Naci’nin en güçlü yanı, bizce, ölçülerini tanıtlamaya çalı ması, bunları biribirini tutar, biribirini bütünler bir düzgü içinde bize sunmasıdır.

Fethi Naci’nin ba lıca ölçüleri öyle özetlenebilir: Yazar nesnel, bilimsel, toplumsal gerçekleri yazmalı. Yazarın dünya görü ü olmalı ve bu görü nesnel gerçeklere uymalı; yazar tarihen do ru olan özleri yazmalı. Yazarın dünya görü ü ile yazdıkları biribirini tutmalı. Yazar gerçekleri ya amadan yazmamalı. Toplumcu olmalı, e itici olmalı; halkın içinde bulundu u artların bilincini onda yaratabilmeli; halkın çekti i sıkıntıların, kar ıla tı ı meselelerin çözüm yolunu ona göstermeli; ona aydınlık, mutlu geleceklerin kaçınılmaz oldu u duygusunu a ılamalı.”404

Cöntürk’e göre Fethi Naci’nin yanlı ı, edebiyat yapıtını bir çe it toplumbilimsel (bilimsel) yapıt uyru una geçirmektedir. Oysa bu biçimin ortadan kaldırılması tehlikesini

401 Nurullah Ataç, “Söz Olsun: Düzenli Toplum”, Varlık, S. 438, 15 Eylül 1956,s. 4.

402 Nurullah Ataç, “Söz Olsun: Ki i O lu”, Varlık, S. 439, 1 Ekim 1956, s. 6.

403 Hüseyin Cöntürk, “Ele tirmede Ölçü”, Ele tirmeden Önce, Kültür Matbaası, Ankara, 1958, s. 28.

404 age., s. 28.

beraberinde getirmektedir. Cöntürk, onun dü üncelerinde katı bir tutum takınmasını, yapıt öyle olmalı diye buyurmasını, yalnız bir gerçe in bulunmasına inanmasını, biçime yeterince önem vermemesini yanlı bulur. O, “edebiyat e risi” üzerinde duran, 405 “öznel ele tirme ile yargıççıl ele tirme arasına dü en, insanî, sorumlu ve önemsel bir ele tirme”den, yani nesnel ele tiriden yanadır.406 Cöntürk, bu nedenle Fethi Naci’nin ele tirisini, Ataç ve Yetkin’in ele tirisini onaylamadı ı gibi, onaylamaz.

Oktay Akbal, nsan Tükenmez’deki yazıların en önemli özelli inin “üzerinde dü ündürebilmesi” oldu unu söyler. Ona göre Fethi Naci’nin yazılarını be enmesek de, ileri sürdü ü savları desteklemesek de, hatta bunların ço unda yazarı haksız bulsak da, kitaptaki ço u yazının önemli oldu unu yadsıyamayız. Bunun nedeni de Fethi Naci’nin

“belirli bir anlayı ın en iyi, en kuvvetli temsilcisi” olmasıdır. Akbal, Fethi Naci’nin sanat anlayı ını, çeli kilerini ortaya koymaya çalı ır. Bunu yaparken onun yazılarına göndermelerde bulunur. Onun sanat de erinden yoksun eserleri ba ı lamadı ını, buna kar ın sosyal endi eyi ön de er olarak kabul etmeyen yazarları da küçümsemeye, de erini azaltmaya çalı tı ını; fakat bunu istemesine kar ın yapamadı ını; çünkü içinde sanat yapıtına kar ı bir saygının, bir sevginin oldu unu söyler. Akbal, kitaptaki “Acı” adlı yazıdan uzun bir alıntı yapar. Bu alıntıda Sait Faik, Oktay Akbal, Ahmet Muhip Dıranas, Cahit Sıtkı gibi yazar ve airlerin özüyle sözüyle kendileri oldu unu, bundan dolayı da yazdıklarında “Söyledi im do ru mu?” eklinde bir kaygı ta ımadıklarını söyler. Akbal, bu konuda unları söyler:

“Fethi Naci burada meseleyi ne kadar güzel kavramı görünüyor. Ama bunu ba ka yazılarında unutuyor ya da unutmaya çabalıyor. Ki iliklerini, yukarda çizdi i ölçüde kabul etti i yazarlara sosyal endi eyi ön plâna almıyorlar diye a ırı saldırı lar yapmasının anlamı nedir? Fethi Naci’nin istedi i eser okuru ümitsizli e güç kırıklı ına götürmiyecek, ona sava ma, hayata ba lanma iste i verecek.. yi niyet! Ama, bir roman, bir iir, bir hikâyenin tek amacı böyle bir hava vermek olursa acaba gerçekten uzakla mak, bir çe it idealizme gitmek tehlikesi belirmiyor mu?”407

Akbal, Fethi Naci’nin iyi romana örnek olarak gösterdi i Teneke’yle ilgili görü lerini ele tirir. Ona göre Fethi Naci’nin çok be endi i son bölüm, romanın en zayıf

405 age., s. 28-30.

406 “Öznel Ele tirmeye Kar ı”, age., s. 38.

407 Oktay Akbal, “Hazır Kalıplar”, Yenilik, C. 9, S. 45, Eylül – Ekim 1956, s. 5.

bölümüdür. Zorlamadır, gerçekdı ıdır. Ya ar Kemal, romanı bu ekilde bitirmeseydi çok daha ba arılı olacaktı, der. Akbal sözlerini öyle sürdürür:

“Benim kusur buldu um nokta, Fethi Naci için bir ba arı. Kaymakamın dokuzuncu senfoniden bir parçayı ıslıkla çalarak –nasıl çalar o ayrı konu- kasabadan ayrılması Fethi Naci’ye nasıl yapma ve gerçek dı ı gelmiyor a ıyorum?

Görülüyor ki yazar, kendini gerçekle ilgisi olmayan bir idealizme vermi , gözü ba ka bir ey görmüyor. Bir romanın ba arılı ve ba arısız yönleri bu tozpembe idealizmin aydınlı ında yitip gidiyor, yön de i tiriyor.”408

Fethi Naci, edebiyatı ikiye ayırır. Birincisi “yarattı ı de erlere sırt çeviren toplumsal gerçeklerden korkan batının edebiyatı”, ikincisi ise “aydınlık geleceklere, insanın gücüne inananların edebiyatı”dır. Yazar, birincilere Gide, Sartre, Camus, Kafka gibi yazarları örnek verirken, ikincilere ise örnek vermez. Akbal, bu durumu ele tirir:

“Fethi Naciye göre bu edebiyatın temsilcileri önemsiz, öteki edebiyatın temsilcileri önemli. Yalnız bir ey unutmu , “insanın gücüne inanan” edebiyatın temsilcilerinin adını saymayı. Bunu yapmamı . Yapamazdı da. Belki birkaç yazar adı sayardı. Ama yukarda adı geçen sekiz yazarın kar ısına koyaca ı adların ne kadar cılız, çelimsiz dü ece ini biliyordu elbette. Kolay de il Gide’in, Camus’un, Saint Exupery’nin kar ısına adam çıkarmak”409

Oktay Akbal, Fethi Naci’nin kendisi gibi olan yazarları hazır kalıpçılıkla suçlamasına da kar ı çıkar. Akbal’a göre hazır kalıplardan yana olan kendisi de il, Fethi Naci’dir. Çünkü kendisi sanatçının sanatın gereklerine uygun davranmasını savunur:

“Hazır kalıpları Fethi Naci kendi yazılarında kolaylıkla bulabilir. Belirli biçimler, kalıplar, dü ünce tarzları teklif eden kendisidir. (…) Bir sanatçı önce kendi be enisi için yazar, yaratır, sonra toplum o be eniye yakla ır demek suç mu?

Bu gençleri hazır kalıpları benimsemeye, dü ünmemeye bir ça rı mı?”410

Sabih endil, nsan Tükenmez’i “özlü ve iyi hazırlanmı , yakılacak de il okunacak günün en iyi kitaplarından biri” olarak de erlendirir. Ona göre Fethi Naci, pe in yargılarla hareket etmeyen, yargılarını okudu u esere göre veren bir yazardır.411

“Fethi Naci yazarın sosyal endi esinin olması gerekti ine, sanat endi esiyle sosyal endi enin birbirlerini tamamlaması gerekece ine inanan bir yazar.

408 agm., s. 6.

409 agm., s. 7.

410 agm., s. 7.

411 Sabih endil, “ nsan Tükenmez”, Yeni Ufuklar, C. 5, S. 37 (53), Ekim 1956, s. 671-673.

Dü ündüklerin çe itli örneklerle kabul ettirme e çalı ıyor. Sade ve canlı bir dili var Fethi Naci’nin. Okuyucuyu sürüklemesini biliyor.

Fethi Naci öyle geli igüzel hükümlerle u aire veya bu hikâyeciye çatan yazarlardan de il. Uzun uzun örnekler veriyor, bizi dü üncesinin do rulu una inandırma a, daha do rusu kandırma a çalı ıyor. Güçlü bir yazar Fethi Naci. Son yılların en kalburüstü ele tirmecilerinden…”412

A. Korkut’a göre nsan Tükenmez, “toplumcu sanatımızın teorisini kurma yolunda” atılan ilk adımdır. Fethi Naci bu yapıtında toplumcu sanatla ilgili yapılan tüm olumsuz yargıları tartı ıp yanıtlamaktadır. Fethi Naci, kimi ele tirmenler gibi önyargılı hareket etmez. Hatta önyargıya kar ı sava ım verir. Bu da onun “en ba arılı bir yanı”dır.

Bu eser “kendi çı ırında bir ba langıç”tır. Onun lhan Tarus’la ilgili dü ünceleri hangi kaygıyla ele tiri yazdı ını da bize gösterir:

“F. Naci’nin lhan Tarus ile tartı ması toplumcu sanatın sanat kaygısı üzerindeki görü ünü belirtiyor. Yazar açıkça söylüyor ki sanat kaygısı olmadan, sırf toplum kaygısı ile sanat eseri yaratılamaz; üstelik böyle bir eser toplumsal görev de yerine getiremeyecek kadar güçsüz ve cansızdır. (s. 55) Fakat F. Naci sırf sanat kaygısına dayanan, gerçek üzerine kurulmamı soyut bir güzellik kavramına da kar ıdır.”413

A. Korkut, Fethi Naci’nin dil konusuna hemen hiç e ilmemesi ve –eksikli inin farkında olmasına kar ın- biçim üzerinde durmamasını ele tirir.

Fethi Naci’nin nsan Tükenmez’de belli bir tezi savundu unu belirten Mehmet Kaplan, bu tezi öyle özetler: Fethi Naci’ye göre sanatçı, bireyin de il toplumun sorunlarıyla u ra malı; ama kimi yazar ve airlerin yaptıkları gibi karamsar bir tablo çizmemeli, ileriki mutlu toplumu yaratma umudunu ta ıyan iradeli tipler ortaya koymalıdır.

Yazar, bunu yaparken kuru gerçekçili e dü memeli, esteti i ön plana almalıdır; çünkü sanat kaygısının olmadı ı yerde kalıpçılık vardır.414

Kaplan, Fethi Naci’nin edebiyatın en önemli özelli i, duygu ve dü ünceleri

“image”lar yoluyla anlatmaktır görü üne katılır. Bu nedenle eserinde hiçbir imge bulunmayan, gerçe i kuru bir belge gibi veren lhan Tarus’u ele tirdi i için Fethi Naci’yi

412 Sabih endil, “ nsan Tükenmez”, Forum, C. 6, S. 61, 1 Ekim 1956, s. 23.

413 A. Korkut, “ nsan Tükenmez”, Pazar Postası, Y. 4, S. 41, 7 Ekim 1956, s. 9.

414 Mehmet Kaplan, “ nsan Tükenmez”, Edebiyatımızın çinden, Dergâh Yayınları, stanbul, 1998, s. 315-316.

haklı bulur. O, Fethi Naci’nin ufku açık ve yaratıcı insan dü üncesine de tamamıyla katılır, ama gelece in bilim tarafından önceden tayin edilece i görü üne katılmaz.415

Kaplan, sonuçta Fethi Naci ve eseri hakkında unları söyler:

“Fethi Naci’nin içtimaî gerçek kadar güzelli e de de er vermesi beni sevindirdi. Bu, Türk edebiyatı namına ileri bir adımdır. Toplumsal gerçekçilerin yava yava esteti in ehemmiyetini anlamaları, hem kendi görü leri, hem de Türk edebiyatı bakımından büyük kazançtır.”416

Fethi Naci, Ferit Öngören’e göre, “edebiyattan anlamayan” bir yazardır. nsan Tükenmez, Fethi Naci’nin parantezli ya da parantezsiz Batı edebiyatından yaptı ı aktarmalarla olu turulmu bir kitaptır. Bu yönüyle bir “a ırmalar” kitabıdır.417

Necip Alsan’a göre Fethi Naci, Gerçek Saygısı’ndaki yazılarında okurun kar ısına kendini be enmi , hocalık eden, ö üt veren bir ki i olarak çıkar. Fethi Naci’nin yazılarında geli en bir dü üncenin olmadı ını ileri süren yazar, onun ilk sözünden son sözünün ne olaca ının çıkarılabildi ini, ön yargılı bir yazar oldu unu, kalıp sözleri ve yinelemeleri çok fazla kullandı ını imler. Alsan, ele tirmen hakkında unları söyler:

“Bir çok sorunları ele alırken dar görü le alıyor. Araçları kıt. Çözmek istedi i sorunlara e ilirken onları çözmekten yetersiz oldu unu gösteriyor. Sa a sola ba vurduktan sonra, bu böyledir deyip bitiriyor. Böyle olunca dü ünceleri, aktarılmı dü üncelerden, kötü savunulmu iyi dü üncelerden ileri gitmiyor.

Fethi Naci’nin gücü, çözer göründü ü sorunların çoktan çözülmü olmasında. Yetersizli i bu sorunlar üzerinde yeni ba tan dü ünürken onları tazeleyecek yerde yıpratmasında, Yeni dü ünceler üzerinde eski mantıkla dü ünmek, çürük tekneye binmektir. Deyi indeki çetrefillik, gereksiz uzunluklar, dü ünce gemisinin yol almamasından.

Yazılarında ö üt bol. Bunlardan biri, ki inin yazdı ından çok bilmesi.

Ba kalarından ö üt alması gerekli de il. Kendi ö ütlerini kendi dinlese, kendi kendini geçecek Fethi Naci.”418

Mehmet Seyda, Gerçek Saygısı’yla Fethi Naci’nin yazı hayatının ikinci a amasına geldi ini, “kendine daha somut dayanaklar” buldu unu, sanat sorunlarımız üstündeki görü lerini çok daha yetkin biçimde dile getirdi ini belirtir. Ona göre Fethi Naci, bu eseriyle nsan Tükenmez’deki görü lerini bütünleyip, “olaki bir eksik, yanlı ” olan bir

415 age., s. 317/320-321.

416 age., s. 317.

417 Ferit Öngören, “Yenilgi Kazanmak”, A, S. 20, Eylül 1959, s. 6-7.

418 Necip Alsan, “Ele tirmenin Ele tirmesi”, Varlık, S. 511, 1 Ekim 1959, s. 15.

anlayı ı düzeltir. Mehmet Seyda’ya göre Fethi Naci’nin önemi, “ara tırmalarını küçük ayrıntılara, kavramların tartı ılmasına götürebilmesinde”dir. Onun “geli en romancılı ımızla birlikte, sanattaki toplum sorunları, gerçekçilik akımlarının nedenleriyle ilgilendi i gibi romancılı ımızla da yakından ilgilenmesi” bir ba ka özelli idir. O da, tıpkı Ya ar Nabi gibi, ba arılı roman deyince ki ileri canlı olan, ya ayan romanları anlar. Seyda, Fethi Naci’nin iyi olmayan toplumcu romanlarla ilgili sözlerini alıntılayarak bitirir yazısını. Bu aynı zamanda onun ele tirmene katıldı ının göstergesidir:

“Fethi Naci, (…) ça ımızdaki çatı maları göstermek artık yeter de il, geli me yönünü de göstermelidir falan derken, ‘Öyle sanıyorum, biz en önemli bir eyi, yazarın yazdı ı yapıtın nihayet bir roman oldu unu pek aklımıza getirmek istemedik’ diyor. Bunlunla da yetinmiyor Fethi Naci, büyük bir içtenlikle duyumunu açıklıyor: ‘… toplumsal bilgi bakımından, dediklerimize uyan yapıtları okurken sıkılma a ba ladı ımızı, sonuna kadar okumak için kendimizi zorladı ımızı niçin saklıyalım?”419

Halil Erdo an, Gerçek Saygısı’nı “en ilgi çekici yapıt” olarak gösterir. Yazar, daha çok kitabın “Dü ünmek Üstüne” adlı bölümünü irdeler. Fethi Naci’nin “ileri aydınlarımızdan biri” oldu unu söyleyen yazar, onu yalnızca ileri aydınların sevmedi ini, Mehmet Kaplan gibi kar ıt görü te olanların da be enisini kazandı ını söyler. Onun kar ıt görü teki insanlarda tepki de il de, etki uyandırmasını önemli bulur. Halil Erdo an’a göre, Fethi Naci’nin en ilgi çekici yanı, “dü ünmeye ve dü ündürmeye çalı an bir yazar olması”dır. Çünkü o, duygudan de il, bilgiden gelen inancı savunur. O, kuramının yanlı oldu unu dü ünmez. Ona göre yanlı lık uygulamalardadır. Halil Erdo an, onu iyi yeti mi , ö rendiklerini sindirmi , ama bunlarla asla yetinmemi , kendisini ilgilendiren konuları sürekli izlemeye çalı mı bir yazar olarak nitelendirir. Yazar, Fethi Naci’nin bu kitabında nsan Tükenmez’in ana çizgileri üzerinde hareket etti ini, kendisiyle çeli medi ini özellikle belirtir:

“Aradaki en önemli ayrılık nsan Tükenmez’de, belki de daha çok bilinenleri derli toplu bir biçimde tekrarlamaya, e ilimli olan ö retici yazar Fethi Naci’nin ikinci beti inde bir yandan ö retici olmaktan çok ku kucu davranır gibi görünmesi, aynı sorunları, aynı bilgileri çok daha ustaca tekrarlaması, dü üncelerini daha yumu ak, daha derin bir biçimde verebilmesi ve daha ileri

419 Mehmet Seyda, “ ki Kitap”, Forum, C. 11, S. 132, 15 Eylül 1959, s. 18-19.

giderek diyece im ki, bir yanda da ilk beti inde içinde bulundu u çevreye bazı yönlerden kar ı çıkar izlenimini bırakmasıdır.”420

Yazara göre kitabın birinci bölümünde söylediklerini, ikinci bölümde yapıtlara uygulayan Fethi Naci, böylece “soyut sorunları somut sorunlar durumuna” getirmeyi ba arır. Halil Erdo an, gerçekçi bir eserde öz-biçim uygunlu unun söz konusu oldu unu söyleyen Fethi Naci’nin, ele tirilerinde “özün do ru mu yanlı mı oldu unu belirtmek”le yetinmesini bir eksiklik olarak görür.421

Halil Erdo an, Fethi Naci’yle ilgili dedikodulara da de inir. Ona göre önemli olan Fethi Naci’nin “ileride nereye gidece i” ya da “eskiden nerede oldu u” de ildir. Önemli olan “halen do ru yolda” olup olmadı ıdır. O, Fethi Naci’nin do ru yolda oldu u kanısındadır. Di er yazar ve ele tirmenler de dedikodularla de il, yazılanlarla ilgilenmelidir:

“Ele tirmeci, eline aldı ı yapıtı okur, inceler. Yazarın ne demek istedi ini yazarın yazısından ö renir. Söylentiler, dedikodular onu ilgilendirmez. Çünkü ele tirmeci, kendi adına kendi görü ü adına söz söyler. Fethi Naci’nin sa a dönmesi, sola dönmesi okuru en az ilgilendiren yönlerden biridir. in garibi udur ki, Fethi Naci’de önemli bir de i me olmamı tır.”422

Tevfik Çavdar, Gerçek Saygısı’nı ele aldı ı yazısında nsan Tükenmez’i de de erlendirir. Bu iki kitap arasındaki Fethi Naci’yi irdeler. Yazarın yazdıklarının çeli kili olmadı ını, ne istedi ini bildi ini imler. Çavdar, Fethi Naci’nin nsan Tükenmez’de söylediklerinin biraz çeviri kokan kuramsal ve genel do rular oldu unun altını çizer. Fethi Naci’nin nasıl bir yazar istedi ini ayrıntılı bir biçimde ortaya koyar. Çavdar’a göre Fethi Naci, “insan gerçe ini tanımak”, “toplum gerçe imizi tanımak”, “topra ımıza yerle mek”

derken yazarın topluma olan sorumluluklarını yazarlara anımsatır. Zaten sanatçı ona göre bir hareket adamıdır. Çavdar, yazarın ilk kitabında ne istedi ini öyle özetler:

“Yazarlardaki dengesizli in, bunalımın toplumdan gelmesi, yazarın çevresinde geli en olayları ayırıcı ve nedenlerine nüfuz edici bir bilimsel görü le incelenmesi, inceledi i olaylar hakkında bir de er yargısına varabilmesi için sa lam bir dünya görü üne sahip olması: i te Fethi Naci’nin ‘ nsan Tükenmez’de istedikleri”423

420 Halil Erdo an, “Gerçek Saygısı”, Dost, C. 5, S. 27, Aralık 1959,s. 18.

421 agm., s. 22.

422 agm., s. 21-22.

423 Tevfik Çavdar, “…Bir Ya ama Ordusu Çıkıyor Aydınlı a”, Yeditepe, Yeni Seri S. 9, 1-15 A ustos 1959, s. 6.

Çavdar, Fethi Naci’nin Gerçek Saygısı’na aldı ı yazılarda bunlara kar ı olmadı ını, inkarcı bir davranı içinde olmadı ını, böyle söyleyenlerin kötü niyetli olduklarını ileri sürer. Çavdar’a göre nsan Tükenmez toplumcu gerçekçili in sorunlarını ele alan, bu konudaki kuramsal do ruları ortaya koymaya çalı an çok yönlü bir kitaptır. Gerçek Saygısı ise bu kadar çok yönlü de ildir. O, aynı sözü farklı ba lıklar altında anlatan bütüncül bir kitaptır. Fethi Naci, “Dü ünmek Üstüne” ba lı ı altında sekiz yazı yazmı tır. Çavdar’a göre bu yazılarda tek bir sorun üzerinde dönüp durulması yazarın bir kusurudur; çünkü yazar, aynı konunun de i ik yönlerine de inece ine, hep aynı eksen etrafında dü ünce üretmi tir.

Çavdar’ın üzerinde durdu u bir ba ka nokta da Fethi Naci’nin kullanmı oldu u terimler ve deyimlerdir. Gerçekçilik ve onun sorunları üzerine dü ünce üreten yazar bir çok deyim ortaya atar. Çavdar’a göre bunlar ayıklanarak gerçekçi edebiyatımız için ortaya çok güzel bir deyimler sözlü ü çıkarılabilir. Çavdar, bu deyimlerden örnekler verir:

“gerçe i a ma, aydınlık gelecekler edebiyatı, bölmeli kafa, hayat ba kalarıdır…”

Çavdar”a göre Fethi Naci, Gerçek Saygısı’nda kuramsaldan sorunlara yöneldi i, çevreyi aydınlatmaya çalı tı ı için kusurlarına ve yinelemelerine kar ın ba arılıdır.424

3.6. HÜSEY N CÖNTÜRK - ELE T RMEDEN ÖNCE

Ülkemizdeki nesnel-bilimsel ele tirinin öncülerinden olan Cöntürk, ele tirinin kuramıyla ilgili yazılarını Ele tirmeden Önce’de, iir anlayı ıyla ilgili yazılarını da Ça ının airi’nde toplamı tır. Bunlar, ele tirisinin uygulamasını henüz yapmamı , kuramla ilgili çalı malarını sürdüren bir ele tirmenin yazılarıdır. Bu yazılarda Cöntürk’ün

“yeni ele tiri”ye göz kırptı ını, nesnelli i ve bilimselli i önemsedi ini görüyoruz.

Cöntürk’le ilgili de erlendirmeler genellikle olumludur. Onun ele tirinin temellerini ortaya koyarken bilimselli i göz ardı etmedi i, bu eserin kendinden öncekilerden daha ba arılı, güçlü ve gerçekçi oldu u ele tirmenlerce dile getirilir.

Ümit Ölmez, Ele tirmeden Önce’yi daha önce çıkan Fethi Naci’nin nsan Tükenmez, Salâh Birsel’in iirin lkeleri ve Ataç’ın tüm kitaplarından “daha bilimsel, daha güçlü ve gerçekçi” olarak nitelendirir. Ölmez, Cöntürk’ü ve eserini olumlu-olumsuz yönleriyle de erlendirir.

424 agm., s. 7.

Yazar, Cöntürk’ün ele tiriyi bir bilgi i i olarak görmesini, ele tiride i birli ini ileri sürmesini, bilimsel ele tiriyi savunmasını; ele tiriye yeni terimlerin, kavramların kazandırılması ve ele tiri dilinin kurulması için çaba harcamasını; ele tiri mantı ı üzerine dü ünce üretmesini, ele tirmenin salt ele tiri yapması gere inin üzerinde durmasını, ele tirmen ile denemeci arasındaki ayrımı ortaya koymasını olumlu kar ılar; ama yeni kavramları kar ılamak için buldu u biçne (form), içne (content, kurartı, tasartı), ya am tarihi (biography) gibi yeni, ahlâkbilimsel, pratik, nazarî gibi yabancı sözcükleri kullanmasını, hatta bunlara Türkçe ekler getirmesini yadırgar.

Ölmez, Cöntürk’ün ele tiri anlayı ını öyle toparlar:

“Ona göre, Ataç izlenimci bir ele tirmen sayılabilir. Fethi Naci ise toplumcudur. Yarının ele tirisini ‘kuracaklar’ daha çok bu iki zıt tutumdaki ele tirmenler’in iyi taraflarını bir araya getirmeyi ba aracaklar arasından çıkacaktır: ‘Edebiyat e risi üzerinde kalan ve belirli ölçüleri olan ele tirmenler’

diyor. yi ele tiri, ele tiri e itimi aldıktan sonra yazılabilir. O, gücünü duygudan de il, bilimler ile felsefeden almalıdır. Sonra, herhangi bir yazarın kendisi de il, ortaya koydu u yapıtı önemlidir. Ele tiride ki iye de inmekten çok, yapıtı ele tirilmelidir.”425

Cöntürk’ün ça da ele tirinin bilgi ve e itim yardımıyla kurulaca ı görü üne katılan Ölmez, bu eseri “ele tiri dalının ba arılı bir yapıtı” olarak görür.

T.B.’ye göre ele tirmenin sorunlarını çözmeye çalı an Cöntürk, bunda belli oranda ba arılı olmu tur. O, bunun için öncelikle edebiyat ele tirisinin kurallarının, ölçülerinin ne olması gerekti i üzerinde durmu tur. Ele tirmen, Cöntürk’ün ele tiride i bölümü ve i birli i anlayı ını destekler. Ona göre de öznel ele tiriden vazgeçilmeli; ele tirinin sanattan çok tekni in niteliklerini ta ıdı ı ve bir bilgenlik i i oldu u yazar ve ele tirmenlerce görülmelidir. T. B., Cöntürk’le ilgili u yargılarda bulunur:

“Cöntürk, ‘ele tirmeden önce’de ele tirmenin temellerini ortaya koymu : sa lam buldu u, be endi i kurallara uygun denemeler de yapmı tır. Yazar, gerekli bir yolda ilerlemektedir. Ele tirme yaptıklarını sananların, Cöntürk’ün gösterdi i yoldan gitmeleri faydalı olacaktır.”426

425 Ümit Ölmez, “Ele tirmeden Önce”, Pazar Postası, Y. 6, S. 24, 15 Haziran 1958, s. 14.

426 T. B., “Ele tirmede Yeni Bir ey Var”, Pazar Postası, Y. 6, S. 8, 23 ubat 1958, s. 12.