• Sonuç bulunamadı

2 KURAMSAL ÇERÇEVE

2.1 Eleştirel Yansıtma

2.1.4. Eleştirel Yansıtma Türleri ve Etki Alanları

Eleştirel olarak yansıtıcı bir uygulamanın geliştirilmesi için yansıtmanın tüm “yönelimlerinin” öğrenilmesi gerekmektedir. Bir öğretmen etkileşim süreci ile yeni bilgiyi sınıflandırmalı, deneyimlerle ilgili düşüncelerini organize etmelidir. Öğretmen adaylarının alan deneyimine sahip olabilmelerini ve süreçte karşılaşacakları durumlarla ilgili yansıtma yapabilmelerini gerçekleştirmek öğretmen yetiştirme programının sorumluluğudur (Boud, Keogh & Walker, 1985). Eleştirel yansıtma temelinde

43

gerçekleştirilen öğretmen eğitimi süreci, öğretmenlerin gerçek uygulamaya geçmeden önce eleştirel yansıtma uygulamasını gerçekleştirme fırsatı sağlar.

Eleştirel yansıtmada bulunabilme yeteneği tıp, sosyal hizmet, hemşirelik, meslek sağlığı, fizik tedavi ve eczacılık gibi sağlık ve sağlık ve sosyal bakım iş kollarında özellikle önemli bulunmaktadır (Boud, Keogh & Walker 1985; Brookfield 1987; Johns 2004). Eleştirel yansıtma kararların ve eylemlerin değerlendirilmesiyle profesyonel gelişime yardımcı olabilir ve verilen hizmetin ve hastaların bakım deneyimlerinin gelişimini sağlayabilir (Brookfield 1987; Mezirow 1998). Yüksek öğretim’de eleştirel yansıtma becerisi eğitimi pratisyenlerin kendi profesyonelliklerinin (Larivee 2000; Schön 1991) ve içine girdikleri disiplin bilgisinin ve gücünün içyüzünü anlamaları için onlara yol gösterir (Foucault 1982; Giddens 1976; Habermas 1978). Bu nedenlerle, eleştirel yansıtma genel anlamda etik ve mesleki açıdan iyi bir şeydir ve birçok profesyonel gelişim ve uygulama alanında desteklenmektedir (Smith, 2011)

Eleştirel yansıtmanın kuramsal temellerinden bahsedilirken, eleştirel yansıtmanın yansıtıcı düşünce türlerinden biri olarak da ifade edildiği ve teknik, pratik ve eleştirel yansıtma olarak üç yansıtma türünden bahsedildiği belirtilmiştir. Bununla birlikte eylem üzeri ve eylem içi yansıtma gibi daha üst düzeyli yansıtma türlerinden bahsedilmiştir. Bu yansıtma türleri arasında en üst düzey yansıtma türünün eleştirel yansıtma olduğu ilgili literatürden hareketle ifade edilmiştir.

Vella (1994);’nın eylem beraberinde yansıtma anlamına gelen bilinçli eylem (praxis) kavramı; davranışları tamamlayıcı bir bileşen olarak ele alınmaktadır. O’Neil & Marsick (1994), öğrenme ve uygulamaya eşit önem vermekle birlikte Boyd & Fales (1983)’e göre eleştirel yansıtmanın odağı; harekete geçip geçmemeye karar verebilmektedir. Stein (2000); karar verme ile öğrenme ve yapma arasında bağlantı kurmuştur. Bilinçli eylem (praxis) öğrenenlere belirli bir durumdan anlam çıkarmaları ve şu anki davranışları ile gelecekte nasıl davranacağının daha iyi anlaşılması anlamına gelmektedir.

Schön (1987)’ün “eylem içi yansıtma” olarak ifade ettiği veya Brookfield (2000)’in “eleştirel yansıtmanın kazanımları” olarak ifade ettiği kavramlar, bir konunun kapsamının farkında varılması, değerler ve duygular açısından konunun bir çerçeveye

44

yerleştirilmesi, kesin ve doğru ve yanlışsız bir değerlendirme yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesi süreçleri ile ilişkilidir. Diğer bir ifadeyle eleştirel olarak yansıtma yapmakla ilişkilidir.

Schön (1987)’ün mesleki yetenek (professional artistry) kavramı eleştirel yansıtmanın amacı olan aynı zamanda etkisini ifade etmek üzere kullandığımız bir kavramdır. Uygulayıcıların sadece belirli görevleri gerçekleştirmek için bilgi ve becerilerde uzmanlaşmalarına değil aynı zamanda gerçekliklerini yansıtabilecekleri yorumlayıcı, analitik problem çözme becerilerini de geliştirmeye odaklanabilecekleri eğitim stratejilerinin uygulanması önemli olarak görülmektedir. Dolayısıyla mesleki yetenek olarak bahsedilen durum katı bir prosedür ve süreç izlemeksizin bireylerin durumun farkında oldukları, bir farkındalık düzeyi anlamına gelmektedir. Araçsal öğrenme aracılığıyla kazanılamayacağı ifade edilen bu farkındalık uygulayıcıların mesleki gerçekliklerle uygun deneyimleri sonucunda daha etkili şekilde kazanılır.

Cann & Seale (1997, akt; Wolf, 2007) ise; Schön’ün (1997) teknik yansıtma ve mesleki yetenek kavramlarını fen eğitimi bağlamında her iki yaklaşımın birleştirilebileceğini savunmuştur. Kurallar üzerine kurulan teknik yansıtma yaklaşımı teşhis ve tedavi süreçlerini kullanır, teknik uzmanlığa odaklanır ve uygulama için geçerli olan teorileri ifade eder. Mesleki yetenek uygulamalardan anlam çıkarma, yorumlama ile taslak ve örneklerin kullanımını içermektedir böylece uygulamalardan teorilerde elde edilmektedir.

Eleştirel yansıtmanın daha etkili bir eylem olduğundan birçok yazar bahsetmektedir. Örneğin Pavlovic ve Friedland (1997) davranışlar ve inançlar arasındaki çelişkilerin keşfedilmesinin eleştirel yansıtmada oldukça önemli olduğunu ifade etmektedirler. Bu noktada varsayımların fark edilmesi ve sorgulanması eleştirel yansıtma sürecinde ifade edilen durumlardandır. Dünyaya ve çevremize ilişkin olarak sahip olduğumuz açıklama ihtiyacı duymadığımız, sorgulamadan kabul ettiğimiz inançlarımızı Brookfield (1995) varsayımlarımız olarak tanımlamıştır. Varsayımların eleştirel yansıtma söz konusu olduğunda önemli olduğu ifade edilmektedir.

Brookfield (2000) üç tür varsayım önermiştir: i) paradigmatik varsayım; bireylerin dünyayı kategoriler içinde düzenlemek üzere kullandıkları aksiyomlar, ii)

45

yerleşik varsayım; bireylerin belli bir durumda olması gerektiğini düşündükleri şeyle

ilgilidir. iii) Nedensel varsayım; dünyanın farklı koşulları ve parçalarının değişim sürecinde nasıl bir etkiye sahip olduğu ile ilgilidir. Mezirow’a (1998) göre varsayımların dönüştürülerek yeni bakış açılarının oluşturulmasında eleştirel yansıtma (critical reflection) ve eleştirel öz-yansıtma (critical self-reflection) arasındaki temel farkı nesnel ve öznel yeniden oluşturma kavramları ile açıklamıştır (objective-subjective reframing).

Nesnel yeniden oluşturma araçsal (instrumental) öğrenme ile ilgilidir ve iletişim sürecinde diğerlerinin sorgulanmamış varsayımlarını değerlendirmek üzere, varsayımların eleştirel olarak yansıtılması anlamına gelmektedir. Öznel yeniden oluşturma ise kişinin daha doğru davranışları gerçekleştirmek üzere bireyin kendi varsayımlarını eleştirel olarak yansıtması anlamına gelmektedir. Öznel yeniden oluşturma (subjective reframing) varsayımların öz eleştirel yansıtması üzerine temellenmiştir ve dört türde ele alınır. i) Varsayımların açıklayıcı (narrative) eleştirel öz-yansıtması, nesnel türe benzerdir fakat kişinin kendi kendine gerçekleştirdiği bir uygulamalıdır. ii) Sisteme ait varsayımların eleştirel öz-yansıtması ise, eğitsel, dili ve dini içeren sorgulanmamış kültürel sistemlerin yansıtılmasını gerektirmektedir. iii) Örgütsel olarak varsayımların eleştirel öz-yansıtması, işyeri ile ilgilidir ve gizli varsayımların etkisini ortaya çıkarmaya çalışır. iv) Ahlaki etik açıdan varsayımların eleştirel öz-yansıtması, kişilerin ahlaki karar verme sürecini yönlendiren normlar üzerinde durur. Varsayımların sınanmasında duygusal etkilerden uzak bir şekilde deneyimlerden geriye doğru yönelmek eleştirel yansıtma için hayati bir yetenektir. Örneğin Mezirow (1998); varsayımların belirlenmesinde duyguların rolünü onaylayacak olmasına karşın eleştirel öz-yansıtmanın karakteristikleri arasında tarafsızlığı ve tutarlığı listelemiştir. Yönetim anlayışı açısından işyerindeki olayların eleştirel olarak yansıtılması deneyimlerin bilişsel olarak incelenmesini gerektirir (Seibert & Daudelin, 1999). Bu ortamda Seibert & Daudelin (1999) dikkatli ve ısrarla anlamını düşünmek için deneyimden geri doğru gitme sürecini savunmaktadırlar.

Eleştirel yansıtma farklı düzeylerde gerçekleşebilir. Mezirow (1998); eleştirel yansıtmanın üç düzeyinden bahsetmiştir. Anlam (content) yansıtma algılanan, hissedilen veya gerçekleştirilen şeylere dayanmaktadır. Süreç yansıtma; bireysel olarak ne şekilde düşündüğümüzle ilgilidir. Aksiyom (bir önermenin nedeni olarak ileri sürmek)

46

yansıtma; neden öyle davrandığımızın, hissettiğimizin veya algıladığımızın farkında

olmamızı gerektirir. Eleştirel yansıtmanın farklı türlerde gerçekleşebileceğinin öğretilmesi ile öğrenciler yansıtıcı teknikleri kullanmakta ve yansıyabilirlikten nasıl yararlandıklarını açıklamakta daha az zorlanacağı ifade edilmektedir. Aynı zamanda eleştirel yansıtma farklı amaçlara yönelik de olabilir. Wellington & Austin (1996); eğitim bilimleri bağlamında eleştirel yansıtmanın uygulanması ve yükümlülüklerine (katılımı) ilişkin olarak 5 yönelimi açıklamıştır. Bunlar; birincil, teknik, bilinçli, diyalektik ve ben-ötesidir. Smith (2011); eleştirel yansıtmayı bu bağlamda kişisel, kişilerarası, bağlamsal ve eleştirel olmak üzere 4 sınıflama dahilinde ele almıştır.

2.1.4.1. Kişisel: Düşünceler Ve Eylemler

Kişisel yansıtma bir konu veya uygulamayla ilgili birinin kendi algılarını, yargılarını, tepkilerini ve davranışlarını kaydetmeyi içerir (Finlay 2002; Mezirow 1994). Kişisel yansıtma özinceleme (Colbourne & Sque 2004), kişisel yansıyabilirlik (Brookfield 1995), özfarkındalık (Giddens 1976) ve kendi kendini tanıyabilme (Wolfe 2003) olarak tanımlanmıştır. Larivee’ye (2000) göre kişisel yansıyabilirlik her durumu etkileyen ve sonuçtaki tepkiler üzerinde etkisi olan geçmiş tecrübeler, hisler ve ruh hali, gündemdekiler ve ruh hali gibi bir dizi ‘filtre’ olarak düşünülebilir. Bu tür yansıtmanın amacı kişisel düşünceleri ve eylemleri kabul ederek ve ortaya çıkararak öznelliğin etkisiyle ilgili kaygıların üzerine gitmektir.

2.1.4.2. Kişilerarası: Diğerleriyle Etkileşimler

Kişilerarası yansıtmanın anlamı geçmişin merkezindeki ilişkilere dikkat etmek ve belirli bir eylemde bulunmaktır (Hardy, Phillips & Clegg 2001). Öğretmen-öğrenci veya hasta-doktor gibi kişilerarası etkileşimleri incelemek belirli bir uygulamaya ait yerleşik normları ortaya çıkarmaya yardımcı olabilir. Örneğin, yasal yükümlülük veya onay süreçleriyle ilgili beklentiler veya bunların etkisi. Kişilerarası yansıyabilirliğin bir diğer yönü de herhangi bir bağlamda karar vermeyi etkileyen grup dinamikleridir. Bu tür yansıtmanın amacı disiplinle ilgili gelenekleri ve çalışma şekillerini kabul ederek ve ortaya çıkarak profesyonellik ve grup etkileşimleriyle ilgili kaygıların üzerine gitmektir (Smith, 2011).

47

2.1.4.3. Bağlamsal: Kavramlar, Kuram ve Yöntemler

Bağlamsal yansıtma yerleşik kavramların, kuramların ve yöntemlerin uygulamayı nasıl bilgilendirdiğini ve etkilediğini açıklamayı içerir (Johns 2004; Schön 1996). Diğer bir deyişle, bağlamsal yansıtma çalıştığımız bilgi yapılarını sorgulamayı içerir. Alternatif bir referans çerçevesi (Weick 1999) veya düşünme şekli kullanılsaydı işlerin nasıl daha farklı yapılabileceği sorusuna yol açar. Bu tür yansıtmanın amacı yerleşik kavramların ve görüşlerin sınırlarını kabul ederek ve ortaya çıkarak bunların etkisiyle ilgili kaygıların üzerine gitmektir.

2.1.4.4. Eleştirel: Politik, Etik Ve Sosyal Bağlamlar

Eleştirel yansıtma güç konularını odağa alarak düşünme veya uygulamanın sınırlarını inceler (Riley, Schouten & Cahill 2003). Eleştirel yansıtma karşılaşılan her türlü etik, politik veya sosyal meseleyi ve bunların ilişkili insanlar veya ilişkili olmayan insanların üzerinde yol açabileceği etkilerini açığa kavuşturmayı içerir (Mauthner & Doucet 2003). Eleştirel yansıtma hangi soruların, meselelerin veya düşünme şekillerinin kim ve ne sebeplerle öncelikli hale getirildiğini sorar. Bu tür yansıtmanın amacı farklı ilgileri ve gündemleri kabul ederek ve ortaya çıkararak güçlü grupların etkisiyle ilgili kaygıların üzerine gitmektir.

Eleştirel yansıtmanın farklı düzeylerde nasıl gerçekleştiğini göstermek üzere Kember ve diğ. (1999) ise Mezirow’un düzeyleri ile Schön’ün (başka varsayımları ortaya çıkarmaya çalışan) sorgulaması arasında benzerlikleri belirtmişlerdir. Schön’ün sorgulamasına karşılık gelen Mezirow’un eleştirel yansıtma düzeylerini şu şekilde örneklendirmişlerdir. Örneğin bireyler kendilerine “Bu düşünceyi fark ettiğimde hangi

özellikleri dikkatimi çekti” [Süreç yansıtma], “Bu yargıya ulaşmamda etkili olan kriterler nelerdir”[aksiyom yansıtma], “Bu beceriyi gerçekleştirirken kullandığım işlemler nelerdir” [süreç yansıtma], “çözmeye çalıştığım problemi nasıl sınırlandırıyorum” [aksiyom yansıtma] sorularını sorabilirler.

48