• Sonuç bulunamadı

B. Sancak Esasında Yönetim

1. Beylerbeyiliklerin Kurulması

Anadolu Selçuklularında da bulunan beylerbeyilik örgütü, Osmanlılarda 14. yüzyıl ortalarında kurulmuştur. Bu tarihten önce beylerbeyi, taşra kuvvetlerinin kumandanı ve çeşitli sancaklara dağılmış beylerin topluca amiri durumundadır, dolayısıyla belirli bir bölge ile ilişkisi yoktur. 14. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, özellikle Rumeli’deki toprak

232 Mustafa Akdağ, Celali İsyanları, s. 88.

233 M. Tayyib Gökbilgin, “Önsöz”, s. 16.

234 Halil İnalcık, “Eyalet”, İA, TDV, Cilt 11, s. 548-550.

kazançlarının hızla artmaya başlaması sonucunda, sancaklar üzerinde denetimi sağlayacak bir örgütlenmeye gerek duyulmuştur. Sultan I. Murat’ın lalası Şahin Paşa’yı 1361 yılında Rumeli Beylerbeyi olarak görevlendirmesi ile ilk eyalet kademesi oluşturulmuştur.235 Daha sonraki yıllarda Rumeli beylerbeyinin bir Anadolu beylerbeyi ile dengelenmesi ve bu ikisine 15. yüzyılda Rum (Sivas-Amasya) ve Karaman beylerbeyiliklerinin de katılması ile beylerbeyilik terimi bölgesel bir anlam kazanmıştır.236 Osmanlı’nın 16. yüzyılın ilk yarısına kadar olan gelişmesinde en fazla dört beylerbeyilik bulunmaktadır.

‘Beylerbeyilik’ askeri amaçla oluşturulmuş bir bölgesel yönetim birimidir.237 Askeri örgütlenme açısından birkaç sancağın birleştirilmesi ile oluşan bu kademenin yöneticisi olan beylerbeyi, kendisine bağlı bütün sancakların askeri kumandanı ve aynı zamanda sancakbeylerinin amiridir. Yavuz Sultan Selim’in (1512-1520) fetihlerinden sonra Suriye, Filistin, Mısır ve Hicaz’ı içine alan Arap beylerbeyiliği ile Diyarbekir beylerbeyiliği kurulmuştur. 15. yüzyılın ikinci yarısında Rum beylerbeyiliği, bu dönemde imparatorluğa bağlanan Canik ve Çorum sancaklarını da içine alarak genişlemiştir.238 Daha sonraki yıllarda Doğu Anadolu’da yeni bölgeler ele geçirilince, burası onbir sancaktan oluşan geniş bir beylerbeyiliğe dönüşmüştür. Rum beylerbeyiliğinin sınırları yaklaşık bir asır boyunca değişmemiş, 16. yüzyılın ortalarında Trabzon ve Malatya gibi birbirinden uzak sancakların aynı bölgeye bağlanmasının doğurduğu güçlükler yüzünden, yeni bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre, Malatya-Kahta bölgesi, yeni kurulan Dulkadir beylerbeyiliğine, Şarki Hisar, Kemah ve Bayburd ise Erzurum beylerbeyiliğine bağlanmıştır. Trabzon sancağı ise Batum ve Gönye sancakları ile birlikte ayrı bir beylerbeyilik haline gelmiştir.

1520’li yıllarda Rum eyaleti 11 sancak, 37 şehir ve kasaba, 43 kaza, 6447 köy ve 3759 mezradan oluşmaktadır.239

235 Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ, s. 108. Tayyip Gökbilgin, ilk zamanlarda Rumeli için eyalet denilmediğini, liva ve sancak terimlerinin de kullanılmadığını belirtmektedir. Aşık Paşazade ve Neşri, küçük kale ve mıntıkaları vilayet terimi ile ifade etmişlerdir: Dimetoka vilayeti, İpsala vilayeti, Çorlu vilayeti, vb. Gökbilgin, Rumeli’nde eyalet-sancak örgütlenmesinin 15. yüzyılda tamamlandığını, idari bölgelerin ve isimlerinin de bu tarihten itibaren ortaya çıktığını belirtmektedir. M. Tayyib Gökbilgin,

“Kanuni Sultan Süleyman Devri Başlarında Rumeli Eyaleti, Livaları, Şehir ve Kasabaları”, Belleten, Cilt 20, Sayı 78, Nisan 1956, s. 247.

236 Metin Kunt, a.g.k., s. 27. Halil İnalcık 15. yüzyıl ortalarına kadar bu üç beylerbeyliğin, devletin temelini oluşturduğunu söylemektedir. Bununla birlikte İsmail Hakkı Uzunçarşılı, 15. yüzyıl ortalarına kadar iki beylerbeyliğin olduğunu yazmaktadır. Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ, s. 108, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, Cilt II, 4. Baskı, Ankara 1983, s. 579.

237 Yücel Özkaya, Osmanlı İmparatorluğu’nda Ayanlık, TTK, Ankara 1994, s. 14, 94.

238 M. Tayyib Gökbilgin, “Önsöz”, s. 21-22.

239 M. Tayyib Gökbilgin, “Önsöz”, s. 23.

Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) döneminde Pargalı İbrahim Paşa sadaretinde hazırlanan bir risalede imparatorluğun Rumeli, Anadolu, Karaman, Rum, Şam, Mısır, Diyarbekir, Kürdistan ve Dulkadiriye olmak üzere toplam dokuz beylerbeyilikten oluştuğu görülmektedir.240 Bunlardan altısı tımar sistemi ile yönetilmektedir. Topkapı Sarayı Arşivi’nde yer alan D. 5246 sayılı deftere göre 1527 yılında 8 beylerbeyilik, 97 sancak, 17 Kürt sancağı bulunmaktadır.241 Hammer, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yeni bir yönetsel düzenlemeye gidilerek, 250 sancağın 21 eyalete bölündüğünü belirtmektedir.242 Metin Kunt tarafından incelenen 563 Sayılı Maliye Ahkam defterinde de 1568-1574 dönemi için 21 beylerbeyilik ve 250 liva sıralanmaktadır. Hammer, aşağı yukarı imparatorluk sınırlarının en geniş olduğu devirde, yani III. Murat’ın ölümünden sonra, 1595’te, toplam eyalet sayısını sekizi Avrupa’da, dördü Afrika’da, yirmisekizi de Asya’da olmak üzere toplam 40 olarak vermektedir. Hammer, 40 eyaletin yanı sıra 4 adet de vergi veren ülke olduğunu söylemektedir. Şerafettin Turan, Hammer’in listesinde Kıbrıs iki kez yazıldığı için gerçek eyalet sayısının 39 olduğunu belirtmektedir.243

İmparatorluğun sancak taksimatı yüzyıllar boyunca aynı kaldığı halde, eyaletlerin genişlikleri ve sayıları sürekli değişmiştir. Beylerbeyilik sayısının artışı başlıca üç nedene bağlanmaktadır. Birincisi bazı sancaklar, iktisadi ve toplumsal koşullar ya da stratejik önemleri nedeniyle bağlı oldukları beylerbeyilikten ayrılarak, ayrı bir statü kazanmıştır.

Örneğin Bosna ve Kefe Rumeli’den, Trabzon Rum eyaletinden, Trablusşam ve Halep Şam’dan, Musul Diyarbekir’den ayrılarak eyalete dönüştürülmüştür. Bu uygulama, özellikle savaş dönemlerinde, stratejik önem taşıyan bölgelerin beylerbeyilik haline getirilmesi şeklinde karşımıza çıkmaktadır. 1568’de Kefe sancağı, Volga havzasına planlanan Astarhan seferi nedeniyle beylerbeyilik haline getirilmiştir. Bosna sancağının, Avusturya’ya karşı askeri bir önlem olarak ayrı bir beylerbeyilik biçiminde örgütlenmesinin, 1463’ten 1580’e kadar tam yüzonyedi yıl sürdüğü söylenmektedir.244 Akdeniz’deki haçlı faaliyetleri Osmanlı deniz uç bölgesinin bir beylerbeyilik haline

240 Tayyip Gökbilgin, “Önsöz”, s. 6.

241 Rumeli Vilayeti (31 liva), Anadolu Vilayeti (17 liva), Karaman Vilayeti (7), Rum Vilayeti (12 liva), Şam Vilayeti (15), Mısır Vilayeti (5), Diyarbekir Vilayeti (10 liva), Kürdistan vilayeti (17 eyalet-özerk sancak).

Metin Kunt, a.g.k.

242 Joseph Von Hammer, Osmanlı Devleti Tarihi, (Çev. Abdülkadir Karahan), Cilt I, Milliyet Yayınları, İstanbul 1965, s. 123.

243 Şerafettin Turan, “XVII. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun İdari Taksimatı”, Atatürk Üniversitesi Yıllığı, Erzurum 1961, s. 201.

244 Halil İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ, s. 109; Halil İnalcık, “Eyalet”, İA, TDV, Cilt 11, s. 548-550.

dönüşmesine yol açmış ve 1533’te Cezayir beylerbeyliği kurulmuştur. Böylece Cezayir ile Akdeniz kıyı ve adalarındaki 13 sancak bu beylerbeyilik yönetimi altında birleşmiştir. Yine aynı şekilde Özi beylerbeyiliği de Karadeniz kıyılarını tehdit eden Kazak akınını durdurmak amacıyla, Batı Karadeniz sancaklarından oluşturulmuştur. 1614’te bölgeyi daha iyi kontrol edebilmek amacıyla, Suriye’de dördüncü eyalet olarak Sayda kurulmuştur.

İkinci neden, bu dönemde ele geçirilen bölgelerde, yeni beylerbeyilikler kurulmasıdır.245 Örneğin, Macaristan 1526’da Kanuni tarafından fethedildikten sonra, onbeş yıl bağlı krallık olarak yönetilmiş, 1541’de bağlı krallık statüsü kaldırılarak, “Budin beylerbeyliği” adıyla doğrudan Osmanlı yönetimine alınmıştır. Budin beylerbeyiliği sınırları da yeni eyaletler kurularak (1596’da Eğri ve Tameşvar, 1600’de Kanije) daraltılmıştır. 16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hissedilmeye başlanan değerli maden sıkıntısı ve iktisadi kriz karşısında, Hint denizinde Portekiz üstünlüğüne son vermek ve Doğu Afrika kıyılarından Hindistan’a uzanan ticaret tekelini ele geçirmek amacıyla Habeşistan fethedilmiştir.246 Ardından 1555 yılında Habeş beylerbeyliği kurulmuştur. Bu dönemde askeri amaçlarla bazı sancakların geçici olarak bağlılıkları değiştirildiği gibi, kısa süreli beylerbeyilikler de kurulmuştur. Örneğin Kanuni döneminde, 1559 yılında gerçekleştirilen bir sefer nedeniyle, Rum beylerbeyliğine bağlı Malatya ve Bozok sancakları, buradan alınarak, Dulkadir beylerbeyliğine bağlanmıştır. Savaş sona erdikten sonra, her iki sancak da Rum beylerbeyliğine iade edilmiştir. 1578-1590 Osmanlı-Safevi mücadelesi sonucunda ele geçirilen Kafkasya topraklarının fethiyle bu bölgede birçok geçici beylerbeyilik kurulduğu, bunlardan yalnızca Çıldır ve Kars beylerbeyiliklerinin varlığını koruduğu söylenmektedir. Yönetsel kademe sayısının artırılmasının, yalnızca ülke topraklarının genişlemesi ile ilgili olmadığı görülmektedir. Beylerbeyiliklerin ortaya çıkışında, dinsel ve etnik bakımdan birbirinden farklı topluluklar üzerinde egemenlik kurabilme amacı da etkili olmuştur.

Üçüncü neden, beylerbeyilik alanlarının daraltılması yönündeki eğilimden kaynaklanmaktadır. 1590 yılında III. Murat döneminde gerçekleştirilen bir düzenleme ile taşra örgütünde yeni bir bölümleme yapılarak, beylerbeyiliklerin alanları daraltılmış, adları

245 A.k, s. 11; Yılmaz Öztuna, Osmanlı Devleti Tarihi, Cilt 2, Kültür Bakanlığı Yayınları, Osmanlı Dizisi/1, Ankara 1998, s. 279.

246 Cengiz Orhonlu, Osmanlı İmparatorluğu’nun Güney Siyaseti: Habeş Eyaleti, TTK, Ankara 1996, s. 33.

da eyalet yapılmıştır.247 Böylece 1590 yılında eyalet sayısı 44’e yükselmiştir. Beylerbeyilik yerine eyalet teriminin kullanılması yaygınlaşınca, eyaletlere beylerbeyi rütbesi ile tayin edilenlere eyalet valisi ve eyalet vüzerası adı verilmiştir.248 Devletin toprağa dayalı örgütlenmesinde köklü bir değişime neden olan bu düzenleme bir sonraki bölümde ayrıntılarıyla ele alınacaktır.