• Sonuç bulunamadı

Zamanaşımının işlemeye başlamadan veya işlemeye başladıktan sonra kanunda belirtilen sebeplerden dolayı durması ve sebep ortadan kalktıktan sonra da kaldığı yerden devam etmesi halinde zamanaşımının durmasından bahsedilir858

. Başka bir ifade ile, zamanaşımının durması, kanunda işlemesine engel olan ve tatil eden sebepler olarak ifade edilmektedir859. Zamanaşımını durduran bu sebepler ya toplumsal ilişkiler bakımından ya da fiili durum itibariyle bir alacağın dava edilmesini zorlaştırabilir. Bu durumlarda alacaklı korunmak istenir ve bu sebeplerin ortaya çıkmasıyla da zamanaşımı durur.

Örneğin, beş yıllık kira bedeli zamanaşımı, iki yıl işledikten sonra, zamanaşımını durduran bir sebep ortaya çıkarsa sebep devam ettiği sürece zamanaşımı işlemeyecek fakat sebep ortadan kalktığı tarihten itibaren geriye kalan üç yıllık süre işlemeye devam edecektir860

. Bununla beraber süre hiç işlemeye başlamamışsa sebep ortadan kalkana kadar da zamanaşımı süresi işlemeye başlamayacaktır. İşlemeye başlama Türk Borçlar Kanunu’nun 153’üncü maddesinin son fıkrası uyarınca sebebin kalktığı günün bitmesi ile olur. Başka bir ifadeyle, sebebin ortadan kalktığı günün ertesi gününden itibaren kalan süre işlemeye başlar861

.

Zamanaşımını durduran sebepler kanunda862

sınırlı olarak belirtilmiştir863. Tarafların da sözleşme ile zamanaşımını durduran başka nedenler öngörmeleri mümkün

857

ÇELİK, s. 65.

858 Alacaklı ve borçlu arasındaki yakın ilişkinin varlığı, toplumsal ilişkilerin arz ettiği önem veya fiili

durum itibariyle alacağın takip ve dava edilmesinin güç olması nedeniyle alacaklı korunmak istenmiş ve bazı sebeplerin varlığı ile zamanaşımı durdurulmuştur. OĞUZMAN/ÖZ, C.I, s. 610; TEKİNAY/AKMAN/BURCUOĞLU/ALTOP, s. 1052.

859 OĞUZMAN/ÖZ, C.I, s. 610; TEKİNAY/AKMAN/BURCUOĞLU/ALTOP, s. 1052; EREN, s.

1291; ÇELİK, s. 75; ERDEM, s. 235.

860 OĞUZMAN/ÖZ, C.I, s. 610. 861

OĞUZMAN/ÖZ, C.I, s. 610.

862 Zamanaşımını durduran sebepler iki kısma ayrılabilir. Bunlardan ilki, alacaklı ile borçlu arasında

değildir. Türk Borçlar Kanunnu’nun 153’üncü maddesinde864

yedi bend halinde belirtilen zamanaşımını durduran sebepleri kira sözleşmesi açısından şu şekilde belirtebiliriz.

1. bend’e göre, çocuk ile anne babası arasında velayet ilişkisi devam ederken865 anne ve babanın kiracı, çocuğun kiraya veren olduğu durumda866, çocuğun alacaklı

olduğu kira bedeli için zamanaşımı işlemeyecek, daha önceden işlemeye başlamışsa duracaktır867

.

2. bend çerçevesinde, vesayet altında bulunan bir kişinin kiraya veren, vasinin de kiracı olması durumunda, vesayet altında bulunan kişinin, vasiden olan kira bedeli alacağı868

için zamanaşımı vesayet ilişkisi devam ettiği sürece duracaktır869. Vasinin görevi sona erdiğinde ya da vasi öldüğünde zamanaşımını durduran sebep ortadan kalkacağı için, zamanaşımı süresi kaldığı yerden işlemeye devam edecektir.

objektif sebeplerle borçlu aleyhine bir Türk mahkemesinde dava açma hakkına sahip değildir. EREN, s. 1291.

863 Bu kuralın istisnalarının da olabileceği yönündeki görüşler için bkz. ERDEM, s. 236, dpn. 829’da

belirtilen yazarlar; TBK’da belirtilen zamanaşımını durduran sebeplerinin tek tek belirtiliyor olması, durdurma olgularının sınırlı olduğu kanısını uyandırıyorsa da diğer kanunlarda da zamanaşıımını durduran olgulara yer veriliyor olması dolayısıyla, bu sebeplerin sınırlı olmadığı yönünde bkz TUTUMLU, s. 336.

864 Diğer Kanunlarda da zamanaşımının işlemesine engel olan sebepler belirtilmiştir bkz. TMK m.

625, İİK m. 194 ve 289 gibi.

865

Bu durum, çocukların velilerindeki alacaklarını dava etmelerindeki güçlüğe dayanmaktadır. OĞUZMAN/ÖZ, C.I, s. 610; Velayetin kime ait olacağı Medeni Kanun’a göre belirlenecektir. TMK m. 336’ya göre, Ana ve baba evliyse, velayet ana ve baba tarafından birlikte kullanılır. Ana ve babadan biri ölmüşse, velayet sağ kalana aittir. Boşanma halinde ise velayet mahkeme tarafından kendisine bırakılandadır. TMK m. 337’ye göre, ana ve baba ev değilse, velayet anaya aittir.

866 Buna karşılık, velilerin çocuklara karşı olan alacakları hakkında zamanaşımının durması söz

konusu olamaz. ERDEM, s. 240; OĞUZMAN/ÖZ, C.I, s. 610.

867 TBK m. 153/b.1’e göre, Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa durur:

“Velayet süresince, çocukların ana ve babalarından olan alacakları için.” Fakat veseyet altındaki kişilerin, sulh ve asliye hakiminden olan alacakları için ise zamanaşımı durmuyor. Kanaatimizce, bu durum, vesayet altındaki kişilerin, alacaklarının talep edilebilirliğinin güvenliği açısından yerinde değildir. Bu kişilere karşı da zamanaşımı süresinin durması gerektiği kanaatindeyiz.

868

Yarg. 2. HD 23.11.1982, E. 1982/7244, K. 1982/8785, BK.’nun 132. maddesinde yer alan "alacak" deyimi mutlaktır. Yani alacak hakkı ister vasilik görevinin yerine getirilmesi yüzünden meydana gelmiş bulunsun, ister hacir kararından önce veya sonraki bir hakla ilgili olarak doğmuş olsun, her halde vasi ile, vesayeti altında bulunan kişi arasındaki davalarda zamanaşımı işlemez. şayet işlemeye başlamış ise vesayet ilişkisi de vam ettiği sürece durur” YKD, 1983, C.9, S.5, s. 669.

869 TBK m. 153/b.2’e göre,”Vesayet süresince, vesayet altında bulunanların vasiden veya vesayet

3. bend çerçevesinde, evlilik birliği devam ederken870, eşlerden birinin kiracı, diğerinin de kiraya veren olması durumunda, kira bedeli alacağına ilişkin olarak zamanaşımı duracaktır871. Evlilik sona erdiğinde872

ise süre, kaldığı yerden işlemeye devam edecek, daha önce hiç işlememişse, işlemeye başlayacaktır.

4. bend çerçevesinde, hizmet ilişkisi devam ettiği sürece, ev hizmetinde çalışan kişinin kiraya veren, evinde çalıştığı kişinin de kiracı olduğu durumda873

, kira bedeli alacağına ilişkin olarak zamanaşımı duracaktır874

.

5. bend çerçevesinde, kiracının kira bedeli alacağı üzerinde intifa hakkına sahip olması halinde875

kira bedeli alacağına ilişkin olarak zamanaşımı duracaktır876.

6. bend çerçevesinde, kiraya verenin, kira bedeli alacağını Türk Mahkemeleri önünde ileri sürme imkanının olmadığı sürece zamanaşımı işlemeyecek877, işlemeye

başlamışsa zamanaşımı duracaktır. Örneğin, doğal afetler, isyan gibi sebeplerle, kiraya veren, kira bedeli alacağı için dava açamıyorsa ya da bir hak kirasının söz konusu olup da kiracının Devletler Özel Hukuku bakımından Türkiye’de yerleşim yerinin bulunmaması nedeniyle kiraya verenin dava açma imkanı yoksa878

kira

870

Eşlerin hangi mal rejimini seçtiklerinin zamanaşımının durması açısından bir önemi yoktur. Bu durumun zamanaşımın durdurmasının sebebi, eşlerin birbirine karşı dava açmalarının evlilik birliğinin huzurunu bozacağı fikrine dayanmaktadır. OĞUZMAN/ÖZ, C.I, s. 611; ERDEM, s. 248.

871

TBK m. 153/b.3’e göre,

Evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için.”

872

Evlilik eşlerden birinin ölümü ile ya da boşanma kararı ile sona erer. Eşlerden birinin gaipliğine karar verildiğinde ise, geride kalan eşin, evlilik birliğinin sona ermesi için mahkemeye başvurması gerekir (TMK m. 131). Batıl bir evlilik de mahkeme kararı ile sona erdirilmedikçe geçerli bir evliliğin tüm sonuçlarını doğurur (TMK m. 156). Evlilik birliğinin sona ermesi hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. AKINTÜRK/ATEŞ KARAMAN, s. 195 vd.

873 TBK m. 153/b.4’e göre, “Hizmet ilişkisi süresince, ev hizmetlilerinin onları çalıştıranlardan olan

alacakları için.”

874 Bu sebep, ev işlerinde çalışan kişilerin işverenlerle sıkı bağlılıkları dolayısıyla, onların

işverenlerini dava etmelerinin zor olacağı, açılacak davanın da aradaki ilişkiyi bozabileceği düşüncesinden kaynaklanmaktadır. Sadece ev işlerinde çalışanlara ilişkindir, diğer işçileri kapsamamaktadır. Bununla beraber, geçerli bir hizmet ilişkisinin bulunması şart değildir. Fiili hizmet ilişkisinin varlığı yeterlidir. Bkz. OĞUZMAN/ÖZ, C.I, s. 612; EREN, s. 1292; ERDEM, s. 253.

875 TBK m. 153/b.5’e göre,

Borçlu, alacak üzerinde intifa hakkına sahip olduğu sürece.”

876 Alacaklı kiraya verenin dava açıp, kiracıyı kira bedelini ödemeye zorlasa bile, kiracı ödediği tutar

üzerinde intifa hakkına sahip olacağı için, kiraya verenin bu durumdan pek yararı olmayacaktır. Karş. FEYZİOĞLU, Genel Hükümler, C.II, s. 572; OĞUZMAN/ÖZ, C.I, s. 612; ERDEM, s. 255.

877

TBK m. 153/b.6’ya göre, Alacağı, Türk mahkemelerinde ileri sürme imkânının bulunmadığı sürece.”

bedeli alacağına ilişkin olarak zamanaşımı duracaktır. Öğretide bir görüş879

tarafından alacaklının fiil ehliyetini kaybetmiş olduğu durumda, kendisine kanuni temsilci atanana kadar zamanaşımının anılan bent uyarınca durmuş sayılacağını belirtmesine rağmen, bizim de katıldığımız diğer görüşe göre alacaklının şahsına ait sebeplerle dava açma imkanının bulunmaması zamanaşımını durduran bir sebep olarak kabul edilmemelidir880.

7. bend çerçevesinde, kiracı ve kiraya veren sıfatlarının aynı kişide birleşmesi halinde, bileşmenin ileride geçmişe etkili olarak ortadan kalkması durumunda881

, bu durumun ortaya çıkmasına kadar geçecek süre içinde zamanaşımı duracaktır. Örneğin, kiracının, kiralananı satın alması sebebiyle alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi gerçekleşecek, ancak, yapılan satım sözleşmesinin herhangi bir nedenle geçmişe etkili olarak baştan itibaren geçersiz olduğu durumda, arada geçen süre içerisinde, kira bedeli alacağı için zamanaşımı süresi duracaktır. Aksi takdirde geçersizliğin zamanaşımı süresi dolduktan sonra anlaşılması durumunda, söz konusu kira bedeli alacağı için zamanaşımı süresi dolmuş olacağından, kiracının bu def’i ileri sürmesi durumunda kiraya veren, kendisinden kaynaklanmayan bir nedenle, hak kaybına uğrayacaktır ki bu durum da hakkaniyete aykırıdır.