• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM: KAMU ÖRGÜTLER NDE STRATEJ K PLANLAMA VE YÖNET M

1.3. Kamu Örgütlerinde Ya anan Dönü üm ve Yeni Kamu letmecili i (YK )

1.3.1. Yeni Kamu letmecili i lkelerinin Örgütlere Etkileri

YK kamu örgütlerinin faaliyetlerini ve i leyi ini düzenlemede getirdi i ilkelerle örgütlerin kültürünü ve yap lar etkilemi tir. YK anlay n temel ilkeleri dört noktada toplanabilir. Bunlardan ilki, kamu yönetiminin örgüt yap yla ilgilidir. YK ’e göre, kamunun örgüt yap esnek, hiyerar ik, dar ve az elemanl merkez, geni -yatay çevre ve ademi merkeziyetçi nitelikte olmal r. kinci ilke devletin faaliyet alan yla ilgilidir. Devletin faaliyet alan küçültülmeli, rekabet ortam olu turulmal , performans ölçümü girdilere göre de il, ç kt lara göre yap lmal , bürokratik mekanizmalar yerine piyasa mekanizmalar tercih edilmelidir. Üçüncü olarak ise, hizmetlerde nitelik, etkinlik, verimlilik, mü teri merkezli hizmet anlay ve piyasa sisteminin önemi üzerinde durulmaktad r. Dördüncü ilke ise kamu yönetimindeki yöneticilerin, sadece siyasilere kar de il, ayn zamanda vatanda lara kar da sorumlu olmalar gerekti i üzerinde durmaktad r (Ery lmaz, 2002:26-27).

Bu aç dan YK kamu örgütlerinin kuramsal ekonomisi, politika tercihleri, örgütlenme ve yönetim yap gibi oldukça kapsaml ve çe itli anlamlara vurgu yapan bir emsiye kavram olarak da ele al nmaktad r (Barzaley, 2002:15). Bu geni boyuttan dolay YK ’nin kapsam , anlamlar ve içerikleri ile ilgili uzun süredir devam eden tart ma

zenginli i söz konusudur (Dunleavy ve Hood, 1994:9; Hood, 1995:94). Fakat temel baz ilkeler üzerinde bilim adamlar n uzla ma içerisinde oldu u söylenebilir. Hood’a göre (1991:4-5; 1995:96) bu ilkeler yedi temel doktrin üzerinde ele al nmal r.

Aktiflik, aç kl k, yönetmeyi ba armaya dönüklük, yetki devri, takdir hakk gibi profesyonel yönetim yeteneklerine önem verilmelidir.

Ba ar göstergelerinin ve amaçlarla hedeflerin aç k olarak belirlenmesi suretiyle belirli performans ölçüm standartlar n ortaya konmas gerekmektedir.

Girdi kontrolü ve bürokratik süreçlerden uzakla larak niceliksel performans göstergeleriyle ölçülen ç kt kontrolünün güvenilirli i peki tirilmelidir.

Merkezi yönetim sisteminden yerinden yönetim anlay na geçi h zland lmal r. Kamu hizmetlerinin ekonomik sunumu için kamu sektöründe rekabet yayg nla lmal r.

sa dönemli istihdam sözle meleri, stratejik planlama ve performans anla malar gibi özel sektör yönetim uygulamalar kamu örgütlerine uyarlanmal r.

Maliyetleri dü ürmeye, verimlili e, kaynak kullan nda tasarrufa ve “en az ile en çok i i” yapmaya özen gösterilmelidir.

YK anlay devletçi, bürokratik, zorlay , tekdüze, merkeziyetçi ve hiyerar ik özellikler ta yan kamu örgütlerini piyasa e ilimli, daha az bürokratik, esnek, ademi-merkeziyetçi, giri imci ve yenilikçi gibi nitelikler çerçevesinde de erlendirmektedir (Ömürgönül en, 2003:17). Piyasala ma, kamu sektörüne, “yönetsel bürokrasinin kökenlerinin ortadan kald lmas ” yönünde meydan okumaktad r. E er rekabet mant kamu sektörüne getirilirse bu durumda vatanda lar bu kamu hizmetlerinde seçim hakk na sahip olmakla kalmayacak ayn zamanda kamu yöneticileri de çe itli alternatiflerin varl nedeniyle daha üst düzeyde performans gösterebileceklerdir.

YK ilkelerini analiz etti imizde yöneticilere yönetme özgürlü ü verilerek üst düzey yöneticilerin takdir hakk geni letmeyi ve bu ekilde kamu kurulu lar daha iyi kontrol edebilmeyi amaçlad görülmektedir (Hood, 1991:4). YK , klasik bürokratlardan çok, takdir hakk olan özerk üst düzey yöneticiler üzerine vurgu

yapmaktad r (Hood, 1995:96-97). James Wilson (1989:25-26) geleneksel bürokrasiyi “hedefler üzerinde köprü olu turmak” eklinde tan mlarken YK , hedeflerin, amaçlar n ve performans ölçümü göstergelerinin aç kça tan mlanmas gerektirmektedir. YK paradigmas Weber’in yasal rasyonel bürokrasi modeline dayanan geleneksel kamu yönetimi anlay na piyasa tipi mekanizmalar, esnek ve adem-i merkeziyetçi örgütlenme, ç kt lara yönelmi vatanda -mü teri tatminini esas alan yönetim anlay ve teknikleriyle meydan okumaktad r. YK gayri ahsi, hiyerar ik, merkeziyetçi ve biçimsel, d a kapal , devletin do rudan mal hizmet üreticisi konumunda oldu u bir örgüt modelini ba ar z görmektedir. Bürokrasi temelli rasyonellik anlay yerine piyasa merkezli rasyonellik dü üncesinin ikame edilmesine çal lmaktad r (Ery lmaz, 2002:233–237).

Borins, konuya faydal bir referans noktas sa layacak bir tan mlama getirmi tir: YK , halk n de er verdi i yüksek kalitede hizmet sa lama, özellikle merkezi vekalet kontrollerinde kamu yöneticilerinin özerkliklerini art rma, belirtilen performans hedeflerine ula p ula mad klar na bak larak bireylerin ve örgütün ödüllendirilmesi ve ölçümlenmesi, yöneticilerin daha iyi performans gösterebilmek için ihtiyaç duyduklar teknolojik kaynaklar ve insan kayna ula labilir hale getirmek ve rekabete takdir edici bir de er katmak, kamu sektöründen çok özel sektör taraf ndan hangi kamusal amaçlar için çal laca konusunda aç k fikirlili in oldu u davran biçimlerini sürdürmek gibi birbiriyle ili kili bile enlerden olu an kamu yönetiminin yeniden kavramsalla lm , normatif eklidir (Larry ve Terry, 2007).

Kamu yönetimindeki ya an lan paradigma de imini göz önüne ald zda ku kusuz ki küresel etkinin de katk yla dünyadaki kamu örgütlerinin de im ve dönü üm çabalar her geçen gün artmaktad r. Kamu örgütlerinin payda lar ile i birli i içerisinde politikalar olu turan, effaf ve hesap verebilir, kat mc ve dinamik bir yap ya dönü ebilmesi için özel sektör örgütlerinin deneyim ve tecrübelerinden faydalanmas kaç lmazd r.

1.4. SONUÇ

1960’l y llardan bu güne stratejik yönetim ile ilgili çal malara olan ilginin sürekli artt görülmektedir. Strateji kavram sadece özel sektörün ilgi alan olmaktan ç km , uluslar aras ili kilerden, kamu örgütlerine, sivil toplum örgütlerine kadar uzanan geni bir yelpazede de erlendirilmeye ba lanm r. Çal mam n birinci bölümünde kavramsal çerçeve ele al narak stratejik dü üncenin do u çe itli ara rmac lar n katk lar yla geli imi kronolojik olarak incelenmi tir. Bu bölümde kamu örgütlerinin yap sal farkl klar gözetilerek strateji odakl tasar n önündeki engeller ve zorluklar vurgulanm r.

Di er baz sosyal bilim dallar nda oldu u gibi kamu yönetimi de di er alanlarla etkile im içindedir. Kamu yönetimi, modern yönetim teknikleri ve siyaset bilimi aras nda bir sal m gösterirken küreselle me sürecinde kamu örgütleri i letme yönetiminden hem araçsal hem de amaçsal aç lardan benze me göstererek kamu yarar -kamusall k ile etkinlik-verimlilik kavramlar aras nda çat ma ya amaktad r. Kamu örgütlerinin mü teri odakl hale dönü mesi özel sektör örgütlerinde uygulanan tekniklerin bu alana da nüfuz etmesine yol açm r.

Stratejik yönetim i stratejisi kavram n do rudan organizasyon içerisinde uygulanmas r. Bu durum firman n amaçlar na ili kin kaynaklar n verimli kullan için organizasyonun iç ve d çevresinin analizini gerektirmektedir. Stratejik yönetimin esas önemi, örgütlere de imi öngörme ve de imle ba a ç kma yetene i geli tirme konusunda bir sistem kazand rmas r (Bracker, 1980:219-224). Strateji odakl bir kamu örgütü çevresel de ikliklere tepki verebilen, de imi yönetebilen, kaynak da

önceliklere göre yapabilen yap sal dönü ümü sa layabilecektir.

zla ço alan kentli nüfusu, teknolojik geli meler, küresel nma ve artan çevre duyarl belediye hizmetlerinde büyük bir talep art na, mü teri beklentilerinin çe itli ine neden olmaktad r. Kaynak k tl ve vatanda lar n beklentilerinin artan bask belediyeleri geleneksel yönetim anlay lar ndan uzakla rarak Yeni Kamu letmecili i anlay na yakla rm r. Bu yakla ma göre kamu yöneticileri ç kt ve sonuçlardan hesap verme sorumlulu u alt ndad r. Stratejik planlama kentteki payda lara hesap sorabilirlik hakk vermektedir. effafl k ve hesap verebilirli i artt rman n en

önemli araçlar ndan biri de stratejik pland r. Hesap verme sorumlulu u sadece kaynaklar n nas l harcand gösteren bir süreç olmay p kaynaklar n verimli, etkin ve tahsis edildi i amaçlar için kullan ld n da ortaya konmas içermektedir. Kamu örgütleri sahip olduklar kaynaklarla sorumlu olduklar tüm görevleri yerine getirebilmek için hizmet kapasitelerini ve kalitelerini artt rmak zorundad r.