• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM: KAMU ÖRGÜTLER NDE STRATEJ K PLANLAMA VE YÖNET M

1.2. Kamu Örgütleri, Özel Sektör Örgütleri ve Stratejik Planlama

1.2.1. Kamu ve Özel Sektör Örgütleri Aras ndaki Temel Farkl klar

Kamu kavram resmiyeti ve genelli i vurgularken özelin ve kapal n z dd olarak halka ait olu u, aç kl ve görülebilirli i ifade etmektedir (Parlak ve Sobac , 2005:6). Stratejik yönetim aç ndan farkl ortamlarda faaliyet gösteren kamu ve özel sektör örgütlerinin yap sal farkl klar dikkate al narak uygulama yap lmas kaç lmazd r. Bu yüzden her iki örgüt aç ndan yap sal farkl klar belirleyerek özel sektör için geçerli

olan baz stratejik yakla mlar n ve yöntemlerin kamu için ne anlam ifade etti ini tart mak gerekir.

Baz örgüt ara rmac lar , kamu kurulu u tan içerisine hükümet taraf ndan sahiplenilen bakanl klara ba il müdürlükleri, okullar ve K T’ler gibi kurumlar katsalar da bunun yetersiz bir tan mlama olaca , özel sektör ayr nda sahiplik kriterinin yeterli bir boyut olmayabilece ini vurgulam lard r (Chub ve Moe, 1985). Kamu ve özel sektör aras ndaki farkl ktan bahsederken sahiplik kriterinin yan nda hangi kriterlerin dikkate al naca noktas nda tart malar süregelmektedir. Osborne ve Gaebler (1992), kamu örgütlerinin bürokratik bir anlay la yönetilmesini iddetle ele tirirken giri imci bir anlay n kamu örgütlerinde uygulanmas gerekti ini savunmaktad rlar ve kamu yönetimi ile i letme yönetiminin birçok benzer yönleri olmas na ra men temelde farkl kurumlar olduklar belirtmektedirler. Kamu ve özel sektör aras nda temel olarak a da belirtilen farkl klar ele al nabilir:

Kamu mal ve hizmetleri herkes taraf ndan ortakla a kullan lan bir yap dad r. Hizmetlerin ücretlili i söz konusu de ildir (Flynn, 1997:14-16).

Mal ve hizmetler üretilirken i letmelerin genellikle gelirlerini mü terilerden ticari faaliyetleri sonucunda elde etmelerine kar n kamu gelirleri vergisini ödemekle mükellef olan vatanda lar taraf ndan kar lanmaktad r (Osborne ve Gaebler, 1992). Kamu mallar ve hizmetleri ulusal savunma, kamu düzeni sa lanmas ve do al çevrenin korunmas gibi kollektif amaçlar gerçekle tirmeye yöneliktir. Özel sektörde nihai hedef karl k ve i letmenin devaml r (Flynn, 1997:14-16).

Kamu ve özel sektörün çevresel farkl klar da söz konusudur. Kamu örgütleri seçmenlerin, politikac lar n ve çe itli ç kar gruplar n olu turdu u sosyal bir ortamda ve yasalarla kendilerine yetki verilen faaliyet alanlar nda bulunurlar (Flynn, 1997:14-16). Özel sektör örgütleri ise tan mlanmam , esnek ve daha de ken ve daha serbest bir örgüt yap na sahiptirler.

letmeler rekabet ortam içerisinde faaliyet gösterirken kamu örgütleri tekelci bir ortamda faaliyet göstermektedirler (Osborne ve Gaebler, 1992).

Kamu yönetimi ile özel sektör aras ndaki en temel fark hukuk kurallar ve yasal düzenlemelerden kaynaklan r. Kamu örgütlerinin teoride ve pratikte bu kurallar ve düzenlemeler d na ç kmas dü ünülemez (Lynn-Laurence, 1998:237). Özel sektörün dikkate almas gereken bir hukuki çevresi olmas ile birlikte i leyi ve yap olarak hukuksal düzenlemelerin do rudan bir etkisi söz konusu de ildir. Çevresel faktörler aç ndan da bak ld nda çevre ve örgüt aras ndaki ili kiler, bask gruplar , etki alanlar , otorite ve güç ili kileri gibi alanlarda farkl klar gündeme gelmektedir (Kickert ve di ., 1997:734). Örgütsel faktörlere bak ld nda da hedef ve amaç farkl klar , performans kriterleri, insan kaynaklar politikalar aç ndan da temel farkl klar söz konusudur. Bu iki sektörü kar la rken kullan lan ba ca alanlar n kar güdüsü, i gören ko ullar ve sorumluluk alanlar oldu u görülmektedir.

Kamu örgütleri d çevreye kar daha aç kt r. Özellikle siyasal sistem ve seçimlerin etkisiyle d çevre kamu örgütleri üzerinde daha etkili olmaktad r. Sendikalar, yasal ve kurumsal yap lar da bu etkiyi artt rmaktad r. Oysa özel sektör i letmelerinin yöneticileri bu etkilerinin bir k sm dikkate almama seçene ine sahiptirler. Böyle bir tercih ise onlar n gerek kurumsal gerekse bireysel risklerini pek etkilemez (Ring ve Perry, 1985:277). Kamu performans n zay f oldu u ülkelerde aktif bir sivil toplum organizasyonunun olmamas nedeniyle kamu yönetimi üzerinde halk n denetimi ve kamusal faaliyetlerde effafl k sa lanamamaktad r. Böyle bir yap , gizli ve d a kapal , verimsiz bir örgüt yap n hem nedeni hem de sonucudur (Sayg lu ve Ar , 2002:112). Günümüzde klasik devletin güç ve yetkisini toplumdaki aktörlere da n öngörüldü ü “yöneti im” anlay ile birlikte etkin, verimli, ba ms z, effaf, hesap verebilen, kendisi yapmaktan çok toplumdaki aktörleri yapabilir k lan, yönlendiren ve kolayla ran bir yönetim tarz güçlenmektedir (Tekeli’den aktaran Kösecik, 2006). Hesap verebilir bir organizasyon yaratmak, hedefleri ölçülebilir k lmak ve bu hedefleri ve sonuçlar effaf olarak yönetilenler ile payla mak ile mümkün olacakt r.

Özel sektör ve kamu sektörünün piyasa mekanizmas ve hükümet güçleri taraf ndan etkilenen örgüt bile enleri öyle s ralanabilir (Perry ve Rainey, 1988:193):

Ürün ve hizmetler, Misyon ve hedefler,

Operasyonlar n co rafik çevresi, Mü terileri,

Organizasyon süreçleri (personel sistemleri, tepe yönetici görü meleri, sat n alma sistemleri ve bütçe, finansal sistemler),

kt maliyetleri ve fiyatlar .

Bu bile enler her iki sektör için farkl ekilde analiz edilebilir.

Tablo 4. Kamu ve Özel Sektör Örgütlerinde Stratejik Yönetimin Farkl Boyutlar

BOYUT KAMU ÖZEL

ORTAMSAL

Pazar Pazar olu turan gözden kaçan maddeler nsanlar n sat n alma al kanl pazar etkiler

Kurumlar aras i birli i verilen hizmeti olu turur

Kurumlar aras rekabet verilen hizmeti olu turur

Bütçe tahsisleri taraf ndan finansman (bedelsiz hizmetler)

Bedeller ve ücretler taraf ndan finansman

Pazar verilerinin tarifi genellikle mümkün de ildir

Pazar verisi genelde mümkündür

Pazar i aretleri genelde zay ft r Pazar i aretleri genelde aç k ve nettir

Zorluklar Zorunluluklar ve yükümlülükler, özerklik ve esnekli i s rlar

Özerklik ve esneklikler, ancak yasalar ve iç denetimle s rlan r

Politik Etkiler Politik etkilere göre özel düzenlemeler yap labilir

Politik etkiler istisna olarak tutulur özel düzenlemelere yer

rak lmaz

Politik etkenlerin kökleri iradenin çal ma nda ve kullan lar ndad r.

Tablo 4’ün devam

LEMSEL

Zorlay k Bireyler kurumun hizmetlerini tüketmeli ve gelir temin etmelidir

Tüketim gönüllülük esas na dayan r ve sat n alma talebe ba r

Etkilemenin Faaliyet Alan

Geni yay ma sahip, üzerinde

dü ünülebilir sosyal etkiler için haz rl k yapmak

Yay m itibar ile daha dar sosyal etkiler için haz rl k yapmak.

Ara rma Geli im i lemleri ve fikirlerin geli imi ahsa ait, sakl tutulamaz

Fikirler ve geli im faaliyetleri ahsa ait, sakl tutulabilir Sahiplik Hizmet götürülen kesim genelde sahip

rolündedir, kurum faaliyetleri hakk ndaki beklentilerini empoze eder ve bu

faaliyetleri idare eder

Sahiplerin, finansal göstergelerde kullan lmak üzere kat mc lara verdikleri ç kar bilgileri

Her yerde bulunan kat mc lar Kat mc lar n ötesinde kat mc lar

KURUMSAL LEM

Hedefler Hedefler ve e ilimler karma k ve tl klarla dolu bir haldedir

Hedefler aç k ve üzerinde fikir birli ine var lm haldedir Adaletli bask n olma konusu Becerikli bask n olma konusu rade S rlar Kat mc lar n üzerinde irade sahiplerinin

kontrollerinin ötesinde umulmad k düzen kurma çal malar

cra etme gücüne sahip iradeye, düzen kurma yetkisinin verildi i çal malar

Resmi idare emsiyesi alt nda kurum idaresi

Kurumun büyük anlamda, d etkenlerden ba ms z idaresi Kamu icras n rolü taraf ndan koyulan

rlamalar

rs z

cra Beklentileri Üstü kapal ve kararl de im, seçimle de im ve politik atamalar

Zaman dilimi içerisinde aç k ve sabit

Dürtüler güvenli i, güç, onaylama, roller ve görevler

Finansal

Bu yap sal farkl klara ek olarak Whorton ve Worthley (1981) iki sektör aras ndaki örgütsel kültür konusunda da farkl klar bulundu unu belirtmektedir. Özellikle bürokrasi kavram özel sektör için negatif anlaml bir kavramken kamu için bürokrasi her eyin temelidir. Di er yandan kamu örgütleri kendi çal anlar de erlendirmek üzere ombudsman, etik kurulu gibi sistemler olu turmaktad r. Bunlar da özel sektörde pek rastlanmayan unsurlard r. Bu yap kendi içinde farkl parçalardan olu maktad r. Hedefler, kaynaklar ve politikalar üst yap taraf ndan belirlenmektedir. Nutt’a göre bu ekilde yönetilen örgütlerde çal anlar kurumdan çok kendi ç karlar dü ünme ilimindedirler. Baumev’e göre bu durumun bir ba ka sonucu, kurum içinde farkl politika tercihlerine sahip ki iler ve gruplar olu mas ve bunlar n rekabetidir. Bu rekabet kamu sektörü içerisinde merkezi ve yerel yönetim aras nda da tercih farkl klar olu turabilir ve yerel yönetimin tercihinin merkezi idare tercihiyle çak mas gibi durumlar da ortaya ç karabilir. Ancak hedef ve stratejilerin farkl bak aç lar n pazarl yla olu mas gibi kat mc k aç ndan da bir faydas vard r (Aktaran Ring ve Perry, 1985:278).

Kamu yöneticileri siyasal sistemden dolay dar zamanl bir boyuta sahiptirler. Görevde kalma süreleri siyasal sistemin öngördü ü sürede bir sonraki seçim dönemine kadard r. Dolay yla uzun dönemli hedefler yerine k sa dönemli hedeflere odaklanmaktad rlar (Özer, 2005:37). Özel sektör yöneticileri ise artan rekabet ko ullar aras nda örgütlenme ve yat mlarla ilgili uzun dönemli kararlar almak mecburiyetindedirler. Kamu yöneticilerinin görevde kalma süresi siyasal konjonktüre göre süreklilik göstermeyebilir. Tayin ve terfii konular nda siyasi etkiye aç kt r. deal olarak liyakat sahibi ki ilere görev verilmesi istenir ancak uygulamada seçmen ve siyasi bask unsurlar n etkili oldu u görülmektedir. Özel sektörde ise yöneticinin yeterlili i ve ba ar esas al r. Bir di er farkl k ise kanunlardan kaynaklanan insan kaynaklar politikalar r. e alma, ödül ve terfilerde istisnai kadrolar d nda yasal görev süreleri ve kadro dereceleri k tlar söz konusudur. Bu k tlar çerçevesinde her personele e it davranmak esast r. Özel sektörde ise as l olan bu konularda herkese farkl davranmak, performansa göre ödüller vermek ve ücretlendirme yapmakt r (Ring ve Perry, 1985:277).

Kamu ve özel sektör örgütleri aras nda dü ünülmesi gereken ba ka farkl klar da vard r. Campbell, bunlar n göze çarpan ikisini en önemli farkl k olarak belirtmektedir: Birincisi, özel sektörde stratejilerin e ilimi, üretimler, pazar pay , yat n dönmesi ve karl k gibi daha aç k konulara yönelmi tir. Kamu kurumlar nda ise genellikle politikalar veya stratejiler birden fazla anlama çekilebilir ekilde dizayn edilmi tir ve liberal sosyal konular tan mlamak ve ölçmek daha zordur. kincisi, özel sektörde strateji geli tirme ve uygulama örgüt üyeleriyle birlikte payda lar n da kat ld bir konudur. Böylece stratejinin kullan dahili alandad r. Kamu kurumlar nda stratejiler, ar dan gelmi verilerdir ve tamamlan p bitirilmeleri politik gözetim gruplar ile idari makamlar ve kurum bünyesindeki gruplara ba r (Aktaran Baile, 1998:13). Warwick’e göre (1975) özel sektör örgütleri bir giri imcinin eseriyken, kamu örgütleri daima daha büyük ve sürekli kontrol eden bir üst yap n eseridir (Aktaran Ring ve Perry, 1985:278).

Kamu yönetimi sürekli olarak medyan n takibi alt ndad r. Medyada yay nlanan haberlerden etkilenirler. Kamu sektörünün bask ya aç kl medya aç ndan de il di er payda lar aç ndan da söz konusudur. Özel sektörde ise bu derece bir etkilenme söz konusu de ildir. Kamu sektörü bask gruplar n etkisine aç kken özel sektör daha çok piyasa mekanizmas ndan etkilenmektedir. Kamu örgütleri yasal düzenlemelere s s ba oldu u için özerk bir yap haline dönü ememektedir. Özel sektörde yasal ve adli etki s rl r (Allison, 1991:462). Kamu yöneticileri medyan n daha çok ilgisini çekmektedir. Bu durum onlar n davran lar kamunun müdahalesine aç k hale getirmektedir. Kamuoyu çe itli mekanizmalarla kamu yöneticileri üzerinde bask kurabilmektedir. Böylece kamu yöneticileri politikalar n nas l çal aca kadar nas l görünece i, toplum üzerinde nas l bir etki yarataca üzerinde de durmaktad r (Ring ve Perry, 1985:279).

Pek çok örgüt teorisyenine göre özel sektör ve kamu kavramlar art k kendi de kenleri göz önünde bulundurularak de erlendirilmelidir (McKelvey, 1982). Devlet ve vatanda lar rolleri hakk nda normatif bir teori geli tirmeye çal an ara rmac lar ise toplumsal faydan n maksimizasyonu ve payda lar n ahlaki yarg lar yla ilgilenmektedirler (Benn ve Gaus, 1983). Bu ara rmac lara göre kamu ve özel sektör farkl köklere sahiptirler. Bugüne kadar her iki sektöre ili kin farkl klar ortaya koyan

gözlemler bulunmaktad r ancak bunlar ekonomistlerin teorik yakla mlar üzerine kurulmas na kar n sistematik de ildirler (Perry ve Rainey, 1988:192).

Kamu örgütlerinin yönetim tarihine bak ld nda özel sektör ile birbirlerini yak ndan izlemeleri ve kar kl etkile im içinde bulunmalar gerekirken bu iki alan n farkl biçimde geli im gösterdi ini söylemek mümkündür. Bu iki sektörün bulu mas YK yakla ile 1980’li y llara dayanmaktad r. Kamu yönetiminin yönetim ve organizasyon biliminin geli im sürecinden yeterince yararlanamad görülmektedir. Her iki sektör aras ndaki farkl klar n tespiti ile etkile imin sa kl bir zemine kayd lmas mümkündür. Bu konu da yap lan akademik çal malar n yetersizli i bu etkile imin gecikmesinin nedenlerinden biridir. Günümüzde kamu ve özel sektör örgütlerinin etkile imi kaç lmazd r. Özel sektörün tecrübesi ve birikiminden kamu yöneticilerinin de yararlanmas na ve gelenekselle mi bürokratik yönetim biçiminden yr larak gelece in toplumunun ihtiyaçlar na cevap verecek biçimde dizayn edilmesine yönelik talep her geçen gün artmaktad r. Kamu yönetimi disiplininin örgüt bilimcilerden ayr olmas devlete ait olma özelli i nedeniyle siyasal bir temeli oldu undan hareketle savunan görü bu ili kinin sadece i letme yönetiminin baz tekniklerini kullanma eklinde olabilece ini savunmaktad r. Bu ekildeki tek tarafl bir ili kinin kamu yönetimi disiplinin sa kl geli mesini engelleyebilece i söylenebilir. Kamu yönetimi disiplini bugünkü haliyle interdisipliner bir bilim dal r. Sosyoloji, siyaset bilimi, ekonomi, tarih, felsefe, i letme yönetimi kamu yönetimi disiplini üzerinde etkileri ya da ili kileri olan bilim dallar r. Dolay yla yar n çözümlerini üretecek kamu yönetiminin iktidar ve iktidar ili kilerinin ötesinde örgüt biliminin geli melerinden ve tekniklerinden yararlanma ihtiyac kaç lmaz olacakt r.