• Sonuç bulunamadı

D. TEMYİZ VE YARGILAMA GİDERLERİ 1 Temyiz

2. Yargılama Giderler

a. Harçlar ve Diğer Yargılama Giderleri

2942 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca açılan bedel tespiti ve tescil davasında, mahkeme heyetinin harcırahları, 15. madde uyarınca mahkemece oluşturulan bilirkişilerin ve keşifte dinlenilen muhtarın mahkemece takdir edilecek ücretleri ile, tapu harçları ve 2942 sayılı Kanunun gerektirdiği diğer giderler (tebligat, ilanen tebligat, gazete ilanı giderleri gibi) kamulaştırmayı yapan idarece ödenir214. Yargılama sırasında davacı taraf olan idarece karşılanan bu giderlerin dava sonunda kısmen veya tamamen

211

Böke, ayrıca idarece yapılan fazla ödemeye sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanmasının ve fazla ödemenin yapıldığı tarihten itibaren faiz uygulanmasının gerektiğini ifade etmektedir. Böke, s. 175.

212 01.01.2007 tarihinden itibaren temyize ilişkin parasal sınır 1.178,00.-YTL’dir.

213 Kuru – Arslan – Yılmaz, s. 803, 804. HUMK, m. 440/3. "...kamulaştırma bedelinin artırılması davasına dair ... hükmün bozulması hakkında Dairece verilen ... ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. ... hukuken geçerli bir bildirim olmadığından davalı idarenin 15 günlük karar düzeltme süresinin başladığından da söz edilemez. Bu sürenin başlayabilmesi için Mahkeme Yazı İşleri Müdürünün, temyiz sırasında avans olarak aldığı parayı kullanmak suretiyle PTT aracılığıyla mevzuata uygun olarak davalı idare vekiline bir bildirim tebligatı çıkarması gerekir. Bunun tebliği gününden itibaren onbeş günlük yasal süre işlemeye başlar. Diğer yandan Kamulaştırma Yasasının 21. maddesine göre idare, kamulaştırmanın her safhasında kamulaştırma kararı veren yetkili merciin kararı ile kamulaştırmadan tek taraflı olarak kısmen veya tamamen vazgeçebilir. Yukarıda açıklanan nedenler gözetildiğinde henüz tashihi karar süresi dolmadan idare tarafından mevzuata uygun şekilde kamulaştırmadan vazgeçme kararı verildiği anlaşılmaktadır. Ortada hukuken geçerli bir kamulaştırma işlemi bulunmadığına göre artık bedel artırımı davasından da bahsedilemez. İdarenin el koyma veya işgali söz konusu ise bu aşamadan sonra taşınmazın sahibinin şartları varsa dilediği takdirde el atmanın önlenmesi veya tazminat davaları açabileceği kuşkusuzdur". Y18HD, E. 2003/6563, K. 2003/6530, KT. 17.09.2003, YKD, c. 30, Şubat 2004, sy. 2, s. 260-263.

davalı taraf olan taşınmaz sahibine yükletilmesi mümkün değildir215. Aksi yönde hüküm kurulduğu takdirde, başkaca bir temyiz nedeni de yoksa bu yönde verilen kararlar Yargıtay tarafından düzeltilerek onanmaktadır216. Bununla birlikte Yargıtay bir kararında, bedelden kesintisi yapılan KDV’nin, 2942 sayılı Kanundan doğan harç ve giderlerden olmadığını, 29. maddede tapu harçları ve 2942 sayılı Kanunun gerektirdiği diğer giderlerin idare tarafından ödeneceğinin belirtildiğini, taşınmaz sahibi şirketin bu sıfatından kaynaklanan ve özel kanundan doğan bu verginin, kaynakta tekvil yoluyla bedelden kesilerek vergi dairesine yatırılacağını, bu meblağın idareden istenemeyeceğini belirtmiştir217.

Kural olarak dava açarken başvurma ve maktu karar harcının tamamı ile nispi karar harcının ¼ ü peşin alınmaktadır. Bu harçlar ödenmeden bedel tespiti ve tescil davaları da açılamaz.

Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalı tarafa ödenmesine de karar verilmekle birlikte, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davaları daha çok tespit davası niteliğinde olduğundan karar harcı da maktu alınmaktadır.

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun218 “harçtan müstesna işlemler” başlıklı 13/j maddesi uyarınca, genel bütçeye dahil olan idareler 1 sayılı tarifede düzenlenen yargı harçlarından ve 2 sayılı tarifede düzenlenen vergi yargısı harçlarından müstesnadır. Dolayısıyla kamulaştırma davalarında da genel bütçeye dahil olan idareler yargı harcından muaftır.

215

"Davanın niteliği gereği maktu harç alınması gerekirken nispi harç alınması, maktu harç ve yargılama giderlerinin davacı idareye yükletilmesi gerekirken davalıdan tahsiline karar verilmesi, ... doğru görülmemiştir”. Y5HD, E. 2004/1515, K. 2004/1835, KT. 26.02.2004, YKD, c. 31, Kasım 2005, sy.11, s. 1727-1729. Aynı yönde bkz. Y5HD, E. 2003/3116, K. 2003/5034, KT. 10.04.2003. KY; Y5HD, E. 2002/4186, K. 2002/8954, KT. 15.04.2002. KY; Y18HD, E. 2002/2900, K. 2002/5035, KT. 30.04.2002, YKD, c. 28, Eylül 2002, sy. 9, s. 1375, 1376.

216 "bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükümdeki vekalet ücreti ve mahkeme masrafları ile ilgili bölümlerin çıkarılmasına, yerlerine, ... (Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına), cümlelerinin yazılmasına ve hükmün böylece düzeltilerek onanmasına, ... ”. Y5HD, E. 2002/16570, K. 2002/21002, KT. 18.11.2002. KY. 217 Y5HD, E. 1997/15401, K. 1997/18281, KT. 09.12.1997, YKD, c. 28, Mart 1998, sy. 3, s. 349, 350.

“Kamulaştırma bedelinden alınan Katma Değer Vergisinin kamulaştırmayı yapan idareden tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare tarafından temyiz edilmiştir. Katma Değer Vergisi taşınmazı kamulaştırılan davacı kooperatifin bu sıfatından doğan bir vergi olup, Kamulaştırma Kanununun 29. maddesinde sözü edilen vergi ve harçlardan değildir”. Y5HD, E. 1999/19573, K. 2000/1454, KT. 08.02.2000, YKD, c. 26, Mayıs 2000, sy. 5, s. 694. Aynı yönde bkz. Y5HD, E. 2005/7200, K. 2005/10356, KT. 04.10.2005. KY.

5436 sayılı Kanunla219 değişik 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda (I) sayılı cetvelde genel bütçeye dahil kamu idareleri belirlenmiştir. Bu idareler başvurma, karar ve ilam harçlarından muaftırlar. 5277 sayılı 2005 Mali Bütçe Kanunu'nun220 37/j maddesi uyarınca, (I) sayılı cetveldeki genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri 01.01.2006 tarihinden itibaren her türlü yargı harcından muaftır221.

5436 sayılı Kanunla değişik 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda (II) sayılı cetvelin (A) bölümünde, özel bütçeli idarelerden Üniversite ve Yüksek Öğretim Kurumları yer almaktadır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun222 56/b maddesi uyarınca üniversiteler, yüksek teknoloji enstitüleri ve Ek 7. madde uyarınca vakıflarca kurulacak yüksek öğretim kurumları yargı harcından muaftır.

5436 sayılı Kanunla değişik 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda (II) sayılı cetvelin (B) bölümündeki özel bütçeli diğer idareler, (III) ve (IV) sayılı cetvelde gösterilen idareler kural olarak harca tabidir. Ancak bu idareler ilgili kanunlarında yargı harçlarından muaf olduklarına dair bir hüküm varsa, yargı harcından muaftır.

b. Vekalet Ücreti

Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası, bir tespit davası niteliğinde olduğundan, karar verilirken her iki taraf vekilinin emek ve mesaisine karşılık, taraflar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmektedir. Davanın her iki tarafı da kamulaştırma konusu taşınmazın gerçek değerinin tespit edilmesini istemektedir. Açılan davada kamulaştırma bedelinin artırıldığı veya eksitildiği, idarenin kıymet takdir komisyonunca belirlenen tahmini bedelden yüksek veya düşük bir bedele hükmedildiği söylenemez. Davada haklı ya da haksız çıkan bir taraf da bulunmamaktadır. Dava kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir. Taraflar arasında bedele ilişkin bir uyuşmazlığın varlığı ve

219 RG. 24.12.2005, sy. 26033. 220

RG. 31.12.2004, sy. 25687. 221

01.01.2006 tarihinden itibaren genel bütçe kapsamına alınan, katma bütçeli idareler (örneğin, DSİ, Karayolları Genel Müdürlüğü) 31.12.2005 tarihine kadar mahkemece verilen kararlarda harçtan sorumlu tutulmaktaydılar. Bu idarelerden 01.01.2006 tarihinden önce mahkemece verilen kararlarda alınmasına karar verilen harçların, muafiyet nedeni ile iade edilmemesi gerektiği, karar 01.01.2006 tarihinden sonra kesinleşse bile, kanuna uygun olarak verilen harçların iadesinin söz konusu olamayacağı ifade edilmişitir. Yıldırım – Başsorgun, s. 144.

bunun çözümü söz konusu değildir. Uyuşmazlık konusu olmayan kamulaştırma bedeli üzerinden nispi tarifeye göre vekalet ücretine hükmedilmesi mümkün değildir223.

Ayrıca kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası hem bir eda hem de bir tespit davası niteliğindedir. Aynı zamanda inşai dava niteliğine de haizdir. Davada taraflar arasında bedele ilişkin bir uyuşmazlığın varlığı mevcut olmadığı gibi çözümü de söz konusu değildir. Bu nedenle uyuşmazlık olmayan bedel üzerinden ve nisbi tarifelere göre vekalet ücreti hesaplanmaz. Taraf vekillerine hükmedilecek vekalet ücretleri maktu tarifeye göre belirlenecektir224.

Davada, kamulaştırma konusu taşınmazın maliki tek kişi ise, davanın her iki tarafı lehine de maktu vekalet ücretine hükmedilecektir. Davalı malikler taşınmaza tapuda paydaş olarak kayıtlılarsa ve tüm paydaşlar için tek dava açılmışsa, davalı tarafa yine bir maktu vekalet ücretine hükmedilecektir. Birden fazla taşınmaz aynı davaya konu edilirse, dava tek olduğundan yine bir vekalet ücreti takdir edilecektir. Ayrı taşınmazlar için açılan davalar bir davada birleştirilirse, vekalet ücreti birleştirilen her bir dava içi ayrı ayrı hükmedilecektir225.

Yargıtay'ın yerleşik içtihadı da, vekil ile temsil edilmiş olmaları durumunda davacı idare ve davalı taşınmaz maliki yararına maktu tarifeler üzerinden avukatlık ücretine hükmedilmesi yönündedir226.

223 Yıldırım – Başsorgun, s. 158; Hayta, s. 132, 133; Rezaki, Sait – Tutar, Muzaffer – Pulak, T. Murat – Aras, Ümmühan, Kamulaştırma Davaları, Turhan Yayınevi, c. 1, Ankara 2003, s.198. 224 Yıldırım – Başsorgun, s. 158; Hayta, s. 132, 133.

225 Yıldırım – Başsorgun, s. 158.

226 "Davanın niteliği gereği her iki taraf lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi, ayrıca kabule göre Avukatlık Kanununun 164/son maddesi uyarınca mahkemece hükmedilen vekalet ücreti davayı takip eden avukata ait ise de; bu avukat ile ona vekalet verenin iç meselesi olduğundan vekalet ücretinin davacı yerine vekili lehine hüküm altına alınması, ... doğru görülmemiştir". Y5HD, E. 2004/1515, K. 2004/1835, KT. 26.02.2004, YKD, c. 31, Kasım 2005, sy. 11, s. 1727-1729. Aynı yönde bkz. Y5HD, E. 2002/4186, K. 2002/8954, KT. 15.04.2002, YKD, c. 29, Ocak 2003, sy. 1, s. 26, 27; Y5HD, E. 2004/5903, K. 2004/8056, KT. 09.07.2004. KY; Y5HD, E. 2004/1872, K. 2004/2502, KT. 08.03.2004. KY; Y5HD, E. 2004/1055, K. 2004/3082, KT. 18.03.2004. KY; Y5HD, E. 2002/4186, K. 2002/8954, KT. 15.04.2002. KY; "Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdikleri halde, davanın mahiyetine göre davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi, doğru görülmemiştir”. Y5HD, E. 2002/3809, K. 2002/8222, KT. 08.04.2002. KY. Aynı yönde bkz. Y5HD, E. 2002/3352, K. 2002/8765, KT. 12.04.2002. KY; Y5HD, E. 2002/4033, K. 2002/8960, KT. 15.04.2002. KY; Y5HD, E. 2002/4186, K. 2002/8954, KT. 15.04.2002. KY; Y18HD, E. 2002/2900, K. 2002/5035, KT. 30.04.2002, YKD, c. 28, Eylül 2002, sy. 9, s.1375, 1376; Y5HD, E. 2003/18246, K. 2003/592, KT. 03.02.2003, YKD, c. 29, Temmuz 2003, sy. 7, s. 1048, 1049; Y5HD, E. 2002/3809, K. 2002/8222, KT. 08.04.2002. KY.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bedel tespiti ve tescil davasında vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin önemli bir kararında şu ifadelere yer verilmiştir227: " ... idarece satınalma aşamasında tespit edilip, malike dahi bildirilmeyen tahmini bedel taraflar açısından bağlayıcı olmadığından, sonraki aşamada kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmazın idare adına tescili amacına yönelik olarak açılan davada; kamulaştırma bedelinin artırıldığı yada eksitildiği, eşdeyişle tahmini bedelden yüksek yada düşük bir bedele hükmedildiğini söylemek mümkün değildir. Bu itibarla, gerek pazarlık aşamasında tahmini bedeli bilmeyen mal sahibinin, gerek kamulaştırmanın sonuçlandırılması için yasaca öngörülen zorunluluk çerçevesinde mahkemeye müracaat eden idarenin, eldeki davada haklı yada haksız olduğundan söz edilemez. Yine yasa değişikliği ile getirilen düzenlemeyle, 10. madde uyarınca mahkemenin, kamulaştırmayı sonuçlandırarak; bir taraftan tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi davalıya ödenmesine, diğer taraftan taşınmaz malın idare adına tesciline karar verilmesi karşısında, tarafların davada haklılık yada haksızlığının söz konusu olmadığı açıktır. Öte yandan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 423. maddesinin 6. bendinde açıkça belirtildiği gibi, vekalet ücreti bir yargılama gideridir. Bu nedenle, 29.05.1957 gün, 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında yazılı olduğu şekilde, yargılama giderlerinden olan avukatlık parası, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden hükme bağlanır. Kural olarak, davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise, vekalet ücreti diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilir. (HUMK. m. 416, m. 417) Ne varki, az yukarıda yapılan açıklama ve gerekçeler ışığında, sözü edilen ana kuralın; kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmazın idarece adına tescili istemiyle açılan davalarda uygulama olanağının bulunmadığı, kuşku ve duraksamaya yer olmaksızın görülmektedir. Davacı idare lehine taşınmazın tescili, davalı mal sahibi lehine kamulaştırma bedelinin tahsili sağlandığından, kendini vekille temsil eden taraflar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktuen vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği kabul edilmelidir".

227 YHGK, E. 2004/18-92, K. 2004/107, KT. 25.02.2004, YKD, c. 31, Ocak 2005, sy. 1, s. 5-9. Bu karar ile Y18HD’nin 02.10.2003 tarih ve E. 2003/7010, K. 2003/7138 sayılı ilamı ile bozulan, “davalının, davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşıldığından, vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı” gerekçesine dayanan Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur.

Mahkemece hüküm altına alınan vekalet ücretine ayrıca Katma Değer Vergisinin eklenip eklenmeyeceği konusunda uygulamada yaşanan tereddütler de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yapılan değişiklik sonucu ortadan kalkmıştır228. Hüküm altına alınan vekalet ücretine KDV’de dahildir. Ayrıca KDV’nin de karşı taraftan tahsiline karar verilemez. Aksi yönde kararlar Yargıtay’ca bozulmaktadır229.

Mahkemece belirlenen kamulaştırma bedeli, hükmedilecek maktu vekalet ücretinin230 de altında ise, bu durumda her iki tarafa da maktu vekalet ücreti takdir edilmesi adil olmamaktadır. Taşınmazı kamulaştırma konusu olan malikin hem taşınmazı elinden alınmakta hem de taşınmazı karşılığında alacağı bedelden daha yüksek bir miktarı ödemek durumunda kalmaktadır231. Bu gibi durumlarda her iki taraf lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.

2942 sayılı Kanunun “yasak işler ve eylemler” başlıklı 31. maddesinin c bendi uyarınca, “dava giderlerinin avukat veya dava vekilleri veya onlar adına hareket

edenler tarafından kabullenilmesi” yasak işler ve eylemlerden sayılmaktadır. 4650 sayılı Kanunla değişiklik öncesi, yargılama giderlerini dava açan taraf karşılamakta ve dava sonucunda haksız çıkan taraftan yargılama masrafları alınmakta, kısmen haklılık halinde de haklılık oranında masraflar paylaştırılmaktaydı. Getirisi fazla olan ve genellikle toplu olarak açılan kamulaştırma davalarında, dava giderleri avukat, dava vekilleri veya onlar adına hareket edenler tarafından üstlenildiğinden ve bunun karşılığında hak sahiplerinin alacakları kamulaştırma bedellerinden yüzde alanların bu uygulamaları 31. madde hükmü ile yasaklanmıştır232. 4650 sayılı Kanunla değişiklik

228 Yıldırım – Başsorgun, s. 159. 229

“Takdir edilen vekalet ücretlerinin Katma Değer Vergisi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi, doğru görülmemiştir”. Y5HD, E. 2004/210, K. 2004/3406, KT. 22.03.2004. KY. Aynı yönde bkz. Y5HD, E. 2003/12700, K. 2004/519, KT. 27.01.2004. KY; Y5HD, E. 2003/3279, K. 2003/5414, KT. 17.04.2003. KY.

230

13.12.2006 tarihinden itibaren asliye hukuk mahkemelerinde takip edilen davalar için 450,00.-YTL vekalet ücretine hükmedilmektedir. Bkz. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, 2. kısım-2. bölüm, m. 7, RG. 13.12.2006, sy. 26375.

231 Yıldırım – Başsorgun, s. 159, 160. 232

"Sanık hakkında arazisi kamulaştırılan şahıslarla görüşüp dava giderlerini üstlenerek kamulaştırma bedelinin arttırılması için vekaletname alıp vekalet ücreti olarak da artırılacak kamulaştırma bedelinin belli bir miktarının kararlaştırıldığı iddiasıyla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 31. maddesinin (c) ve (d) fıkralarına uygun anlatımla dava açıldığı ancak sevk maddesi olarak anılan yasanın 31/c madde ve fıkrasının gösterildiği, hükümden önce yargılama aşamasında 05.05.2001 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4650 sayılı Kanunla 2942 sayılı Yasanın 31 ve 33. maddelerinin değiştirildiği, bu değişiklikle 31. maddenin (c) fıkrasının yasaklanan eylem olmaktan çıkarıldığı, (d) fıkrasının ise (c) fıkrası olarak maddenin değişik halinde de suç olarak

sonrasında ise, 29. madde uyarınca dava masrafları idare tarafından karşılandığından ve taşınmaz malikinin bedele ilişkin ayrıca bir dava açma imkanı bulunmadığından 31. maddenin bu hükmünün uygulama alanı daralmıştır233.

II. TAŞINMAZIN MÜLKİYETİNİN İHTİLAFLI BULUNMASI

HALİNDE AÇILACAK BEDEL TESPİTİ VE TESCİL DAVASI