• Sonuç bulunamadı

İDARELER ARASINDA BEDELE İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLAR VE ÇÖZÜMÜ (DEVRE KONU TAŞINMAZIN BEDEL TESPİTİ VE TESCİL

UYUŞMAZLIKLAR VE ÇÖZÜMÜ 1 İdarelerin Devirde Anlaşmaları

B. İDARELER ARASINDA BEDELE İLİŞKİN UYUŞMAZLIKLAR VE ÇÖZÜMÜ (DEVRE KONU TAŞINMAZIN BEDEL TESPİTİ VE TESCİL

DAVASI)

1. Davanın Açılması

Danıştay ihtiyaç duyulan taşınmazın alıcı idareye devrine karar verdiği takdirde veya mal sahibi idare devre rıza gösterdiği halde bedele ilişkin öneri açıkça kabul edilmedikçe idareler arasındaki taşınmaz devrine ilişkin uyuşmazlık sadece bedele ilişkin hale gelir357.

Alıcı idare, taraflar bedelde anlaşamadıkları takdirde, devirde anlaşma tarihinden veya Danıştay kararının tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde, 4650 sayılı Kanunla değişik 10. maddede yazılı usule göre mahkemeye başvurarak devir bedelinin tespitini ister358. Devirde anlaşmaya varılmasına rağmen tapuda devir işlemleri yapılmadığından bedel tespiti yanında taşınmazın alıcı idare adına tescili mahkemeden talep edilecektir. Danıştay'ın ihtiyaç duyulan taşınmazın alıcı idareye devrine karar vermesi halinde,

357 Tutar – Pulak, c. 2, s. 1986. "... taraf idareler arasında taşınmazın mülkiyetinin devredilmesi hususunda anlaşma sağlanmış ve uyuşmazlık, devir karşılığında ödenecek olan bedele ilişkin hale gelmiştir. Böylece artık, mülkiyetin devri için Danıştay'a müracaat edilmesine gerek kalmamıştır. Davacı belediye, Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasa ile değişik 30. maddesine göre bedel belirleme işlemi yapılmamış ise de, davalı idarenin önerdiği bedeli de kabul etmeyerek süresi içinde mahkemeye başvurmakla taraflar arasında bedel hususunda anlaşmazlık olduğunun kabulü zorunludur". Y18HD, E. 2004/1690, K. 2004/2679, KT. 05.04.2004. KY. Aynı yönde bkz. Y18HD, E. 2004/1556, K. 2004/1978, KT. 15.03.2004. KY; “taraflar kamu kurumları olup 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 30. maddesine göre dava konusu taşınmaz malın devrinde anlaşmışlardır. Önce malın devrini isteyen Karayolları Genel Müdürlüğü bedeli tespit ederek taşınmaz mal sahibi Vakıflar Genel Müdürlüğüne bildirmiş ve bu teklif kabul edilerek, anlaşma gerçekleşmiştir. Ancak davalı idare bedeli ödemede gecikmiştir. Taşınmaza el konulmuştur. Bu durumda mal sahibi idarenin paranın tahsilini istemek hakkı vardır. Kamulaştırmasız elatma söz konusu olamıyacağı düşünülmeden davanın kabulüne karar verilmesi, doğru görülmemiştir”. Y5HD, E. 1994/1580, K. 1994/4684, KT. 03.03.1994, YKD, c. 20, Haziran 1994, sy. 6, s. 897, 898.

358

2942 sayılı Kanunun 30. maddesindeki "kamulaştırma bedeli" ifadesi hükmün konuluş amacına aykırıdır. Zira sadece özel hukuk kişilerine ait taşınmazlar kamulaştırılabilir. İki idare arasında ancak taşınmaz devri söz konusu olabilir. Bu nedenle de ödenecek bedel, kamulaştırma bedeli değil "devir bedeli"dir. Şengül, s. 143, dn. 156.

kesin olan bu kararla taşınmazın mülkiyeti alıcı idareye geçecektir359. Böylece mahkemenin verdiği tescil kararı, kurucu değil, sadece açıklayıcı nitelikte olacaktır.

Devre konu taşınmazın bedel tespiti ve tescil davasının da, diğer bedel tespiti ve tescil davalarında olduğu gibi davacısı idaredir360. Ayrıca her iki tarafı da idare olan bu davada, diğer bedel tespiti ve tescil davalarında olduğu gibi devre konu taşınmazın sahibinin bedel tespitine ilişkin dava açma hakkı bulunmamaktadır361. Taşınmaz sahibi idare, aleyhine açılan bedel tespiti ve tescil davasından sonra sadece maddi hataların düzeltilmesi için dava açma hakkına sahiptir. Bununla birlikte devrin iptaline ilişkin idari yargıda dava açamaz. Danıştay'ın verdiği kararla bu husus kesinleşmiştir.

Dava açma süresinin geçirilmesinden sonra, bedel tespiti ve tescil davası açılamaz362. Alıcı idarenin tüm işlemleri yenilemesi gerekmektedir.

2942 sayılı Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrasında hüküm altına alındığı üzere, mahkemece yapılan yargılamada 3533 sayılı Kanun363 hükümleri uygulanmaz364.

359 Tutar – Pulak, c. 2, s. 1987; Böke, s. 663.

360 "Dava konusu taşınmaz ilkokul yeri olarak devralınmıştır. İlkokullarda arsa temin görevi de İl Özel İdaresine aittir. Bu itibarla bedel artırım davasının İl Özel İdaresi aleyhine açılması gerekir. Ne var ki, taşınmazın devri için bütün yazışmalar Amasya Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü muhatap alınarak yapılmıştır. Husumetin yanlış tevcihinde bu yazışma şekli de rol oynamış ve davalı Amasya İli İl Özel İdaresine izafeten Amasya Valiliği yerine husumete ehil olmayan Milli Eğitim Müdürlüğü aleyhine açılmıştır. Belirtilen husus temsilcide hata niteliğinde olup davanın husumet nedeniyle reddini gerektirmez. Dava dilekçesinin İl Özel idaresine izafeten Amasya Valiliğine tebliğ edilerek bu şekilde taraf teşkilinin sağlanmasından sonra işin esasına girilerek hüküm kurmak gerektiği düşünülmeden, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir". Y5HD, E. 2000/1024, K. 2000/4292, KT. 21.03.2000. KY.

361

"davacı alıcı idarenin böyle bir davayı açma hakkı bulunmadığı cihetle davanın aktif husumet ehliyeti yönünden reddi gerekirken esas hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir". Y18HD, E. 2003/3817, K. 2003/5442, KT. 23.06.2003. KY.

362

"30 günlük yasal sürenin geçmiş bulunduğu dosya içerisindeki belge ve bilgilerden anlaşılmakla, ... öngörülen süre geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir...". Y18HD, E. 2004/10368, K. 2005/590, KT. 10.02.2005. KY. Aynı yönde bkz. Y18HD, E. 2004/8556, K. 2004/8708, KT. 25.11.2004. KY; Y18HD, E. 2004/6789, K. 2004/6404, KT. 23.09.2004. KY; Y18HD, E. 2004/8557, K. 2004/8709, KT. 25.11.2004. KY.

363

29.06.1938 tarih ve 3533 sayılı Umumi Mülhak ve Hususi Bütçelerle İdare Edilen Daireler ve Belediyelerle Sermayesinin Tamamı Devlete veya Belediye veya Hususi İdarelere Ait Müesseseler Arasındaki İhtilafların Tahkim Yoluyla Halli Hakkında Kanun, RG. 16.07.1938, sy. 3961.

364

"Bir idareye ait taşınmaz malın diğer idareye devrini düzenleyen 2942 sayılı Kanunun 30. maddesine göre kamulaştırma kararı kesinleştikten sonra alıcı idare tarafından aynı maddenin 3. fıkasına göre değeri tespit edilen komisyon raporu taşınmaz sahibi idareye verildiği veya tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde anlaşmazlığın halli ve bedelin tespiti için taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine dava açılması gerekir. Aynı maddeye göre anlaşmazlığın 29.06.1983 gün ve 3533 sayılı Kanun hükümlerine göre hakem yolu ile halli mümkün olmayıp, yasa istisnai bir durum öngörmüştür. Bu durumda mahkemece davanın esasına bakılması gerekirken görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır". Y18HD, E. 1995/12091, K. 1995/12810,

Söz konusu kanun uygulanarak uyuşmazlık tahkim yoluyla çözümlenemez. Bedele ilişkin uyuşmazlık 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'ndaki hükümler çerçevesinde karara bağlanır. 2942 sayılı Kanunun 37. maddesi uyarınca, davaya basit yargılama usulüne göre bakılır. Uyuşmazlığın her iki tarafı da, 3533 sayılı Kanun hükümlerine tabi idareler olsa da davaya hakem sıfatıyla bakılamaz365.

İdareler arasındaki taşınmaz devrine ilişkin, devir konusundaki uyuşmazlık taraflar arasında veya Danıştay'da karara bağlandıktan sonra, bedel hususunda ortaya çıkabilecek olan uyuşmazlık ise taşınmazın bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde çözümlenecektir366.

Görevli mahkeme, 30. maddenin üçüncü fıkrasının 10. maddeye yaptığı atıf ve 37. maddenin genel hükmü uyarınca, asliye hukuk mahkemesidir. Uyuşmazlık iki idare arasında olduğundan idari yargının görevli olduğuna ve bu nedenle de görevsizliğe karar verilemez367.

Diğer bedel tespiti ve tescil davalarının aksine dava dilekçesine, kamulaştırma bilgi ve belgeleri yerine idareler arasındaki devre ilişkin yazışma örnekleri ve varsa

KT. 18.12.1995. KY. Aynı yönde bkz. Y5HD, E. 2006/8170, K. 2006/11078, KT. 19.10.2006. KY; "Kamulaştırma Kanununun 30. maddesinin son fıkrası hükmü gereği böyle bir uyuşmazlığa hakem sıfatı ile bakılmayacağı dikkate alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasına girilip reddi doğru görülmemiştir". Y18HD, E. 1994/10157, K. 1994/13100, KT. 27.10.1994. KY; "Dava 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 30. maddesine dayalı kamulaştırma bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, hakem sıfatıyla Isparta Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ve bu sıfatla görülüp bitirilmiştir. ... 3533 sayılı Kanunun 6. maddesi gereğince mecburi hakem kararları temyiz edilemez ise de, mecburi Hakem'in görevi dışında (yetki aşımı suretiyle) vermiş olduğu kararların temyiz kabiliyeti vardır. ... Hakem'in yetki aşımı suretiyle görevine girmeyen konu hakkında karar vermesi doğru değildir. Dava Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceğinden, yapılacak iş görev nedeni ile dava dilekçesinin reddine karar verek olmalıdır". Y18HD, E. 2003/9960, K. 2004/806, KT. 12.02.2004, YKD, c. 31, Eylül 2005, sy. 9, s. 1419, 1420; “2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 30/son ve 37. maddelerince, davaya hakem sıfatıyla bakılamayacağından görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir”. Y5HD, E. 2000/21351, K. 2001/2682, KT. 13.02.2001. KY.

365 Yıldırım – Başsorgun, s. 825.

366 "... Danıştay'ın dosya içerisinde bulunan 1996/148 Esas 164 Karar sayılı devir kararı üzerine davalı idarece ... hazırlanan 05.03.1997 tarihli kıymet takdir raporunun davacı idareye tebliğ tarihi tespit edilmeden davanın süresi içerisinde açıldığının kabulü doğru görülmemiştir". Y18HD, E. 2004/2137, K. 2003/4000, KT. 13.05.2003. KY.

367 "Dava, Danıştay kararı ile davalı idareye devredilen taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin ek davadan ibarettir. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava Kamulaştırma Kanununun uygulanmasından kaynaklanmaktadır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 30/son ve 37. maddelerinde 'Kamulaştırma Kanunundan doğan tüm anlaşmazlıkların adli yargıda çözümlenmesi gerekenleri miktarına bakılmaksızın taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemelerinde basit yargılama usulü ile görülür' hükmü yer almaktadır. Bu hüküm göz önünde tutularak davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi, doğru görülmemiştir". Y5HD, E. 2001/25193, K. 2001/24548, KT. 27.11.2001.

Danıştay kararı eklenmelidir. Mahkemece öncelikle bu belgeler incelenmelidir. Taşınmazın devri için anlaşmaya varılıp varılamadığı, anlaşmazlık durumunda konunun Danıştay'ca karara bağlanıp bağlanmadığı tespit edilmelidir. Davanın süresinde açılıp açılmadığı da bu belgeler incelenerek belirlenecektir368.

4650 sayılı Kanunla değişik 30. maddedeki idareler arası devre ilişkin usul uygulanmadan, doğrudan 10. maddeye göre bedel tespiti ve tescil davası açılması durumunda, bir kamu kurumuna ait taşınmaz özel kişilere ait taşınmazların kamulaştırılması ile aynı hükümlere tabi tutulmuş olacaktır. Bu durumda 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanunun 30. maddesinin de mahkemeye taşınmazın bedelinin tespiti yanında taşınmazın alıcı idare adına tesciline karar verme görevi yüklediği, 30. maddedeki usul uygulanmadığından taşınmazın devrine ilişkin uyuşmazlık kesin olarak çözülüp karara bağlanmadığı halde, açılan bedel tespiti ve tescil davasında taşınmaz sahibi idarenin bedelin tespit edilmesi ve tescile de karar verilmesi hususunda açık talebi varsa davanın reddedilmemesi gerektiği ifade edilmiştir369.

Devre konu taşınmazın mülkiyeti üzerinde uyuşmazlık bulunması da üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Daha önce incelediğimiz üzere mülkiyeti üzerinde uyuşmazlık bulunan taşınmazların kamulaştırılması, 2942 sayılı Kanunun 18. maddesinde düzenleme konusu yapılmıştır. “Taşınmazın Mülkiyetinin İhtilaflı Olması Halinde Açılacak Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Tescil Davası”na ilişkin açıklamalarımızda değindiğimiz üzere, mülkiyetin özel kişiler arasında çekişmeli olması idare adına tescile engel değildir. Bununla birlikte özel kişiler ile kamu kuruluşları arasında mülkiyet çekişmesi söz konusu bu davanın açılmasına ve tescile engeldir. Yargıtay'ın 4650 sayılı Kanun öncesine ilişkin bir kararında bu husus şu şekilde açıklanmıştır370: “Anayasanın 46. maddesi özel mülkiyette bulunan taşınmazların kamulaştırılabileceğini öngörmektedir. 2942 sayılı Yasanın 30. maddesi, bu hükme koşut olarak, kamu tüzelkişi ve kurumlarının taşınmaz mallarının diğer bir kamu tüzelkişisi ya da kurumu tarafından kamulaştırılamayacağını kurala bağlamıştır. İki kamu kurumu arasında ancak 30. madde uyarınca rızaen ya da Danıştay kararıyla devir

368 "... anlaşmazlık taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde karara bağlanır". Y18HD, E. 2004/2137, K. 2003/4000, KT. 13.05.2003. KY. Aynı yönde bkz. Y18HD, E. 2004/1556, K. 2004/1978, KT. 15.03.2004. KY.

369 Tutar – Pulak, c. 2, s. 1989.

370 Y18HD, E. 2003/4626, K. 2003/5197, KT. 16.08.2003. KY. Aynı yönde bkz. Y5HD, E. 1994/10706, K. 1994/13563, KT. 06.07.1994, YKD, c. 12, Aralık 1994, sy. 12, s. 1918, 1919.

mümkündür. Her iki halde de devir, maddenin ilk fıkrasında da belirtildiği gibi, kamu kurumlarının ancak sahip oldukları taşınmazlar için söz konusudur. Maddenin ikinci fıkrasına göre taşınmaz sahibi idare devire yanaşmaz ya da devir istemine 60 gün içerisinde cevap vermezse, anlaşmazlık Danıştay'ca çözümlenir. Şu halde, kamu kurumlarına ait taşınmazların devri konusunda anlaşmazlık halinde yetki Danıştay'a ait bulunmaktadır. 16. madde371 ise kamulaştırmalarda, başka bir deyişle taşınmazın özel şahıslara ait olması durumunda uygulanır. ... 18. maddede, mülkiyetin kişiler arasında çekişmeli olmasının tescile engel olmadığı belirtilmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da, 10.04.1996 günlü, 1996/5108-242 sayılı kararında 18. maddenin mülkiyetin kişiler arasında çekişmeli olmasının 16. madde uyarınca idare adına tescile engel olmadığını öngördüğü, ancak kişiler ile kamu kurumları arasındaki mülkiyet çekişmesinin, tescile engel olduğu görüşünü benimsemiştir”.

2. Bedel Tespiti

Mahkemece, 10. maddede öngörülen usule göre kamulaştırma bedeli belirlenir. Bu nedenle kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası için “kamulaştırma bedelinin tespiti” başlığı altında yaptığımız açıklamalar burada da geçerlidir.

30. maddede ayrıca hüküm altına alındığı üzere, mahkemece belirlenen kamulaştırma bedeli peşin ve nakit olarak mal sahibi idareye ödenmek üzere bankaya yatırılır372. Tespit edilen kamulaştırma bedelinin belirlenen bankaya yatırıldığına dair makbuzun mahkemeye sunulması için alıcı idareye 15 gün süre verilir. Bu süre bir defaya mahsus olmak üzere mahkemece uzatılabilir. Bedelin yatırıldığına dair makbuzun mahkemeye sunulması üzerine, taşınmazın alıcı idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin devreden idareye ödenmesine karar verilir. Mahkemece verilen tescil hükmü kesindir. Tarafların ancak bedele ilişkin temyiz hakları saklıdır373.

371 "Acele işlerde elkoyma ve tescil" başlıklı 16. madde 4650 sayılı Kanunun 21. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

372

"Taraflar arasında kamulaştırma bedelinin miktarı ve ödemesi konusunda düzenlenen bu sulh protokole göre taraflar kamulaştırma miktarında anlaşmışlardır. Anlaşmazlık bedelin ödenmesi konusundadır. Her nasılsa anlaşma protokolünün 5. maddesinde bedelin 12 ay içinde ödeneceği belirtilmiş ise de böyle bir anlaşmanın Kamulaştırma Yasasında dayanağı yoktur. ... kamulaştırma bedelinin peşin ve nakit olarak mal sahibi olan hazineye verilmek üzere, mahkemece belirlenecek bankaya yatırılması ve yatırıldığına dair makbuzun ibraz edilmesi durumunda mahkemece davacı belediye adına taşınmazın tesciline ve davalı Hazineye kamulaştırma bedelinin ödenmesine karar verilmesi gerekirken, taraflar arasında yapılan tarihsiz sulh protokolünün onanmasına ... karar verilmesi doğru değildir". Y18HD, E. 2004/452, K. 2004/1680, KT. 05.03.2004. KY. " ... bedelin bloke edilmesi gerektiğine dair bu maddede herhangi bir hüküm bulunmadığı ...". Y18HD, E. 1994/13433, K. 1994/14867, KT. 22.11.1994. KY.

Yargıtay 4650 sayılı kanunla değişiklik öncesine ilişkin bir kararında, idarelerin taşınmazın devri ve bedeli konusunda anlaşmalarına rağmen bedelin ödenmemesi durumunda devreden idarenin bedel artırım davası açamayacağını, devir işleminin kesinleştiğini, devreden idarenin ödenmeyen bedeli isteme hakkının bulunduğunu belirtmiştir374.