• Sonuç bulunamadı

Taşınmazın Zilyedinin Mevcut ve İktisap İddiasının Olup Olmadığının Tespit

III TAPUDA KAYITLI OLMAYAN TAŞINMAZIN BEDEL TESPİTİ VE TESCİL DAVASI TESCİL DAVAS

B. TESPİT İŞLEMLERİ

2. Taşınmazın Zilyedinin Mevcut ve İktisap İddiasının Olup Olmadığının Tespit

Tapuda kayıtlı olmayan, kamu mallarından olmadığı da belirlenen taşınmazın zilyedinin bulunup bulunmadığı, zilyedi mevcut ise zilyedlikle iktisap iddiasında bulunulup bulunulmadığının da idarece araştırılıp, tespiti gerekir. Zilyedlikle iktisap iddiasında bulunan bir zilyed var ise, idare 2942 sayılı Kanunun 9. maddesi uyarınca seçilmiş bulunan bilirkişilere yerinde inceleme yaptırarak, delilleri toplayıp, tutanak hazırlar270. Kamulaştırmayı yapacak idare yapacağı tüm araştırmayı, açacağı bedel tespiti ve tescil davasına esas olmak üzere belgelendirmelidir. İdare yaptığı araştırma sonucunda topladığı delil, belge ve bunlara dayalı bilgileri rapor halinde yazılı bir şekilde tutanağa bağlamalıdır271. Söz konusu tutanakta; taşınmazın yüzölçümü, zilyedin kim olduğu, vergi kaydı, zilyedliğin başlangıç tarihi ve süresi, mülkiyeti kazanma şartlarının oluşup oluşmadığı hususları tespit edilmelidir272. Nitekim Yargıtay'a göre de, "Kamulaştıma Yasasının 19. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri uyarınca idarenin öncelikle bu tür taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16. maddesinde sayılan kamu mallarından olup olmadığını ilgili yerlerden sorup öğrenmesi; bu araştırma sonunda taşınmazın kamu mallarından olmadığının ve mevcut olan zilyedinin de

268 Tutar – Pulak, c. 2, s. 1774; Yıldırım – Başsorgun, s. 689.

269 “4650 sayılı kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 19. maddesi gereğince, idarece öncelikle kamulaştırılması kararlaştırılan tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesinde sayılan kamu mallarından olup olmadığını ilgili yerlerden sormak suretiyle tespit edip, kamu mallarından olmadığının belirlenmesi halinde, aynı Kanunun 19. maddesinde yazılı prosedürün uygulanacağı belirtilmiştir. Kamu mallarından olması halinde ise, aynı Kanunun 30. maddesinin 1. fıkrası gereğince, kamulaştırma işleminin yapılmasına gerek olmadığı belirtilmiştir. ... dava konusu yerin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesinde yazılı yerlerden olduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekir...”. Y5HD, E. 2004/1470, K. 2004/3680, KT. 26.03.2004. KY.

270

2942 sayılı Kanun, m. 19/2 271 Şengül, s. 246.

272 2942 sayılı Kanun, m. 19/2; Özkan, s. 2020; Böke, s. 562; Tutar – Pulak, c. 2, s. 1775; Yıldırım –

zilyetlikle iktisap iddiasında bulunduğunun anlaşılması durumunda da Kamulaştırma Yasasının 9. maddesi gereğince mülki amir tarafından seçilecek bilirkişiler marifetiyle mahallinde tahkikat yapıp delilleri toplayıp keyfiyeti bir tutanağa bağlaması gerekir. Bu tutanakta, taşınmazın yüzölçümü, zilyedin kimliği, vergi kaydı, zilyetliğin başlangıç tarihi ve süresi, mülkiyeti kazanma şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirtilir"273.

Taşınmaz kamu mallarından değil ve özel mülkiyete elverişli bulunmakla birlikte zilyedi gaipse ya da mirasçı bırakmaksızın ölmüş veya yapılan araştırma sonucunda tespit edilememişse, söz konusu taşınmazın hazine adına tescil edilmesi gerekeceğinden, ancak 2942 sayılı Kanunun 30. maddesi uyarınca idareler arası devre konu olabilecektir274.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi275 uyarınca, “Tapu

kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir”.

Taşınmaz mülkiyetinin olağanüstü zamanaşımı ile kazanılmasını düzenleyen bu maddedeki şartları taşıyan mevcut zilyede karşı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açılabilecektir276.

Mülkiyetin zilyedlik yoluyla kazanılma şartlarının gerçekleştiği anlaşıldığı takdirde dava aşamasına geçilecektir. Söz konusu şartların gerçekleşmediği takdirde ise ne yapılacağı 2942 sayılı Kanunda düzenlenmemiştir277. Bununla birlikte tapuda kayıtlı olmayan, kamu mallarından bulunmayan, idari araştırma sonucunda mülkiyetin zilyetlik yoluyla kazanılma şartlarının gerçekleşmediği anlaşılmış olmakla birlikte iktisap iddiasında bulunan zilyedi mevcut olan taşınmaz için açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında, mahkemenin kendiliğinden hareket etmesi ve taşınmazın

273 Y18HD, E. 2002/6256, K. 2002/7285, KT. 26.06.2002. KY. Aynı yönde bkz. Y18HD, E. 2002/11359, K. 2002/12357, KT. 19.12.2002. KY; Y18HD, E. 2003/9247, K. 2004/901, KT. 16.02.2004. KY; Y5HD, E. 2003/14122, K. 2004/372, KT. 23.01.2004, YKD, c. 30, Eylül 2004, sy. 9, s. 1364, 1365.

274 Şengül, s. 267. 275 EMK, m. 639. 276

Taşınmaz mülkiyetinin olağanüstü zamanaşımı ile kazanılması hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.

Ayan, Mehmet, Eşya Hukuku II, Mülkiyet, Mimoza Yayınları, Konya 2001, s. 173-185; Öztan,

Bilge, Medeni Hukukun Temel Kavramları, Turhan Kitabevi, Ankara 2007, s. 805. 277 2942 sayılı Kanun, m. 19/2.

devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması olasılığı dikkate alınarak hazinenin de davaya taraf sıfatıyla katılmasının gerektiği ifade edilmiştir278.

C. DAVANIN AÇILMASI

İdare, yapmış olduğu araştırmalar sonucu hazırladığı bilgi ve belgeleri ve ayrıca 10. madde uyarınca topladığı belgeleri yani kamulaştırılacak taşınmaza ilişkin yaptığı araştırma ve tespitlere bağlı tutanakları, kamulaştırma işlemiyle ilgili olarak düzenlenmiş olan belgeleri de içeren dava dilekçesini taşımazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine vererek, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin ödenmesi karşılığında idare adına tesciline karar verilmesi istemli davasını açabilecektir279.

Dava dilekçesine eklenmesi gereken belgeler; kamu yararı kararı, kamu yararı kararının onaylanması kararı, kıymet takdir komisyonunun kıymet takdir raporu, kamulaştırma krokisi, idarenin kamulaştırılacak taşınmaza ilişkin yaptığı araştırma ve tespitlere bağlı tutanaklardır. 19. maddede yer alan “10. madde uyarınca hazırlanan

belgelerin tamamı” ifadesine rağmen, pazarlığa çağrı belgesi ve anlaşmazlık tutanağının dilekçeye eklenmesi mümkün değildir. Zira satın alma usulü, tapuya kayıtlı olmayan taşınmazlarda da uygulanamaz. Yargıtay da satın alma usulünün uygulanmasını veya uygulanmamasının mahkemece red sebebi sayılmasını doğru bulmamıştır280.

İdarece dava açılırken zilyede husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği tartışmalı bir konudur. Bir görüşe göre, 2942 sayılı Kanunun 19. maddesinin, kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin bilirkişi raporunun ve idarece verilen diğer belgelerin mahkemece zilyede tebliği işleminin bedelin tespitinden sonra yapılmasını öngörmesi, mülkiyetinde uyuşmazlık bulunan tapulu taşınmazların kamulaştırma usulünü düzenleyen 18. maddedeki davanın tarafları, bunlara yapılacak tebligatlar, yargılamanın tarafların yokluğunda yapılması, kamulaştırmanın iptali ve maddi hata davası açılması ve bu davalarda husumetin hatalı yöneltilmesi ile ilgili olan hükümlerin 19. maddede bulunmayışı sebebiyle, 19. maddenin yazım şeklinden ve zilyede yapılacak olan

278 Özkan, s. 2020; Böke, s. 562; Tutar – Pulak, c. 2, s. 1775. 279 Böke, s. 562.

280 "davacı idare tarafından 8. maddeye göre bedel tespiti yaptırılmamış olmasından dolayı dava hakkının doğmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır". Y18HD, E. 2003/210, K. 2003/871, KT. 04.02.2003. KY. "idare ile tespit edilen zilyedin bedel konusunda uzlaşmaları, bu (19. madde) ve mülkiyetin ihtilaflı olduğu durumla ilgili 18. madde uygulamasnda söz konusu olamaz". Y18HD, E. 2002/5466, K. 2002/6720, KT. 11.06.2002. KY.

tebligatın malike yapılacak olan tebligattan zamanlama ve içerik açısından farklı olmasından dolayı zilyede husumet yöneltilmesinin gerekli olmadığı sonucuna ulaşılabilmektedir. Bununla birlikte Yargıtay uygulamaları ve 4650 sayılı Kanuna getirilen değişikliklerin amacı da göz önünde bulundurularak, tapuya kayıtlı olmayan taşınmaz için açılacak bedel tespiti ve tescil davasının da tespit edilen zilyede husumet yöneltilerek açılması gerektiği ifade edilmiştir281.

Bir başka görüşe göre, davanın hasımsız olarak açılması mümkün değildir. Zira 2942 sayılı Kanunun 19. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, son ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde Hazine veya üçüncü bir kişi tarafından itiraz edilmediği takdirde, mahkemece belirlenen kamulaştırma bedeli zilyed adına bankaya yatırılacaktır. Ayrıca kamulaştırma konusu taşınmazın mülkiyeti üzerinde ihtilaf bulunması halinde açılacak kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası da, 18. maddenin üçüncü fıkrası uyarınca, mülkiyet uyuşmazlığının tüm tarafları hasım gösterilerek açılmaktadır. Bu nedenle kamulaştırma bedelinin tespitinde hukuki menfaati olan ve kimliği belli olan zilyede husumet yöneltilmesinin şart olduğu ifade edilmiştir282.

İdarece dava açılırken mahkemeye verilecek olan dava dilekçesinin belirlenebilen ve uzlaşma sağlanamayan malik sayısından bir fazla sayıda düzenlenmesi gerekir283. Ayrıca Kanunun 7. ve 8. maddeleri gereği toplanan bilgi ve belgeler de davada davalı tarafı oluşturan malik sayısından bir fazla sayıda çoğaltılarak dava dilekçesine eklenmelidir284.