• Sonuç bulunamadı

THALES VE ÖĞRENCİLERİ

Belgede BİLİM VE TEKNOLOJİ TARİHİ (sayfa 33-36)

Milet’te varlıklı bir tüccar olan Thales, M.Ö. 624 ile M.Ö. 548 yılları arasında yaşamıştır.

Lidyalılarla Persler arasındaki savaş sırasında, 28 Mayıs585 de Güneş tutulmasını önce-den bildirerek,butarihte tutulmanın gerçekleşmesiyle her iki tarafı da hayrete düşürmüş, böylece de savaşın sona ermesine neden olmuştur. Oysa, Thales bu bilgiyi M.Ö. 603 te güneş tutulmasını Mısır’da izleyerek, Mısırlılardan öğrenmiştir. Yaptığı hesaplarla, takibe-den güneş tutulmasının 18 yıl 11 gün sonra olacağını bulmuştur.

Thales, mitolojik düşünceden, rasyonel yani akılcı düşünceye geçişi simgeler. Thales ile ilgili bilgilere, yetiştirdiği öğrencilerin bıraktığı belgelerden yararlanılarak ulaşılmıştır.

Thales, matematik, astronomi ve doğa felsefesiyle uğraşmıştır. İlk Yunan matematikçisi olan Thales, kendi gölgesiyle kendi boyunun eşit olduğu anda, piramidin gölgesini ölçerek piramidin yüksekliğini bulmuştur.

Kendi adıyla anılan Thales teoremi’nin Şekil 2.2’de verilen ifadesini, A köşesi ortak, DE ve BC kenarları birbirine parallel olan ΔADE ve ΔABC üçgenlerinde eşit açılar karşısın-daki kenarların oranlarının birbirine eşit oluşunu görmek yoluyla ispatlamıştır. Böylece geometriye ispat düşüncesini ilk kez Thales uygulamıştır.

Thales kendi adıyla anılan teoremin dışında, aşağıdaki teoremleri de geometriye ka-zandırmıştır:

• İkizkenar bir üçgenin tabanına komşu olan açılar birbirine eşittir

• Bir dairenin çevresindeki bir noktayı, çapın uçlarına birleştiren doğru parçaları arasındaki açı diktir.

• Yarıçap, bir daireyi iki eşit parçaya böler.

• İki açısı ve bir kenarı eşit olan üçgenler birbirine eşittir.

• İki doğru birbiriyle kesiştiğinde karşıt açılar birbirine eşittir.

Thales’in ilk bilimsel görüşü, evrenin sudan oluştuğu şeklindedir. Böylece ilk kez evre-nin bir maddeden meydana geldiği ifade edilmiş olmaktadır. Thales’in evren düşüncesine göre, evreni oluşturan tüm ögeler, suyun değişik biçimlerinden oluşmaktadır. Böylece, evrenin karmaşık yapısı, tek bir maddesel kökene indirgenmektedir. Yani evren bir mad-dedir. Evreni anlamak için onun yapısal niteliğini anlamak gerekir. Evrenin yapısal niteliği anlamına gelen “physis” sözcüğünü Yunanca’ya Thales kazandırmıştır. Sonraları, bu

söz-A D

B

C E

Thales Thales Teorem

ADAB= AE AC= DE

BC

Şekil 2.1 Şekil 2.2

cük, fizik biliminin adını oluşturacaktır. Thales’in bu düşünceleri “materyalist felsefe”nin doğmasına yol açmıştır.

Thales’in ilgi alanlarından birisi olan “doğa felsefesi”nin temel sorunları olan varoluş ve yokoluştur. Bu iki zamansal nokta arasında, değişme, meydana gelme, bozulma, yaşam, ölüm, hareket, üreme gibi süreçler vardır. Thales’in düşüncesinde bu sorunlar irdelenir-ken, bu süreçlerin birbirinden belirgin biçimde ayırtedilmemesi düşüncelerinin anlaşıl-masını zorlaştırmıştır. Bu nedenle süreçlerin iyi çözümlenemeyişine yol açarak, bilimsel gelişmeyi yavaşlatma gibi bir olumsuzluğa neden olmuştur.

Thales’in dünya ile gökyüzündeki cisimler arasındaki ilişkiyi araştırma çabası, “uzay”

kavramının doğmasına ve önceleri gök cisimlerinin konumları ile yeryüzündeki etkinlik-ler arasındaki benzerliketkinlik-leri kurarak geleceğe yönelik öngörüetkinlik-lerin ifade edildiği, astroloji düzeyinde olan gökyüzü ile ilgili gözlemler, yeni bir bilim olan “astronomi”nin doğmasına yol açmıştır.

Thales’in “dünyayı bir tahta gibi suyun üzerinde yüzen bir tepsi” olarak tanımlaması gibi çocukça düşüncesi de vardır. Bu düşüncesinin temelinde, evrenin sudan meydana geldiği düşüncesi yatmaktadır. Herhalde, suyu seçmesinin nedeni, yaşam için zorunlu bir madde olmasından etkilenmesinden kaynaklanmaktadır.. Fakat, suyun nasıl hal değiştir-diği konusundaki düşüncesi bilinmemektedir. Thales’in dünya ile gökyüzündeki cisimler arasındaki ilişkiyi araştırma çabası, “uzay” kavramının doğmasına ve önceleri astroloji düzeyinde olan gökyüzü ile ilgili gözlemler, yeni bir bilim olan “astronomi”nin doğmasına yol açmıştır.

Özet olarak, Thales’in bilime olan katkıları şunlardır:

• Evrende olan bitenleri, doğaüstü mitolojik güçlere dayandırarak açıklamaya son vermiştir.

• Geometriye ispat kavramını sokarak, matematik düşünceyi amprik işlemlerle sı-nırlamaktan kurtarmıştır.

• Evrendeki nesneleri tek bir maddeye indirgeyerek, olup bitenleri evrensel bir ilkeye dayanarak açıklamak yolunu açmıştır.

Thales’in yetiştirdiği öğrencilerden ikisi olan Anaximander ve Anaximanes’in evrenle ilgili düşüncelerine değinmek yerinde olacaktır. Bunun yanısıra aynı yörede ve yaklaşık aynı dönemde yaşamış bir düşünür ve bilim adamı olan Hekataeos’u tanıtmak gerekecektir.

Anaximander

Anaximander, M.Ö. 610 ile M.Ö. 547 arasında yaşamıştır.

Anaximander’e göre, evrenin temel yapı taşı, “sınırsız” ya da “sonsuz” adını verdiği soyut yani maddesel olmayan bir kavramdır. Maddesel olmayan bu kavramın, evrensel, bitmeyen, değişmeyen ve görünmeyen olmak gibi özellik-leri vardır. Evrendeki bütün nesneler, tanımladığı bu kav-ramdan değişik özellikler taşıyarak oluşmuşlardır. Sınırsız adı verilen bu kaynaktan, karşıt nitelikte şeyler, hareket sonucu oluşmuştur. Önce soğuk ve sıcak, dışı ateş (yani sıcak), içi soğuk (yani ıslak) ve su, ortalarında yer küre olacak şekilde halkalar şeklinde ayrılmışlardır. Yer ya da toprak başlangıçta ıslaktı, sonra sıcak etkisiyle kuruyarak dört halka meydana getirdi: İçten dışa doğru sıralanırsa, sıcak (ateş), soğuk (hava), ıslak (su), kuru (toprak). Dört

nesne üzerine dayandırılarak, geliştirilen bu evren düşüncesi yaklaşık ikibin yıl boyunca, kabul görmüştür. Yine Anaximander tarafından, gök cisimlerinin kökenini açıklayan bir

Anaximander Şekil 2.3

teori ortaya atılmıştır. Buna göre, güneş, ay ve yıldızlar, ateş halkasının halkalara ayrışması sonucu meydana gelmiştir. Güneşi oluşturan halka, yer halkasının yirmiyedi, ay halkası ise yer halkasının ondokuz katı büyüklüktedir. Bu sayısal büyüklüklerin bilimsel bir an-lamı olmamasına karşın, ay güneş ve yerin karşılaştırılarak, ölçülebilir fiziksel nesneler olarak düşünülmesi ilginçtir.

Anaximanes

Thales’in diğer öğrencisi olan Anaximanes, M.Ö. 584 ile M.Ö. 524 yılları arasında yaşa-mıştır. Anaximanes, Anaximander tarafından tanımlanan sınırsız kavramını gözlenebilir nitelikte olmadığı yani somut olmadığından dolayı reddederek, bunun yerine hava veya buharı evrenin temel yapı taşı olarak önermiştir. Bu düşünceye göre, hava seyreltilirse ısınır, ateşe dönüşür, sıkıştırılan hava ise soğur. Bu dönüşüm (hava→ rüzgar → bulut → su

→ toprak ya da taş) şeklinde ifade edilmiştir. Hava, sürekli hareket halinde olduğu için, değişimi simgelemektedir. Bunun yanısıra nefes alma özelliği taşıdığından yaşam

kayna-ğıdır. Hava, rüzgar, bulut, yağmur gibi meteorolojide kullanılan kavramlara ilgi duyması, Anaximanes’in doğaya olan büyük ilgisini simgelemektedir. Evre-nin maddesel nesnelerden oluştuğunu ifade etmesi Thales’in materyalist görüşünü benimsediğini göster-mektedir. Oysa, Anaximander’in, evrenin yapı taşını sınırsız adını verdiği soyut bir kavram olarak tanım-laması, “metafizik” yani “fizik ötesi düşünce”yi benim-sediğini göstermektedir. Bu açıdan değerlendirilirse, aynı hoca tarafından yetiştirilen iki öğrencinin farklı temel görüşleri benimseyebileceklerine bir örnek oluş-turmuştur.

Anaximander ve Anaximanes’in evrenle ilgili düşüncelerinden hangisinin bilimsel açıdan anlamlı olduğunu tartışınız.

Hekataeos

M.Ö. 6. yüzyılda Milet’in Persler tarafından işgal edildiği dönemde yaşamış bir düşünür olan Hekataeos, yaşamının bir dönemini Mısır’da geçirmiştir. İlk Yunanca coğrafya kitabı olan “Dünya Turu”nun yazarıdır. Orijinal metni mevcut olmayan bu kitapta, biri Avrupa, diğeri Asya ve Afrika olmak üzere iki harita bulunmaktaydı ve kıyı bölgelerdeki şehirler ile oralarda yaşayan insanlar hakkında bilgiler verilmekteydi. Yerkürenin yaşanılan böl-gesinin etrafı, okyanuslarla çevrilmiş bir disk şeklinde olduğunun belirtildiği bu kitapta, yeryüzü şekilleri ve yaşamakta olan bazı hayvanlarla ilgili bilgiler de verilmekteydi. Bu bilgiler, Milet’e uğrayan gemilerdeki tüccarlar, gemicilerden ve Hekataeos’un kendi gezi-lerinden sağlanmıştı.

Hekataeos’a göre, Thales, Anaximander ve Anaximanes’in evrenin yapısıyla ilgili tar-tışmaları boşuna idi. Evrenin yapısını araştırmadan önce, yerin gezilmesi ve bilgi top-lanması gerektiğini düşünmekteydi. Bu düşüncenin sonucu olarak ilk coğrafya kitabını yazmıştır. Bu nedenle, kendisine “Coğrafya’nın kurucusu” ünvanı verilmiştir. Matematik-sel coğrafya ile de ilgilenmiş olan Hekataios’un coğrafyaya olan katkısı, yeryüzü şekilleri bakımından olmuştur.

Anaximanes Şekil 2.4

1

Belgede BİLİM VE TEKNOLOJİ TARİHİ (sayfa 33-36)