• Sonuç bulunamadı

Taş, Misket vb. Nesnelerle Oynanan Oyunlar

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 3. GELENEKSEL HALK BİLGİSİ

3.4. Oyunlar ve Oyuncaklar

3.4.2. Çocuklara Mahsus Oyunlar

3.4.2.1. Taş, Misket vb. Nesnelerle Oynanan Oyunlar

Çocuk oyunları üzerine yapılan bu tasniflerden yola çıkılarak Trabzon bölgesi çocuk oyunları şu şekilde tasnif edilebilir:34

- Taş, Misket vb. Nesnelerle Oynanan Oyunlar

- İple Oynanan Oyunlar

- Topla Oynanan Oyunlar

- Özel Bir Oyun Aracıyla Oynanan Oyunlar

- Kaçma-Kovalama Esasına Bağlı Oyunlar

- Sayışmaca Esasına Bağlı Oyunlar

- İnsan Bedeni Esaslı Oyunlar

3.4.2.1. Taş, Misket vb. Nesnelerle Oynanan Oyunlar

3.4.2.1.1. Beştaş

Genellikle iki kişiyle oynanan beştaş oyunu şu şekildedir: Oyuncular misket büyüklüğünde beşer tane taş alır ve oyuna başlayan oyuncu taşları yere gelişi güzel vaziyette bırakır. Ardından yerden bir tane taş alır ve havaya atar. Havaya attığı taşı yakalayacağı süre zarfında da yerdeki taşlardan bir tane alır. Bu şekilde birleri bitiren oyuncu ikilere geçer. İkilerde aynı işlem uygulanırken yerden aynı anda iki tane taş almak gerekir. İkileri de hatasız tamamlayan oyuncu bu şekilde üçlere ve ardından dörtlere geçer. Dörtlerde yerden dört taşı da tek seferde alabilen oyuncu “analar” adı verilen bölüme geçer. Analarda oyuncu taşları yine yere serer ve bir elini köprü/tünel şeklinde yere sabit bir şekilde koyar. Bir taş diğer elle havaya atılır ve bu esnada yerdeki taşlardan bir tanesi aynı elle tünelin içinden geçirilir. Bu işlem yapılırken esas olan taşların asla birbirlerine veya oyuncunun tünel kurduğu eline değmemesidir. Ayrıca taşlar tünelin diğer tarafına tek hamlede geçmeli ve diğer tarafta da birbirlerine değmemelidirler. Bu bölümü de hatasız tamamlayan oyuncular oyunun son safhası olan puan bölümüne geçerler. Bu bölümde oyuncular tüm taşları havaya atar ve iki elini yan yana getirerek taşların elin üst kısmında kalmasını sağlamaya çalışırlar. Elin üstünde kalan taş sayısı kadar puan alan oyuncu böylece ilk oyunu bitirmiş olur. Oyun genellikle elli puanda biter ve oyunun bir aşamasında yanan oyuncu sıra tekrar kendine geldiğinde oyuna kaldığı yerden devam eder.

3.4.2.1.2. Ceviz Oyunu

Ceviz oyunu, Akçaabat’ta oynanmaktadır. Oyun başında ortaya bir çukur kazılır. Oyundaki her oyuncunun en az 1 kg cevizi olmalıdır. Oyun başladığında her oyuncu çukura üç avuç ceviz atar.

34 Trabzon bölgesi çocuk oyunları tasnifinde güncel ve bölgeyi konu edinmesi bakımından Mustafa Aça’nın tasnifi kullanılacak olup “özel bir oyun aracıyla oynanan oyunlar” başlığı sayışmaca, kaçma-kovalama esasına bağlı oyunları tam karşılamadığından tasnife bazı ilaveler yapılacak, oyun esası ve oyunda kullanılan nesneler odaklı karma bir tasnife gidilecektir.

155

Ceviz atma işlemi bittikten sonra bir başka oyuncu çukurdaki cevizleri sayar. Oyunculara çukurdaki ceviz sayısının tek mi yoksa çift mi olduğu sorulur. Bilemeyen oyuncular oyundan çıkar ve cevizlerini kaybeder. Doğru tahminde bulunan oyuncular ise çukura ceviz atmaya devam eder. Oyun sonunda tek oyuncu kalana kadar oyun böyle devam eder. Oyun sonunda kazanan oyuncu cevizlerin sayım işini yapan oyuncuya da kazandığı paydan ceviz verir.

3.4.2.1.3. Cüz

Cüz oyunu, iki kişi arasında toplamda yirmi dört adet çakıl taşıyla, bir oyun tahtası veya yere çizilerek yapılan bir desenle oynanır. Oyun tahtası iç içe geçmiş üç adet dikdörtgenden oluşur; ayrıca dikdörtgenlerin tam ortalarında da hepsi aynı hizaya gelecek şekilde birer nokta bulunur. Oyuncular ellerine aldıkları on ikişer taşla oyuna başlar ve bir oyuncu noktalardan birine bir taş koyarak oyunu başlatır. Oyunda amaç oyuncunun kendi taşlarından üç tanesini düz veya çapraz biçimde yan yana getirmesidir. Bu esnada rakip oyuncu da bunu engellemeye çalışırken kendisi de aynı işlemi yapar. Üç tane taşı yan yana gelip cüz yapan oyuncu rakibin oyun sahasına koyduğu taşlardan bir tanesini alır. Oyun böyle rakip oyuncunun elinde taş kalmayıncaya kadar devam eder ve elinde üç taştan az kalan oyuncu oyunu kaybeder. (Bk. Ekler, Cüz Oyun Alanı)

3.4.2.1.4. Fotuk / Kuyu Oyunu

Oyuncu sayısı en az iki, en fazla dört kişiden oluşan, kuyu oyunu olarak da bilinen fotuk, günümüzde “mangala” adı altında popüler hale gelen oyundur. Oyuncular, iki fotuk/kuyu ve bir kiler adı verilen küçük çukurlara sahiptir. Her oyuncu bu fotuğa beşer çift küçük taş koyar. Kiler boş bırakılır, kazanılan taşlar kilere koyulur. Oyunun oynanışı ise şöyledir: Her oyuncu fotuklarından birindeki taşları sırayı bozmayacak şekilde istediği yönde rakip takım oyuncularının fotuklarına bırakır. Taşların dağıtım işi bittiğinde son fotuğa bakılır, eğer oradaki taşların sayısı çiftse taşlar alınır ve kilere yerleştirilir. Oyun böylece sırayla devam eder. Tüm taşlar tükendiğinde en çok çift taş kimde kalırsa oyunu o kazanır. Oyun Sürmene’de “lüç” adıyla da oynanmaktadır (Aça, 2018: 54). (Bk. Ekler, Fotuk/Kuyu)

3.4.2.1.5. Gındırlama

Gındırlama, Akçaabat-Düzköy havalisinde oynanmaktadır. Oyun başında bir duvarda en az 30 cm yüksekliğinde bir alan işaretlenir. Oyuncular belli bir mesafeden sırayla duvardaki bu noktaya fındık, ceviz veya misket atarlar. Hedefi vuramayan oyuncular yanar ve oyundan çıkar. Oyun sonunda hedefi en çok vuran oyuncu oyunu kazanır ve ortada birikenlerin sahibi olur (Aça, 2018: 60).

156

3.4.2.1.6. Kopça (Düğme) Oyunu

Kopça (düğme) oyunu, Akçaabat yöresinde oynanmaktadır. Oyunda oyuncu sınırlaması yoktur ancak kalabalık bir oyuncu kadrosu vardır. Önceden toplanan düğmeler toprak zemine 1-2 metre aralıklarla dik olacak şekilde dizilir. Atış yapılacak başlangıç noktası belirlenir. Bu noktaya “silviri” adı verilir. Oyunda bu çizginin ötesine geçip atış yapmak yasaktır. Oyuncular topladıkları taşlarla atış yaparak bu düğmeleri yıkmaya çalışırlar. Her oyuncunun iki atış hakkı vardır. İki atışında da tüm düğmeleri yıkmayı başaramayan oyuncu tüm oyuncular atış yapana kadar beklemek zorundadır (Aça, 2018: 54).

3.4.2.1.7. Lot

Akçaabat’ta oynanan lot oyununda yuvarlak şekilli irice bir taş ortaya konur ve etrafında daire şeklinde bir alan belirlenir. Ortaya konan bu taştan daha büyük taşlar oyuncular tarafından toplanır ve her oyuncu sırayla ortadaki taşa atış yapar. Amaç atılan taşla ortadaki taşı daire dışına çıkarmaktır. Ortadaki taşı ilk çıkaran oyunu kazanır ve diğer oyunculardan istediğine istediği cezayı verir.

3.4.2.1.8. Misket / Bilye (Çivi Oyunu)

Misket/ bilye oyunları genellikle erkek çocukları tarafından oynanır. Yere bir hedef misket veya çivi konur. Oyuncular ellerinde bulunan misket ve çivileri sırayla atarak hedefe yaklaştırmaya veya vurmaya çalışırlar. Misketi, çivisi hedefe en çok yaklaşan oyuncu ödülü alır. Misketleri, çivileri biten oyuncu oyundan çıkar. Tüm misketler, çiviler bitine kadar oyun sürdürülür. Oyunun ortalarına doğru değerli misketlerini kaybetmeye başlayan oyunculardan oyundan çekilmek isteyenler olsa da bu durum hoş karşılanmaz. Bu sebeple oyun kuralları başlamadan açıkça belirtilir.

3.4.2.1.9. Mile Oyunu (Fotuklu/Kuyulu Misket)

Mile oyunu, erkek ve kızlar tarafından karışık oynanabilmektedir. Oyuncuların sayısında herhangi bir sınırlama yoktur. Yere avuç içi büyüklüğünde bir çukur kazılır. Kazılan çukurun etrafına altı tane bilye dizilir. Bu sayı daha fazla da olabilir. Ne kadar çok oyuncu varsa o kadar çok bilye dizilir. Oyuncular çukurdan 10 veya 20 metre uzaklıkta karşıya geçer. Sıraya dizilen oyuncuların ellerinde de bilyeler vardır. Herkes sırayla ellerindeki bilyeleri çukura doğru atarak çukurun yanındaki bilyeleri çukura düşürmeye çalışır. Bütün bilyeleri veya en çok bilyeyi çukura düşüren oyuncu oyunu kazanır. Çukura hiç bilye düşüremeyen ya da en az bilyeyi isabet ettiren oyuncu oyunu kaybeder. Kaybeden oyuncu ya misketlerini vermeye razı olur ya da kazanan tarafından belirlenen bir cezaya tabi tutulur.

157

3.4.2.1.10. Nalbir Taşı (Sek sek)

Nalbir taşı, kızlar arasında en az dört kişiyle oynanır. Grup şeklinde de oynanabilir. Yere on kare kutu çizilir. İlk karenin içine bir taş konulur ve ilk oyuncu oyuna başlar. Taşı koyduğu kareye basmadan tek ayakla ikinci kutuya, sonra üçüncü kutuya atlar. Bu atlama onuncu kutuya ulaşıp geri, birinci kutuya gelene kadar devam eder. Birinci kutudaki taşı alıp oyun alanından dışarı çıkar. Böylece birinci etabı bitirip ikinci etaba geçmiş olur. Bu defa taşı, ikinci kutuya atar. Taşı attığı kutuya ve önceki kutuya basmadan üçüncü kutuya atlamak zorundadır. Altıncı kare kutuya gelene kadar bu böyle devam eder. Altıncı kareden sonra taşın olduğu kutu hariç tüm kutulara basılabilir. Atılan taş da her zaman bulunan kademenin kutusuna düşmelidir. Eğer kademe dışındaki bir kutuya veya oyun alanındaki çizgilere denk gelirse taşı atan oyuncu yanmış olur.

3.4.2.1.11. Pokuç

Pokuç, Maçka yöresinde oynanır. Kız erkek karışık oynanabilir. Oyuncu sayısında herhangi bir sınırlama yoktur ancak en az dört oyuncuyla oynanır. Pokuç adlı oyunun oynanışında çeşitlilikler görülmektedir. Buna göre oyun düzeni şu şekildedir:

Birinci türde oyun en az dört kişiyle oynanır. Halka şeklinde dizilen oyuncular halkanın ortasına yumruk büyüklüğünde bir taş koyarlar. Sırayla bir kişi ortadaki taşı elindeki taşı atıp vurmaya çalışırken diğer oyuncular onu engellemeye çalışır. Eğer ortadaki taşı vuramaz veya engellenirse taşı vurana kadar ceza olarak dayak yer. Bu oyun düzeni itibarıyla Trabzon’un farklı ilçelerinde “altı taş” veya “on iki taş oyunu” olarak da bilinir. Of yöresinde ise çubuklarla oynanan benzer oyun düzenine sahip bu oyun, kullanılan çubuklara “med” adı verilmesinden ötürü “medika” olarak adlandırılır.

İkinci türde oyun, küçük farklılıklarla benzerlik göstermektedir. Bu türde oyuncular yine bir kişiyi ebe seçerler. Ebe seçilen kişi ortaya koyulan taşın yanında durur. Diğer oyuncular taşın öbür tarafına geçerek bu kez halka şeklinde değil de direkt karşıdan taşı sırayla vurmaya çalışırlar. Oyunculardan biri ortadaki taşı vuramaz, kendi taşı arkaya doğru giderse o oyuncu bir başka oyuncunun ortadaki taşı vurmasını bekler. Ortadaki taş vurulduğu anda ebe olan oyuncu taşı bulup yerine dikmek zorundadır. Ortadaki taşı vuramayıp taşları arkaya giden oyuncular ise bu sürede kendi taşlarını alıp atış yapılan alandan çıkmak zorundadırlar. Yoksa ebe olan oyuncu ortadaki taşı yerine bulup koyduğunda atış alanındaki oyunculara vurma hakkına sahiptir. Bu esnada taşı halen elinde olan atış yapmamış oyuncular ise “pokçu dayı pokunu dik, pokun yoksa donunu dik” şeklinde tekerleme söyleyip ortadaki ebeyi daha da kızdırmaya çalışır. Oyun ebenin yakaladığı oyunculardan birini ebe seçmesiyle devam eder.

158

Pokuç oyununa benzer düzenle oynanan ancak farklı isimle anılan oyunlar bulunmaktadır. Bu oyunlar “cıngılıs”, “tumbula” ve “kale” oyunudur. Bu oyunlarda amaç yine ebenin taşlarını devirmek ve ebe devrilen taşlarını yerine dizmeden önce attıkları taşı/ topu geri almak veya topla ebeyi vurmaktır.

3.4.2.1.12. Suda (Çizgi)

Kız çocukları tarafından oynanan bir oyundur. Oyun farklı ilçelerde farklı isimlerle oynanmakta olup, Ali Çelik (2005: 315) Çaykara’da “suda” adı verilen oyun hakkında şu bilgileri vermektedir:

Oyun yere çizilen kare veya dikdörtgenlerin üzerinde suda adı verilen yassı bir taşla oynanır. Oyunun kuralları aynı olmakla birlikte yaş grubuna göre iki tip çizim bulunur. Buna göre yaşı küçük çocuklar oynarken düz bir yere kenarı bir metre kadar olan bir kare çizilir ve bu dörde bölünür. Daha büyük kızların oynadığı oyun düzeninde ise yere öncelikle bitişik olacak şekilde 50 cm’lik iki kare çizilir. Bunlara ilaveten aynı büyüklükte iki kare daha arkasına çizilir. Sonra onun da arkasına bir kare, sonra yine iki kare ve en son tek bir kare çizilir. Birinci kare birler, ikinci kare ikiler … şeklinde kareler adlandırılır.

Oyuna başlama sırasını belirlemek için her oyuncu arkasını döner ve “suda” adı verilen taşı başının üstünden atar. Taşı en büyük kareye düşürmeyi başaran çocuk oyuna başlar. Oyuncu öncelikle taşı birler karesine atar. Sonra sekerek kendisi de birler karesinin içine atlar. Burada oyuncunun çizgilere basması yasaktır, çizgiye basan yanar ve hakkı bir başka oyuncuya geçer. Birler karesinin içine atlayan oyuncu, yere basmadan tek ayağıyla karedeki suda taşını tek vuruşta karenin dışına atmalıdır. Sonra ikinci kareye geçer. Taşı ikinci kareye attıktan sonra yine sekerek ikinci kareye kadar ilerler. Yine yere basmadan suda taşını bu kez önce birinci kareye sonra dışarıya atmak zorundadır. Kareler arasındaki “sürütme” adı verilen taşı ilerletme hamlesi her karede yalnızca bir kere yapılabilir. Tüm bu hamleler yapılırken oyuncu tek ayak üzerinde durmak zorundadır aksi taktirde yanar. Oyuncu iki ayağını yalnızca yan yana bitişik duran karelerde yere basabilir. Altıncı kareye kadar bu şekilde ilerleyen oyuncu, altıncı son kareyi de bu şekilde tamamladıktan sonra sudayı yine başının üzerinden ters olacak şekilde atar. Taş hangi kareye düşmüşse oyuncu ilerleyerek aynı şekilde taşı birinci kareden dışarı çıkarır ve taşın ilk düştüğü kare, oyuncunun evi olur. Artık bu noktadan sonra rakip oyuncuların bu kareye basmaları yasaktır. Karenin sahibi, bu kareye çift ayak basabilirken diğer oyuncuların bu kareyi hiç basmadan atlamaları gerekmektedir. Oyun, böyle kareler sahiplendikçe zorlaşır. Bütün kareler ev yapıldıktan sonra oyun sonra erer ve en fazla kare sahibi oyunun kazananı olur.

159

3.4.2.2. İple Oynanan Oyunlar