• Sonuç bulunamadı

KURAMSAL ÇERÇEVE ve İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.4. İlişkisel Yılmazlık Yaklaşımları

2.4.5. Stres ve Uyum Modellerinde Aile Yılmazlığı

Hill ABCX modeli

İlk defa Hill (1949) tarafından önerilen, ailelerin işlevselliğinde, esnek olma ve uyum sağlamaya vurgu yapılarak ABCX Kriz Modeli geliştirilmiştir. Bu model temel alınarak, aile içerisindeki stres, uyum ve yılmazlık sürecini anlamaya dönük yeni modeller geliştirilmiştir (McCubbin ve Peterson, 1981; McCubbin ve McCubbin, 1993). ABCX Kriz Modeli içerisinde "A" ailenin yaşadığı stres olayını, "B" ailenin sahip olduğu, kullanabileceği kaynakları, "C" ailenin karşı karşıya yüklediği anlamı içermektedir. Model içerisindeki "X" ise bu faktörlerin birleşik olarak etkisidir. Model, karşılaşılan olayların aileler tarafından farklı şekillerde ele alınabileceğini vurgulamaktadır.

53 McCubbin'in Yılmazlık Modeli

McCubbin, Hill (1949) tarafından önerilen ABCX modelindeki açıklamaları daha sonraları aile yılmazlığı modeli için temel almıştır. McCubbin ve Patterson (1983) Double ABCX modelini 1983 yılında geliştirmişlerdir. Bu model içerisindeki temel vurgu özellikle de ailelerin bir kriz durumundan sonra uyumlarını sağlayan başa çıkma ve sosyal desteklerini incelemeye dönüktür (McCubbin ve McCubbin, 1996).

McCubbin, Thompson ve McCubbin'inin (1996) Stres, Uyum ve Uyarlama Yılmazlık Modelindeki (Resiliency Model of Family Stress, Adjustment and Adaptation) temel varsayım; stresin bir bütün olarak aile birliğinin gelişimini teşvik eden ailenin yeteneklerini geliştiren yaşamın doğal bir parçasıdır. Aileler bu kriz dönemi içerisinde kendi yaşamlarını yeniden düzenlemeye çalışır. Yaşam döngüsü içerisindeki her bir dönemde ailenin normatif geçişleri ve stresli yaşam olaylarına uyumda yetenekleri dört faktör tarafından etkilenmektedir (McCubbin ve McCubbin, 1988). Bunlar; (ı) Aile üyelerinin kişisel yılmazlık kaynakları (örneğin pozitif benlik saygısı ve benlik yılmazlığı gibi), (ıı) Aile inanç sistemi, ailenin kültürel mirası, yaşamış oldukları zorluğa verdikleri anlam, (ııı) Aile, arkadaşlardan ve daha büyük gruplardan / toplumdan alınan sosyal destek ve (ıv) Ailenin başa çıkma stratejileri, problem çözme teknikleri ve aile bütünlüğünü devam ettirmesidir. Hill'in (1958) ABCX modelinin uzantısına ek olarak McCubbin ve McCubbin (1993), aile şeması kavramını önermiştir. Aile şeması; paylaşılan değerleri, amaçları, öncelikleri ve aile üyelerinin beklentilerini içerir. Bu kavramda, aile üyeleri dünya hakkında ortak bir algı geliştirirler ve bunu yerleştirirler. Sağlıklı aile şemaları genellikle "bizden" daha ziyade "ben" odaklıdır. Bu aileler yaşamın beklentilerine karşı mükemmel çözümlerden ziyade kabul etme konusunda isteklidirler ve genellikle de bir aile olarak zorlukların üstesinden gelme konusunda kendi yeteneklerine güvenirler.

McCubbin ve McCubbin (1996), "Aile Stresi, Uyum ve Uyarlamada Yılmazlık Modeli" içerisinde beş önemli varsayımı vurgulamışlardır: aileler yaşam döngüsü boyunca stres yaşayabilirler; aileler olumsuz yaşantılardan iyileşmeyi sağlayan ve önleyen güçlere sahiptirler; aileler toplum içerisindeki ilişki ağlarına katkı sağlar ve yararlanırlar; aileler paylaşılan olumsuz yaşantıları anlamaya çalışırlar ve krizle karşı karşıya kalmada kendi yaşamlarında denge ve düzen sağlamaya çalışırlar. Model içerisindeki aile tarzı, yenileyici, uyumlu ve yılmaz aileleri içeren üç katlı bir tipolojiye dayalıdır ve bunların her birinde aile fonksiyonelliği için farklı yönler vurgulanır (Mc Cubbin ve McCubbin, 1998).

54

Yenileyici aileler, strese uyum sağlayan fonksiyonel olma şekillerini sergileme eğilimindedirler, uyumlu aileler güçlüklerle başa çıkmada bir yol olarak aile içi rutinlere ve aile zamanı üzerine odaklanmaktadırlar, yılmaz ailelerde ise esnekliğin ve bağlılığın derecesinin yüksek olduğu görünmektedir. Aile tarzı ailenin kaynakları ve sosyal desteğiyle, krize uyum sağlamada aracılık eden başa çıkma becerilerine, onların problem çözmelerine, bu durumu değerlendirmeleriyle ilişkilidir.

McCubbin ve Patterson'ın Aile Uyum ve Adaptosyon Modeli (Family Adjustment and Adaptation Response Model- FAAR)

1983 yılında öne sürülen Double ABCX modeliyle birlikte McCubbin ve Patterson (1983) tarafından Aile Uyum ve Adaptasyon Modeli (The Family Adjustment and Adaptation Response, FAAR) önerilmiştir. Aile stres teorisinde, Aile Stresi, Uyum ve Adaptasyon Modelinde bahsedildiği gibi, aile talepleri ve aile yetenekleri arasında dengeyi sağlamadaki etkileşimler aile uyum ya da ayarlama düzeyine ulaşmak için aile anlamları ile etkileşime girdiği için ailelerde aktif süreçleri vurgular (Patterson, 1988, 1989, 1993).

FAAR modelinde ailenin uyum ya da uyarlama düzeyine ulaşması için ailenin anlamı ile etkileşimini içeren aile yetenekleri ile aile taleplerindeki denge için ailenin aktif süreçlerle meşgul olması vurgulanır (Patterson, 1988, 1993). Aile talepleri (a) normatif ve normatif olmayan stresörler (farklı değişim olayları), (b) devam eden aile zorlanmaları (çözülemeyen gerginlikler) ve (c) günlük zorlukları (günlük yaşamdaki küçük zorluklar) kapsar. Aile yeteneği ise (a) maddi ve psikososyal kaynakları (aile neye sahip) ve (b) başa çıkma davranışlarını (ailenin yaptığı şeyler) içerir. Hem talepler hem de yetenekler ekosistemde üç farklı düzeyden ortaya çıkabilir: (a) bireysel aile üyelerinden, (b) aile birliğinden, (c) toplumdaki çeşitli bağlamlardan. Örneğin engelli çocuğun teşhis durumu bireysel düzeyde talebe, çocuğun bu durumuyla nasıl başa çıkalıcağıyla ilgili evlilik çatışması aile düzeyinde talebe ve engellilik hakkındaki toplumdaki etiketleme de toplumsal düzeyde talep etmeye neden olabilir (Patterson, 2002a, 2002b).

Aile yılmazlık sürecinde: (a) maruz kalınan riske anlam verme, (b) aile sistemi sonuçları ve aile koruyucu süreçleri arasındaki kavramsal ve operasyonel ayrımları yapmanın önemi vurgulanır (Patterson, 2002a). Aile anlamı, FAAR modeli içerisinde önemli bir yapıdır (Patterson, 2002a, 2002b). Aile Uyum ve Adaptasyon Modeli içerisinde (FAAR), aile anlamları üç düzeyde yapılandırılır: (a) durumsal anlamlar (bir ailenin birincil ve ikincil taleplerinin değerlendirilmesidir), (b) bir aile olarak tanımlama (aileler içsel olarak kendi

55

kendilerini onlar nasıl görüyorlar), (c) dünya görüşlerinin incelenmesi (aileler, kendi aileleri dışındaki sistemle ilişkilerinde kendilerini nasıl görüyorlar) (Patterson, 2002a, 2002b). Aile anlamları, aile üyeleri ortak bir zaman, mekan ve yaşantı paylaşmaları bakımından birbirleriyle etkileşim halinde olmalarından dolayı, aile üyeleri tarafından yapılan görüşlerden ve yorumlardan oluşur (Patterson, 2002a).

Verilen her bir stresör için, aileler onun zorluğunu değerlendirirler. Bazı durumlarda ailelerin beklentileri yalnızca stres kaynakları olabilir ya da beklentiler tersi yönde bir ailede stres olayını azaltabilir. Örneğin, bir ebeveynin iş kaybı bir ailede daha basit bir yaşam stili geliştirmeleri için bir fırsat olarak incelenebilir. Ya da bir başka aile için, ebeveyn-çocuk çatışması, alkol kullanımı, depresyonu arttıran bir felaket olarak görülebilinir. Her bir stres durumu (örneğin risk durumu) aynı zamanda bir ailenin yetenekleriyle ilişkili değerlendirilebilinir (ikincil değerlendirme). Çoğu yetenekler öncelikli olarak ailenin ustalık (mastery) hissi gibi özneldir. Pek çok beklenmedik olumsuzlukla karşı karşıya kalınca ailelerin çoğu niçin bunların olduğunu anlamaya çalışır (nedene odaklanma) ve bunun için ne yapılacağına (etkiye odaklanma) odaklanır. Bu anlam verme süreci ailelerin bunlarla nasıl başa çıkacağını etkiler (Patterson, 2002b). FAAR modeli içerisinde aileler günlük olarak uyum düzeyini başarmada var olan yetenekleri ile talepleri arasında bir denge kurmaya çalışmak için nispeten kararlı etkileşim türleriyle meşgul olurlar. Ancak, ailenin talepleri önemli bir şekilde kendi yeteneklerini aşar. Bu dengesizlik devam ettiğinde, bir ailede yönetim bozukluğuna ve önemli bir şekilde dağınıklığa neden olan kriz yaşanır. Aile içerisindeki kriz önemli bir şekilde ailenin hem yapısını hem de etkileşim şekillerini değiştirir (Patterson, 2002a).