Süveyş Kanalı, İsmail Paşa döneminin en önemli faaliyeti olarak dikkat çekmiştir.
Bu kanal aynı zamanda Mısır’ın modernleşmesini hızlandıran, stratejik konumunu
güçlendiren bir proje olmuştur. Bunun yanında Süveyş Kanalı, Mısır’ı önemli bir geçiş
noktası haline getirerek Mısır’ın cazibesini arttırmış ve batılı devletleri birbirleri ile
mücadele içine sokmuştur
448.
Süveyş Kanalı’nın sahip olduğu stratejik konumu, sağladığı ekonomik ve siyasî
avantajları ve Osmanlı Devleti gibi siyasî ve iktisadî yönlerden zayıf bir görüntü çizen
bir devletin toprakları üzerinde olması, Mısır’da yaşanan sürecin, telafisi mümkün
olmayan bir mecraya sürüklenmesine sebep olmuştur. Osmanlı Devleti’nin, Süveyş
Kanalı’nın stratejik önemi ve ağırlığının üstesinden gelecek bir güçte olmaması, devletin
bağımlı politikalar izlemesine sebep olmuştur. Osmanlı Devleti’nin hem Mısır’da hem
de Süveyş Kanalı etrafında izlediği bağımlı politikalar dolayısıyla, bu bölgeler büyük
devletlerin mücadele alanı haline gelmiştir
449. Süveyş Kanalı’nın açılması, bölgenin
dolayısıyla Mısır’ın önemini arttırmıştır
450. Bu önemi Süveyş Kanalı’nın Mısır için
büyük bir kıymete hâiz olmasında yatar
451. Bu da, büyük devletlerin Mısır üzerindeki
baskılarının yoğunlaşmasına sebep olmuştur
452. Süveyş Kanalı’nın, Fransa ve İngiltere
arasında, doğuya uzanan sömürge ve ticaret yolunun güvenliği ve kontrolünü sağlamak
bakımından rekabet sahası haline gelmiş bir mevkide
453olması, bu büyük devletlerin
Mısır toprakları üzerinde mücadelelere girmelerinin zeminini oluşturmuştur. Çünkü
Süveyş Kanalı’nın açılması ile dünya ticaret ve sömürge yollarının Avrupa ile mesafesi
448
“Egypt lay at a crossroads of East and West, particularly after the Suez Canal opened in 1869. While the rival European powers were pushing their individual claims to dominate the present in Egypt, Westerners were also staking a claim to the Egyptian past” Reid, “Cultural Imperialism and Nationalism”, s.57.
449 Marta Graham Viator, Edward Malet and The Egyptian Question in Anglo-German Relations
1884-1890, (Unpublished Degree of Doctor of Philosophy in History), Alabama 1996, s.32-35; Selçuk s.Günay, “İngiltere’nin Kızıldeniz’e Yeni Bir Kanal Açma Projeleri ve Osmanlı Devleti”, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Dergisi, C: 1, S: 4, Erzurum 1990, s.70.
450 Süveyş Kanalı’nın açılması İngiltere’nin Osmanlı Devleti’ne olan ihtiyacını bir kat daha
artıracak ve bundan sonra İngiltere’nin hayatı mutluluğu Osmanlı Devleti’nin kontrolünde olacaktır Y.EE., 9/37; Danyal Bediz, “Süveyş Kanalı’nın Önemi”, Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Dergisi, C: IX, S: 3, Ankara 1951, s.341.
451
Halford L. Hoskins, “The Suez Canal and the Outlook for Egypt”, The American Political Science Review, V: 38, I: 1, 1944, s.110.
452
Rifat Uçarol, Bir Osmanlı Paşası ve Dönemi Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Milliyet Yayınları, İstanbul 1976, s.166.
önemli ölçüde kısalmıştır
454. Bu da yaşanan mücadelenin önemli gerekçelerinden birini
oluşturmuştur. Hindistan’ın, İngiltere’nin sömürge alanı olması dolayısıyla Süveyş
Kanalı, İngiliz çıkarları için tehlikeli bir silahtı ve İngiltere bunun farkındaydı
455. Bu
yüzden İngiltere Mısır ve Süveyş Kanalı konusundaki politikalarının temelini bu gerçek
üzerine bina etmiştir
456. Fransa’yla bu konuda mücadele içine girmesinin esas sebebi
budur. Bütün bu siyasî müdahale ve mücadelelere rağmen, Fransa ve İngiltere’nin yoğun
diplomatik manevralarına konu olan Süveyş Kanalı, 17 Kasım 1869 tarihinde
açılmıştır
457. Kanalın açılışı Eugenie tarafından gerçekleştirilmiştir
458. Açılan bu kanal,
büyük bir mühendislik becerisi olarak ifade edilmiştir
459. Kanal açıldıktan sonra ise
İngiltere’nin politikaları değişmiştir
460.
İngiliz devlet adamlarının hemen hepsinin devamlı gündeminde olan Süveyş
Kanalı, birçok açıdan İngiltere’nin can damarı olarak değerlendirilmiştir
461. Zira, kanal
birçok açıdan sayısız faydalar içermekteydi ve bu, İngiltere açısından önemliydi
462.
Kanalın iktisadî önemi de oldukça fazlaydı
463. Bu nedenle, Mısır’ın İngiltere tarafından
454 George s.Robertson, “Political Geography and the Empir”, The Geographical Journal, V: XVI,
I: 4, 1900, s.455; Kayabalı-Arslanoğlu, s.56; “Süveyş Kanalı Londra-Bombay yolunu % 44 kısaltmıştır” Işık, s.24; “Süveyş Kanalı’nın açılması ile İngiltere’den Hindistan’a kadar olan mesafe kısalmış ve mısır’da İngiltere’nin cihan kudret ve siyasetinin temini kat’i bir nokta halini almıştı” Rohde, s.7.
455
Y.EE., 88/40-3a.
456 Mahmud Muhtar, s.97; “Prior ro 1869 the political status of Egypt had been of little concern to
Britain with opening of the Suez Canal that year…” Milad, s.8.
457
Hallberg, 1931: 311; Crist, 1952: 113-117; Weitz, 2000: 5; Hoskins, “The Suez Canal”, , s.111.
458 Lawrence W. Balls, Egypt of the Egyptians, Sir Isaac Pitman&Sons Ltd., London 1920, s.123. 459 Grant, s.171.
460 Uçarol, 1878 Kıbrıs Sorunu, s.32.
461 “İngilizlerin Mısır’daki çıkarı, tahvil sahiplerinin yanı sıra, o dönemde artık Hindistan’daki
hâkimiyet alanlarına giden bir cankurtaran halatı olan Süveyş Kanalı idi” Marsot, Mısır Tarihi, s.75.
462 İngiliz devlet adamları Süveyş Kanalı’nın önemini ve Mısır’a kattığı değeri birçok kez dile
getirmişlerdir: “Liberal politikacılardan Charles Dilke, emperyalist bir politikacı olarak Süveyş Kanalı’nın tehlikede olduğunu ileri sürerek Mısır’ın işgal edilmesi gerektiğini düşünenlerdendi. Gladstone’un Mısır politikalarındaki önemli destekçilerinden biri Dilke idi. Daha 1868 yılında yayınlamış olduğu “Daha Büyük İngiltere’nin Problemleri” başlıklı çalışmasında; “Kanal, evimizin yoludur. Burayı kaybetmek Hindistan ve Çin ticaretinin bizler için ölümcül sonuçlarının ortaya çıkması anlamına gelir” yaklaşımıyla Mısır’ın mutlaka elde edilmesi gerektiğini söylüyordu. Dilke’nin düşünceleri aynı şekilde Gladstone tarafından da dile getiriliyordu. Örneğin Gladstone, Lord Ripon’a gönderdiği bir mektupta; “Mısır’ın ve kanalın İngiliz çıkarları için ne denli önemli olduğunu, İngiltere’nin bu çıkarları için Mısır ile ilgilenmesi gerektiğini” ifade ediyordu” Karaca, s.447; “… Dışişleri Bakanı Lord Stanley bir nutkunda “Kanal üzerinde yapılacak ticaretten hiçbir millet bizim milletimiz kadar istifade etmiyecektir” diyerek kanalın değerini belirtiyordu” is-Sanafiri, s.43.
463 Bent Hansen and Khairy Tourk, “The Profitability of the Suez Canal as a Private Enterprise,
1859-1956”, The Journal of Economic History, V: 38, I: 4, Cambridge 1978, s.938-939; Milad, s.17- 19.
işgal edilmesinde Süveyş Kanalı’nın İngiltere’ye çok önemli gerekçeler oluşturduğu
görülmektedir. İngiltere’nin, Mısır’ın işgali sürecinin bir parçası olarak gördüğü Kıbrıs’ı
ele geçirmesi, Süveyş Kanalı’nın sebep olduğu siyasî gelişmeler arasında yer
almaktaydı
464. Bütün bunları dikkate aldığımızda kanalın İngiltere’ye, bölge üzerindeki
politiklarını değiştirmek zorunluluğu yüklemiştir
465. İngiltere bölge üzerindeki
politikalarını, Fransa’nın Süveyş Kanalı’nı açarak Hindistan yolu üzerinde etkili hale
gelebileceği endişesini taşıyarak şekillendirmiştir
466. Bunun için ortaya çıkan her yeni
siyasî gelişmeyi fırsata çevirmekte mahir davranmıştır. İngilizler geleneksel çıkarlarını
korumak için çareyi Süveyş Kanalı ve etrafındaki bölgeleri kontrol altında tutmakta
bulmuştur
467. Başlangıçta kanalın açılışını uluslararası dengeler sebebiyle olumlu
karşılamayan İngiltere, daha sonra kanalın yapımına, kendi çıkarlarının elverdiği ölçüde
izin vermiş, ancak, kanalın yapım sürecine fiili olarak katılmamıştır. Bu yüzden kanalın,
kanalı yapan şirket ve bu şirketin bağlı olduğu ülkeye sağladığı “eşitler arasındaki
birincilik” durumu dolayısıyla refleksli bir politika gütmüştür. Kanalın tam anlamıyla
kontrol altına alınmasının önemini bilen İngiltere, kanal hisselerinin % 44’lük bir
kısmını
46823 Kasım 1875 tarihinde Hıdiv’den, yaklaşık dört milyon Pound karşılığında
almıştır
469. İsmail Paşa bu satışı İstanbul’a ilginç bir şekilde izah etmiştir
470. Bu
464 “Mısır ve Kıbrıs’ın işgali, İngiltere’nin artık Ortadoğu’ya yerleşme planlarını yürürlüğe
soktuğunu ve öncelikle stratejik noktaları işgal edeceğini göstermiştir. Bu gelişmeler Ortadoğu’da Türk hâkimiyetinde bulunan diğer bölgelerde çeşitli tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmıştır” Mustafa Yılmaz, Fav Yarımadası Üzerinde Osmanlı-İngiliz Çekişmeleri (1886–1915), (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2006, s.54; Aksun, s.229.
465 “İngilizlerin Anadolu-Arabistan ve İslam meselelerine karşı vaziyeti Süveyş Kanalı’nın
açılması ile elbette değişmeye ve büsbütün farklı bir istikamete girmeye mecburdu” Rohde, s.6.
466 Cezmi Eraslan, II. Abdülhamid ve İslam Birliği, İstanbul 1992, s.161-162.
467 W. Eathbone, Great Britain and The Suez Canal, Chapman&Hall, London 1882, s.3. 468
Eve M. Troutt Powell, A Different Shade of Colonialism Egypt, Great Britain, and the Mastery of the Sudan, University of California Press, California 2003, s.67.
469 İsmail Paşa’nın yaklaşık 4 milyon pounda sattığı kanal hisslerinin değeri 1900’a geldiğinde
yaklaşık 8 kat artmıştı: “The exact number of shares was 176,602, and the “mess of pottage” for which Ismail bartered away his birthright was 3. 976. 582. The same shares at to-day’s prices are worth just 25. 077. 484” Royle, s.1900, s.1; Mieville, s.26; “Isma’il then sold Egypt’s 176. 000 shares (44 percent of the total capital) of the Suez Canal Company’s stock to the British government, giving it a direct financial stake (along with its economic interest in trade and communications) in Egypt’s fate. With its “investment” in Egypt far greater than France’s, the British government would accept nothing less than predominant influence, and would work to defeat any settlement that put control of state revenues into the hands of the French” A. Hunter, s.195; “The next and most important incident in the history of this great work was the purchase by the British Government,in November, 1875, of the Khedive’s 176. 602 shares for 4,000,000” J. C. Mccoan, Egypt,With A Supplementary Chapter Of Recent Events, New York 1893, s.270; “In 1875 the British Government bought 176,602 shares from the Khedive for 3. 976. 580” Wilson, s.58; Blunt, s.16; Buchanan, s.32; Edward Dicey, The Egypt of The Future, William Heinemann, London 1907, s.11; Grant, s.172; Christopher Danziger, “The First
alışverişte Disraili ve Lord Derby’nin payı oldukça büyüktü
471. Mısır hükümeti kanalın
hisseleri satılana kadar kanalın en büyük finansörü durumundaydı
472. Bu satışla birlikte
Mısır bu konumunu kaybetmiştir. İngiltere ise kanal hisselerinin % 44’lük bir kısmını ele
geçirmiştir. Bu yüzden kanalın diğer hisselerini ele geçirme girişimlerinde bulunmuşsa
da bunu başaramamıştır. İngiltere’nin, kanalın % 44’lük bir kısmını ele geçirmesi,
kanalın doğuracağı sorunları ve sebep olacağı felaketleri kendi lehine çevirecek bir
politika düzeni oluşturmasını kolaylaştırmıştır
473. İsmail Paşa’nın, kanaldan büyük
gelirler elde edebileceği bir sırada kanal hisselerini satması, önemli ve stratejik bir kayıp
olarak değerlendirilebilir
474. Zira bu satış, Hıdiv’e sadece ticarî bir alışveriş gibi görünse
de, aslında, Mısır’ın bağımsızlığını sona erdirecek derecede siyasî bir önem arz etmiştir.
Yine bu satış Mısır’da İngiliz varlığı sürecini başlatması bakımından
475da Mısır’ı işgal
sürecinin yolunu açmıştır
476. Süveyş Kanalı’nın bir başka siyasî sonucu, büyük
Suez Crisis”, History Today, V: 32, Issue: 9, 1982, s.3-4; “İngiltere 1875 senesinde dahiyane ve tertip edilmiş bir siyasî- iktisadî manevra ile kanala sahip oldu” Rohde, s.7; W. M. Sloane, “Egypt and England”, Political Science Quarterly, V: 19, I: 3, 1904, s.460.
470 “Hıdivviyet-i Mısriyye’nin Süveyş Cedveli Kumpanyası eshâmından İngiltere Devleti
fehîmesine ferûhte itdiği eshâma dâir (…)Süveyş Cedveli Kumpanyası′nın küşâdında Hazîne-i Mısrıyye de haylice eshâm olup şimdiye kadar hiçbir vakit ve hiçbir vechle istifâde olınmamakla (…)eshâm-ı merkûmenin iştirâlarına rağbet gösterilerek bu babda onlarla mükâleme olunmakda iken İngiltere Devlet-i fehimesi beha ile de iştiralarına rağbet bulunduğundan ve eshâm-ı merkûme dahi ahz ve i’tâ ile beyne′n-nâs tedâvil itmekde olan kumpanyası eshâmı tev’inden olup (…) eshâm-ı merkûme devlet-i müşârünileyhâyâ ferûhte olunmuşdur” İ.DUİT., 142/5.
471 “Isma’il then sold Egypt’s 176. 000 shares (44 percent of the total capital) of the Suez Canal
Company’s stock to the British government, giving it a direct financial stake (along with its economic interest in trade and communications) in Egypt’s fate” A. Hunter, s.195; The worsening financial situation was temporarily relieved when Ismail sold his 176,602 shares in the Suez Canal Company to the British government for £4 million, Disraeli’s dramatic coup making Britain the largest shareholder in the Company” A. Hunter, s.24”Times Gazetesi bu satışı şu şekilde bildirdi: “bu sabah ki nüshâsında İngiltere devleti Hıdiv-i Mısır hazretlerinin yüz on yedi bin aded Süveyş Kanalı tahvilâtını dört milyon İngiliz lirası bedel ile iştirâ eylemiş olduğunu ve bu akçe içün Rochild kumpanyası üzerine va’desiz poliçeler keşîdesi içün Mısır idâresine me’zûniyet verildiğini” İ.DUİT., 142/5; Hoskins, “The Suez Canal and the Outlook for Egypt”, , s.111; Allen, s.143; R. C. Mowat, “From Liberalism to Imperialism: The Case of Egypt 1875-1887” The Historical Journal, V: 16, I: 1, Cambridge 1973, s.109.
472 Hansen-Tourk, s.940.
473 “Başbakan Disraeli’nin 1875 yılında Kanal şirketi hisselerinin %44’ünü satın alması
İngiltere’ye, Lordlar Kamarası başkanı Lord Cairns’in ifade ettiği gibi “İngiltere’nin daha önce hiç sahip olmadığı bir dayanak” ve “kendi mülkünü korumak için” savaşa başvurma gerekçesi temin etmişti” Morewood, s.38.
474 Hansen-Tourk, s.957. 475 Eraslan, s.161-162. 476
“İskenderun körfezinden Portsaid ve Süveyş’e, oradan Hicaz, Yemen ve Aden gibi Kızıldeniz[‘]in doğusundaki Müslüman memleket ve kutsal toprakların ileride Avrupalılar arasında taksimine neden olacak sebepleri hazırlayan bu kanaldır. Ve bu sebeplerin tabiî bir neticesi olarak Osmanlı Devletini tehdid edecek bu kanaldır” Mehmed Arif, s.618.
devletlerin Mısır üzerindeki sömürge rekabetinin büyümesine ve şiddetlenmesine sebep
olmasıdır
477. İngilizler, kanalın önemini başından beri iyi biliyorlardı ve hatta Ferdinand
de Lesseps’in haklılığını kabul etmişlerdi
478.
Süveyş Kanalı’nın açılması sonrasında büyük devletler arasında artan rekabet,
İngiltere’nin kanal hisselerinin yarısına yakın kısmını ele geçirmesiyle daha da
şiddetlenmiştir. Özellikle İngiltere ve Fransa bu mücadelenin en aktif iki tarafıydı.
Ancak İngiltere kanal hisselerinin önemli bir kısmını ele geçirdikten sonra Fransa’ya
karşı daha güçlü bir konuma yükselmiştir. Bu da İngiltere’nin uluslararası politikayı
tanzim etmekte daha başarılı ve istekli olmasını sağlamıştır.
İsmail Paşa’nın Süveyş Kanalı’nın hisselerini, “def’-i ihtiyâcât-ı mâliye içün”
İngiltere’ye satması
479, Mısır’ın Osmanlı Devleti’nin elinden çıkış sürecinin başlangıcını
teşkil etmişti
480. Burada ortaya konulan İngiliz politikaları, başta Osmanlı Devleti olmak
üzere, diğer devletlerin elini kolunu bağlamıştır
481. Bu da, İngiltere’nin Mısır ve Süveyş
üzerindeki tasavvurlarını daha rahat bir şekilde gerçekleştirmesini sağlamıştır. Böylelikle
Mısır’ın işgali İngilizlerin Süveyş Kanalı’nın kontrolünü ele almasıyla başlamıştır
482.
Süveyş Kanalı’nın açılmasının en önemli sonuçlarından biri, belki de en önemlisi,
Mısır ekonomisinin iflasını hazırlayan süreci başlatmasıdır
483. Süveyş Kanalı’nın,
finansmanının ciddi paralar gerektirmesi ve bu paranın büyük bir kısmının Mısır
477 is-Sanafiri, s.32. 478
“Great Britain, who almost alone of the Great Powers had steadfastly obstructed the accomplishment of the project, was not backward in offering honourable amends. De Lesseps received at the hands of Queen Victoria the Grand Cross of the Star of India. The Lord Mayor of London, proposing his health at an official banquet in his honour, declared that ‘our eminent engineers made a mistake M. de Lesseps was right, and the Suez Canal is a living fact’” Wilson, s.40.
479 İ.DUİT., 142/5, 1.
480 “İsmail Paşa, Vükela ve Avrupa′nın lehine (Avrupa′yı arkasına almak gayesiyle) sarf ettiği
parayı kazanmak için Süveyş Kanalı hisselerini İngiltere′ye sattı. Bu şekilde bağımsızlığını kazanmak istediği mülkün anahtarını ‘‘Mısır’ı’’ İngiltere′ye vermiş oldu” Y.EE., 9/37.
481 “Mamafih, bu duruma ne Bâbıâli ne de İngiltere’nin geleneksel rakibi olan Fransa itiraz
etmişti. Çünkü İngiltere Fransa’yı Almanya’ya, Bâbıâli’yi Rusya’ya karşı desteklemişti” is-Sanafiri, s.111.
482
Tollefson, Modernization, s.12.
483 “For all practical purposes it may be said that the whole of the borrowed money, except £16.
000. 000 spent on the Suez Canal, was squandered” Evelyn Baring (The Earl Of Cromer), Modern Egypt, V: I. Newyork 1916, s.11.