• Sonuç bulunamadı

METİNLERARASILIK KURAMININ ORTAYA ÇIKIŞI

4. Postmodernizm ve Metinlerarasılık

Postmodernizm, modernizmin aşmayı ya da bastırmayı istediği nitelikleri de akla getiren, modernizmin bir tür avangardizm ile revize edilmesi olarak da anlaşılabilen

Oğuz Cebeci, Komik Edebi Türler, s. 197.

88

Mihail Bahtin, Dostoyevski Poetikasının Sorunları, s. 179.

89

Mihail Bahtin, A.g.e., s. 180.

90

A.g.e., s. 180.

91

bir süreç olarak ortaya çıkmaktadır. Hassan, modernizm ile postmodernizm arasında bir ayrımın tümüyle mümkün olamayacağını, tarihin bir “palimpsest” olduğu, kültürün ise geçmiş, şimdi ve gelecek zaman arasında geçirgenlik gösterdiği görüşünden yola çıkarak bir yazarın, yaşam süresi boyunca, kolaylıkla hem modernist hem postmodernist eserler üretebileceğinden söz eder. Edebiyatta 92 postmodernizm, Hassan’ın ifadeleriyle bir tür yenilik, yenileşme, yenileme veya değişim teorilerine işaret etmektedir. Bu yönüyle kavram, “modern” kavramıyla da 93 benzer çağrışımlara tekabül etmektedir. Modern edebiyatta tespit edilen Romantik ve Sembolist eğilimler, Postmodern metinlerde Patafizik ve Dadaizm olarak tespit edilmektedir. Hassan’ın iki yönelimi birbirinden ayırmak üzere meydana getirdiği 94 tabloda dikey/düşey olarak konumlandırdığı modernist “tür”ler ise, yatay/düşey nitelikli postmodernist metinlerde, türlerarası, melez; karnavallaşmış ve “oyun”su bir görünüm kazanmaktadır.

Postmodernitenin modernite ile ilişkisine bağlı olarak, derinlikli sanatlar ile yazınsal alandaki tezahürünün, mimari sanatından hareketle izlenebilmesi mümkün görülmektedir. Modernizmden postmodernizme yönelmiş olan mimari sahasında bu 95 geçiş, modernist mimarinin geometrik tekdeğerliliğinden uzaklaşılmasıyla çokdeğerliliğe doğru bir hareket hâlinde olmuştur. Resim ve fotoğraf alanlarında 96 ise, temsilden uzaklaşılarak, söz konusu sanat alanının “kendi biçim ve koşullarının soyut sorgulanışına” geçilmesiyle modernist eğilim terk edilmeye başlar.97

Gürsel Aytaç da, Lyotard’dan ödünç kavram, “postmodern durum”un ve buna 98 bağlı postmodernizmin en belirgin hazırlayıcısı olarak “çoğulcu” niteliğinden söz eder. Bu çoğulculuk, anlatıcıların, roman tekniklerinin, bakış açılarının ve

“metin”lerin birer çoğulluğu olarak anlaşılabilir.

Ihab Hassan, Orpheus’un Parçalanışı: Postmodern Bir Edebiyata Doğru (Çev.: Emel Aras) , Hece Yayınları,

92

İstanbul, 2019, s. 314.

Ihab Hassan, Orpheus’un Parçalanışı, s. 316.

93

Ihab Hassan, A.g.e., s. 319.

94

Steven Connor, Postmodernist Kültür: Çağdaş Olanın Kuramlarına Bir Giriş (Çev.: Doğan Şahiner), 3. b., Yapı

95

Kredi Yayınları (1. Baskı: 2001), İstanbul, 2015, s. 108.

Steven Connor, Postmodernist Kültür, ss. 115-116.

96

Steven Connor, A.g.e., s. 147.

97

Gürsel Aytaç, Gürsel Aytaç, Genel Edebiyat Bilimi, 2. b., Say Yayınları (1. Baskı: Ankara, 2003), Ankara, 2009, ss.

98

321-322.

Bir sanat eserinin kendisine anlamsal bir gönderimde bulunduğu temsile dayalı modernist sanat ve eğilimlerine karşılık, kuramsal boyutta nispeten soyut bir tür gönderimin söz konusu olduğu postmodernist “yapıt”larda gönderim işlemi türe ait başyapıtlar toplamına yönelik olabilir. Bununla birlikte, belirli bir türün çerçevesinde kalmak yerine, türlerarası bir kuramsal-gönderim de söz konusu olmaktadır.

Kanonlaşmış kimi “yapıt”lar arasında gerçekleştirilen göndergeleştirme işlemi, edebiyat metinleri arasında söz konusu olan “metinlerarasılık/ metinsel-aşkınlık” ya da edebiyatın yanı sıra farklı sanat disiplinleri arasında ortaya çıkan “estetiksel-aşkınlık” sayesinde gerçekleşir.

Edebiyatta postmodernizm, modernizmin içerisinde, ona bağlı ve içkin bir temel unsur olarak değerlendirilmekte; “nihilist oyundan ve mistik aşkınlıktan” bir tür 99

“yok oluş”100 noktasına doğru ilerleyen bir süreç olarak tanımlanabilmektedir.

Hassan, sonraki devrelere intikal edebilecek edebiyat numuneleri için parodi, öz-yıkım ve öz-aşkınlık eğilimlerinin yanında, “kurtarılmış bir hayal gücüne doğru”101 ilerlemeyi öngörür. Böylece, Romantiklerden modern edebiyata tezahür eden estetik ve felsefî eğilimler, avangardın da niteliklerini oluşturur.

Niall Lucy Postmodern Edebiyat Kuramı’nda, postmodernist edebiyat kuramının sahiplendiği “yaratıcı oluşun köktenci olumlaması olarak” romantik mirası,

“rasyonel varlığın ezici gücü olarak gördüğü şeye karşıtlığına”102 dayandırır.

Bununla birlikte, postmodernizmin romantizmin geri gelişi olarak da değerlendirilmesi olanaklı görülmemektedir.103 Ancak, postmodernist metinlerde, metinlerarasılık ya da metinsel-aşkınlık yoluyla romantik metinlere göndergesellik çerçevesinde yer verilerek, geçmişte üretilmiş sanatsal dehaya dayalı eserlerin yeniden üretilmeleri yoluyla dolaşımda kalmaları sağlanmış olmaktadır.

Modernizmin bir kaynağı olarak simgesel anlatıma dayanan 19. yüzyıl romantizmi, simge anlayışıyla, postmodernizmin de başlangıcını temsil etmektedir.104 Estetik yaratının ve sanatsal dehanın yüceltildiği romantik bakış açısı, postmodernizmde estetik ve kuramsal konulu edebî anlatının dayanaklarını temsil

Ihab Hassan, Orpheus’un Parçalanışı, s. 46.

99

Ihab Hassan, A.g.e., s. 46.

100

A.g.e., s. 307.

101

Niall Lucy, Postmodern Edebiyat Kuramı: Giriş (Çev.: Aslıhan Aksoy), Ayrıntı Yayınları, İstanbul, 2003, s. 319.

102

Niall Lucy, Postmodern Edebiyat Kuramı, s. 320.

103

Yıldız Ecevit, Orhan Pamuk’u Okumak, ss. 33-37.; Yıldız Ecevit, Türk Romanında Postmodernist Açılımlar, s. 52.

104

etmektedir. “Somut yaşamdan çok, daha önce üretilmiş metinlerin dünyasında dolaşmaktan hoşlan[an]”105 modernist yazarların ürettikleri metinlerle birlikte estetik birer çerçeve hâline gelen üstkurmaca ve metinlerarasılık, yirminci yüzyılın sonlarından itibaren ortaya çıkan yeni “postmodern durum” un meydana getirdiği 106 edebiyat metinlerinin de temel niteliklerinden birini temsil etmeye başlamıştır.

Yıldız Ecevit, postmodernist metinlerde, teknik bakımdan, modernist metinlerde olduğu gibi, oyunsuluk, metinlerarasılık ve yabancılaştırma estetiğinin bir unsuru olarak üstkurmaca niteliği tespit eder. İzleksel bağlamda ise, Türk edebiyatındaki postmodern çizgiye ait, avangart biçim denemelerine girişen; avangardist deneysel biçimcilikle tüketime yönelik popüler yaklaşımlara yönelmiş olan; çeşitli ideolojilerle bütünleşmiş metinleri içeren ve çoğunlukla çarpıcı ve sürükleyici muhtevaya yönelen tüketime yönelik eserler üreten eğilimlerden107 söz eder. Orhan Pamuk’un romanları, avangardist-biçimci-deneysel roman türü içerisindedir.

İlk romanı Cevdet Bey ve Oğulları’ndan itibaren Beyaz Kale’ye kadar, geleneksel gerçekçi roman okurunun ilgilerine yönelik eserler meydana getirmiş olan Orhan Pamuk, postmodernist üstkurmaca, metinlerarası ve sanatçı romanı (Künstler-roman) izlekli grotesk ve melez yapıdaki eserleri, bilhassa Ecevit’in tespitiyle108 Benim Adım Kırmızı, Kara Kitap, Yeni Hayat romanlarıyla, Türk edebiyatı içerisinde postmodernizm tartışmalarının odağında bulunmuştur. Romancının inşa ettiği postmodernist avangart biçem yapısı, eserlerinde bu eksende bir metinsel-aşkınlık bağlamının oluşmasını sağlamaktadır. Böylece, Pamuk, ironi ve oyun çerçevesiyle kuramsal çerçevede bir metinsel-aşkın örüntü meydana getirmekte, kendisi dışında kalan çağ romancılarına da göndergesel düzlemde bir metinlerarası “kaynak” teşkil etmektedir.