• Sonuç bulunamadı

NÜFUZ TİCARETİ SUÇU İLE AYRIMI

Nüfuz ticareti suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 255'nci maddesinde düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu'nun 255'inci maddesi 02.07.2012 tarih ve 6352 sayılı Yasa ile yeni baştan düzenlenmiştir.

Değişiklik öncesi madde başlığı "Yetkili olmadığı bir işi için yarar sağlama" şeklindeydi. Yine değişiklik öncesi madde metni ise şu şekildeydi: "Görevine girmeyen ve yetkili olmadığı bir işi yapabileceği veya yaptırabileceği kanaatini uyandırarak yarar sağlayan kamu görevlisi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır".

6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten sonra 255'inci madde şu şekilde düzenlenmiştir: "(1) Kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle, haksız bir işin gördürülmesi amacıyla girişimde bulunması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla,

562

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 1007, aynı yönde KARTAL-

MEMİŞ Pınar, "Görevi Kötüye Kullanma Suçu (TCK m.257)", Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Hukuk Araştırmaları Dergisi, Prof. Dr. Nur Centel'e Armağan (Özel Sayı), 2013, C.19, S.2 s.1388,

Hemen belirtmek gerekir ki bu konuda öğretide görüş birliği bulunmamaktadır. Bir görüşe göre, görevi kötüye kullanma suçuna teşebbüs mümkündür. Zira suçta aranan kişilerin mağduriyeti, kamu zararı ve haksız kazancın sağlanması suçun oluşumu için aranan neticelerdir. Kamu görevlisi görevin gereklerine aykırı davranışta bulunmasına ya da görevin gereğini yerine getirmede ihmal/gecikme göstermesine rağmen, engel bir nedenle bu neticeler ortaya çıkmamış ise, suç teşebbüs aşamasında kalmış olacaktır. Ayrıntılı bilgi için bkz. TEZCAN/ERDEM/ÖNOK, Ceza Özel Hukuku, 2014, s.896.

563

ÖZBEK/KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/TEPE, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2015, s.1070.

564

147 kendisine veya bir başkasına menfaat temin eden kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kişinin kamu görevlisi olması halinde, verilecek hapis cezası yarı oranında artırılır. İşinin gördürülmesi karşılığında veya gördürüleceği beklentisiyle menfaat sağlayan kişi ise, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Menfaat temini konusunda anlaşmaya varılması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.

(3) Birinci fıkrada belirtilen amaç doğrultusunda menfaat talebinde bulunulması ve fakat bunun kabul edilmemesi ya da menfaat teklif veya vaadinde bulunulması ve fakat bunun kabul edilmemesi hallerinde, birinci fıkra hükmüne göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.

(4) Nüfuz ticareti suçuna aracılık eden kişi, müşterek fail olarak, birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.

(5) Nüfuz ticareti ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü gerçek kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilileri, müşterek fail olarak, birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.

(6) İşin gördürülmesi amacıyla girişimde bulunmanın müstakil bir suç oluşturduğu hallerde kişiler ayrıca bu suç nedeniyle cezalandırılır.

(7) Bu madde hükümleri, 252 nci maddenin dokuzuncu fıkrasında sayılan kişiler üzerinde nüfuz ticareti yapılması halinde de uygulanır. Bu kişiler hakkında, Türkiye’de bulunmaları halinde, vatandaş veya yabancı olduklarına bakılmaksızın, resen soruşturma ve kovuşturma yapılır".

Nüfuz ticareti, kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle, haksız bir işin gördürülmesi amacıyla girişimde bulunması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya bir başkasına menfaat temin etmek olarak tanımlanabilir. Suçun içinde mutlaka bir kamu görevlisi olmakla birlikte, bu kamu görevlisinin gıyabında ve bilgisi dışında bulunan üçüncü kişiler kendi aralarında bir nüfuz ticareti anlaşması yaparak;

- Anlaşmanın menfaat temin eden tarafında yer alan kişi; suça konu haksız işi yapacak olan kamu görevlisi üzerinde var olan veya olduğu söylenen veya öyle bir izlenim uyandıran nüfuzunu kullanarak, haksız işi yaptırmayı taahhüt etmekte,

- Anlaşmanın karşı tarafında bulunan kişi ise, haksız bir işini gördürmek amacı ile, işi yapacak olan kamu görevlisi üzerinde nüfuzu bulunan veya öyle bir izlenim uyandıran kişiye menfaat temin ederek veya vaadde bulunarak haksız işinin gördürülmesini amaçlamaktadır565.

565

KOCA Mehmet Reis, "Nüfuz Ticareti Suçu", Türkiye Adalet Akademisi Dergisi, Yıl 4, Ekim 2013, S. 15, s.341.

148 Türk Ceza Kanunu'nun 255'inci maddesi genel olarak değerlendirildiğinde nüfuz ticareti suçunun oluşması için;

-Failin doğrudan veya aracılar vasıtası ile kendisine veya başkasına menfaat sağlaması veya bu konuda anlaşmaya varması,

-Bu menfaati, nüfuz anlaşmasının karşı tarafında bulunan kişinin, haksız bir işinin gördürülmesi karşılığında; işi yapacak olan kamu görevlisi üzerinde girişimde ve telkinde bulunması için sağlanmış olması,

-Haksız işin, bir kamu görevlisinin görev alanına girmesi ve bu kamu görevlisinin suç konusu nüfuz anlaşmasında taraf olmaması ve suça iştirak etmemesi,

- Menfaat temin eden kişi bir kamu görevlisi ise, suça konu işin kamu görevlisinin görev ve yetki alanına girmemesi gerekir. Aksi takdirde suç rüşvet suçuna dönüşecektir566 567.

Nüfuz ticareti suçu ile rüşvet suçu arasındaki fark; rüşvet suçunda, rüşvet alan kamu görevlisi rüşvet anlaşmasının ya tarafıdır ya da onun bilgisi dahilinde adına bir başka şahıs rüşvet anlaşması yapmaktadır. Bir başka deyişle rüşvet suçunda kamu görevlisi mutlaka suçun odağındadır ve rüşvet alan taraf olarak suçun failidir. Nüfuz ticareti suçunda ise, suça konu işi yapacak olan kamu görevlisi, nüfuz ticareti anlaşmasının tarafı olmadığı gibi yapılan nüfuz ticareti anlaşmasından da haberdar değildir. Kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğunu ve onu etkileyebileceğini iddia eden 3'üncü bir şahıs, nüfuz ticareti anlaşması yaparak menfaat temin etmekte ve karşı tarafın haksız bir işini gördürebileceğini iddia etmektedir. Zaten nüfuz ticareti anlaşmasının konusunu oluşturan işi yapacak olan kamu görevlisinin, bu anlaşmadan haberdar olması ve bilgisi dahilinde anlaşma yapılması halinde artık nüfuz ticareti suçu oluşmayacak diğer şartları da taşımak şartıyla rüşvet suçu oluşacaktır568.

Kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle, haksız bir işin gördürülmesi amacıyla girişimde bulunması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya bir

566

KOCA, Nüfuz Ticareti Suçu, s.342.

567

(…) Sanığın suç tarihinde Iğdır Kadastro Müdürlüğünde Kadastro Teknisyeni olarak görev yaptığı ve katılanın davalı olduğu Aralık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/54 Esas sayılı dosyasında mahkemece keşifte fen bilirkişisi olarak görevlendirildiği ve düzenlediği raporu yerinde bulmayan katılanın, sanıkla bu rapor ile ilgili olarak yaptığı görüşme sırasında, sanığın katılana “rapora itiraz et, hakim yeniden keşif çıkarsın, karşı taraf beşyüz milyon verdi, sen de bir milyar ver, keşifte senin lehine rapor vereyim” demesi üzerine katılanın “hakim seni tekrar keşfe götürmezse ne olacak” dediğinde de, sanığın bu kez; “biz birbirimizden haberdarız, senin vekilin benim” şeklinde söylemesi üzerine katılanın, sanığın istediği parayı kısmen verip sanığa suçüstü yaptırarak yakalatması şeklinde gelişen ve sonuçlanan eylemde; yeniden keşif yapılıp yapılmayacağı, yapılsa bile sanığın yeniden bilirkişi olarak görevlendirilip görevlendirilmeyeceğinin belli olmaması, şarta bağlı rüşvet anlaşmasının yapılamaması ve sanığın kendisi rapor düzenlemese de, düzenleyen kişilere katılan lehine rapor düzenleteceğini ima etmesi nedeniyle, oluşan eylemin 5237 sayılı TCK’nın 255. maddesinde düzenlenen “yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama” suçunu oluşturduğu halde rüşvet almaya teşebbüs suçundan hüküm kurulması... Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nin 22.03.2012 tarih

ve 2008/3414 E. 2012/2533 K. sayılı kararı, karar için bkz. KOCA, Nüfuz Ticareti Suçu, s.342-343.

568

149 başkasına menfaat temin eden failin, kamu görevlisi olması zorunlu olmadığından nüfuz ticareti suçu özgü suç değildir. Bir diğer deyişle herkes bu suçun faili olabilir. Failin kamu görevlisi olması ise daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hal olarak kabul edilmiştir569.

6352 sayılı Yasa ile yapılan değişikliğin ardından nüfuz ticareti suçu da tıpkı rüşvet suçu gibi çok failli bir suç olmuştur570. Zira maddenin birinci fıkrasının son cümlesinde "işinin gördürülmesi karşılığında veya gördürüleceği beklentisiyle menfaat sağlayan" failin de cezalandırılacağı kabul edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, rüşvet suçunun aksine, kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle menfaat temin eden faile hapis cezasının yanında adli para cezası verileceği kabul edilmiştir. Yine kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle menfaat temin eden fail ile işinin gördürülmesi karşılığında veya gördürüleceği beklentisiyle menfaat sağlayan faile aynı ceza öngörülmemiştir. İşinin gördürülmesi karşılığında veya gördürüleceği beklentisiyle menfaat sağlayan faile diğerine göre hem daha az ceza öngörülmüş hem de adli para cezasına yer verilmemiştir.

Nüfuz ticareti suçunda da, rüşvet suçunda olduğu gibi, mağdur toplumu oluşturan herkestir. Zira nüfuz ticareti suçu ile, kamu idaresinin güvenilirliğine ve işleyişine ilişkin olarak toplumda var olan inanç ihlal edildiğinden suçun mağduru, korunan hukuki değer de dikkate alındığında, toplumu oluşturan herkestir. Devlet tüzel kişiliği ise suçtan zarar gören olabilir571.

Nüfuz ticareti suçunun konusu da, rüşvet suçunda olduğu gibi, menfaattir.

Daha önce rüşvet suçu oluşumu için, Türk Ceza Kanunu'nun 252'nci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, kamu görevlisinin, "görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için ... menfaat sağlamasının", diğer bir deyişle burada kastın yanında her iki tarafın da menfaat temin ederken veya menfaat elde ederken bu saik ve amaç ile hareket etmesinin, suçun manevi unsuru açısından arandığı bu sebeple rüşvet suçunun ancak özel kastla işlenebildiği belirtilmişti. Türk Ceza Kanunu'nun 255'inci maddesinin birinci fıkrasında "haksız bir işin gördürülmesi amacıyla girişimde bulunması için, ...menfaat temin edilmesi" suçun oluşumu açısından arandığından nüfuz ticareti suçu da ancak özel kast ile işlenebilir572.

Tıpkı rüşvet suçunda olduğu gibi nüfuz ticareti suçunda da anlaşmaya varılmış olması durumunda faillerin suç tamamlanmış gibi cezalandırılabileceği öngörülmüştür. Hemen belirtmek gerekir ki, nüfuz ticareti suçunun da kural olarak menfaatin temin edildiği anda

569

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s.891.

570

SOYASLAN, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 763.

571

KOCA, Nüfuz Ticareti Suçu, s.346.

572

150 tamamlandığı, ancak anlaşmanın sağlanması ile faillerin suçun tam cezası ile cezalandırılmasının öngörüldüğü kabul edilmelidir573.

255'inci maddenin üçüncü fıkrasında, tıpkı rüşvet suçunda (TCK m.252/4) olduğu gibi, suçun teşebbüs aşamasında kalması durumunda özel bir hüküm öngörülmüştür. Bir başka deyişle 255'inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen amaç doğrultusunda menfaat talebinde bulunulması ve fakat bunun kabul edilmemesi ya da menfaat teklif veya vaadinde bulunulması ve fakat bunun kabul edilmemesi hallerinde TCK m. 35'e göre indirim yapılmayacak TCK m. 255/3'e göre yarı oranında indirim yapılacaktır574.

255'inci maddenin dördüncü fıkrasında, rüşvet suçunda olduğu gibi (TCK m. 252/5), suça iştirak hususunda özel bir hüküm getirilmiştir. Buna göre, nüfuz ticareti suçuna aracılık eden kişi, müşterek fail olarak, birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılacaktır.

255'inci maddenin beşinci fıkrasında, rüşvet suçunda olduğu gibi (TCK m.252/6), suç dolayısıyla kendisine menfaat sağlanan üçüncü gerçek kişi ile tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilileri hakkında özel iştirak hükmü kabul edilmiştir. Buna göre, nüfuz ticareti ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü gerçek kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilileri, müşterek fail olarak, birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılacaktır.

Yine 252'nci maddenin yedinci fıkrasına göre, 252'nci maddenin dokuzuncu maddesinde sayılan yabancı kamu görevlileri üzerinde de nüfuz ticareti yapılabilecektir. Aynı hükme göre faillerin Türkiye’de bulunmaları halinde, vatandaş veya yabancı olduklarına bakılmaksızın, haklarında resen soruşturma ve kovuşturma yapılabilecektir.

Son olarak belirtmek gerekir ki, 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu'nun 17'inci maddesinde öngörülen suçlar arasında nüfuz ticareti suçu sayılmamıştır. Suçun niteliği ve işleniş biçimi uyarınca, herkes tarafından işlenen bir suç olması sebebi ile genel soruşturmaya tabidir. Bu suçun nitelikli halini oluşturan, kamu görevlisinin fail olması bakımından, suç görev sebebiyle değil görev sırasında işlenmiş suçlardan olduğundan 4483 sayılı Yasa kapsamında olmayıp genel soruşturma usulüne tabidir. Zira bu suçun nitelikli halinde, kamu görevlisi olan fail görev ve yetkisine girmeyen bir işi yapmayı veya yaptırmayı taahhüt ederek suçu işlenmektedir. Bu nedenle fiil 4483 sayılı

573

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 891,

Ancak öğretide, nüfuz ticareti suçu açısından, Türk Ceza Kanunu'nun 252/2 hükmünde menfaat temini konusunda anlaşmaya varılması halinde dahi suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunacağı belirtildiğinden, taraflar arasında anlaşma sağlanması durumunda suçun tamamlandığı, menfaatin elde edilip edilmemesinin veya anlaşmaya konu işin yapılıp yapılmamasının bir öneminin bulunmadığı da savunulmaktadır. Bkz.

KOCA, Nüfuz Ticareti Suçu, s.350.

574

151 Kanundaki özel soruşturma kapsamında görülemeyecek ve genel hükümlere göre Cumhuriyet Savcısınca doğrudan soruşturulacaktır575.