• Sonuç bulunamadı

D. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ

3. İştirak

Rüşvet suçu çok failli suçlar bağlamında bir karşılaşma suçudur. Karşılaşma suçlarında, zorunlu olarak suçun işlenişine katılanlar, aynı amaca yönelik olarak hareket ederler; fakat failler aynı amaçta birleşmek üzere farklı yönlerden hareket ederler ve suçun işlenişine yaptıkları katkılar da farklı mahiyet arz eder. Karşıt istikametlerden ve farklı mahiyetteki katkılarla suçun işlenişine katkıda bulunan bu kişiler, işlenen suçun faili olarak sorumlu tutulurlar ve zorunlu olarak suça katılan bu kişilerden hiçbiri söz konusu suçun mağduru olamaz. Bu itibarla, rüşvet suçunda, biri rüşvet veren diğeri rüşvet alan olmak üzere en az iki kişiye ihtiyaç vardır482.

Rüşvet alan ile rüşvet veren arasında iştirak söz konusu değildir483. Yine rüşvet alan ile verenden birisinin herhangi bir nedenle cezalandırılmamış olması, diğerinin cezalandırılmasına engel olmaz484.

Rüşvet suçu, bir karşılaşma suçu olmakla birlikte, rüşvet alan failin kamu görevlisi olması zorunludur. Bu sebeple rüşvet suçu, rüşvet alan fail açısından bir özgü suç özelliği taşımaktadır485.

Karşılaşma suçlarından olan rüşvet suçuna rüşvet alan ve rüşvet veren failin dışındaki kişilerin, şerik olarak iştirak etmeleri mümkündür486.

Rüşvet suçunun ne zaman tamamlandığı hususunda öğretide fikir birliği olmadığı, bir görüşe göre, rüşvet suçunun, rüşvet anlaşmasının yapılması ile tamamlandığının ve fakat

481

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 975, YAŞAR/GÖKCAN/

ARTUÇ, Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2014, s.7656.

482

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 973, ÖZGENÇ, İrtikâp, Rüşvet ve Görevi Kötüye Kullanma Suçları, s.112 -113.

483

Zira daha önce de belirtildiği gibi rüşvet suçu çok failli suçlardandır. Çok failli suçlarda, suçun birden fazla fail tarafından işlenmesi (rüşvet suçunda rüşvet veren ve rüşvet alanın bulunması gibi), suç tipi açısından yasal zorunluluktur. Bir başka deyişle birden fazla failin bulunuşu asli, birincil unsurdur. Çok failli suçlar ile suça iştirak için ayrıntılı bilgi için bkz. SANCAR - YALÇIN Türkan, Çok Failli Suçlar, Ankara 1998, s.51 vd.

484

TEZCAN/ERDEM/ÖNOK, Ceza Özel Hukuku, 2014, s.957, ÖZBEK/KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/

TEPE, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2015, s.1057.

485

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 973, ÖZGENÇ, İrtikâp, Rüşvet ve Görevi Kötüye Kullanma Suçları, s.113.

486

ÖZEN Mustafa, "5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun İştirak Kurumuna Bakışı", Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2007, S.70, s.239-240, ÖZGENÇ, İrtikâp, Rüşvet ve Görevi Kötüye Kullanma Suçları, s.114,

ÖZBEK/KANBUR/ DOĞAN/BACAKSIZ/TEPE, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2015, s. 1057. ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 973.

118 yararın sağlanması ile birlikte sona erdiğinin kabul edilmesi gerektiği487; diğer bir görüşe göre, rüşvet suçunda, kural olarak menfaatin temin edildiği anda suçun tamamlandığının kabul edilmesi gerektiği488 daha önce belirtilmişti. Eğer rüşvet suçunun anlaşma ile tamamlandığı kabul edilecek olursa, anlaşmadan sonra suça iştirak mümkün olmayacaktır. Menfaatin temini ile suçun tamamlandığı kabul edilecek olursa, anlaşma yapıldıktan sonra menfaat temin edilene kadar suça iştirak mümkün olacaktır.

Kanaatimizce 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun sistematiği, yasa koycunun yasa gerekçesinde belirttiği hususlar dikkate alındığında rüşvet suçunun menfaatin temini ile tamamlanacağını kabul etmek yerinde olacaktır.

765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 216'ncı maddesinde "rüşvete aracılık eden kimse, rüşveti veren ve alandan hangisinin vasıtası ise onun suç ortağı sayılır" denmek suretiyle rüşvete aracılık edenin hukuki statüsü açıkça belirlenmişti.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda rüşvete aracılık eden kavramına yer verilmemişti. Yasa koyucu bu durumu madde gerekçesinde şu şekilde açıklanmıştı: "rüşvet suçu, bir karşılaşma suçudur; bu nedenle, çok failli bir suçtur. Bir tarafta, rüşvet veren; diğer tarafta ise rüşvet alan kamu görevlisi yer almaktadır. Rüşvet veren ve alan, aynı amacın gerçekleşmesini hedeflemektedirler. Bu itibarla, veren ve alan açısından rüşvet suçu tek bir suçtur. Söz konusu suç, menfaatin temin edildiği anda tamamlanmış bulunmaktadır. Menfaat temin edilinceye kadar suça iştirak mümkündür. Bu nedenle, söz konusu suç tanımı kapsamında 'rüşvete aracılık eden' kavramına yer verilmemiştir".

5237 sayılı ile yapılan bu yeni düzenleme sebebiyle, 6352 sayılı Yasa ile 252'nci maddede değişiklik yapılıncaya kadar, suça iştirake ilişkin genel hükümlerin uygulanacağı öğreti489 ve uygulamada490 kabul edilmekteydi. Bu kabulün doğal sonucu olarak, rüşvet suçunun, rüşvet

487

TEZCAN/ERDEM/ÖNOK, Ceza Özel Hukuku, 2014, s.955, SOYASLAN, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 753-754, ÖNDER Ayhan, s. 138 -139.

488

ÖZGENÇ, İrtikâp, Rüşvet ve Görevi Kötüye Kullanma Suçları, s.90-92,

ÖZBEK/KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/TEPE, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2013, s.995, ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s.967, TOROSLU, Ceza Hukuku Özel Kısım, 2013, s.301-302, YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2014, s.7627, PARLAR/HATİPOĞLU, Türk Ceza Kanunu Yorumu, s.3912.

489

ÖZBEK/KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/TEPE, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2011, s.969,

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2008, s. 924, YAŞAR/GÖKCAN/ ARTUÇ, Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2014, s.7650 -7651, TOROSLU, Ceza Hukuku Özel Kısım, 2013, s.299, PARLAR/HATİPOĞLU, Türk Ceza Kanunu Yorumu, s.3916, ÖZTUNÇ, s.2699 -

2700.

490

Sanık Şevki'nin aldığı kabul edilen paraların karşılığı değerler konusunda 5237 sayılı TCK.nun kazanç müsaderesini içeren 55/2. maddesine göre bir karar verilmemiş olması, 5237 sayılı TCK.nun 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve kamu görevlisi tarafından işlenebilen rüşvet alma suçuna iştirak eden diğer sanık Ömer'in eylemden azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabileceğinin gözetilmemesi, Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nin 19.02.2007 tarih ve 2006/8410 E. 2007/1204 K. sayılı

119 alan fail açısından özgü suç olması nedeniyle kamu görevlisi olmayan kişilerin rüşvet alma fiiline iştirak etmeleri durumunda, TCK m. 40/2 uyarınca müşterek fail olamayacakları ancak azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri belirtmişti.

Aslında müşterek faillik düzeyinde rüşvet alma fiiline iştirak eden kişilerin bağlılık kuralı gereğince suça yardım eden olarak cezalandırılması, izlenen suç politikası açısından az bulunmaya başlandı. Bunun sonucu olarak da 6352 sayılı Yasa ile 252'nci maddeye suça aracılık edenler için özel iştirak hükmü getirilmiştir. TCK m. 252/5'e göre, "rüşvet teklif veya talebinin karşı tarafa iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini hususlarında aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır". Yapılan bu düzenleme ile rüşvete aracılık eden kişi, kamu görevlisi sıfatına sahip olsun ya da olmasın müşterek fail olarak sorumlu tutulacaktır491.

Rüşvet suçuna aracılığın söz konusu olabilmesi için, Türk Ceza Kanunu'nun iştirake ilişkin hükümlerinin (TCK m. 37 - 41) genel şartlarının oluşması gerekir. Bu şartlar oluşmaksızın, bir başka deyişle kamu görevlisinin haberi olmaksızın onun adına hareket ediyormuş gibi gösterilip menfaat sağlanması halinde, rüşvet suçu söz konusu olmaz. Bu olasılıkta, somut olayın durumuna göre üçüncü kişi açısından, basit veya nitelikli dolandırıcılık ya da nüfuz ticareti suçu oluşabilir492.

6352 sayılı Yasa ile 252'nci maddenin 6'ncı fıkrasında bir başka özel iştirak hükmü öngörülmüştür. Bahsedilen hükme göre, "rüşvet ilişkisinde dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisi, kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır493".

TCK m. 252/6 hükmünün uygulanabilmesi için kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişi veya tüzel kişinin temsilcisinin, sağlanan menfaatin rüşvet ilişkisinden kaynaklanan bir yarar olduğunu bilmesi gerekir. Aksi takdirde kişinin kastı olmadığı için herhangi bir cezai

kararı, karar için bkz. MALKOÇ, Açıklamalı – İçtihatlı 5237 Sayılı Yeni Türk Ceza Kanunu, 2007,

s.1835.

5237 sayılı TCK’nın 40/2. maddesi uyarınca rüşvet suçunun bir özgü suç olduğu ve bu nedenle sanık Ömer A’nın yardım eden sıfatı ile sorumlu olacağı gözetilerek aynı Yasanın 39/2-c maddesi uyarınca uygulama yapılması gerekirken birlikte işleyen gibi sorumlu tutularak yazılı şekilde hüküm kurulması… Yargıtay

5’inci Ceza Dairesi’nin 14.02.2013 tarih ve 2012/3457 E. – 2013/1174 K. sayılı kararı, karar UYAP

bilişim sisteminden temin edilmiştir. (ERİŞİM TARİHİ: 18.01.2015).

491

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 972, TOROSLU, Ceza Hukuku Özel Kısım, 2013, s. 299.

492

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 973, EREM/TOROSLU, Özel Kısım, 2000, s.174.

493

Yapılan bu değişiklik madde gerekçesinde, "altıncı fıkrada ..., rüşvet ilişkisinde, kamu görevlisi dışında, dolaylı olarak kendisine menfaat sağlanan üçüncü kişinin veya menfaatin tüzel kişiye sağlanması halinde bu tüzel kişinin menfaati kabul eden yetkilisinin kamu görevlisi sıfatını taşıyıp taşımadığına bakılmaksızın müşterek fail olarak cezalandırılması gerektiği hüküm altına alınmıştır" denilmek suretiyle açıklanmıştır.

120 sorumluluğu da olmayacaktır494. Lehine menfaat sağlanan kişinin rüşvet suçuna iştiraki bulunmuyorsa duruma göre suç eşyasını kabul etme veya suçu bildirmeme suçları oluşabilir495.

Rüşvet suçu, kamu görevlisine menfaatin sağlanması ile tamamlanır. Suç tamamlandıktan sonra haksız işi için kamu görevlisine yarar sağlayan kişinin, menfaatin iadesini istemesi, tamamlanmış rüşvet suçunu irtikaba dönüştürmez496497.