• Sonuç bulunamadı

A. MADDİ UNSURLAR

4. Fiil

6352 sayılı Yasa ile değişik 252'nci maddenin 1'nci fıkrasına göre, görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kişi ... cezalandırılır. Aynı maddenin 2'nci fıkrasına göre, görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlayan kamu görevlisi de birinci fıkrada belirtilen ceza ile cezalandırılır.

Yine 252'nci maddenin 3'üncü fıkrasına göre, rüşvet konusunda anlaşmaya varılması halinde, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.

Rüşvet suçunun fiil unsuru, rüşvet alan bakımından rüşvet alma, veren bakımından rüşvet vermedir.

Daha önce belirtildiği üzere 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrası rüşvet suçunun oluşumu açısından kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı davranması zorunluluğu bulunmamaktadır. Bir başka deyişle artık kamu görevlisinin, hukuk kuralları içerisinde yapması gereken bir işi yapması için veya yapmaması gereken bir işi yapmaması için menfaat temin etmesi de rüşvet suçu kapsamında değerlendirilecektir.

6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik ile rüşvet alan ve rüşvet verenin kamu görevlisinin görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması konusunda anlaşmaya varması gerekir.

Belirtilenler ışığında rüşvet suçunun fiil unsuru "rüşvet anlaşması", "görevin ifasıyla ilgili olarak bir işin yapılması veya yapılmaması", "rüşvet alma ve "rüşvet verme" alt başlıkları ile incelenebilir.

358

ÖZBEK/KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/TEPE, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2015, s.1043,

86

a) Rüşvet Anlaşması

1858 tarihli Ceza Kanunname-i Hümayunu'nun 76'ncı maddesinde "rüşvet olarak henüz akçe veya eşya alınıp verilmiş olmayıp da fakat ol babta senet veya tahvil verilmiş veyahut senet dahi alınmayarak rüşvet teatisi üzerine yalnız bir mukavele-i mahsusa vuku bulmuş olduğu" takdirde tarafların cezalandırılmaları öngörüldüğünden 1858 yılından bu yana hukuk literatürümüzde rüşvet anlaşması teriminin olduğu söylenebilir359.

Rüşvet anlaşması mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 211 vd. maddelerinde açıkça zikredilmese de öğreti ve uygulamada kabul edilmekteydi. Yasa koyucu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 252'nci maddesinin 3'üncü fıkrasında rüşvet konusunda anlaşmaya varılması durumunda rüşvet suçu tamamlanmış gibi cezaya hükmedileceğini belirterek, rüşvet anlaşmasından açıkça söz etmiştir.

252'nci maddenin 6352 sayılı Yasa ile değişiklik yapılmadan önceki metninin gerekçesine göre, "rüşvet suçu, menfaatin kamu görevlisi tarafından temin edildiği anda tamamlanmış olur. Ancak, izlenen suç siyaseti gereği olarak, rüşvet suçunun kamu görevlisi ile iş sahibi arasında belli bir işin yapılması veya yapılmaması amacına yönelik menfaat teminini öngören bir anlaşmanın yapılması durumunda dahi rüşvet suçu tamamlanmış gibi cezaya hükmedilecektir360". Yasada rüşvet anlaşmasına açıkça yer verilmiş olması, ortaya çıkabilecek tereddütleri giderme ve kanunilik ilkesi bakımından isabetli olmuştur361.

Rüşvet anlaşması, kamu görevlisi ile diğer bir kişi arasında, kamu görevlisinin görevinin ifasıyla ilgili bir işin yapılması veya yapılmaması amacıyla yapılan ve hukuk düzeni tarafından korunmayan bir anlaşma olarak tanımlanabilir362.

TCK m. 252/3'te yer alan düzenleme sebebiyle rüşvet suçunun, bir teşebbüs suçu olduğu söylenebilir. Zira rüşvet suçu, kural olarak menfaatin temin edildiği anda tamamlanır. Ancak kamu görevlisinin kendisine yapılan bir menfaat teklifini kabul etmesi halinde, bir başka deyişle kamu görevlisi ile iş sahibinin anlaşmaya varması durumunda, faillerin suçun tam cezası ile cezalandırılması öngörülmüştür. Aslında bu durumda rüşvet suçu teşebbüs aşamasında kalmıştır. Fakat yasa koyucu, suç siyaseti mülahazalarıyla faillerin tam ceza ile

359

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 945, GÖKCEN, s.131.

360

252'inci madde de 6352 sayılı yasa ile yapılan değişikliğe rağmen daha önce madde gerekçesinde yer alan bu açıklamaların 252'inci maddenin 3'üncü fıkrası açısından halen göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmektedir. Bkz. ÖZGENÇ, İrtikâp, Rüşvet ve Görevi Kötüye Kullanma Suçları, s.82.

361

YENİDÜNYA, s. 126, ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 945- 946.

362

87 cezalandırılacağını kabul etmiştir363. Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu döneminde ise rüşvet suçlarının anlaşma ile tamamlandığı öğreti364 ve uygulamada365 belirtilmekteydi. Hemen belirtmek gerekir ki, gerek uygulama da gerekse öğretide kabul edilen bu düşünce yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesi ile eleştirilmektedir366.

TCK m.252/3 hükmünün iştirake ilişkin genel düzenlemeler ile uyumlu olduğu söylenebilir. Gerçekten de suça iştirak, suçun icrası tamamlanıncaya kadar mümkündür. Eğer rüşvet suçu anlaşma ile tamamlanmış kabul edilecek olursa, bu aşamadan sonra iştirakin mümkün olmaması gerekir. Bu şekilde bir sonuç ise kabul edilemez. Rüşvet suçu menfaatin temin edildiği anda tamamlanacaktır. Rüşvet anlaşması yapılmış olsa dahi menfaatin temin edildiği ana kadar da suça iştirak mümkün olacaktır367.

Kamu görevlisinin menfaat karşılığı yaptığı işleminin içeriğinin disiplin yaptırımı gerektiren bir suç teşkil edip etmemesinin bir önemi bulunmadığı gibi ceza hukuku kapsamında suç oluşturup oluşturmadığının da bir önemi bulunmamaktadır368369.

Rüşvet anlaşması açık veya örtülü370 bir beyanla olabileceği gibi yazılı veya sözlü de olabilir. Yeter ki anlaşmanın tarafları anlaşma konusu hakkında bilgi sahibi olsunlar ve kendi hür iradeleri ile değerlendirmeye vararak bu hususta anlaşmaya varsınlar371 .

363

ÖZGENÇ, İrtikâp, Rüşvet ve Görevi Kötüye Kullanma Suçları, s.84, YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2014, s.7625 -7626, PARLAR/HATİPOĞLU, Türk Ceza Kanunu Yorumu, s.3912.

364

ÖNDER Ayhan, s. 122 vd., GÖZÜBÜYÜK Abdullah Pulat, Alman, Fransız, İsviçre ve İtalyan Ceza Kanunları ile Mukayeseli Türk Ceza Kanunu Açıklaması, Hususi Kısım - Cürümler, Cilt III, s.115 -116,

EREM, Türk Ceza Hukuku Hususi Hükümler, Cilt II, 1965, s. 349 vd, BAKICI, s.270.

365

TEDAŞ Adana Elektrik Dağıtım müessesesinde, kesme, bağlama montörü olarak görev yapan sanığın görevi gereği olay tarihinde müştekinin dükkanını kontrolünde 95.349.000 lira borcu olduğunu tespit etmesi üzerine elektriği kesmemesi karşılığında müştekiyle 30.000.000 liraya anlaştığı, paranın o an temin edilmemesi sebebiyle ertesi gün tekrar gelen sanığın, müştekiye parayı tanık Volkan'a vermesini söylediği, tanıkla araca binip gittikleri sırada, müştekinin daha önceden durumu bildirmesinden dolayı güvenlik görevlilerince sanığın tanık Volkan'dan almadan yakalandığı, toplanan kanıtlardan anlaşılmış ve oluş Mahkemece de bu şekilde kabul edilmiş olmasına göre, sanığın yapması gereken ve görevli olduğu kapatma işlemini yapmamak için yaptığı teklifin müşteki tarafından kabul edilmesi nedeniyle rüşvet anlaşmasının gerçekleştiği gözetilerek sanığın nitelikli rüşvet alma suçundan cezalandırılması yerine, yazılı şekilde görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması yasaya aykırıdır. Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nin

21.01.2002 tarih ve 2602/00087 sayılı kararı, karar için bkz. ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza

Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 948.

366

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s.948.

367

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 946, ÖZGENÇ, İrtikâp, Rüşvet ve Görevi Kötüye Kullanma Suçları, s.85.

368

SOYASLAN, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 753.

369

"... kamu görevlisi S. Ü. ve Ö. P. ile şirket yetkilisi sanıklar arasında önceden bilgi alıp ona göre hareket edilerek ihalelere fesat karıştırılması ve bundan sonra çıkabilecek imkanlardan yararlanma konusu ve nedeni hakkında zımni bir rüşvet anlaşmasının oluştuğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla" Yargıtay 5’inci Ceza

Dairesi’nin 22.10.2009 tarih ve 11135/11823 sayılı kararı, karar için bkz.

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 946.

370

Sanığın 16772,18407,18409,52465, ve 21092 no.lu dört aboneden 150 ile 400.000 lira para veya çocuğuna giysi almak gibi temin ettiği menfaatler karşılığında bu abonelerin su faturalarındaki tüketim miktarlarını veya ödeyecekleri tutarları düşülerek müdahil idareyi 146.182.300 lira zarara uğrattığı hazırlıkta sayaç

88 Kamu görevlisi ile diğer kişi arasında bulunan anlaşmanın mutlaka her iki tarafın özgür iradesine dayanması gerekir. Kamu görevlisi, iş sahibi olan kişinin iradesini icbar veya ikna suretiyle ortadan kaldırmış veya iş sahibinin düştüğü hatadan yararlanmış ise rüşvet suçu oluşmayacaktır. Bu durumda artık irtikap suçunun oluştuğu kabul edilecektir372.

Öğretide, taraflar arasında bulunan anlaşmanın, özgür iradeyle mi yoksa icbar veya ikna suretiyle mi gerçekleştiğinin tespitinde hem kamu görevlisinin hem de anlaşmanın diğer tarafı olan kişinin tutum ve davranışları incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Buna göre, ilk olarak kamu görevlisinin menfaat teminine yönelik tutum ve davranışları belirlenmeli daha sonra ise anlaşmanın diğer tarafının, kamu görevlisinin tutum ve davranışlarına karşı yaklaşımı değerlendirilmelidir. Kamu görevlisinin davranışları icbar veya ikna boyutuna varsa dahi diğer kişinin bu davranışlara karşı yaklaşımı incelenmelidir. Eğer kişi, kamu görevlisince bu şekilde yaklaşımı ile yapılan menfaat teklifini, herhangi bir tepki vermeden yapılan teklifi beğendiği ve çıkarına uygun bulduğu için kabul ederse artık irtikâp suçunun değil rüşvet suçunun oluştuğunun kabul edilmesi gerekir373374.

okuma kayıt listeleri, bilgisayar terminallerinden elde edilen dönem bazında kayıt durum listeleri ve su bedeli değişiklik listelerini ayrıntılı inceleyerek sonuca ulaşan müfettiş raporu içeriğine ve sanığın bu aşamadaki açık ikrarlarına ve eylemin teselsül eden oluş biçimine nazaran zımni anlaşmanın varlığı kabul

edilerek nitelikli rüşvet almak suçunun oluştuğu gözetilmeden irtikap suçundan açılan davadan yazılı

gerekçelerle beraat kararı verilmesi... Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nin 24.10.1996 tarih ve 3004/3611

sayılı kararı, karar için bkz. TEZCAN/ERDEM/ÖNOK, Ceza Özel Hukuku, 2014, s.951.

... Kamu görevlisi olan sanık Kenan'ın, su üretim tesisi yetkilisi olan sanıklar Bülent Sürmen ve Seyfullah K.'den yönetmeliğe aykırı çıkan tahlil sonuçları üzerine tesislerin faaliyetlerini durdurmaması ve üretilen suların imhası için yasal işlemleri başlatmaması, hatta kapalı olduğu dönemlerde dahi üretime izin vererek menfaat temin etmesi biçiminde gerçekleştirdiği eylemlerinde sanıklar arasında zımni bir rüşvet

anlaşmasının oluştuğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla, sanık Kenan A. hakkında iki kez rüşvet almak,

sanıklar Bülent S. ve Seyfullah K. haklarında ise rüşvet vermek suçlarından cezalandırılmalarına karar verilmesi yerine yazılı şekilde sanık Kenan A.'nın eylemlerinin zincirleme görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğundan bahisle mahkumiyetine sanıklar Bülent Sürmen ve Seyfullah K.'nin de beraatlarına karar verilmesi ... Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nin 19.02.2013 tarih ve 2011/6540 E. -2013/1236 K. sayılı

kararı, karar için bkz. YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2014,

s.7659.

371

ÖZTUNÇ Özgün, "Yargıtay Kararları Işığında Rüşvet Suçu", Legal Hukuk Dergisi, Yıl 2011, C.9, S.103, s.2687, ÖZBEK/KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/TEPE, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2015, s.1036, TEZCAN/ERDEM/ÖNOK, Ceza Özel Hukuku, 2014, s.951.

372

ÖZBEK/KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/TEPE, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2015, s.1039,

SOYASLAN, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 751, TEZCAN/ERDEM/ÖNOK, Ceza Özel

Hukuku, 2014, s.950-951, ÖZGENÇ, İrtikâp, Rüşvet ve Görevi Kötüye Kullanma Suçları, s.85,

YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2014, s.7639,

PARLAR/HATİPOĞLU, Türk Ceza Kanunu Yorumu, s.3912.

373

ÖZBEK/KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/TEPE, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2015, s.1039.

374

Sanıkların B... İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar grup amiri ve polis memuru olarak görev yaptıkları, müştekiye ait iş yerinde yapılan aramada 6139 sayılı Yasa kapsamında olduğu anlaşılan ruhsatsız tabancanın sanık polis memuru C.A. tarafından bulunarak el konulduğu ve müştekinin emniyete çağrıldığı, sanık komiser A.K.'nın tabanca hakkında işlem yapmama karşılığında müştekiden 2500 Euro istediği, müştekinin "bende o kadar para bulunmaz, ben fakirim demesi" üzerine sanık A..'nın "biz senin maddi durumunu araştırdık eğer iyi olsaydı bunun hakkı 5000 Euro idi, ancak şu anda sen iyi birisin ve fakir olduğun, işlerinin yolunda gitmediğini duyduğum için Cuma gününe kadar 2500 Euro getir silahı sana iade edelim ve buna işlem yapmayalım sende zarar görme" demesi üzerine müştekinin teklifi kabul ile parayı

89 Menfaat sağlanması yönünde bir anlaşma bulunması koşuluyla, ilk teklifin kamu görevlisinden veya karşı taraftan gelmesinin bir önemi bulunmamaktadır375.

Yargıtay mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu döneminde rüşvet anlaşmasının şarta bağlı olarak yapılamayacağını kabul etmekteydi376. Yargıtay 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu döneminde verdiği bir kararında "rüşvet suçu; bir kamu görevlisinin görevlerinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıyla oluşacağı ayrıca her iki tarafın da gayrimeşru zeminde bulunmaları gerektiği, taraflar arasında serbest irade ile yapılan anlaşmanın vuku bulduğu anda rüşvet suçunun meydana geleceği, dava konusu olayda ise; Karayolları 34. Şube Şefliğinde Trafik teknik görevlisi olarak çalışan sanığın müştekiye ait pancar taşıyan kamyonların tonajları ile bulup getireceğini söylediği, bilahare ödeme güçlüğü çeken, bu nedenle istenen parayı bulamayacağı düşüncesine kapılan müştekinin İlçe Emniyet Müdürü ile görüşüp ardından da C. Savcılığına başvurduğu sanıkların eylemlerinin bu şeklide ortaya çıktığı anlaşılmış, oluş da mahkemece benzeri biçimde kabul edilmiş bulunmasına göre, sanıklardan kaynaklanan ve icbar teşkil ettiği iddia edilen fiillerin öğreti ve uygulamanın kabul ettiği anlam ve oranda belli bir şiddete ulaşmaması nedeniyle eylemin irtikap suçunu oluşturmayacağı ancak kamu görevlileri olan sanıkların görevlerinin gereklerine aykırı olarak yasal zeminde bulunmayan müşteki ile belirli bir işin yapılması veya yapılmaması hususunda haksız bir yarar karşılığında rızaların uyumu ile rüşvet anlaşmasının gerçekleştiği, rüşvet anlaşması meydana geldikten sonra vaki pişmanlığın suçun oluşumu ve niteliğini değiştirmeyeceği... Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nin 22.12.2005

tarih ve 17305/23175 sayılı kararı, karar için bkz. TEZCAN/ERDEM/ÖNOK, Ceza Özel Hukuku, 2014,

s.951.

375

ÖZGENÇ, Ekonomik Çıkar Amacıyla İşlenen Suçlar, s.198, TEZCAN/ERDEM/ÖNOK, Ceza Özel

Hukuku, 2014, s.951, ÖZBEK/KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/TEPE, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2015, s.1036, YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2014, s.7638, BAKICI, s.270;

Gerek Ceza Genel Kurulunun ve Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında, gerekse öğretide ağırlıklı olarak kabul gördüğü üzere, kamu görevlisinin, görev alanına giren, yapmaması gereken bir işin yapılması veya yapması gereken bir işin yapılmaması karşılığında, fertle arasında, haksız yararın sağlanması hususunda rızalarının tam olarak uyuşması ile rüşvet anlaşması gerçekleşmiş olur. Teklif veya önerinin kişi veya

kamu görevlisinden gelmesinin önemi bulunmamakla birlikte, rüşvet veren ve alanın aynı amacın gerçekleştirilmesine yönelik olarak, kamu görevlisi tarafından kişiye veya kişi tarafından kamu görevlisine doğrudan veya örtülü bir istek veya önerinin yapılması ve bunun da karşı tarafça kabul edilmesi gerekir. Böyle bir anlaşmanın varlığının kabulü için, anlaşmaya ilişkin rızalar özgür irade ürünü

olmalı, başka deyişle, cebir, tehdit, hile ve sair nedenlerle fesada uğratılmamış bulunmalıdır. Yargıtay Ceza

Genel Kurulu’nun 22.11.2011 tarih ve 2011/5.MD-136 E. 2011/232 K. sayılı kararı, karar UYAP bilişim

sisteminden temin edilmiştir. (ERİŞİM TARİHİ: 25.12.2014).

376

... Bu suçta rüşvet alan da rüşvet veren de gayrimeşru zemin içerisindedir. Memurun, memuriyetine ait belirli işlerde iş sahibi tarafından sağlanan veya sağlanması vaad edilen menfaat karşılığı görev dışı davranılması hususunda (her ikisinin de serbest iradeleriyle) anlaşmaya varmalarıyla rüşvet suçu, tüm öğeleri ile oluşur.

Rüşvet sözleşmesinin konusu, işin yapılması veya yapılmaması olduğundan, şarta bağlı rüşvet anlaşması yapılamaz. Zira, şart gerçekleşmezse rüşvet, sözleşme gereği yerine getirilmeyecektir. Başka bir deyişle anlaşma konusu ortadan kalkacaktır.

...

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 04.05.1987 tarih ve 600/245 sayılı kararı, karar için bkz. BAKICI,

s.263.

Öğretide, Yargıtay'ın bu kararı, rüşvet suçunun oluşabilmesi için, menfaat talep, vaad veya temininin, yapılması ya da yapılmaması gereken bir işin yapılması veya yapılmaması amacına yönelik olmasının gerektiği; rüşvet suçunun oluşumu açısından amacı oluşturan işin gerçekleştirilmesinin şart olmadığı; rüşvet suçunun konusunun ise işin yapılması veya yapılmaması değil de talep, vaad veya temin edilen haksız menfaatin olduğu belirtilerek eleştirilmektedir. ÖZGENÇ, İrtikâp, Rüşvet ve Görevi Kötüye Kullanma Suçları, s.102.

90 ilgili herhangi bir işlem yapmama karşılığında rüşvet aldığı kabul edilmişse de; müştekinin kamyonlarında tonaj fazlası yük taşıdığı ve bu surette gayri meşru zeminde bulunduğu hususunda yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gibi, şarta bağlı olarak yapılan bir anlaşmanın da rüşvet suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşerek yazılı şekilde hüküm kurulması377" demek suretiyle aynı tutumunu sürdürmüştür.

Öğretide ise, rüşvet anlaşmasının şarta bağlı olarak yapılabileceği bir başka deyişle, rüşvet anlaşmasına konu işin görülmesi önce menfaatin temini şartına veya menfaatin temini önce işin görülmesi şartına bağlanabileceği ayrıca şartın gerçekleşmemesinin rüşvet suçunun oluşumu açısından bir öneminin olmadığı kabul belirtilmektedir378.

Rüşvet anlaşmasında tarafların üzerinde anlaşmaya vardığı işin somut veya en azından somutluğu anlaşılabilecek olması gerekir. İşin ne veya neyle ilgili olduğu belirli değilken genel olarak fikir birliğine varılmış olması rüşvet anlaşmasının kurulması için yeterli değildir379.

Rüşvet suçunun oluşabilmesi için, rüşvet anlaşmasının işin yapılmasından önce veya en geç iş yapıldığı sırada yapılması gerekir380. Daha önce belirtildiği gibi, iş yapıldıktan sonra tarafların anlaşması ile kamu görevlisinin menfaat temini rüşvet suçunu oluşturmaz.

Rüşvete konu menfaat anlaşma anında temin edilebileceği gibi önceden varılan anlaşmanın sonucu olarak daha sonra da temin edilebilir381.

Rüşvet anlaşmasının taraflarından birinin diğer tarafı yakalatma amacıyla gerçekte böyle bir anlaşmanın tarafı olma düşüncesi bulunmadığı halde görünüşte anlaşmaya yönelik irade beyan etmesine durumunda rüşvet anlaşmasının oluşup oluşmadığı öğretide tartışmalıdır.

Öğretide savunulan bir görüşe göre, taraflardan birinin diğer tarafı yakalatmak amacıyla rüşvet anlaşmasına görünüşte rıza göstermesi durumunda da rüşvet anlaşmasının kurulduğunun ve rüşvet suçunun oluştuğunun kabul edilmesi gerekir. Zira rüşvet teklifini kabul eden kişinin rüşvet teklifini hangi amaçla kabul ettiğinin bir önemi bulunmamaktadır. Bu şekilde oluşan rüşvet suçunda, karşı tarafı yakalatmak amacıyla hareket eden kişi TCK

377

Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nin 21.01.2008 tarih ve 13815/125 sayılı kararı, karar için bkz.

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2013, s.1028, benzer yönde ÖZTUNÇ,

s.2686, BAKICI, s.270.

378

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s.946, ÖZGENÇ, İrtikâp, Rüşvet ve Görevi Kötüye Kullanma Suçları, s.101, ÖNDER Ayhan, s.129.

379

YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2014, s.7639, ÖZBEK/

KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/TEPE, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2015, s.1035.

380

ÖZBEK/KANBUR/DOĞAN/BACAKSIZ/TEPE, Türk Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s.1038-1039,

YAŞAR/GÖKCAN/ARTUÇ, Yorumlu-Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, 2014, s.7640,

ARTUK/GÖKCEN/YENİDÜNYA, Ceza Hukuku Özel Hükümler, 2014, s. 956.

381

91 m.254'te yer alan etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilecek, diğer taraf ise