• Sonuç bulunamadı

3.8. Mesleki Özdeşleşmenin Boyutları

3.8.3. Mesleki Benzerlik

Mesleki Özdeşleşmenin üçüncü boyutu olan Mesleki Benzerlik kavramı’nın öncelikle etimolojik tanımına yer verilecektir. Mesleki Benzerlik, İngilizce’de “Professional Similarity” kelimesinden gelmektedir. “Mesleki Benzerlik” boyutunun içinde yer alan, İngilizce’de “Similarity”, Türkçe’de “Benzerlik” kelimesinin kökeni 1655-1665 yıllarına dayanmaktadır. Benzemek kelimesinin kökenleri; menizemek, menzemek, mengzemek, mengizemek ve benizemek kelimeleridir. Benzerlik kelimesinin; etimolojik (bir sözcüğün kökeni) tanımı incelendiğinde şu tanımlara ulaşılmaktadır:

Benzer olma durumu, benzer, benzeyiş, yakın, yakınlık, akrabalık, benzer nokta, husus, ayrımsızlık, birlik, benzeşlik, benzeşim, örnekseme, paralellik, paralel çizgi, birbirine benzerlik, tam eşitlik, eşit olmak, başa baş olma, aynılık, ele alış biçimi, yaklaşım, yöntem, kıyaslanabilirlik, örnek, eş, emsal, uygun, ortak taraf, birbirini andırmak, gibi görünmek şeklindeki anlamları çağrıştırmaktadır. Benzerlik, aynı şekilde görünüşün, özellik ya da belirgin bir hususun bir diğerine benziyor olması halini temsil etmektedir. Kişilerin ya da nesnelerin aynı olma ya da aynı gözükme durumu yine benzerlik kavramıyla ifade edilir (http://www.dictionary.com/browse/similarity; http://www.zargan.com/tr/q/similarity-ceviri-nedir;http://tureng.com/tr/turkce

ingilizce/similarity;http://dictionary.cambridge.org/tr/s%C3%B6zl%C3%BCk/ingilizce/ similarity; http://www.yeminlisozluk.com/benzerlik; Türk Dil Kurumu, 2011: 309; Çağbayır, 2007: 549; Dictionnaire Larousse, 1993: 343-344; Ayverdi, 2010: 134).

Mesleki Benzerlik boyutu; aynı mesleği yapan meslektaşların, kişilik özelliklerinin bir zaman sonra, karşılıklı etkileşim yoluyla birbirlerine benzeyecek tutum ve davranışlar geliştirmeleridir. Kişi ile aynı meslekteki diğer kişiler arasında benzerliğin sağlanmasıdır. Kişilerin üyesi oldukları meslekteki meslektaşlarına zaman içinde benzemeleridir. Bir mesleği icra eden meslektaşlar arasındaki benzerliktir. Mesleki benzerlik, belirli meslekleri yapan insanların, bu mesleği yapıyor olmalarından belirli bir süre sonra, kişilik özelliklerinin birbirine benzemesidir. Buna göre, aynı mesleği

yapanlar, bir süre sonra iş, insan, doğa, eşya, değerler, tüketim kalıpları, zevkleri, sanatsal faaliyetler karşısında ve benzeri konularda birbirine benzer tavırlar ve davranışlar geliştirirler.

Bir meslek grubundaki insanlar birbirlerine benzedikleri için birçok uyarıcıya ve soruna benzer şekilde tepkide bulunurlar ve kendilerine özgü bir kişilerarası çevre oluştururlar. Bireyler kendi özelliklerine benzer hedef gruplar ile özdeşleşmeyi tercih ederler. Çünkü bu bireye kendi sürekliliğini sağlar ve bireyler kendilerine benzeyen gruplara daha kolay adapte olup ileriye götürebilirler (Vough, 2012: 786). Meslekleri ile ilgili birbirleriyle benzer inançlar taşıyan meslek mensupları, benzer örgütlerde çalışmayı tercih edebilmektedirler. Benzer örgütsel yapılar, meslek mensuplarını benzer şekillerde sosyalleştirebilmektedir. Meslek mensupları ve mesleki kimlikler, belirli örgütsel yapılarda şekillenmektedirler (Barbour ve Lammers, 2015: 40).

Mesleki özdeşleşmenin alt boyutlarından olan mesleki benzerliğin varlığından söz edilebilmesi için; mesleki açıdan, mesleğin gerektirdiği ve buna paralel olarak meslektaşlarının sahip oldukları yetenek, bilgi ve benzeri kişisel özellikler ile bireyin sahip olduğu yetenek, bilgi ve benzeri kişisel özellikler arasında benzeşimin; büyük ölçüde sağlanmış olması gerekir. Kişisel özellikler ile meslektaşların mesleki özellikleri arasındaki uyum; diğer bir ifade ile benzerlik yakalandığında; mesleki özdeşleşme güçlenmektedir.

Kişilerin bulundukları mesleklerle bütünleşmeleri, sosyal ve psikolojik bağ kurabilmeleri için meslek içinde yer alan diğer kişileri benimsemeleri gerekir. Durkheim’e göre bireylerin bağlı bulundukları mesleki gruplar içinde kalmalarını sağlayan faktörlerin başında kişilerin aynı özelliklere sahip olmaları gelir. Mekanik dayanışma olarak adlandırılan bu uyumun özünde kişiler arası benzerlik vardır (Erdoğan, 1980: 16). Mesleki benzerlik kavramı, belirli bir mesleği icra eden insanların, bu mesleği gereği gibi (etkili ve verimli bir şekilde) icra etmelerinden dolayı belirli bir süre sonrasında, birbirlerinden habersiz olarak yaptıkları mesleki faaliyetlerden dolayı birbirine benzer “kişilik özellikleri” kazanmalarıdır.

Festinger 1954 yılında, insanların başkalarıyla kendilerini karşılaştırarak kendileri hakkında nasıl bilgi sahibi olduklarını anlatmak üzere sosyal karşılaştırma kuramını geliştirmiştir. İnsanlar kendi algı, tutum, duygu ve davranışlarının geçerliği konusunda emin olmak isterler, geçerliğe ilişkin nesnel bir ölçüye ender rastlandığından insanlar kendi biliş, duygu ve davranışlarını başka insanların biliş, duygu ve davranışları üzerinde temellendirirler. Özellikle de kendi algı ve tutumlarını geçerli kılmak için kendi

katkılarına benzer katkıları sağlayan insanları ararlar; bu da insanların kendi tutumlarını ve benlik kavramlarını kendilerini ait hissettikleri grupları referans noktası alarak geliştirmeleri biçiminde okunabilir (Hogg ve Vaughan, 2011: 148). Bu düşünceden hareketle; bireylerin mesleki anlamda da kendi niteliklerine ve yetkinliklerine benzer bir mesleki gruba yönelik özdeşleşme hissetmeleri daha muhtemeldir.

Mesleki Benzerlik boyutu ile ilgili görüldüğü için; George Homans’ın “İnsan Grubu ve Sosyal Alışveriş Teorisi” nden de bahsetmek konumuz gereği yerinde olacaktır. Homans’ın Sosyal Davranış ile ilgili kavramsal çerçevesi üç unsurdan oluşmaktadır ve bunlar; işler, karşılıklı ilişkiler ve duygulardır. Bu üç unsur bağlamındaki ilişkiler, istikrar düzeyine ulaşıncaya kadar sürmektedir. İlgili zaman dilimi içerisinde mesleki üyeler, icra ettikleri işler ve hisler açısından birbirlerine benzer olma yönünde meyilleneceklerdir. Böylece istikrar düzeyine ulaşıldığında mesleki üyeler belirli mesleki vaziyetlerde nasıl hareket edeceklerini bilir; bazı standart ve beklentiler geliştirirler. Grup üyeleri arasındaki karşılıklı etkileşimin, aktivitelerdeki benzerliğin ve duygulardaki yoğunluğun sıklık derecesine göre, normlara uygunluk düzeyi belirlenir. Bu davranışlar grubun sosyal

sistemini oluşturmaktadır (Fararo, 2015: 2144;

https://zaferadiguzel.wordpress.com/2013/08/08/yonetimde-neoklasik-ve-insan- iliskilerinin-temel-kurumsal-gorusleri/).

Homans’ a göre sosyal davranış; en az iki kişi arasındaki ödüllendirici veya cezalandırıcı, zararlı veya yararlı bir faaliyet değiş tokuşudur. Homans geliştirmiş olduğu Sosyal Alışveriş Teorisi’nde; temel toplumsal davranışı bu kavramlar açısından açıklamaya çalışmıştır. Bu teoriye göre; bir bireyin gerçekleştirmiş olduğu bir hareket ne kadar ödüllendirilirse bireyin ilgili hareketi gerçekleştirme ihtimali o kadar artar. Homans teorisini bir büro örneği aracılığı ile açıklamaktadır. Büro örneğinde, birinin edindiği ödüller değerli olarak algılandığı zaman, bireyin hareketi icra etme olasılığı; ödüllerin değerli olarak algılanmadığı bir vaziyetten daha fazladır. Sonunda ödüllenmeyen davranış sönecek, tekrarlanma olasılığı azalacaktır. Herhangi bir tutumun maliyeti; gerçekleştirilmemesi nedeniyle kazanılamayan ödüller olurken, elde edilen ödüller ise sosyal değiş tokuştaki faydayı temsil etmektedir. Sonuç olarak bir birey ilgili hareketinin çıktısı mahiyetinde ne kadar çok yarar sağlarsa ilgili hareketi gerçekleştirme ihtimali de o derece artmaktadır. Homans’ın teorisinin ana teması bireyin bir yarar arayıcısı olarak nitelendirilmesidir (Homans, 1958: 597-606).

Toparlamak gerekirse; Homans’ın Sosyal Alışveriş Teorisi ile bağlantılı şekilde, aynı mesleği icra etmekte olan meslektaşlar; mesleklerinde kabul görmek ve cezalandırıcı

nitelikte dışlanmamak için, daha önceden meslek içerisindeki meslektaşlar tarafından belirlenmiş ve kabul görmüş olan normlara uymak durumundadırlar. Eğer bu normlara uyarlarsa yarar olarak ödül, kabul ediliş görürler. Uymazlar ise maliyet olarak olarak ceza, dışlanma görürler. Bu sosyal yaptırım neticesinde; bireylerin yarar ve maliyetleri; ödül ve cezaları kıyaslayarak meslektaşları ile uyum noktasında buluşmaya karar verdikleri noktada, belirli mesleği icra eden meslektaşların sadece iş davranışlarında değil, aynı zamanda genel davranış veya kişilik özelliklerinde de benzerlik meydana gelir. Böylece, aynı mesleği icra eden meslektaşların mesleki özdeşleşmelerinin mesleki benzerlik alt boyutu da sağlanmış olur.

Diğer bir önemli husus; bireylerin mesleklerinde başarılı buldukları ya da başarılı kabul edilen kişilerin pozisyonlarını kendilerine ulaşılması gereken başarı noktası olarak belirleyip, bu kişiler ile kendilerini kıyaslayıp, iyi yönde örnek almaya ve o kişi ya da kişilere benzemeye çalışmalarıdır. Bireyler gelecekte olmayı arzuladıkları mesleki pozisyonun bir göstergesi olarak, olmak istedikleri örnek bir kişiyi belirlemekte ve bu kişi ile aralarındaki mesleki mesafeyi kapatmak ve o kişinin mesleki pozisyonuna ulaşmak için çaba sarf etmektedirler (Vough, 2012: 786-787). Böylece, o meslek için örnek aldıkları kişiye dair mesleki benzerlikleri arttıkça mesleki özdeşleşmeleri de artmaktadır.

3.9. Mesleki Özdeşleşme Kavramı İle Örgütsel Özdeşleşme Kavramı