• Sonuç bulunamadı

3.5. Kişilik ve Meslek Seçiminde Kişiliğin Rolü

3.5.1. Kişiliğin Üç Ana Dilimi ve Meslek İlişkisi

Kişiliğin mizaç, yetenek ve karakter olmak üzere üç ana dilimi vardır. Kişiliğin, mizaç ve yetenek boyutu meslek ile daha ilgili, karakter boyutu ise; bireyin meslektaşları ile ilişkileri ile daha fazla ilgilidir. Belirli bir mesleği en iyi şekilde yapmak için, bireylerin yetenekleri ve mizaçları yönünden bir ayırım söz konusu olmalıdır. Herkes rastgele kendine payına düşen işi değil; kendisine en uygun mesleği yapmalıdır. Kişilik ve meslek uyumu son derece önemlidir. Kişiliği ile mesleği uyuşmayan kişi, rol çatışması yaşar ve mesleğe yabancılaşır. Her mesleğin gerektirdiği bir kişilik vardır. Meslek ile kişilik arasında uyum olduğu zaman, performans ve tatmin duygusu da yüksek olmaktadır.

Mizaç

Mizaç, yaşam içerisinde şahsi, olabildiğince kısıtlı, belli hissi reaksiyonların kalite ve miktar açısından farklılık göstermektedir. Bu bakımdan mizaç, kişiliğe nazaran daha çok kişinin içyapısı ve duygusal durumu ile ilgilidir denilebilir. Hipokrat vücut kimyasının mizaç üzerinde büyük etkisinin olduğunu belirtmiş ve mizaç kavramını dört küme altında tetkik etmiştir. Neşeli mizaç; canlı ve keyifli kişilerdir, alakalı oldukları şeyler basitce değişkenlik gösterebilir. Soğukkanlı mizaç; daha az canlı olan, fazla keyifli olmayan, sakin ve güçlü şahsiyeti anlatır. Kızgın mizaç; çabuk öfkelenen, canlı, heyecanlı ve güçlü mizaç çeşididir. Melankolik mizaç; utangaç, hüzünlü, durgun ve güçsüz şahsiyeti ifade eden mizaç türüdür (Zel, 2011: 416-417).

Doğuştan kazanılan mizaç, bireyin organik yapısı (sinirlerin, dokuların ve salgı bezlerinin oluşum tarzları), huy (doğuştan gelen psikolojik hazırlıklar, dikkat ve hafıza gücü, hayal gücü) ve zekâ gibi karakteristik özellikler bireyin yaşamı süresince mevcut olan kişisel nitelikleridir (Eren, 2012: 84).

Bazı zeki, yetenekli, çalışkan kişiler yaşamları boyunca ast olarak kalırlar. Bunun nedeni, çoğu kişinin mizacına hangi mesleğin uygun olduğunu bilmemesidir. Hiçbir zaman yaptıkları mesleğe uyum gösteremezler. Oysaki herkesin yeteneğine ve mizacına uygun bir mesleğe yönlenmesi en doğru çözümdür. Böylece bireylerin iç tatmini ile

birlikte onlardan en iyi mesleki verim de sağlanmış olacaktır. Mizaç ve etkinlik arasında sıkı bağlar vardır. Bir meslek seçimi büyük oranda kişilik ve mizaca bağlı olmalıdır (Daco, 1983: 319).

Karakter kavramı, önemli ölçüde mizaç kavramına bağlıdır. Mizaç, önemli ölçüde devamlıdır ve kalıtımsal yönü vardır. Karakter, tutumun toplumsal ve ahlaki yönünün evrimi olarak görülürse, mizaç bu yönlerin genetiksel ve devamlılık ifade eden boyutu şeklinde düşünülmelidir. Mizaç, kişinin niteliklerini belirten davranışları, üst düzeyde şahsi olan tutum ve fikirleri olarak kabul edilmelidir. Başka bir ifade ile mizaç, kişiliği biçimlendiren tutumların ve fikirlerin olası meyilidir (Erdoğan, 1983: 245).

Yetenek

Yetenek kavramı, bir kişinin altından kalkabileceği şeyi veya gizli gücünü ifade eder. Çalıştırılması planlanan işgörenler; mesleki bilgilerinin yanı sıra kabiliyetleriyle kendilerini öne çıkarmakta, şahsiyet nitelikleriyle beraber meslek yaşamında yer kazanabilmektedirler (Adıgüzel, 2009: 278). Her birey yetenekleri açısından; diğerlerine kıyasla, üstün ya da düşük seviyede olan güçlülük ve zayıflıklara sahiptir. Önemli olan bireylerin yetenekler yönünden nasıl ayrıldıklarını bilmek ve bu bilgiyi, mesleklerini iyi bir şekilde sergileyebilmeleri için kullanmaktır. Yetenek, bir bireyin meslekteki çeşitli görevleri yerine getirebilme kapasitesidir. Bir bireyin, mesleğinde ne yapabildiğinin güncel değerlendirmesidir (Robbins, 2001: 36-37).

Kişiliğin yetenek boyutu; bedensel yetenek ve zihinsel yetenek ve olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İş başarımının yordayıcıları ve ölçütleri niteliğinde personel seçiminde ölçülen insani yetenekler şunlardır; zihinsel ve fiziksel yetenekler, iletişim konuşma gibi çeşitli beceriler ve konulardaki başarı, teknik bilgi ve beceriler, dürüstlük içe-dışa dönüklük gibi kişilik özellikleri, dikkat algı ve tepki süresi, el-göz koordinasyonu, bir işi doğru biçimde gerçekleştirebilme hızı ve niteliği, fiziksel ve zihinsel sağlık, alkol sigara kumar gibi çeşitli alışkanlık ve bağımlılıklar, yaş cinsiyet boy gibi biyografik özellikler, iş deneyimi, eğitim aşamaları ve yabancı dil gibi eğitimle kazanılanlar, aile yaşantısı ve geçmişi, strese dayanıklılık, yaratıcılık, işbirliği ve paylaşım, çatışmayla başa çıkabilme, öfke kontrolü, kaygı düzeyi, karar verme ve insiyatif koyma gücü gibi duyuşsal ve bilişsel özellikler (Erkuş, 2007: 114).

Yetenek, yalnızca şahsiyeti meydana getiren bir kavram değil aynı zamanda şekillenmesinde de mühim bir etkendir. Bedensel yetenek, kişilerin duyuları vasıtası ile bazı işleri yapabiliyor olmaları şeklindeki bedensel niteliklerin tümüdür. Yürüme, ayakta

durma, koşma, görme, renk seçme, derinliği algılama, ses tonlarını seçme, tat ve koku hissiyatı, el-kol-ayak gibi uzuvları belli bir uyum içerisinde kullanabilme gibi nitelikler, bedensel yeteneğin en mühimleridir. Zihinsel yetenek, kişinin belli münasebetleri idrak edebilme, çözümleyebilme ve bir neticeye ulaşabilme gibi zihne dayalı niteliklerin tümüdür. Sayısal ilgi, teknik idrak ve teknik alaka, bellek kabiliyeti, soyut düşünme, bağlantı kurma, kıyaslama yapabilme, öğrenme ve anlama gibi kabiliyetler hususi zihinsel kabiliyetlerin en önde gelenlerindendir (Zel, 2011: 417).

En sık sözü edilen yedi zihinsel yetenek boyutu; sayısal yetenek, sözlü kavrayış, algısal hız, tümevarım uslaması, tümdengelim uslaması, uzamsal canlandırma ve hafızadır. Aşağıdaki tabloda bu zihinsel boyutların tanımları ve bu boyutlara uygun meslek örneklerine yer verilmektedir (Robbins, 2001: 37).

Tablo 4. Zihinsel Yetenek Boyutları

Boyut Tanım Meslek Örneği

Sayısal Yetenek Hızlı ve doğru hesap yapabilme yeteneği

Muhasebeci: Çeşitli kalemlerin satış vergisini hesaplama Sözlü Kavrayış Okuduğunu ya da duyduğunu ve

kelimeler arasındaki ilişkiyi anlayabilme yeteneği

Tesis Müdürü: Kurumsal politikaları takip etme

Algısal Hız Görsel benzerlikleri ve farklılıkları hızlı ve doğru bir şekilde saptayabilme yeteneği

Yangın Soruşturmacısı: Kundakçıları tespit edebilmek için delilleri ortaya çıkarma yeteneği

Tümevarım Uslaması Bir probleme dair mantıksal sıralamayı teşhis edebilme ve sonra problemi çözme yeteneği

Piyasa Araştırmacısı: Gelecek zaman diliminde bir ürün için talebi tahmin etme

Tümdengelim Uslaması Mantık kullanma ve bir fikrin sonuçlarını değerlendirme yeteneği

Yönetici: İşgörenlerin sundukları iki değişik öneri arasında seçim yapma

Uzamsal Canlandırma Boşlukta bir nesnenin pozisyonu değiştiğinde nasıl görüneceğini hayalinde canlandırabilme yeteneği

İç dekoratör: Bir ofisi yeniden dekore etmek

Hafıza Geçmiş deneyimleri hatırlama ve akılda tutma yeteneği

Satış Elemanı: Müşterilerin adını hatırlama

Yetkinlik

Yetkinlik kavramı, kişiliğin üç ana diliminden biri olan yeteneğin hangi kapasitede kullanıldığıdır. Yetenek potansiyeldir. Yetkinlik ise; bu potansiyelin hangi kapasitede kullanıldığıdır. Yeteneğin tam kapasite ile çalışması yetkinliktir.

Yetkinlik, bireyin bilişsel potansiyeline, davranışa yönelme yeteneğine ve çevrenin isteklerine yanıt verme kabiliyetine olan inancı şeklinde tanımlanabilir. Bu tanıma göre, yetkinliğin üç yönünden bahsedilebilir. Birinci yönüyle yetkinlik, bir mesleğin üstesinden gelmeye dair inanıştır. Bu inanış, kişinin kendisinin farkında olmasına, mesleğe ve mesleki ortamına bağlıdır. İkinci yönüyle yetkinlik, yetkinliğin hareketli bir yapısı vardır çünkü yetkinliğe dair idrak dönem içinde kazanılan yeni bilgilere ve deneyime göre değişkenlik gösterir. Üçüncü yönüyle yetkinlik, aksiyona geçme öğesini kapsar, koşulları değiştirmeye dair genel ve komplike bir zaman dilimini ifade eder (Minibaş, 2011: 452).

Yetkinlik ile ilgili yargılar, bireylerin davranışsal ve çevresel seçimlerini etkiler. Bireyler hâkim oldukları yetenekleri ile ilgili etkinliklere rahatça girişir, yeteneklerinden emin olmadıklarında etkinliklerden kaçınırlar. Yetkinlik duygusu arttıkça davranış ve sosyal ortam seçimlerinde artış görülür. Deneyimin artması da yetkinliği geliştirir. Düşük yetkinlik algısı, bireyin seçimlerinde kendini kısıtlamasına neden olur. Bu şekilde potansiyelini açığa çıkarmakta kendini engelleyen birey, olası başarı fırsatını da kaçırır. Yetkinliğin gelişimi başarılı eylem seçimlerine bağlıdır. Güçlü yetkinlik algısı, bireyi mücadeleci işlere götürür ve kendini geliştirmesini sağlar (Minibaş, 2011: 453).

Yetkinlik, meslek seçimi ve mesleki gelişim üzerinde etkili olabilmektedir. Özellikle kariyer ile ilgili kararsızlık ve yetkinlik arasında olumsuz bağlantının olduğu Taylor ve Betz’in çalışmalarında ortaya konmuştur. Yetkinlik, bireyleri daha geleneksel olmayan meslek seçimlerine götürebilmektedir. Ayrıca, Ellis ve Taylor, iş arama sürecinde yetkinliğin etkili olduğunu ve Stumpf ve arkadaşları iş görüşmesi gibi stresli ortamlarda kişisel yetkinliğin duygusal başa çıkma mekanizmasını desteklediğini belirlemişlerdir. Mesleki seçim yanı sıra mesleki uyumda da kişisel yetkinlik önemli bir faktördür. Jones ve Saks işe yeni başlayanların yeterlilik duygusunun çevresel engelleri aşmada önemli bir etken olduğunu saptamışlardır (Minibaş, 2011: 465).

1996 yılında İsveç Profesyonel Dernekler Federasyonu tarafından 2536 kişi üzerinde, profesyonellik kavramının bireylerde hatırlattığı manaları tayin etmek için yapılmış olan bir çalışmada; bilgi, ehliyet ve kabiliyet kavramlarının, profesyonellik kavramının anımsattıklarının başında geldiği bulunmuştur. Meslek tanımlarının hemen

hepsinde direkt ya da endirekt şekilde, hususi bir bilgi türüne sahip olma ya da bunu icra etme durumundan bahsedilmektedir. Başka ifade ile meslek kavramının temelinde bilgi bulunmaktadır. Temelinde bilginin yer aldığı bir tanımda, mesleki poziyonun en büyük ölçütü olarak, hususi bir eğitim aracılığı ile edinilmiş ve toplumsal hizmete takdim edilmiş entelektüel bir durum söz konusudur. Meslek, kuvvetli bir kuramsal alt yapısı olan ve yalnız ona ulaşabilme kabiliyeti olan kişilerin elde edebilecekleri hususi yapısı bulunan sistematik bilgiye dayanmaktadır (Seçer, 2009: 252-253).

Karakter

Kişilik kavramı ile eş anlamlı kelime mahiyetinde en sık kullanılan kavram karakter kavramıdır. Karakter, kişiliğin toplumsal ve ahlaki niteliklerini temsil eder. Kişiliğin karakter boyutu; meslekten çok kişinin başkaları ile ilişkileri ile daha fazla ilgilidir.

Karakter kavramı, kişinin yaşamakta olduğu toplumun değerleri ve ahlaki kaideleri ile bağlantılıdır. Karakter; bireyin içerisinde yaşamakta olduğu ortamda var olan değerlere ilişkin hükümleri ve ahlak kaidelerini tanımlamaktadır. Tutumlarını, toplumsal değerler modeline ve ahlak kaidelerine göre uyduran ve kabullenenlere karakterli, uydurmayanlara ise karaktersiz denilmektedir (Zel, 2011: 416).

Karakter; kişinin zihni kuvvetini yapılandıran ve meydana getiren genel niteliklerin bütünüdür. Böylece karakter, kişiliğin bütünü değil ancak ana niteliğidir. Kısacası karakter, şahsiyetin iskeletini teşkil etmektedir. Belli bir dönemde bireyin sürdürdüğü devam kişilik özellikleri, karakterin bir görüntüsüdür. Kişinin değişmeyen istikameti karakteridir. Sıcaklık, mülayimlik, sevecenlik, alıngan olmak gibi nitelikler, karakterin bazı belirlenmiş yönleridir (Erdoğan, 1983: 245).