• Sonuç bulunamadı

Çanakkale ili Sanayi ve Ticaret Odasına (STO) kayıtlı 89 tarımsal KOBİ kayıtlıdır. Bu nedenle çalışmada tam sayım yapılmıştır. Ancak, kimi işletmeler STO kayıtlarında görülmelerine karşılık kapatılmış olduğu ve de mevsimlik çalışan işletmelerin yöneticilerine ulaşılamadığı için 62 işletmenin sahipleri, ortakları veya yöneticileri ile yüz yüze görüşülerek anket yapılmıştır. Anket sonucunda elde edilen veriler değerlendirilmiştir.

BULGULAR

AB’ye Uyum Sürecinde Çanakkale’de Gıda Ürünleri ve İçecek İmalatı Sanayinde Faaliyet Gösteren Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin sahipleri, ortakları veya yöneticileri ile yapılan anket sonucunda elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Anket yapılan işletmelerin üretim faaliyetlerine göre dağılımları Çizelge 1’de verilmiştir. Yörede süt üretimi ve zeytin yetiştiriciliğinin yoğun olarak yapılması ile bu ürünleri işleyen işletmelerde çoğunluktadır. İncelenen işletmelerin % 40,32’sini süt ve süt ürünlerini işleyen işletmeler oluştururken bunu % 29,03’ünü zeytinyağı üreten işletmeler almaktadır.

Çizelge 1. İşletmelerin Üretim Faaliyetleri

Üretim Faaliyetleri İşletme Sayısı %

Süt ve Süt Ürünleri 25 40,32 Un 5 8,06 Alkollü İçecekler 4 6,45 Z. Yağı 18 29,03 Su Ürünleri 4 6,45 Diğer 6 9,68 Toplam 62 100,00

Bu işletmelerin hukuki statülerine göre dağılımları Çizelge 2’de verilmiştir. İşletmelerin %48,39’u limited, %29,03’u ferdi, % 17,74’ü Anonim şirket ve %4,84’ü ise kooperatiflerden oluşmaktadır. Ülkemizdeki işletmelerde ise ilk sırayı ferdi işletmeler alırken ikinci sırayı limited şirketler almaktadır. İşletmelerin % 60’ı yeni kurulan, %22’si aileden devralınan ve geriye kalan % 18’i ise 3.şahıslardan alınan işletmelerdir. İşletmelerdeki sermaye durumları ise bütün işletmelerin toplam sermayesi 300 bin YTL’nin üzerindedir.

Çizelge 2. Hukuki Statülerine Göre İşletmelerin Dağılımları Hukuki Statüleri İşletme Sayıları %

Anomim 11 17,74

Limited 30 48,39

Ferdi 18 29,03

Kooperatif 3 4,84

F. Savran, T. Kumuk, D. Aktürk

54

İşletmecilerin %38,71’i lise mezunu iken, %30,65’i üniversite mezunu, %8,06’sı ise yüksek lisans mezunudur. % 22.58’i ise İlk-Ortaokul mezunudur. Görülüyor ki işletmelerin % 77,42 si lise, yüksekokul ve Y.lisans mezunudur. Ayrıca işletme yöneticileri %35,48’i yabancı dil bilmektedirler.

Çizelge 3. İşletmecilerin Eğitim Durumları Eğitim Durumları İşletme sayıları %

İlk-orta Okul 14 22,58

Lise 24 38,71

Üniversite 19 30,65

Y. Lisans 5 8,06

Toplam 62 100,00

İncelenen işletmelerde 1376 kişi çalışmaktadır. Bunların %23’ü büroda, % 77’si ise üretim sürecinde çalışmaktadır. Büroda çalışanların % 36’sı üniversite, %12’si meslek yüksek okulu mezunu, % 46’sı ise lise mezunudur. İlköğretim mezunları ise % 6’lık bir orana sahiptir. Üretim sürecinde ise, % 75 ile ilköğretim mezunları ilk sırayı almaktadır. Bunu %18 ile lise, % 5 ile çıraklık okulu mezunu, %1 ile de üniversite ve MYO mezunları oluşturmaktadır. Görüldüğü gibi, üretim sürecinde çalışan teknik eleman yok denecek kadar azdır.

İşletmelerin %90,3’ünde bilgisayar mevcut olup bu işletmelerin % 89,29’unda internet bağlantısı, %25’inde ise işletme içinde network bağlantısı bulunmaktadır. Bilgisayarı bulunan işletmelerin % 72,58’i muhasebede, % 38,71’i üretimde, % 43,55’i araştırma ve % 12,90’ı ise tasarım aşamasında bilgisayarı kullanmaktadır. İşletme yöneticilerinin %75.81’i internet kullanmakta ve %72.58’i internetin bilgi kaynaklarına erişmede en etkili araç olduğuna inanmaktadır. İşletmelerin % 40.32’sinde yabancı dil bilen eleman bulunmaktadır.

İşletmelerin kapasite kullanım oranları üretim faaliyetleri itibariyle Çizelge 4’de verilmiştir. Her bir üretim faaliyeti kendi içinde değerlendirilmiştir. Burada en yüksek kapasiteyi kullanan üretim faaliyeti % 62,50 ile su ürünleri olmaktadır. Bunu diğer olarak belirtilen( konserve, salça, meyve sebze kurutma ve gıda ürünü işleme vb) işletmeler %58,67 oranı ile izlemekte, süt ve süt ürünleri %49,32, Zeytinyağı üreten işletmeler ise % 48,72 oranında kapasite kullanmaktadırlar. Un ve şarap işletmeleri ise sırasıyla, %40 ve % 31,50 kapasite kullanmaktadırlar.

Çizelge 4. İşletmelerin Kapasite Kullanım Oranları

Üretim Faaliyetleri % Süt ve Süt Ürünleri 49,32 Un 40,00 Alkollü İçecekler 31,50 Z. Yağı 48,72 Su Ürünleri 62,50 Diğer 58,67

İşletmelerin %24,19 ihracat yapmaktadır. İhracat yapan işletmelerin %73,33’ü kendi markaları ile %26,67’si müşterinin isteği marka ile ihracat yapmaktadırlar. İhracatın satışlara oranı % 27 dır. İşletmelerin % 88,7’sinin markalaşma konusunda çalışma yaptığı ve % 77,42’sinin marka olmadan ürünlerini yurt dışına satamayacakları belirlenmiştir.

İşletme yöneticilerine KOSGEB hakkında bilgi sahibi olup olmadıkları ile ilgili soru sorulduğunda % 32,26’sının KOSGEB’i hiç duymadıklarını ifade etmişlerdir. KOSGEB’i bilen

işletmeciler arasında da yalnızca % 4,84’ü KOSGEB’ten kredi kullandıklarını ifade etmişlerdir. Kredi kullanım oranının bu kadar düşük oluşu ve sorunlarının çözümünde yardım alabilecekleri kendi kuruluşlarından haberdar olmamaları bu işletmelerin AB normlarına uyum için gerekli dönüşümün sağlanması açısından sorun yaratabilecek bir durum olarak ortaya çıkmıştır.

İşletmelerin tamamının hijyen koşullarına dikkat ettiği ve % 59,68’inin işletmelerinde laboratuar olduğu % 40,32’sinin dışarıdaki laboratuarlarda ürünlerini tahlil ettirdikleri ve sonuçları da işletmelerinde uyguladıklarını belirtmişlerdir.

İşletmelerin % 50’si sistemli pazar araştırması yapmakta ve %33,87’sinin yeni ürün geliştirme çabaları vardır. İncelenen işletmelerin %41,94’ü yurt içi fuarlara katılırken, %16,13 gibi düşük bir oranı da yurtdışı fuarlara ürünleri ile değil ama kendileri katılmaktadır. SWOT analizini birçok işletmenin hiç duymadığı belirlenirken %4,84’ü bu analizi yapmıştır. Yıllık plan ve bütçe yapan işletmelerin oranı %69,35, aylık bütçe kontrolünü yapanlar ise %82,26’lık bir orandır. İstatistiksel kalite kontrol yapan işletmelerin oranı %41,94, %33,87’si istatistiksel üretim süreç kontrolü yapmaktadırlar. Bilgisayarlı üretim ve satış planlaması yapan işletmelerin oranı sadece %20,97’dir. Ürün bazında maliyet- kar analizi ve başa baş noktası analizi yapan işletmelerin oranı sırasıyla % 51,61 ve 59,68’dir. İşletmeleri % 70,97 gibi yüksek bir oranı atık kontrolü yapmaktadır. Müşteri talep tahmini yapan işletmelerin oranı oldukça düşüktür (%35,48). Malzeme ihtiyaç planlaması yapan işletmelerin oranı %77,42’dir. İşletmelerin %58,06’sı müşteri memnuniyetini ölçerken, %75,81’i çalışanların memnuniyetini ölçmektedir. İşletmelerin sadece % 32,26’sı gibi düşük bir oranı eğitim ve danışmanlık hizmeti almış olup, bunun içinde eğitim hizmetinin oranı % 6,45’dir.

İşletmecilere web sayfaları ve e-ticaret ile ilgili sorulan sorularda, % 46,77’sinde web sayfasının olduğu, olmayanlarında %69,70’inin yaptırmayı düşündüğü ve % 82,26 gibi büyük bir çoğunluğu da web sayfasının satışlar için faydalı olacağını belirlenmiştir. İşletmelerin alkollü ürün üretenlerin dışında kalanların % 18,96 gibi düşük bir oranı e-ticaret yaptıkları, olmayan işletmelerin %58,82’si yapmayı düşündükleri belirlenmiştir.

AB üyelik sürecinde, AB normlarına uyum çerçevesinde işletmelerini hazırlamaları ve bu konudaki düşüncelerini belirlemek amacıyla, Avrupa Birliği, işletmeciler için ne anlam taşıdığı ve Türkiye AB’ne ne zaman üye olacak, Çizelge 5-6’da verilmiştir.

Çizelge 5. AB’nin İşletmeciler İçin Taşıdığı Anlam İşletme Sayıları % Güven-gelecek 27 43,55 Kuşku 15 24,19 Başarı 13 20,97 Başarısızlık 7 11,29 Toplam 62 100,00

Çizelge 6. Türkiye AB’ye Üye Olabilecek mi? İşletme Sayıları %

Üye olur 9 14,52

Üye olamaz 25 40,32

2020'lere doğru 28 45,16

Toplam 62 100

İşletmelerin %43,55’i Avrupa Birliğini güven ve gelecek, %20,97’si başarı olarak görmekte, %24,19’u AB’ne kuşku ile bakmakta, %11,29’u ise başarısızlık olarak görmektedir. İşletmelerin

F. Savran, T. Kumuk, D. Aktürk

56

%64,52’si AB’ye olumlu bakmalarına karşın, sadece %14,52’si üye olabileceğimizi %45,16’lık bir kısmı ise ancak 2020’li yıllara doğru üye olabileceğimizi düşünmektedir. İncelenen işletmelerin % 40,32’sı ise AB’ye hiç üye olamayacağımızı düşünmektedir. Türkiye AB üye olabilir diye cevap verenlere nedenleri sorulduğun da; AB’nin Türkiye’nin genç nüfusuna ihtiyacı olduğu, Türkiye’nin jeopolitik önemi, Türkiye’nin büyük bir pazar olduğu cevaplarında yoğunlaşırken, AB’ye tam üyeliğin mümkün olmadığını söyleyenler din faktörüne, nüfusumuzun kalabalık olmasına, alt yapı sorunlarımıza, istenen şartların sağlanamayacağına, kültürel farklılıkların çok olmasına ve AB için zaten pazar olduğumuza vurgu yapmaktadırlar.

Avrupa Birliği normları her alanda olduğu gibi tarıma dayalı sanayi işletmelerinde de birçok kurallar bu kurallara işletmesini hazırlayanların oranı % 74,19’dur, % 19,35’i hazırlamıyor, %6,45’i ise kısa sürede hazır olacaklarını belirtmişlerdir. İşletmelerin %79,03’ü Hijyen-sağlık kurallarını yerine getirmekte, %8,06’sı iyileştirme çalışmaları yapmakta, %12,90’ı ise hijyen-sağlık için işletmede henüz hiçbir şey yapmamaktadır.

İncelenen işletmelerin %30,65’i kendilerini AB’ye hazırlamak için eğitim programlarına katıldıklarını, bu işletmelerin % 19,35’i de elemanlarını AB standartları ile ilgili eğitim programlarına yolladıklarını bildirmişlerdir. İşletmelerin % 66,13’ü AB ile ilgili doküman okurken, %88,71’i TV programı seyretmişlerdir. AB ile ilgili bir eğitim programı düzenlense işletmelerin %88,70’inin katılacaklarını ve bu işletmelerin % 56,36’sında sadece yöneticilerin bu eğitime katılacaklarını, % 34,55’inin elemanları ile birlikte katılacağı, %9,09’unun ise sadece elemanların katılacağını belirtmişlerdir. AB ile ilgili eğitim programlarına katılmayı düşünen işletmelerin %66’sı eğitim programı için ücret ödemeyi kabul edeceklerini belirtmişlerdir.

İşletme yöneticilerinin % 56.45’i AB’nin web sayfası olduğunu bilmediklerini, %43.55’i bildiklerini ifade ederken bilenlerin %33.33 web sayfasından yararlandıklarını ifade etmişlerdir.

Avrupa Birliği standartlarına uyumu kolaylaştırmak amacıyla işletmelerin %60’ı danışman ile çalışabileceklerini ve danışmanlık ücreti ödeyebileceklerini bildirmişlerdir. Tarım ürünlerini işleyen işletmelerin, AB’ye ihracat yapabilmeleri için HACCP (Kritik Noktalarda Sistematik Kontrol) sertifikası almaları gerektiğini bilen işletmelerin oranı % 77,42, işletmelerin %22,58’i ise HACCP’ yi hiç duymadıklarını belirtmişlerdir. Müzakereler tamamlandığında EUROGAP belgesi olmayan tarım işletmelerinden ürün alamayacaklarını bilen işletmelerin oranı sadece % 20,97’dir. Ayrıca işletmelerin %60’ı EUROGAP kavramını bile bilmemektedirler.

Anket yapılan işletmecilerin eğitim düzeylerine göre AB’ne bakış açıları değerlendirildiğinde, ilk ve ortaokul mezunlarının % 85,72’si tam üyeliği güven-gelecek ve başarı olarak görürken, %14,28’i kuşku ve başarısızlık olarak görmektedir. Lise mezunlarında bu oranlar sırasıyla, % 62,5 ve %37,5’dir. Lisans ve lisan üstü dereceye sahip olan yöneticilerin %52,63’ü AB’ni güven-gelecek ve başarı olarak nitelendirirken, % 47,37 gibi küçümsenmeyecek bir oranı da kuşku ve başarısızlık olarak görmektedir (Çizelge 7).

Çizelge 7. İşletmecilerin Eğitim Düzeylerine Göre AB’ye Bakış Açıları

Güven-Gelecek Kuşku Başarı Başarısızlık

İşletme Sayısı % İşletme Sayısı % İşletme Sayısı % İşletme Sayısı % İlk-Orta(14) 6 42,86 1 7,14 6 42,86 1 7,14 Lise(24) 12 50,00 5 20,83 3 12,50 4 16,67 Üniversite(19) 7 36,84 6 31,58 3 15,79 3 15,79 Y. Lisans(5) 2 40,00 2 40,00 1 20,00 0 0,00

Eğitim durumlarına göre, Türkiye’nin AB’ne ne zaman üye olabilecekleri değerlendirildiğinde (Çizelge 8), lisans ve yüksek lisans derecesine sahip olanların %52,63’ü üye olamayacağını, % 21,05’inin 2020’li yıllarda üye olabileceğini ve % 26,32’sinin üye olabileceğini belirtmişlerdir. Eğitim düzeyi

yükseldikçe işletme yöneticileri arasında AB’ne karşı olumsuz düşüncelerin artması ilginç bir bulgudur. İmalat sanayinde alt sektörler arasında düşünce farklılıklarının olup olmadığı araştırma konusudur.

Çizelge 8. İşletmecilerin Eğitim Düzeylerine Göre AB’ye üye olma olasılığı

Evet Hayır 2020'li Yıllar

İşletme

Sayısı % İşletme Sayısı % İşletme Sayısı %

İlk-Orta(14) 2 14,29 4 28,57 8 57,14

Lise(24) 2 8,33 8 33,33 14 58,33

Üniversite(19) 5 26,32 10 52,63 4 21,05

Y. Lisans(5) 0 0,00 3 60,00 2 40,00

Eğitim durumlarına göre AB’ye ihracat yapacak olan işletmelerin HACCP belgesine sahip olmalarının gerekliliğini bilip bilmedikleri konusu sorulduğunda, tüm eğitim seviyelerinde, yöneticilerin % 70’ den fazlası bildiklerini belirtmişlerdir (Çizelge 9). Ancak tüm eğitim seviyelerinde yöneticilerin % 55’nin üzerinde 2007’den itibaren yurtiçi satışlarda da bu belgeye sahip olmalarının gerekli olduğunu bilmediklerini ifade etmişlerdir (Çizelge 10). Ayrıca, müzakereler tamamlandığında KOBİ’lerin işleyecekleri ürünleri tedarik edecekleri üreticilerin EUROGAP belgesine sahip olmadıkları takdirde, AB üyesi ülkelere mal satamayacaklarını tüm eğitim gruplarındaki işletmecilerin %70’i bilmediklerini ifade etmişlerdir (Çizelge 11). Bu bulgularda gıda ve alkollü içecek sektöründeki yöneticilerin AB ile ilgili mevzuatı bilmediklerini kanıtlamaktadır.

Çizelge 9. AB’ye İhracat Yapabilmek için HACCP Belgesine Sahip Olma Zorunluluğunu Bilen İşletmecilerin Oranlarının Eğitim Düzeylerine Göre Dağılımı

Bilenler Bilmeyenler

İşletme

Sayısı % İşletme Sayısı %

İlk-Orta(14) 10 71,43 4 28,57

Lise(24) 18 75,00 6 25,00

Üniversite(19) 15 78,95 4 21,05

Y. Lisans(5) 5 100,00 0 0,00

Çizelge 10. 2007 Yılından sonra Yurt İçinde Satış Yapabilmek için HACCP Belgesine Sahip Olma Zorunluluğunu Bilen İşletmecilerin Oranlarının Eğitim Düzeylerine Göre Dağılımı

Bilenler Bilmeyenler İşletme Sayısı % İşletme Sayısı % İlk-Orta(14) 6 42,86 8 57,14 Lise(24) 10 41,67 14 58,33 Üniversite(19) 7 36,84 12 63,16 Y. Lisans(5) 3 60,00 2 40,00

F. Savran, T. Kumuk, D. Aktürk

58

Çizelge 11. Müzakereler Tamamlandığında KOBİ’lere Hammadde Sağlayan Tarım İşletmelerinin EUROGAP Belgesine Sahip Olma Zorunluluğu Olduğunu ve Belgesi Olmayanlardan Hammadde

Satın Alanların AB‘ne İhracat Yapamayacaklarını Bilen İşletmecilerin Eğitim Düzeylerine Göre Dağılımı

Bilenler Bilmeyenler

İşletme

Sayısı % İşletme Sayısı %

İlk-Orta(14) 2 14,29 12 85,71

Lise(24) 3 12,50 21 87,50

Üniversite(19) 5 26,32 14 73,68

Y. Lisans(5) 3 60,00 2 40,00

SONUÇ

Çanakkale ilinde tarım ürünlerini işleyen kobi’ler ile yapılan araştırmanın sonuçları aşağıda maddeler halinde belirtilmiştir.

™ İşletmeler aile işletmesi şeklindedir. Hukuki yapıları genellikle ltd. şirket olarak gözükse de şirket ortakları aile üyelerinden oluşmaktadır.

™ Özellikle üretim sürecinde kalifiye eleman yetersizliği söz konusudur.

™ İşletmelerde finansman yetersizdir ve kredi kullanımı konusunda sorunlar yaşanmaktadır. ™ İşletmelerde kullanılan teknoloji genellikle ilkeldir.

™ İşletmelerde sağlık ve hijyen sorunu üst düzeydedir. AB uyum konusunda işletmelerin çözmekte zorlanacakları sorunların en önemlisi olarak görülmektedir.

™ Yukarıda belirtilenlerin doğal bir sonucu olarak işletmelerde üretilen ürünlerin pazarlanmasında sorunlar yaşanmaktadır.

™ Ürünlerde standardizasyonun gerçekleştirilememesinin ana nedeni standart hammadde temin edememeleridir.

™ Marka yaratamama tarıma dayalı sanayi sektörünün önemli sorunlarından birisidir.

™ İşletmelerin her konuda destek alabileceği bir devlet kuruluşu olan KOSGEB’den haberdar olmamaları sektörün dışa kapalı olduğunun önemli bir göstergesi olarak bulunmuştur.

™ AB, mevzuat, yönetmelikler ve normlar genellikle bilinmemektedir

™ AB normlarına uyum sağlayabilecek az sayıda işletmenin olması ivedi tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır. İşletme yöneticilerin AB’ne uyum konusunda bir çaba içerisinde olmamaları da düşündürücüdür.

™ Aynı iş kolunda faaliyet gösteren işletmelerin örgütlenme düzeyi düşüktür. ™ İşletmelerde kapasite kullanım oranı çok düşüktür.

ÖNERİLER

™ İşletme yöneticilerinin AB konusunda eğitilmeleri ve mevzuata uyumu konusunda yönlendirilmeleri gerekmektedir.

™ İşletmelerde yapısal sorunların ivedilikle çözülmesi için hem eğitim programları hazırlanmalı hem de finansman desteği sağlanmalıdır.

™ KOSGEB konusunda tarıma dayalı işletme sanayi işletmecilerinin iletişiminin ve ilişkileri arttırılmalıdır.

™ Yöneticilerin kısa dönemde bilgi eksikliklerini kapatmak mümkün olamayacağından yöneticilerin danışman kullanmaları konusunda özellikle KOSGEB’in çalışmalarda bulunması yararlı olacaktır. ™ Gıda sanayi işletmeleri genellikle ham maddenin üretildiği yörelerde konuşlandığı için kalifiye

eleman bulmakta zorlanmaktadırlar. Benzer üretim dallarının “Organize Sanayi Bölgelerinde” toplanmaları sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır.

™ Pazarlama ile ilgili karşılaşılan sorunların çözümü “Markalaşma” ile büyük ölçüde aşılabilecektir. Bu nedenle firma yöneticilerine markalaşma konusunda destek sağlanmalıdır. Araştırma yapılan işletmelerde markalaşan firmaların pazarlama ile ilgili sorunlarının olmaması önemli bir göstergedir. ™ İşletmeler ağırlıklı olarak aile bireyleri tarafından yönetildikleri için kurumsallaşamamaktadırlar.

Yönetimin profesyonellere bırakılması işletmelerin açılım sağlaması açısından yararlı olacaktır. ™ İşletmelerin eksik kapasiteyle çalışmalarının nedenlerinden birisi hammadde temininde yaşanan

sorunlardan kaynaklanmaktadır. Hammadde teminindeki sorun hem nicelik hem de nitelikle ilgidir. Sorunun çözümünde “Sözleşmeli Üretim” modeli etkin olabilir. Kimi işletmelerce kullanılmakla birlikte yaygın değildir.

KAYNAKLAR

Anonim a 2003. http//tuik.gov.tr

Anonim b 2005. Resmi Gazate(2005) Karar Sayısı: 2005/9617.

Anonim c 2006. DPT Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) Kobi Özel İhtisas Komisyon Raporu. Ankara

AKTAŞ, R., BAŞÇI, S.,E., 2006. Kobilerin Ülke Ekonomisi Açısından Taşıdığı Önem, Sorunları ve Çözüm Önerileri. 5. Orta Anadolu İşletmecilik Kongresi, Tokat 15-17 Haziran.

ÇOLAKOĞLU, M.H., 2002. Kobi Rehberi

www.kosgeb.gov.tr/Ekler/Dosyalar /BilgiBankası/5/Kobi_Rehberi.pdf

ERİK, D., GENÇYILMAZ, G., 2006. Türkiye’deki Kobi’lerin Avrupa Birliği Politikalarına Uyumu.2. Kobiler ve Verimlilik Kongresi. 02-03 Aralık.

MÜSLÜMOV, A., 2002. 21 Yüzyılda Türkiye’de KOBİ’ler: Sorunlar, Fırsatlar ve Çözüm Önerileri, Literatür Yayıncılık, İstanbul.

ÖREN, K., 2003. Avrupa Birliği Ve Türkiye’nin Küçük Ve Orta Büyüklükteki İşletmelere Sağladığı Devlet Teşvikleri Ve Kullanım Alanlarının Karşılaştırılması, Nevşehir İlinde Bir Uygulama, C.Ü. İktisat Ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt:4 , Sayı:2

http//www.kosgeb.gov.tr/Ekler/Dosyalar/BilgiBankasi/Kobi_rehberi.pdf http//www.kosgeb.gov.tr

REKABET GÜCÜNÜN ARTTIRILMASINDA KÜMELENMEYE DAYALI

Benzer Belgeler