• Sonuç bulunamadı

KÜMELENMEYE DAYALI KOBİ POLİTİKALARININ GENEL ÇERÇEVESİ

REKABET GÜCÜNÜN ARTTIRILMASINDA KÜMELENMEYE DAYALI KOBİ POLİTİKALAR

5. KÜMELENMEYE DAYALI KOBİ POLİTİKALARININ GENEL ÇERÇEVESİ

Yapılanmaları itibariyle büyük çaplı işletmelerden farklılıklar sergileyen, gelişmekte olan ülkelerde ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan KOBİ’ler, diğer iktisadi yapılanmalardan farklı olarak doğrudan doğruya üretim faaliyetlerini hedef almakta ve ülkenin yıllık üretim hacminin en önemli belirleyicileri sayılmaktadır.

İşletmelerin büyük bir çoğunluğunu oluşturan KOBİ’ler büyük firmalara göre esnek karar alma mekanizmasına ve daha dinamik bir yapıya sahiptir. Rekabetin artması ülkeleri, KOBİ’lerin yapısal özelliklerini daha iyi algılamalarına ve rekabet edebilirliklerini arttırmaya yönelik politika uygulamalarına itmiştir. Çünkü bu girişimin başarılı olması, sermaye ve nitelikli insan gücü mobilitesinin yoğun olduğu günümüz dünyasında KOBİ’lerin devlet tarafından neden desteklenmesi gerektiği ve bu işletmelere yönelik politikalara neden ihtiyaç duyulduğu sorusuna açıklık getirecektir.

Birbirine bağımlı firma örgütlenmeleri şeklinde nitelenen kümelenmeler, yeni tür bir yerel ve ulusal kalkınma stratejisi olarak ele alınabilir. Kümelenmeler, küreselleşme ortamında KOBİ’ler ile küçük ve orta boy kentleri gelişme sürecine katabildiği için bölgeler ve kesimler arasında eşitlikçi bir gelir dağılımı da sağlayabilmekte ve böylece talep edilirliği artırmaktadır. Ayrıca kümelenmeler içinde bulundukları ülke ekonomilerini dışa açarak, küreselleşme doğrultusunda bütünleştirici ve yapısal dönüşümü hızlandırıcı bir işlevi de yerine getirmektedir (ÖZASLAN, 2004; 78).

Bölgesel gelişme araçlarından biri olan kümelenmelerin bölgesel rekabet gücüne istihdam ve iş oluşturma, firmaların rekabet gücü, bölgenin çekiciliği ve kalkınmaya içsel ve dışsal katkısı pozitif niteliktedir. Bu bağlamda günümüzde kümelenmeler ulusal ve bölgesel kalkınma planlarının bir unsuru olmuştur. Mevcut kümelerin geliştirilmesi ya da yeni oluşturulacak kümelenme girişimleri adeta dünyanın tüm bölgelerini kapsayacak şekilde sürdürülmektedir.

KOBİ’lerin küresel rekabet ortamında rekabet edebilmesi için, KOBİ’lere destek ve hizmet sağlayan kamu ve özel sektör kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinin destek ve hizmet kapasiteleri ile aralarındaki işbirliği ve koordinasyonun arttırılması, KOBİ politikalarının en geniş katılımla ve geleceğe dönük perspektifle sağlıklı bir biçimde oluşturulması, uygulanması, izlenmesi ve etkilerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Finansman kaynaklarına erişim, uygulamalı hizmetiçi eğitim, Ar-Ge faaliyetleri, yeniliklerin yayınım oranı, bilgi ve iletişim teknolojisinin imkanlarından yararlanma oranı, mevzuat engellerinin kaldırılması, kurumsallaşma, elektronik ticaret, patent, işletmelerarası işbirliği ağlarının oluşumu, destekleme politikalarının kalitesi (DPT, 2007; 2) gibi kriterler rekabet edebilirliği arttırmaktadır. Bu kapsamda bu kriterlere yönelik hedef politikaların oluşturulması gerekmektedir. Diğer taraftan işletmeler de strateji planlarını hazırlarken devlet politikalarının işletmelerine ne yönde etkileyeceğini değerlendirmelidir. Porter, şu andaki ve gelecekteki devlet politikalarının yapısal koşulları nasıl etkileyeceğinin tanısı konulmadan hiçbir yapısal analizin yeterince kapsamlı sayılamayacağını belirtmiştir (PORTER, 1980; 29).

Uygun bir KOBİ politikası, mevzuat yetersizliği, devlet desteklerindeki yetersizlikler ve finansmanı da içeren yetersiz yapılanma gibi temel engelleri kaldırmaya ve dünya pazarlarında rekabet edebilecek güce sahip yenilikçi işletmeler oluşturmaya yönelik olmalıdır (DPT, 2007; 2). Özellikle kümelerin geliştirilmesi, büyümesi ve kalkınmasını teşvik edecek kaynakların dağılımı KOBİ politikasının en temel işlevlerinden birini oluşturmalıdır. Diğer yandan, kümeler de hükümet, finansal kurumlar, diğer kümeler ve araştırma kurumları ile işbirliği içinde olmalıdır.

Türkiye ekonomisinde KOBİ’ler, imalat sanayinde faaliyet gösteren işletmelerin yüzde 99.5’ini, toplam istihdamın yüzde 65’ini ve oluşturulan toplam katma değerin yüzde 27.3’ünü sağlamaktadır. Tüm sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerin ise yüzde 99.8’ini KOBİ’ler oluşturmaktadır. Toplam istihdamın yüzde 76.7’si, toplam yatırımların yüzde 38’i, toplam üretimin yüzde 37.7’si, toplam ihracatın yüzde 10’u ve üretilen katma değerin yüzde 26.5’i KOBİ’ler tarafından gerçekleştirilmektedir. KOBİ’lerin toplam

kredilerden aldıkları pay ise yüzde 4 ile 5 arasında gerçekleşmektedir. Verilen bu istatistikler, KOBİ’lerin Türkiye ekonomisi açısından taşıdığı önemi ortaya koymakta ve neden devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini de açıklamaktadır.

KOBİ politikalarında önemli bir yer tutan devlet yardımları mevzuatı, kümelenmeleri destekleyici yönde olmalıdır. Genel kabul görmüş bir KOBİ tanımının olmamasına rağmen hemen hemen her ülke, kurum ve kuruluşlar tarafından bir tanım yapılmakta ve KOBİ’lere sağlanacak desteklerin büyük işletmelerden ayrı tutulması ve buna göre bir devlet politikasının oluşturulması; KOBİ’lerin güçlendirilmesi açısından önemli olmaktadır. KOBİ’lerin tanımlanmasında genel bir fikir birliğine varılamamış olması, KOBİ’lere ilişkin politikaların gelişmesinde ve devlet yardımları konusunda genel bir çerçevenin çizilmesine engel olmaktadır. Bu kapsamda Avrupa Birliği 1 Ocak 2005 yılından itibaren yeni KOBİ tanımını uygulamaya koymuştur. Türkiye ise bu gelişmelere kayıtsız kalmamış Avrupa Birliği’nin KOBİ tanımı ile uyumlu bir tanım yapmıştır. “Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik” ile 18 Mayıs 2006 tarihinden itibaren yürürlüğe giren KOBİ tanımı aynı zamanda dolaylı olarak KOBİ’lerin rekabet gücünü etkileyen devlet yardımları mevzuatını da düzenlemektedir.

KOBİ tanımlarının ve politikalarının belirlenmesi için yapılan tüm çalışmalar devlet yardımları mevzuatlarında işbirliğini sağlamak amacıyla yürütülmektedir. Çünkü ülkenin en önemli yapı taşlarından biri olan KOBİ’ler devlet yardımları sayesinde daha güçlü bir yapıya sahip olmaktadır. Böylece devlet yardımları uygulaması ile ülke ekonomisine dolaylı bir katkı sağlanmaktadır. Burada üzerinde durulması gereken nokta, ülke hükümetlerinin belirleyecekleri devlet yardımları mevzuatlarının amacına tam olarak ulaşmasına dikkat etmeleridir. İşte bu noktada, önemli olan rekabeti ihlal etmeyecek nitelikte olan devlet yardımlarının hayata geçirilmesidir. Bununla birlikte ülkelere ait KOBİ’lerin sosyo-ekonomik yapısı göz önüne alındığında, KOBİ’lere yönelik devlet yardımlarının belli istisnalar çerçevesinde ele alındığı görülmektedir.

Avrupa Birliği’nde devlet yardımlarına dair uygulamalar, merkezi hükümet ve yerel idarelerce yürütülürken, Türkiye’de sadece merkezi hükümet tarafından yürütülmektedir. Ayrıca, uyum sağlanması gereken mevzuat sadece uygulama kriterlerini kapsamamaktadır. Avrupa Birliği, Türkiye’de devlet yardımları uygulama birimlerinin mevcut uygulamalarının kontrolü, takibi ve sonuçlarının değerlendirilmesine yönelik bir Devlet Yardımları İzleme ve Denetleme Kurumuna ihtiyaç bulunduğunu ısrarla vurgulamaktadır.

KOBİ’lerin oluşturulan katma değerden aldıkları payın yükseltilmesi başta olmak üzere, kullandıkları kredi hacminin genişletilmesi, Ar-Ge faaliyetlerinin arttırılması, verilen teknik desteklerle üretim kalitelerini ve pazar paylarını arttırmaları ve özellikle ihracat imkanlarının geliştirilmesi Türkiye açısından oldukça önemlidir. Dolayısıyla, ekonomi açısından önem taşıyan KOBİ’lerin gerek devlet, gerekse sivil toplum kuruluşları tarafından desteklenmesi ve yeterli danışmanlık hizmetlerini almaları sağlanmalıdır. Ayrıca özel programlarla desteklenmesi gereken KOBİ’lerin yenilikçi bir yapıya bürünmesi, teknolojik seviyelerinin arttırılması ve büyük işletmelerle ilişkilerinde ana-yan sanayi bütünleşmelerinin sağlanması için kümelenmeye dayalı KOBİ politikalarının yeniden gözden geçirilmesi kaçınılmaz gözükmektedir.

Türkiye’de son yıllarda kümelenmeye yönelik bir takım çalışmalar gerçekleşmiştir. GİDEM olarak ifade edilen ve GAP Bölgesi’nde Adıyaman, Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa’da kurulan Girişimci Destekleme Merkezleri’nin az gelişmiş bölgeleri için örnek olarak gösterilebilecek yerel kalkınma programları uygulanmaktadır. Bu programları bir model olarak öneren Sayın’a göre, kümelenme programı uygulanırken, projenin ana hedeflerine ulaşması için; (i) yerel oyuncu sayısının yeterliliği, (ii) yerel yönetişim prensiplerinin uygulanma düzeyi, (iii) yerelin kendi içerisinde veya ulusal aktörler ile kurduğu işbirlikleri ve ortaklıklar temel başarı göstergelerinde anahtar rol oynamaktadır. Ayrıca, kümelenme yaklaşımının her yörenin kendine has sosyokültürel yapısına uyarlanarak yürütülmesi gerekmektedir (SAYIN, 2006; 346). Söz konusu GİDEM kümelenme programı; tekstil ve hazır giyim sektöründe Adıyaman ilinde, organik tarıma dayalı ürünler sektöründe Şanlıurfa ilinde, Mermer işleme

F. Devrim, A. İdikut Özpençe

70

sektöründe Diyarbakır ilinde ve son olarak gıda ürünleri (un, irmik, makarna gibi) sektöründe Mardin ilinde devam etmektedir (Sayın, 2006; 345).

Çakmak ve Erden’in sanayinin yeni mekan arayışı olgusunun ve yerel kalkınma yaklaşımının Türkiye için geçerliliğini değerlendirdikleri uygulamalı analizlerinde KOBİ’lerin yatırım ve ihracat teşviklerinden belli bir düzeyde kazanç sağladıkları belirtilmektedir. Ancak, kamu desteklerinin iletişim yetersizlikleri ve benzeri problemler nedeniyle etkisinin sınırlı kaldığı belirtilmiştir. Diğer yandan, oluşturulan organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi bölgelerine önemli ölçüde bir altyapı ve destek sağlandığı vurgulanmaktadır (ÇAKMAK ve ERDEN, 2005; 124). Buradan Türkiye’nin kümelenmeye dayalı KOBİ politikalarında başarı sağlayabilmesi için organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi bölgelerine yönelik daha fazla sonuç getirecek stratejiler izlemesi gerekmektedir.

6. SONUÇ

KOBİ’lerin ulusal ekonomiler açısından; üretim artışı ve bunun getirdiği büyüme başta olmak üzere istihdam, istikrar, gelir dağılımı ve sosyal bütünlük gibi makro amaçlara önemli katkılar sağladığı görülmektedir. Esasen, KOBİ’lerin desteklenmeleri fikrinin altında yatan meşruluk mekanizması da sağladıkları bu katkılardan ileri gelmektedir. Ancak mali imkanları genelde sınırlı olan KOBİ’ler, belli bazı ortak zayıf noktaları ve bunlardan kaynaklanan sorunları bünyelerinde taşımaktadır. İşte bu noktada, KOBİ’lere ilişkin politikalar ve hükümetin rolü belirlenirken, bu sorunlara acil ve kalıcı çözümler bulunmasını gerekmektedir. Esasen yaşanmakta olan küreselleşme süreci de, ulusal ekonomiler üzerinde meydana getirdiği baskılara bağlı olarak, bu yöndeki girişimleri zorunlu kılmaktadır.

KOBİ’lerin çokuluslu şirketler gibi dünya üretim ve ticaretine hakim olabileceklerini düşünmek zordur. Zira KOBİ’ler birçok yönden bulunduğu ülkeye bağımlıdır. Önemli olan ise, KOBİ’lerin rekabet yeteneğinin geliştirilmesi için nasıl bir strateji izleneceğidir. Bu kapsamda, izlenecek stratejiler gerek içerik, gerekse zamanlama açısından etkinleştirilmelidir. Çalışmada da esasen küresel ölçekte ortaya çıkan ve genelleşen “yenilikçilik akımı”nın da bunu desteklediği ve ulusal rekabet gücünün geliştirilmesi bağlamında, üretim sürecinin ve çıktılarının modernize edilmesini zorunlu kıldığı belirtilmiştir.

Kümelenme odaklı KOBİ politikalarının uygulanması bir takım faydalar sağlayacaktır. Bunlar kısaca şu şekilde özetlenebilir:

9 Küme içinde özellikle KOBİ’ler birbirleri ve diğer aktörlerle (üniversiteler, kurumlar, tedarikçiler, yerel yönetimler, yerel esnaf ve halk vb.) sıkı ilişki içine girerek bir sinerji ortamı oluştururlar. Bunun yanında kümenin içinde bulunduğu alandaki yerel halkla da sıkı ilişkilere girilmesi yerel ekonominin dinamizmini arttıracaktır. Diğer yandan söz konusu sosyal, ekonomik, kültürel, siyasal vb. ilişkiler sonucunda ahlaki düzende (rekabet ahlakı, değer ahlakı vb.) sağlanmış olacaktır.

9 Herhangi bir küme içinde yer almak KOBİ’leri, yerel itibarını korumak için daha rekabetçi davranmaya itecektir.

9 Kümeler yeni iş imkanlarının oluşturulmasında da etkilidir. İşçi ve işveren açısından bir küme cazip bir odak noktasıdır. Her iki aktör açısından maliyetleri azaltır.

9 Küme içinde bireysel ilişkiler ve güven ortamının sağlıklı bir şekilde yaşanıyor olması kümeyi sahiplenme (aidiyet) duygusunu arttırır. Böylelikle motivasyon artacaktır.

9 Kümeler, sipariş teslim süresi, maliyetleri de azaltacaktır. Yatırım yapabilme gücü artacaktır. İhracata yönelim sayesinde kapasite kullanım oranlarının artması sağlanacaktır. Ayrıca kalite ve standartlara uyum artacaktır.

9 Kümeler inovasyon ağları olma özellikleri nedeniyle güçlü bir rekabet avantajı sağlayacaktır. 9 Küreselleşme sürecinde gelinen son nokta da mekanın ne kadar önemli olduğu anlaşılmıştır.

Ekonomik coğrafya, kümelerin oluşumuyla yeniden şekillenmektedir. Kendi sektörlerinde gelişen ve küresel ölçekte rekabet gücüne haiz kümeler, yerleştiği alanı/yöreyi/bölgeyi/ülkeyi ekonomi aktörleri açısından yeni talep odakları haline getirmiştir. Bunun sonucu olarak dünya çapında adını duyuran kümeler aynı zamanda yerel ekonomiye de büyük çapta katkı sağlamaktadır.

9 Kümeler içerisinde KOBİ’lerin ve büyük işletmelerin yer alması çeşitlilik sağlamıştır.

9 Devlet politikaları kümelerin gelişmesi, derinleşmesi ve güçlenmesi için elzemdir. Burada önemli olan nokta ise politikaların yapıcı, düzenleyici ve kontrol edici nitelikte olmasıdır. Rekabetçi devlet söyleminin önemi burada dikkat çekici bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. 9 Kümelenme, kaynakların daha etkin kullanılmasını sağlayacaktır.

9 Yerel ekonominin kalkınmasını sağlayacak kümelenme örnekleri ayrıca yerel yönetim-merkezi yönetim işbirliğinin arttırılmasını sağlayacaktır.

KOBİ’lere yönelik oluşturulan politikalar içinde en önemli araç kümelerin oluşturulmasından ziyade var olan kümelerin desteklenmesi, güçlendirilmesi ve geliştirilmesidir. Uygulanacak politikaların özellikle organize sanayi bölgelerine yönelik olması bu kapsamda çok önemlidir. Özellikle iş yeri açma prosedürlerinin azaltılması, altyapı yatırımlarının arttırılması ve teknoloji-inovasyon-bilişime yönelik desteklerin arttırılması gerekmektedir.

KAYNAKLAR

ALTAY A., V. PAZARLIOĞLU, (2007); “Uluslararası Rekabet Gücünde Beşeri Sermaye: Ekonometrik Yaklaşım”, Selçuk Üniversitesi Karaman İ.İ.B.F. Dergisi, 12(9), pp.96-108.

ALTAY, A. (2005), Beşeri sermayenin Karşılaştırmalı Analizi, TÜGİAD Yayınları, İstanbul. ATİK, H. (2005), Yenilik ve Ulusal Rekabet Gücü, Detay Yayıncılık, Ankara.

BECATTINI, G. (2000); “Intervention in Glasgow 2000 on Industrial Dsitricts”, The Competitiveness Institute’s 3rd Annual Conference, 4-6 October 2000, Glasgow, UK, HYPERLINK "http://www.competitiveness.org/article/articleview/815/1/29/"

http://www.competitiveness.org/article/articleview/815/1/29/, Erişim: 15.09.2007.

BULU, M., İ.H. ERASLAN ve Ö. ŞAHİN (2004); “Elmas (Diamond) Modeli ile Ankara Bilişim Kümelenmesi Rekabet Analizi”, Üçüncü Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi, 25-26 Kasım 2004, Eskişehir, pp.143-153.

CALZONETTI, F. J. (2006); “Industrial and Technology Clusters: An Everyday Topic of Popular

Conversation”, Enterprising Worlds A Geographic Perspective on Economics,

Environments&Ethics, Ed. GATREL J., REID N., The Geojournal Library 86, Springer,

Netherlands, pp.6-12.

COLEMAN, J. (1988); “Social Capital in the Creation of Human Capital”, American Journal of

Sociology, Vol. 94, (Supplement), pp.95-120.

COOK, P. (2001); “Competition and Its Regulation: Key Issues”, Centre on Regulation and Competition

Working Paper Series, Paper No:2, pp.1-40.

ÇAKMAK, H.K., L. ERDEN (2005); “Yeni Sanayi Odakları ve Sanayinin Yeni Mekan Arayışları: Denizli ve Gaziantep Örneği”, C.Ü. İ.İ.B.F. Dergisi, 6(1), pp.111-129.

ÇİFTÇİ, H. (2004); İktisadi Gelişmede Uluslararası Rekabet ve Ulusal Kurumlar Dinamiği, Seçkin Kitabevi, Ankara.

ÇETİN, M. (2006); “Bölgesel Kalkınmada Sosyal Ağların Rolü: Silikon Vadisi Örneği”, D.E.Ü.İ.İ.B.F.

Dergisi, 21(1), pp.1-25.

ÇOLAKOĞLU, H.M. ve U. ACAR (2006); “Küreselleşme Sürecinde KOBİ’lerin Rekabet Stratejisi ve Kümelenmeler”, 5. Orta Anadolu ve İşletmecilik Kongresi, “Küreselleşme ve İşletmeler”, 15-17 Haziran 2006, Tokat, pp.10-19.

DOĞAN, Ö.İ., M. MARANGOZ, M. TOPAYAN (2003); “İşletmelerin İç ve Dış Pazarda Rekabet Gücünü Etkileyen Faktörler ve Bir Uygulama”, D.E.Ü. S.B.E. Dergisi, 5(2), pp.114-129.

DPT, (2006); Bölgesel Gelişmede Temel Araçlar ve Koordinasyon Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara.

DPT, (2007); Dokuzuncu Kalkınma Planı KOBİ Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara.

DULUPÇU, M.A. (2006); “Bölgesel Politikalar Kopyalanabilir Mi? Bölgeselleş(tir)me (Yönetim) Karşısında (Yeni) Bölge(sel)cilik (Yönetişim)”, Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu, ODTÜ, 7-8 Eylül 2006, Ankara, pp.233-255.

F. Devrim, A. İdikut Özpençe

72

ELÇİ, Ş. (2006); İnovasyon Kalkınmanın ve Rekabetin Anahtarı, Yedinci Baskı, Acar Matbaacılık, İstanbul.

ELMACI, O. (1992); “İşletmelerin Küresel Pazarlar Yönelimli Stratejik Rekabet Gücü Analizi”, Anadolu

Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, 10(1-2), pp.317-335.

ERKAN, H. (1987), Sosyal Piyasa Ekonomisi, Ekonomik Sistem ve Piyasa Ekonomisine İşlerlik

Kazandırılması, Sim Ofset, İzmir.

EU COMMISSION, Agiplan (1999); Cluster Building and Networking, Analysis of Transnational

technology Networking Between Existing Clusters of SMEs and One or More Technology Poles,

Final Report By Agiplan for European Commission-Directorate General Enterprise, Mülheim and der Ruhr, December.

FUKUYAMA, F. (2002); “Social Capital and Development: The Coming Agenda”, Francis, SAIS, Review Vol. XXII, No. 1, pp.23-37.

GRANOVETTER, M. (1985); “Economic Action and Social Structure: The Problem of Embeddedness”,

The American Journal of Sociology, 91(3), pp.481-510.

GRIMM Curtis M., Hun LEE, Ken G. SMITH (2006); Strategy as Action Competitive Dynamics and

Competitive Advantage, Oxford University Press, New York.

KHEMANI, S. (2004); “Açılış Tebliği”, AB’ye Tam Üyelik Sürecinde Yatırım Ortamının İyileştirilmesi ve Rekabet Politikası Sempozyumu, 4-5 Mart 2004, İstanbul.

KOVACS, I.P. (2006); “Region-Building In Hungary -The Case Of South- Transdanubia”, Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu, ODTÜ, 7-8 Eylül 2006, Ankara, pp.69-72.

KÖROĞLU, A. B. (2005); “Innovativeness In Industrial Districts Of Turkey And Indıcators Of Innovation Activities In SMEs”, G.U.Journal of Science, 18(4), pp.693-706.

ÖZASLAN, M. (2004); “Küresel-Yerel Etkileşimin Yeni Örgütlenme Biçimleri: Ağ-Şebeke (Network) Tarzı Firma ve İdari-Kurumsal Örgütlenmeler”, Kentsel Ekonomik Araştırmalar Sempozyumu Cilt II, pp.66-93.

ÖZTÜRK, L. (2002); “Dijital Uçurumun Küresel Boyutları”, Ege Üniversitesi Ege Akademik Bakış, 2(1), pp.1-10.

PORTER, M. (1980); Competitive Strategy Techniques for Analyzing Industries and Competitors, The Free Press, New York.

PORTER, M. (1990); The Competitive Advantage Of Nations, The Free Press, New York.

PORTER, M. (1998a); “Clusters and The New Economics Of Competition”, Harvard Business School

Press, 76 (1), pp.77-90.

PORTER, M. (1998b); “Ulusların Rekabetçi Üstünlüğü”, Küresel Rekabet, Çev. ÖZEL M., İkinci Baskı, İz Yayıncılık, İstanbul.

PORTER, M. (2000); “Locations, Clusters, and Company Strategy”, The Oxford Handbook of Economic

Geography, Ed. Gordon L. CLARK, Meric S. GERTLER, and Maryann P. FELDMAN, Oxford

University Press, UK, pp.253-274.

PUTNAM, R. D. (1993); Making Democracy Work: Civic Tradition in Modern Italy, Princeton University Press, Princeton New Jersey.

PUTNAM, R. D. (2000); Bowling Alone: The Collapse and Revival of American Community, Simon and Schuster Publishing, New York.

SABIR, H. (2007); Küreselleşen Pazar Ekonomileri ve Rekabet Politikaları, Derin Yayınları, İstanbul. SAYIN, M. (2006); “Yerel Ekonomik Kalkınma Modeli Olarak GAP-GİDEM Projesi”, Bölgesel

Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu, ODTÜ, 7-8 Eylül 2006, Ankara, pp.345-357.

SOBEL, J. (2002); “Can We Trust Social Capital”, Journal of Economic Literature, Vol. XL, pp.139-154. TAYLOR, M. (2006); “Clusters and Local Economic Growth: Unpacking the Cluster Model”,

Enterprising Worlds A Geographic Perspective on Economics, Environments&Ethics, Ed. GATREL

J., REID N., The Geojournal Library 86, Springer, Netherlands, pp.99-117.

WOOLCOCK, M., D. NARAYAN, (2000); “Social Capital: Implications for Development Theory, Research and Policy”,The World Bank Research Observer, 15(2), pp.225-249.

MÜZAKERELER SÜRECİNDE KOBİ’LERİN

Benzer Belgeler