• Sonuç bulunamadı

KOBİ’LERE İLİŞKİN LİTERATÜR TARAMASI Türkiye ve AB’KOBİ Tanımı

MÜZAKERELER SÜRECİNDE KOBİ’LERİN AB FONLARINDAN YARARLANMAS

1. KOBİ’LERE İLİŞKİN LİTERATÜR TARAMASI Türkiye ve AB’KOBİ Tanımı

Bütün ekonomilerin temel dinamiğini oluşturmalarına rağmen, bugün Dünya literatüründe üzerinde görüş birliği sağlanmış KOBİ tanımı bulunmamaktadır. (Sarıaslan, 1994). KOBİ tanımı konusunda bir çok faktörün göz önüne alınmasının gerekliliği, neden herkes tarafından kabul edilen bir tanımlama yapılamadığı konusunda açıklık getirmektedir.(Şimşek, 2002)

KOBİ konusunda yapılan tanımlar incelendiğinde, kavramın hukuki olmaktan çok ekonomik bir anlam taşıdığı görülebilir. KOBİ tanımında kullanılan büyüklük nispi olup, sanayileşme düzeyi, pazarın büyüklüğü iş koşulları ve kullanılan üretim tekniklerine bağlı olarak ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir.(Özgü,1999) Bunun nedeni ölçek büyüklüğü kavramının ülkeden ülkeye değişiklik göstermesidir. Hatta, aynı ülkede farklı iş kollarında, hatta zaman içinde aynı işkolunda farklı ölçüler de kullanılmaktadır.(Mucuk, 2005) Sözgelimi, hükümetlerin büyüklük ile ilgili ölçüleri ile meslek kuruluşlarının ölçüleri birbirinden farklı olmaktadır. Türkiye’de bu yönden baktığımızda birbirinden farklı ondört ayrı KOBİ tanımı bulunmaktadır. (KARALAR, 2007)

Ülkenin gelişmişlik düzeyi bu tür bir sınıflandırmanın yapılmasında önemli bir engel teşkil etmektedir. (Oktav ve diğerleri, 1990) Bununla birlikte sanayi işletmeleri için “küçük ölçekli” kavramının belirlenmesindeki ortak kriterlere pek çok ülkede rastlanabilmektedir.(Bulmuş,1990)

Avrupa Birliği, ulusal olarak veya Birlik bazında herhangi bir karışıklığa neden olmamak için

ortak bir AB tanımı kabul etmiştir.1 Ocak 2005 tarihi itibarı ile geçerli olan bu KOBİ tanımı, isçi sayısı, yıllık ciro veya bilanço değeri ve bağımsızlık derecesinden oluşan ölçütleri kapsamaktadır.

Tablo 1.1 : AB’de KOBİ Tanımı

Çalışan Sayısı Yıllık Ciro veya Bilanço

Mikro Ölçekli İşletme 10’dan az 2 milyon Euro’ya kadar

2 milyon Euro’ya kadar Küçük Ölçekli İşletme 50’den az 10 milyon Euro’ya

kadar 10 milyon Euro’ya kadar

Orta Ölçekli İşletme 250’den az 50 milyon Euro’ya

kadar 43 milyon Euro’ya kadar

Kaynak: The Activities of the European Union for Small and Medium- Sized Enterprises (SMEs)

SME Envoy Report, 2005

Üniversiteler, kar amacı gütmeyen araştırma merkezleri, kurumsal yatırımcılar, bölgesel kalkınma fonları, yıllık bütçesi 10 milyon Euro’nun altında olan ve 5.000’den az nüfuslu bağımsız yerel otoriteler müstesnadır.

KOBİ’lerin tanımlamasında kullanılan bir diğer kriter de bağımsızlık düzeyidir. Bir işletmenin sermayesi ya da oy haklarının % 25’i veya daha fazlası veya doğrudan olarak bir veya birden fazla kamu

kuruluşu tarafından, birlikte veya tek tek kontrol ediliyorsa, o işletme KOBİ olarak tanımlanamaz.∗

Türkiye’de KOBİ’lerin tanımlanmasında çeşitli tanımların mevcut olmasının oluşturduğu

karışıklığın önlenmesi ve AB’ne uyumun sağlanması açısından tek bir tanım kabul edilmiştir. Resmi Gazetede 18.11.2005 tarih ve 25997 sayı ile yayımlanan yönetmeliğe göre KOBİ’ler aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır.

a) Mikro işletme: 10 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu

1 milyon YTL’yi aşmayan çok küçük ölçekli işletmeler,

b) Küçük işletme: 50 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali

bilançosu 5 milyon YTL’yi aşmayan işletmeler,

c) Orta büyüklükteki işletme: 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da

mali bilançosu 25 milyon YTL’yi aşmayan işletmeler.

1.2. KOBİ’lerin Önemi

KOBİ’ler ülke ekonomisinin yapı taşlarıdır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri

incelendiğinde, KOBİ’lere yönelik göstergeler, bu işletmelerin önemini çok açık şekilde ortaya koymaktadır. Dünyada etkin rol oynayan ülkelerin ekonomik yapıları incelendiğinde; KOBİ’lerin toplam işletmelere oranının %95’n üzerinde, İstihdam oranının %40’ın üzerinde, yatırım paylarının %50 düzeyinde, İhracat paylarının %30-%40 civarında olduğu görülmüştür. (Tatlıdil ve diğerleri,1998)

Gerek ulusal gerekse topluluk pazarlarında ekonomik gelişime sağladıkları yararlar bakımından

KOBİ’ler endüstriyel yapının vazgeçilmez unsurlarıdırlar. Değişime açık ve uyum sağlayan yapıları ile ekonomilerde önemli yer tutmaktadırlar. Ayrıca ülkenin her yerine dağılmış ve milli gelirin dağılımına katkıları düşünüldüğünde sadece ekonomik değil sosyal hayata olan faydaları da görülmektedir.

KOBİ’lerin ekonomiye katkılarını şu şekilde sıralayabiliriz; _ Girişimciliği teşvik

_ Ürün farklılaşması

_ Büyük işletmelere ara mal temini _ Yeniliklere hızla uyum

_ İstihdam yaratması

Günümüzde KOBİ’ler Dünya’daki sanayinin önemli bir bölümünü oluşturur duruma

gelmişlerdir. Küçük işyerlerinin teknik yeniliklere daha yatkın olması, tüketici tercihlerine daha esnek karakterleri, konjonktürel dalgalanmalara uymadaki üstünlükleri, üretimdeki boşlukları daha hızlı doldurmaya katkıları, büyük firmalara yönelik olumlu etkileri, bölgeler arası dengeli büyümeye tesirleri, rekabetin teşvikinde oynadığı roller, bürokratik yapılarındaki dinamiklik, istihdam artışına yaptıkları katkılar, daha yakın yönetici-yönetilen ilişkileri gibi faktörler bütün dünyada KOBİ’leri önemli işletmeler haline getirmiştir.(Ekin,1993) Kuşkusuz her ülke için olduğu gibi AB için de KOBİ’ler çok önemlidir. Dünyanın en büyük ihracatçı pazarına sahip Birliği, sürekli geliştirecek esnek bir üretime ihtiyacı vardır. AB’de KOBİ’lerin potansiyel bir refah artışı ve istihdam kaynağı olmalarına rağmen, bu işletmelerin özellikle başlangıç evresinde daha zayıf ve başarısızlığa daha çok açık oldukları unutulmamalıdır.

Bağımsız işletmeler, sermayesinin ya da hisse senetlerinin % 25 veya daha fazlası bir işletme tarafından üstlenilmiş olan veya sermayesi KOBİ tanımı dışındaki işletmelerden meydana gelmemiş olan işletmelerdir. Ancak bu şart şu iki durumda aşılabilecektir: _ Eğer işletmenin sermaye sahipleri, kamu yatırım ortaklıkları risk sermayesi şirketleri veya kurumsal yatırımcılar ise,

_ Eğer işletme sermayesi, hisselerinin kime ait olduğunun belirlenemeyeceği kadar küçük hisselere bölünmüş ise ve eğer işletme sermayesinin %25 veya daha fazlasının tek bir işletme tarafından üstlenilmemiş olduğunu veya sermayesinin küçük ve orta büyüklükteki işletme tanımı dışındaki işletmelerden meydana gelmemiş olduğunu yasal olarak belirtirse.

Ş. Sevim, M. Öncel

76

KOBİ’lerin ortalama % 50’si, kuruluşlarını izleyen ilk beş yıl içerisinde kapanmaktadır.(Bulmuş,1990) Günümüzde KOBİ’lerin rekabet gücünün artırılması, istihdam ve büyümedeki hayati rolü göz ardı edilemez. Bu nedenle, ortaya çıkan sorunları çözmeye ve KOBİ’lerin desteklenmesine yönelik olarak AB ve üye ülkeler düzeyinde politikalar geliştirilmesi ve uygulanması çalışmaları yapılmaktadır. KOBİ’ler, AB’de 1970 yılı ve sonrasında istihdam yaratmaya bir çözüm olarak görülmüş ve önem kazanmıştır. KOBİ’ler Türkiye ekonomisi içinde gerek istihdam, gerekse sermaye oranı açısından göz ardı edilmeyecek bir yere sahiptir. Bu bakımdan KOBİ’ler Türkiye ekonomisinin can damarını oluşturmaktadır.

Ekonomik sürecin her döneminde ülkemizde KOBİ’ler ekonomik, sosyal ve politik önemlerini

her zaman korumuşlar, ülkenin politika ve stratejilerinin belirlenmesinde önemli bir yer oluşturmuşlardır.(Diken,1996) Ancak, Türkiye’de KOBİ’lere gereken önemin verilmesi 1996 yılına dayanmaktadır. 1983 yılının AB KOBİ yılı ilan edilmesinin ardından, 1996 yılında Türkiye’de KOBİ yılı ilan edilmiş ve 16 Ekim 1996 tarihinde KOBİ Teşvik Kararnamesi hayata geçirilmiştir.(Ören,1999) Türkiye, bu tarihten itibaren KOBİ’lerin ülke ekonomisindeki önemini fark etmiş ve bu konuda çalışmalar ivme kazanmıştır. KOBİ’ler, tüm işletmeler içindeki payları, değişikliklere kolay uyum sağlamaları, rekabetin gelişmesi, kriz dönemlerini büyük işletmelere göre daha kolay atlatmaları, bölgeler arası dengesizliklerin giderilmesi, ekonomik durgunluğun önlenmesi gibi birçok konuda ülkemiz ekonomisinin itici gücünü teşkil etmektedir.

Ülkemizde KOBİ’lerin yeri ve önemi konusundaki görüşlerden bir tanesi de aşağıda

özetlenmektedir.(Demirdöğen,1996)

• Emek-yoğun teknoloji ile çalışma ve kaynak kullanımında etkili olma özelliğine bağlı olarak ülke çapında istihdam arttırmaya ve işsizliği azaltmada katkıda bulunmak,

• Talep değişikliklerine ve çeşitliliklerine daha kısa sürede, daha kolay uyum sağlamak, • Bölgeler arası gelişmeye, büyümeye önemli katkılarda bulunmak,

• Büyük sanayi işletmelerinin tamamlayıcısı durumunda olma ve yan sanayi olarak faaliyette bulunmanın yanında, büyük işletmelerin istihdam ettikleri nitelikli elemanların yetiştirilmesine katkıda bulunmak,

• Tam rekabet şartlarına kolayca uyum sağlamak ve gelir yelpazesi içinde orta sınıfı oluşturarak denge unsuru olmak,

• İşveren ve isçi ilişkilerinin gelişmesine uygun, uyumlu bir ortam sağlayarak, sosyal dengenin ve dayanışmanın iyi bir örneğini vermektedir.

KOBİ’lerin ülke ekonomisindeki önemini şu şekilde özetleyebiliriz. (Kargül,1997)

• Yeni sayılacak türde mal ve hizmetlerin piyasalara girişinde ve onların tanıtımında büyük bir işlev görmektedirler.

• Çoğu özel taleplere cevap verebilmektedirler.

• Çoğu kez ikinci el sermaye mallarını satın almak, kullanmak ve bazen de devre dışı kalmış sermayeye yeniden hayat kazandırmak suretiyle iş yaratmaktadırlar. Bu uygulama bütün firmaların riskini azaltmakta piyasaya girişte ve genişlemede uzun dönemli maliyetleri aşağıya çekebilmektedir.

• Kriz zamanlarında en az zarar gören işletmeler olduklarından ülke ekonomisine yarar sağlamaktadırlar.

• İş deneyimi olmayan ve düşük vasıflı eleman istihdam etmekteler ve işsizliği aşağı çekmede yararlı olmaktadırlar.

KOBİ’lerin günümüzdeki önemi dikkate alındığında;

• Gerek teknolojide gerekse üretim metotlarında ve pazar konusunda tüm yeniliklere açık, • Pazarını tüm dünya pazarı olarak algılayan ve dolayısıyla tüm dünya pazarları konusunda

bilgilendirmeye büyük önem veren,

• Rekabet düzenini varlığının temeli olarak kabul eden ve dolayısıyla etkin bir rekabet ortamından yana ağırlık koyan,

• Büyümeyi en önemli basarı ölçütü olarak kabu1 eden, bu konudaki fırsatların ısrarlı ve inatçı bir takipçisi olan, fakat büyüme kararlarını bir tutkunun ve hırsın esiri olarak değil, hesaplı kitaplı kararlara dayandıran,

• Demokratik yapıda ve kendisini demokratik düzenin temel taslarından biri olarak algılayan bir tablo sergilemektedir. Türkiye’deki KOBİ’lerin yapısının da dünyadaki KOBİ’lere yakışır biçimde olması gerekmektedir.(Müftüoğlu,1998)

AB, KOBİ’leri, bu kriterlerin yanı sıra, şu hedefler doğrultusunda geleceğe hazırlamaktadır:

(De,1998)

• KOBİ'lerin rekabet gücünü artırmak ve artırıcı tedbirler almak, • KOBİ'lerin esnek piyasa şartlarına entegre olmasını sağlamak, • KOBİ'lerin profesyonellik ruhunu geliştirmek,

• KOBİ'lerin esnek bir işgücü arz ve talebini oluşturmak için, eğitim gibi imkanları sağlamak

Türkiye’nin AB’ne entegrasyon sürecinde bu tür kriterleri gerçekleştirmesi şarttır. Yapılan

çalışmalarla Türk KOBİ’lerinin AB’ne entegrasyonu gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Bu çalışmaların zaman zaman inişli çıkışlı bir seyir izlediği bir gerçektir. Ancak son zamanlarda gerçekleştirilen KOBİ’lere yönelik çalışmalar cesaret verici boyutlara ulaşmıştır. Bununla birlikte kat edilecek mesafe uzundur.

Özetle KOBİ’lerin gelişmekte olan ülkelerin gelişme süreçleri içerisinde katkıları oldukça

önemlidir, sağladıkları avantajlar oldukça çeşitlidir: Girişimciliğin teşvik edilmesi en önemli avantajlardan birisidir. Genel olarak KOBİ’lerin gelişimi; daha geniş ekonomik ve sosyo ekonomik yapılanmanın başarılması olarak görülebilir.(Cook,2001) Bu başarım, AB’ ye katılım sürecinde olan Türkiye’nin vizyonudur.

2. KOBİLERİN AB FONLARINDAN YARARLANMALARI ÜZERİNE SAHA

Benzer Belgeler