• Sonuç bulunamadı

Masal Çevirileri ve Evrensel Değerlerin Aktarılması

KÜLTÜREL OLGULARIN MASALLARDA AKTARIMI VE ÇEVİRİNİN ÖNEMİ

6. Masal Çevirileri ve Evrensel Değerlerin Aktarılması

Çocuk dünyasının doğal yapısı her yerde aynıdır. Oyunlarla dünyayı tanımaya başlayan çocuk, zamanla gönlünü hoş eden bilişsel gelişimine katkı sunan, içinde yaşadığı toplumun kültürel miraslarını, yine çocuksu algılama gücüne göre hazırlanmış ve kültürel birçok motiflerle süslenmiş masallarla öğrenmektedir (bkz. Baran, 1999). Dünyada yaşanan her bir kültüre ait çocuk yazınları vardır. Özellikle içinde yaşanılan çağın beraberinde insanlığa sunulan hızlı iletişim ve ulaşım olanakları çocukların her bir farklı kültürle çok daha hızlı karşılaşmasına neden olmaktadır. Bu düşünceden hareketle çocuklara göre hazırlanmış yazın türleri ve çevirileri, çocuklara evrensel toplumsal değerlerin öğretilmesini sağlamaktadırlar. Çocuklara yönelik hazırlanmış metinler, çocuk dünyasının özelliklerinden bağımsız olmaması ve çocukların bilişsel gelişimine katkısı olan bilgi aktarımlarının göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Çocuk dünyasının güncel eğilimlerine göre hazırlanacak metinlerin hedef kitleyi oluşturan çocuklar tarafından anlaşılabilirliği konusuna dikkat edilmelidir. Çeviri yoluyla erek çocuk okura aktarılacak metinlerin çocuğa görelik düşüncesine uygun olmalıdır. Bu anlamda Ewers şöyle demektedir.

Bir metin okuyucunun ilgilerine, eğilimlerine aynı zamanda ihtiyaçlarına uygun olmalıdır. İlgiler gerçekliğin belli alanları, her bir bilim alanı, belli motifler, içerikler, konular ve sorunlar açısından çocuk ve genç okurları desteklemelidir (Ewers,2000:201).

Çocukların bilişsel dünyasında yaşamsal öneme sahip olan edebi yazınlar, ait oldukları toplumların kültür birikimleridir. Bu nedenle çocuklara yönelik yapılacak çeviriler, diğer çevirilerden farklı bir bakış açısından ele alınmak zorundadır. Çocuğa görelik düşüncesinden hareketle, çocuk çevirilerini özel bir alan olarak irdelenmesi gereklidir. Çocuğa sunulacak çevirilerin çerçevesi bir otorite olan yetişkinler tarafından belirlenmektedir. Neydim (krş.2005:99) bu konuda şöyle söylemektedir.

Kendine özgü özellikler içeren, çocuk edebiyatında yer alan tüm aktörler yetişkin kategorisindedir. Benzer durumun çeviri süreci için de geçerli olduğunu; çevirmenin, editörün ve yayıncının da birer yetişkin olduklarını ve metnin çocuğa göreliğini, yararlarını ve zararlarını belirleyen, ona sansür uygulayan ya da metne müdahale eden aktörledir (Akt.Arı,2016: 151).

Masallar içerisinde bulunan kültürel semboller, metin içerisinde olması gereken olgulardır. Çünkü bu olgular kültürün ürünleri ve toplum içerisinde de pratikte uygulanmaktadır. Kültürel olguların çeviri yoluyla aktarılması, özellikle de çocuklar yönelik bir çeviri ise oldukça zordur. Bu anlamda çocuk okurların alımlıma seviyelerinin önemi ortaya çıkmaktadır. Belli bir bilgi birikimi olmayan çocuk okurun yabancı kültürel sembollerin aktarımı çocuğun metine yaklaşımın belirlemektedir.

Özellikle çocuklara yönelik yapılan çeviri etkinliklerinde yabancı kültürel olguların yerine benzer erek kültüre ait semboller konmaktadır. Bu anlamda da çocuk okur yabancı olanı tanımamakta ve gelecekte gerçek olan kültürel olgularla karşılaştığın da yanılgılar yaşamaktadır.

Böylece çocuğun kendisinin yabancı kültürel olgularla özdeşleşmesi söz konusu olmamaktadır. Arı bu konuda şöyle söylemektedir.

Bir çevirmenin kendi kültürel çevresinde yaşayan çocuk- okurların, yabancı kültürel sembollerle ne derece açık olacağını ve hangi ölçüde tahammül göstereceğini bilme yetisi olmak durumundadır. Bunun için, çevirmenlerin çocuğun çevresinde yetişmiş ve çocuğun etrafındaki kültürel sembolleri tanıyan ve onlarala büyümüş bir çevirmen profili gerekir (Arı, 2016:172)

Yabancı kültürel olguların masallarla erek çocuk kültürüne aktarılması, yabancılaştırma yöntemi ile gerçekleştirildiğinde çocuk bu metni anlamamaktadır. Yerlileştirme yapıldığında ise çocuğun yabancı kültürel olguları öğrenemeyeceği düşünülmektedir. Bunun için çocuğun okuma alışkanlığının geliştirilmesi ve çeviri sürecinde çocuk yazını aktarılırken yabancı sembolleri uyarlama yoluna gidilmesi gerekmektedir. Fakat Kurultay bu konuda çocuklara yönelik çevirilerin barındırdığı sembollerin olduğu gibi kalmasını söylemektedir.

Çevirinin tümüyle yabancılaştırıcı bir çeviri yöntemiyle gerçekleştirilmeyeceğini, çünkü bu yöntemle çevrilmiş bir metnin çocuk tarafından anlaşılmayacaktır ve böyle bir çevirinin amacı, çeviri aracılığıyla çocuğa yabancı dünyaları görme imkanı sağlamaktır, ancak burada belirleyici olanın çocuğun alışkanlığı, başka bir anlamda alımlama yetisi olduğudur (Akt. Arı, 2016: 184).

Çocuk yazınında en önemli tür olan masalların farklı kültürlere aktarımda, yabancı sembollerin aktarımında dikkat edilecek en önemli husus; çevirmenin çocukla ne ölçüde iletişim kurmasıyla alakalıdır. Erek dile çevrilecek metin üzerinde değişiklikler konusunda kendilerini yetkin gören üçüncü şahısların tutumu da burada önemli hale gelmektedir. Çocuğun yabancı bir kültürün ait olduğu dünyayı çeviri metinlerle tanıma olanağı ve o kültüre ait kültürel sembollerin uyarlanması karar mekanizması üçüncü kimselerdir. Fakat yabancı sembollerin olduğu gibi aktarılması çocuğun yabancı kültürle tanışması ve hoşgörü ile bakması açısından önemlidir. 7. Sonuç

Masallar bir eğlence aracı olarak görülmektedir. Aslında masallar ait olduğu kültürün duygu ve düşüncelerinin, hayallerinin, değer yargılarının anlamını bulduğu sözcüklerden çok akıllıca örgülenmiş bir metin türüdür. Masallar, çocuğa kendi kültürü içerisinde kendini gerçekleştirme, sosyalleşme, toplumun değer yargılarıyla bütünleşme, başkalarına karşı duyarlı davranma, hak ve adalet olgularını anlamlandırma ve hayal dünyasını geliştirme konularında katkı sağlayan metin türleridir. Masallar, akla mantığa sığmayan ve gerçekliklerle hiçbir bağlantısı olmayan hayal ürünleri gibi görünmektedirler. Ancak kültürel değerler bağlamında her zaman iyi ile kötünün çatışması şeklinde geçen ve hep iyinin kazandığı büyülü bir yapısı olan masallar çocukların ufkunun gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Masallar kültür taşıyıcı olan dilin öğrenilmesine ve dilin etkili kullanılmasına katkı sağlamaktadır. Masallar, toplumların kültürel birikimlerini, hayal ürünleri kahramanlarla nesilden nesile aktarmaktadırlar. Çeviri ise, en genel tanımıyla farklı diller arasında bir aktarım aracıdır. Kültürlerarası etkileşim sonucu oluşan “kültürlenme” tek taraflı olan bir olgu değildir. Çocuğun kendi kültürünün dışında olan kültürlerin farkındalığını oluşturmak ve farklı dünyaları tanımak için kapıları aralamak gerekmektedir. Bu anlamda çeviri bu kapıları açan bir anahtar niteliğindedir. Çeviri, kültürlerarası bir köprüdür. Bu köprüyü inşa eden kimse de çevirmendir. Ancak kültürel olguların aktarımı oldukça zordur. Evrensel kültüre ait değerlerle kendi değerleri arasında ortak bir noktaları keşfetmesini sağlayan çeviri etkinliği, çocuğa, masallar aracılığı ile farklı kültürel olguları aktarırken, yabancı kültürü çocuklara empoze etmemelidir.

Çeviri, sosyolojik bir olgudur. Çocuklara yönelik yapılan çeviriler, yetişkinlere yönelik yapılan çevirilerden daha zordur. Çünkü çocuklara belli bir mesaj verme kaygısı taşıyan masallar, çocuklara gelecekte nasıl bir kişilik olacağı konusunda yön veren eserlerdir. Çocuğun eğitimi, toplumlaştırılması, kendi sosyal değerleri ile farklı sosyal değerlerin masal kahramanları üzerinden aktarılması, çocuğun gelecekte nitelikli bir dünya vatandaşı olması açısından önem taşımaktadır.

Kaynakça

Arı, Sevinç (2016). “Çeviri ve Kültürel Semboller”, Değişim Yayınları, İstanbul

Baran, Musa (1999). “Çocuk Oyunları”, Kültür Bakanlığı Yayınları, Çocuk Kitapları Dizisi/ 131, 2. Basım, Ankara Ewers, Hans Heino (2000). “Literatur für Kinder und Jugendliche”, Wilhelm Fink Verlag, München

Kurultay, Turgay (1994). “Probleme und Strategien bei der kinderliterarischen Übersetzung im Rahmen der interkulturellen Komminikation”, Hans Heino Ewers (der.) Kinderliteratur im interkulturellen Prozess: Studien zur allgemeinen und vergleichenden Kinderliteraturwissenschaft, Weimar:Metzler, 191-201, Stuttgart Milli Eğitim Bakanlığı (2000). “ Örnekleriyle Türkçe Sözlük”, M.E.B.’lığı Yayınları: 2967, İstanbul

Neydim, Necdet (2003). “Çeviri Çocuk Edebiyatı”, Bu Yayınevi, İstanbul

Neydim, Necdet (2005). “Küçük Prenses Çevirilerindeki Çevirmen Kararlarına Erek Odaklı Bakışla Karşılaştırmalı Bir İnceleme”, Studien zur deutschen Sprache und Lietratur, 17, s. 99-109

Neydim, Necdet (2009).” Türkiye’de Çeviri Çocuk Edebiyatının Bu Edebiyat Alanının Gelişimindeki Önemi”, Çocuk ve Okuma Kültürü Sempozyumu, Eğitim-Sen Yayınları, s. 50-58

Sabah Genel Kültür Ansiklopedisi (1987). “Masal Nedir?”, Cilt 2, Sabah Gazetesi Yayınları, İstanbul Yavuzer, Haluk (1984). “Çocuk Psikolojisi”, Altın Kitaplar Yayınevi, 1. Basım, İstanbul

Zengin, Dursun (2006). “Almancaya Çevrilen Türk Masallarında Çeviri Sorunları”, Türk Dil Kurumu Yayınları:873, Ankara

Coşkun DOĞAN

8