• Sonuç bulunamadı

METİN İŞLEME SÜREÇLERİ YÖNÜYLE SON ON İKİ YILDA UYGULAMAYA KONULAN TÜRKÇE PROGRAMLARININ

2. Bulgular Ve Yorum

2.1. 2006 Programı Ve Ders İşleme Süreci

Bu programda, öğrenme ve öğretme süreci, öğrencinin birikim, beceri ve gelişimlerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini ve öğrencinin merkeze alındığı bir yaklaşımla hazırlanmış olan bir programdır (Millî Eğitim Bakanlığı MEB 2006, s. 9). Bu nedenle programda, öğrenme etkinlikleri bir bütünlük içinde değerlendirilip öğrencinin katılımını gerektiren uygulamalar ön plana alınmış ve bol miktarda örneklendirilmiştir. Uygulamalar; bireysel farklılıklara duyarlı, bağımsız veya grup içinde öğrenmeyi özendirme, öğretim etkinliklerini okuldan okul dışına taşıma gibi özellikler arz etmektedir. Program, öğrencilere Türkçeyle ilgili bilgi ve becerileri kazandırmanın yanında, onların yeni bilgi ve çözümler üretmeyi alışkanlık hâline getirmelerini de amaçlamıştır. Bunun için de öğrenciler bütün öğretim etkinliklerine etkin olarak katılacak, öğretmen ise bu süreç içinde öğrenciyi yönlendirecek, onlara yardımcı olacak bir kılavuz konumunda olacaktır.

Model olarak verilen ders işleme sürecine göre bir Türkçe dersi işlenecek olsa da, sürecin hemen üstünde “Ders İşlenişi ile ilgili Açıklamalar” başlığı altında işlenecek dersle ilgili olarak öğretmenin, ders işleme sırasında kendi inisiyatifini kullanabileceği belirtilmiştir. Buna göre, Öğretmenin, hazırlayacağı metin işlenişlerinde farklı yöntem, teknik ve etkinlikler kullanabileceği, işlenilen temanın içeriğine göre süre, metinlerin özelliği, yapılacak etkinlikler ve bir yıl boyunca işlenecek tema ve metinlerin sayış konusunda belirleme yapabileceği belirtilmiştir.

Ders işleme sürecinde önerilen modeli ise şöyledir:

1. HAZIRLIK İşleniş sürecinin ilk basamağında, öğrencinin derse, okuma veya dinleme/izleme etkinliğine hazırlanması, konuyla ilgili birikimlerini harekete geçirmesi, konunun anlaşılmasını kolaylaştırıcı bilgiler edinmesi, dikkatini metne yoğunlaştırması hedeflenmektedir. (…)

2. OKUMA, DİNLEME/İZLEME Türkçe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu’nda her tema kapsamında en az üç okuma metni ile bir dinleme/izleme materyaline yer verilmesi öngörülmüştür. Okuma metinleri ile dinleme/izleme materyallerinin işlenişinde “metnin belli bir yöntem dâhilinde okunması, dinlenmesi/izlenmesi”, “kelime ve cümle çalışmaları” ile “metni anlama, çözümleme ve yeniden yapılandırma çalışmaları”na yer verilir. (…)

3. KONUŞMA Her okuma metni ya da dinleme/izleme materyalinin içeriğinin işlenişinden sonra metne ya da temaya bağlı bir konuşma etkinliği düzenlenir. (…)

4. YAZMA Her okuma metni ya da dinleme/izleme materyalinin içeriğinin işlenişi ve konuşma etkinliğinden sonra metne ya da temaya bağlı bir yazma etkinliği düzenlenir. (…)

5. DİL BİLGİSİ Dil bilgisi kazanımlarının verilişinde okuma metinlerinde hareket edilebileceği gibi bağımsız metinlerden ya da çalışma kâğıtlarından da yararlanılabilir. (…)

Ayrıca, örnek ders işlemenin öncesinde ise ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME etkinliklerinin nasıl yapılacağı ayrıca belirtilir. Görüldüğü üzere program, öğretmenlere çok açık ve anlaşılır bir model sunarak Türkçe dersinin nasıl işlenmesi gerektiğini sergilemiştir. Programda ayrıca, öğrenme ve beceri alanlarına göre amaç ve kazanımlar sıralanmış ve ders içi ve ders etkinliklerle bu amaç ve kazanımlara yönelik uygulamaların nasıl yapılmasıyla ilgili açıklamalar da belirtilmiştir. Bunun yanında, okuma metninin yetmediği yerde etkinliklerin çalışma yapraklarıyla nasıl desteklenebileceği, değişik ölçme tekniklerinin nasıl kullanılabileceği de örnekli olarak sunulmuştur.

Ayrıca şu ayrıntıların da belirtilmesinde yarar var:

 Ortaokulda Türkçe dersleri üç farklı materyalden oluşmaktadır. Bunlar; Türkçe kitabı, Öğrenci çalışma kitabı ve öğretmen kılavuz kitabıdır.

 Ders kitabında sadece metinler, çalışma kitabında ise o metinlerle ilgili etkinlikler bulunmaktadır.

 Her metin için genellikle 7-12 arası etkinlik bulunmaktadır.

 Ayrıca öğretmenin de hem ders kitabını hem de çalışma kitabını içeren ”öğretmen kılavuz kitabı” bulunmaktadır. Bu kılavuz kitapta ders işleme süreci ile ilgili yönlendirmeler ve ölçme değerlendirme çalışmalarının cevapları da bulunmaktadır. Dersin işlenişinde, öğrenci metinle ilk kez karşılaşıyor gibi farz edilir. Bu süreçteki etkinlikler şöyle sıralanır: şekildedir:

 Metinlerle ilgili ön hazırlık gerektiren herhangi bir ödev veya görev varsa, öğrencilere bildirilir ve yapmaları sağlanır.

 Metin okunmadan önce varsa hazırlık soruları sorulur ve öğrenci hazır hale getirilir.

 İşlenecek metin, örnek olması açısından, önce öğretmen tarafından sesli bir şekilde okunur.

 Daha sonra sınıftaki bir veya birkaç öğrenciye okutturulur.

 Metnin anlaşıldığı düşünüldüğünde, ders kitabı kapatılarak, çalışma kitabına geçilir.

 Çalışma kitabında, metin ile ilgili ilk etkinliğe başlanır.

 Öğretmen, etkinlikle ilgili gerekli açıklamaları yaptıktan sonra öğrencinin onu kendi başına yapmasını sağlar.

 Daha sonra öğrencilerden yaptıklarını okumaları istenir.

 Varsa eklenmesi gereken veya düzeltilmesi gereken bir şeyler, gereken yapılır ve sıradaki etkinliğe geçilir.

 Etkinlikler dil bilgisi konuları ile ilgili ise, o dil bilgisi konusu önce öğretmen tarafından anlatılır, örnekleri verilir ve gerekirse deftere yazdırılır. Konu anlaşıldıysa ilgili etkinliği, öğrencilerin yapması beklenir.

 Ders işleyişi buna benzer şekilde devam eder. Son olarak da ölçme ve değerlendirme etkinlikleriyle işleyiş sonlandırılacağı belirtilir. Programda ayrıca, 2006’ya kadar olan bütün programlardan farklı olarak süreç değerlendirmelerinin de yapılması önerilerek, bu etkinliklerden elde edilen sonuca göre, yapılan uygulamaların gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekilir.

2.2. 2015 Türkçe Öğretim Programı

2006 yılında hazırlanan Türkçe Dersi Öğretim Programı ortaokul 6-8. sınıflara yönelik olarak hazırlanmışken 2015 yılında hazırlanan Türkçe Dersi Öğretim Programı ise 1-8. Sınıflar olmak üzere ilkokul ve ortaokuldaki tüm sınıfları kapsayacak şekilde hazırlanmıştır.

2015 programında ise ilk bu dersin vizyonunun ne olduğu üzerinde durulmuştur. Buna göre, programın vizyonu şöyle belirtilmiştir:

 Türkçeyi doğru, güzel ve etkili kullanan,

 Kendini ifade eden, iletişim kuran, iş birliği yapan, girişimcilik ve sorun çözme kapasitesi gelişmiş,

 Bilimsel düşünen, anlayan, araştıran, inceleyen, eleştiren, sorgulayan ve yorumlayan,

 Haklarını ve sorumluluklarını bilen, öz güveni yüksek, çevresiyle uyumlu, görüş ve tezlerini gerekçe ve kanıtlarla destekleyerek yazılı ve sözlü olarak ifade edebilen,

 Okuduklarını anlayarak eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirebilen, sentezleyebilen, okuma ve öğrenmeden zevk alan,

 Bilgi teknolojilerini güvenli bir şekilde kullanarak bilgi edinme, oluşturma ve paylaşma becerileri gelişmiş bireyler yetiştirmektir.”

2015 programında dinleme ve konuşma sözlü iletişim adı altında birleştirilmiş ve bunun yanında okuma ve yazma becerilerine yer verilerek üç farklı öğrenme alanına indirgenmiştir. Bu programda hangi sınıflarda hangi temaların olması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Bu sebeple 2006 programına göre daha az esnek olduğunu söyleyebiliriz. 2015 programında göze çarpan bir diğer yenilik ise “değerler eğitimi” olduğunu da belirtmekte fayda vardır.

4-8. sınıflarda sürecin yanı sıra sonuç odaklı ölçme ve değerlendirme yaklaşımı benimsenmelidir. Bu sınıf düzeylerinde bilişsel becerilerin ölçülmesinde yazılı sınavlardan yararlanılır. Yazılı sınavlar yapılandırılırken kullanılan maddelerin öğretim programı kazanımlarının bilgi, beceri tür ve düzeyleri ile tutarlı olmasına dikkat edilmelidir. Yazılı sınavlar yapılandırılırken öğrencilerin üst düzey bilişsel becerilerin kullanılmasına imkân sağlayan çeşitli madde türlerinden yararlanılmalıdır. Hazırlanan maddeler, mümkün olduğunca yazılı (kısa metin) olmalıdır.

Türkçe Dersi Öğretim Programı şiir, tablo, grafik vb.) ve görsel unsurlar (karikatür, fotoğraf, resim vb.), grafik düzenleyiciler (kavram haritaları, zihin haritaları vb.) gibi öncüllere yer verilerek zenginleştirilmeli ve bunların aktif kullanımlarını gerektirmelidir. Bu tarz maddeler öğrencilerin çıkarımda bulunma, eleştirel düşünme, analiz etme, görsel okuma, akıl yürütme, uzamsal becerilerini kullanmaları ve geliştirmelerine katkı sağlayacaktır. Sorular, eski ve yeni bilgilerin birleştirilmesini, diğer disiplinlerle ve günlük hayatla ilişkilendirme yapılmasını gerektirmelidir. Gerçek hayata ait durumların ve materyallerin kullanıldığı öncüllere dayalı sorular, öğrencilerin çıkarım yapma becerisini yordarken edindikleri bilgileri nerede ve/veya hangi gerçek hayat durumlarında kullanabileceklerine dair farkındalık geliştirmelerini de sağlayacağı belirtilmiştir.

Dil becerilerinin ayrı ayrı veya bütüncül bir şekilde değerlendirilebilmesi için eğitim öğretim yılı sürecinde öğrenci ürün dosyaları ile elektronik portfolyolardan da yararlanılması tavsiye edilmiştir.

2.3. 2017 Türkçe Öğretimi Programı

1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nda ifade edilen Türk Millî Eğitiminin Genel Amaçları ve Temel İlkeleri doğrultusunda hazırlanan Türkçe Dersi Öğretim Programı ile öğrencilerin; dinleme/izleme, konuşma, okuma ve yazma becerilerinin geliştirilmesi, Türkçeyi,

konuşma ve yazma kurallarına uygun olarak bilinçli, doğru ve özenli kullanmalarının sağlanması, okuduğu, dinlediği/izlediğinden hareketle, söz varlığını zenginleştirerek dil zevki ve bilincine ulaşmalarının; duygu, düşünce ve hayal dünyalarını geliştirmelerinin sağlanması, okuma yazma sevgisi ve alışkanlığını kazanmalarının sağlanması, duygu ve düşünceleri ile bir konudaki görüşlerini veya tezini sözlü ve yazılı olarak etkili ve anlaşılır biçimde ifade etmelerinin sağlanması, bilgiyi araştırma, keşfetme, yorumlama ve zihinde yapılandırma becerilerinin geliştirilmesi, basılı materyaller ile çoklu medya kaynaklarından bilgiye erişme, bilgiyi düzenleme, sorgulama, kullanma ve üretme becerilerinin geliştirilmesi, okuduklarını anlayarak eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmelerinin ve sorgulamalarının sağlanması, millî, manevi, ahlaki, tarihî, kültürel, sosyal değerlere önem vermelerinin sağlanması, millî duygu ve düşüncelerinin güçlendirilmesi, Türk ve dünya kültür ve sanatına ait eserler aracılığıyla estetik ve sanatsal değerleri fark etmelerinin ve benimsemelerinin sağlanması amaçlanmıştır. (MEB 2017, s. 9)

Bu programda derslerin nasıl işleneceğine ilişkin bir model sunulmamıştır. 2006 ve 2015 programlarında “1. HAZIRLIK, 2. OKUMA, DİNLEME/İZLEME, 3. KONUŞMA, 4. YAZMA, 5. DİL BİLGİSİ” biçimindeki modele bu programda yer verilmemiştir. Dahası, bu konuda 2015 programında da doğrudan bir model sunulmamıştır. Ancak, ders kitaplarının yazımı sırasında nasıl bir yol izlenmesiyle ilgili koşullar sayılırken, metinlerin nasıl işleneceğine yönelik bir sıralama yapılmıştır. Böylece, öğretmenlerin, ilgili kazanımları kazandırmak üzere, ders kitabına araç olarak konulan metinleri yukarıdaki sıraya göre işlemeleri gerektiği belirtilmiş olmaktadır.

Programda, her beceri ve bilgi alanıyla ilgili olarak kazanımlar düzenli olarak sayılmıştır. Ancak bu kazanımlarının nasıl gerçekleştirileceğine yönelik olarak açıklamalar da programda yer almamıştır. Bu programla birlikte öğrenci çalışma kitabının ve öğretmen kılavuzunun da kaldırılmasından, bu konuda öğretmenlerin serbest bırakıldığı ve böylece ders işleme konusunda inisiyatifin öğretmenlere bırakıldığı biçiminde bir sonuç çıkarılabilir. Ancak bu konuda da hiçbir hatırlatma ya da bir uyarı olmadığı gibi, bunun da nasıl yapılacağına ilişkin bir açıklama yoktur. Ayrıca temalarla ilgili de hangilerinin zorunlu hangilerinin seçmeli olduğu konusunda da daha önceki programlarda var olan açıklamalar bu programda yer almamıştır.

Programda ölçme ve değerlendirmenin nasıl yapılacağıyla ilgili çok açık ve net açıklamalar vardır. Buna göre; öğrencilerin süreç içerisinde izlenmesi, yönlendirilmesi, öğrenme güçlüklerinin belirlenerek giderilmesi, öğrencilerde anlamlı ve kalıcı öğrenmenin desteklenmesi amacıyla sürekli geri bildirimin sağlanmasına yönelik bir ölçme değerlendirme anlayışı benimsenmiştir. Elde edilen sayısal değerlerin anlam kazanabilmesi için öğrencilerin gelişiminin izlenmesi ve bu gelişime bağlı olarak yönlendirilmesi, programda önemsenen ilkeler arasında sayılmıştır (MEB 2017, s. 6). Ayrıca eğitim öğretim sürecinde ölçme ve değerlendirme faaliyetlerinin; tanıma, izleme ve sonuç odaklı olmak üzere üç farklı şekilde yapılması da önerilmiştir. Tanıma amaçlı değerlendirme; “Öğretim programlarında vurgulanan öğrencilerin üst düzey düşünme becerileri, kazanımlar ve değerler açısından ön öğrenmelere ilişkin düzeylerinin belirlenmesi” olarak tanımlanmıştır. İzleme amaçlı değerlendirmenin amacının ise öğrencilere not vermek olmadığı, amacın yıl boyunca öğretimi geliştirmek, öğrencilerin öğrenme eksikliklerini belirlemek, ilgi ve yeteneklerini ortaya çıkarmak olduğu belirtilerek değerlendirmenin süreç odaklı olarak yapılması gerektiği belirtilmiştir. Böylece sonuç odaklı değerlendirmeye de yardımcı olunacağı, öğrenme ve öğretme süreci sonunda, öğrenmenin ne düzeyde gerçekleştiğinin daha kolay tespit edileceği (MEB 2017, s. 6)

Dersin işlenişinde ve uygulamalarda görsel iletişim araçlarına yer verilmesi, slayt, bilgisayar, televizyon, etkileşimli tahta, Genel Ağ, EBA içerikleri vb. etkin olarak kullanılması gerektiği de kazanım olarak programda yerini almıştır. Ancak bu konuda öğretmene yönelik bir açıklama ya da bu kazanımların sınıflara göre ne düzeyde uygulamalarla gerçekleştirileceğine yönelik bir öneri ya da açıklama yoktur.

Görüldüğü gibi program kuramsal yönüyle önemli bilgiler içermekte, teknolojik araç ve gereçler kullanılırken gizlilik, bütünlük ve erişilebilirlik ilkelerinin göz önüne alınması gerektiği özellikle belirtilmektedir. Bu noktada özellikle genel ağın güvenli kullanımı konusunda

öğretmenlere yönelik önemli uyarılar vardır: “Dijital kaynakların, özellikle Genel Ağdan indirilen materyallerin kullanımında intihal yapılmamalı, etik kurallara ve telif haklarına uyulmalıdır. “ (MEB 2017, s. 10) denilerek, özellikle öğretmenler için de bir uyarı programa konulmuştur.

Programda yalnızca, ilkokul 1. Sınıf öğrencilerine, ilk okuma yazma ile ilgili bir model sunulmaktadır. Daha önceki programlarda “Ses temelli cümle yöntemi” olarak belirtilen okuma yazma öğretiminin adı da “Ses esaslı okuma yazma öğretimi” olarak değiştirilmiştir.

Programda, kazanımların Dinleme (MEB 2017, s. 22), Konuşma, Okuma /anlama, Yazma biçiminde sıralanmasından, metin işlemenin de bu sıraya göre yapılması gerektiği anlamı çıkarılabilir. Ancak bununla ilgili bir hatırlatma ya da bir öneri yoktur.

Kazanımlar arasında, her sınıf için ayrı ayrı görsel okuma kazanımlarına yer verilmiştir. 2006 programında yer alan basitten karmaşığa olmak üzere sıralanan Dil bilgisi kazanımları da 2015 programında ve sonraki programlarda yoktur. Yalnızca “Okuma Kazanımları” arasında “Söz varlığı” ara başlığı altında Dil bilgisi ile ilgili kazanımlarına yer verilmiştir. Genel amaçlar kısmında Türkçe dersinin öteki disiplinlerle ve bilim dallarıyla ilişki içinde işlenmesi gerektiği belirtilmektedir (MEB 2017, s. 9).

“Tematik yaklaşım esas alınarak hazırlanan öğretim programında okuma ve yazma kazanımları metin içi, metin dışı ve metinler arası okuma yoluyla anlam oluşturmayı sağlayacak şekilde yapılandırılmıştır. Birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar kazanımların yapısı ve hiyerarşisi, öğrencilerin temel dil becerilerinin yanı sıra üst düzey bilişsel becerilerini geliştirmelerine katkı sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Öğrencilerin gelişim özellikleri göz önünde bulundurularak dil bilgisi ve yazım kuralları ile ilgili kazanımlar artan bir yoğunluk içinde ve aşamalı olarak yapılandırılmıştır. “ deniyor, ancak bunun nasıl yapılacağına ilişkin bir öneri, talimat programda yer almamıştır.

2.4. 2018 Türkçe Programı

2018yılında ise ortaokul Türkçe programı yeniden değiştirilmiştir. Programda ölçme ve değerlendirme, 2006 programından farklı olarak sonuç değerlendirmeye yönelik olarak düzenleme yapılmış, süreç değerlendirmeden söz edilmemiştir. Ancak ölçme araçlarının düzenlenişinde çoklu zekâ kuramının ilkelerine uygun olarak yeni bir bakış açısı getirilmiştir. Buna göre; «Hiçbir insan bir başkasının birebir aynısı değildir. Bu sebeple öğretim programlarının ve buna bağlı olarak ölçme ve değerlendirme sürecinin “herkese uygun”, “herkes için geçerli ve standart olması” insanın doğasına terstir. Bu sebeple ölçme ve değerlendirme sürecinde azami çeşitlilik ve esneklik anlayışıyla hareket edilmesi şarttır. Öğretim programları bu açıdan bir yol göstericidir. Öğretim programlarından ölçme değerlendirmeye ait bütün unsurları içermesini beklemek gerçekçi bir beklenti olarak değerlendirilemez. Eğitimde çeşitlilik; birey, eğitim düzeyi, ders içeriği, sosyal ortam, okul imkânları vb. iç ve dış dinamiklerden ciddi şekilde etkilendiği için, ölçme ve değerlendirme uygulamalarının etkililiğini sağlamada öncelik öğretim programlarından değil öğretmen ve eğitim uygulayıcılarından beklenir. Bu noktada özgünlük ve yaratıcılık öğretmenlerden temel beklentidir.» denilerek programın bu konudaki tutumu daha açık olarak dile getirilmiştir.

3. Sonuç

Programlar 2006’ya kadar geliştirilerek değiştirilmeye çalışılmıştır. Ancak 2006’dan sonra aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Programlar, sanki bu programların nesnesi olan öğretmen ve öğrencilerden gelen yakınmalar üzerine giderek daraltılmış, başta kazanımlar olmak üzere iyice daraltılmış, son program 1-8. sınıflar için olduğu hâlde bir program kitabı özelliğinden çok bir broşür niteliğine bürünmüştür.

Örneğin, 1-5. sınıflarda Türkçe programının ders işleme sürecinde 5 alt lan varken (Okuma, dinleme, görsel okuma ve görsel sunu, konuşma, yazma) bu 2006’dan sonraki programlarda 4’e indirilmiş, görsel okuma ve sunu yalnızca okuma kazanımlarından biri-ikisi

olarak kalmıştır. Aynı şekilde, ortaokullar için ders işleme sürecinde dil bilgisi bir alt alan iken, bu alan 2018 programında bir alt alan olmaktan çıkarılmış, kazanımlar ise mevcut alanlar içine serpiştirilmiştir.

Yine, 2018Türkçe programında ders işleme sürecinin nasıl yönleneceği ile ilgili bir öneri ya da açıklama yer almamıştır. Belki de unutulmuş olan bu eksiklik, en kısa zamanda giderilmelidir.

Ortaokulda dil bilgisi konularının bir alt alan olarak yer almayışı ve dil bilgisi ile ilgili kazanımların daraltılıp azaltılması da bir eksikliktir. Bunun da giderilmesi gerekir. Dil bilgisi bilgi ve kavrama düzeyinde ele alınmalı, okuma metinlerinden yola çıkılarak dil bilgisinin ders işleme sürecindeki ağırlığı artırılmalıdır.

Yine, 2018 programında Öğretmen Kılavuzu ve Çalışma kitabı uygulaması kaldırılmıştır. Bunun da ders işleme sürecini etkileyeceği kesindir. Ayrıca, bu boşluğun nasıl doldurulacağı ya da bu boşluğu öğretmenin nasıl dolduracağı da programda yer almamıştır. Bu durumun da ders işleme sürecinin verimliliğini olumsuz etkileyeceği kesindir.

2006’dan sonraki programlarda DİL BİLGİSİ ayrı bir öğrenme ve alanı olmaktan çıkarılmış, metinlerden yola çıkarak ilgili kavramlarının işlevlerinin bulundurulmasına yönelik olarak/sezdirme biçiminde bir uygulamaya gidilmiştir.

Kaynaklar

MEB (1981); Temel Eğitim Okulları Türkçe Eğitim Programı. Tebliğler Dergisi. Sayı: 2098, (26 Ekim 1981), s. 327-356. MEB (1995); Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği. Tebliğler Dergisi. Sayı: 2434.

MEB (2006) Türkçe Dersi (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıflar) Öğretim Programı, Ankara 2006 MEB (2015) Türkçe Dersi (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıflar) Öğretim Programı, Ankara 2015. MEB (2017) Türkçe Dersi (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıflar) Öğretim Programı, Ankara 2017. MEB (2018) Türkçe Dersi (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıflar) Öğretim Programı, Ankara 2018

https://www.researchgate.net/publication/321651844_2006_2015_VE_2017_TURKCE_DERSI_OGRETIM_PROG RAMLARININ_KARSILASTIRILMASI (Bağcı Ayrancı,Bilge).