• Sonuç bulunamadı

Eserlerin Kısa Olay Örgüsü ve Karşılaştırılması

MASALLARINDAKİ ALİ BABA VE KIRK HARAMİLER MASALLARININ KARŞILAŞTIRILMASINDA BENZER YÖNLERİN ULUSAL ATASÖZLERİ

3. Eserlerin Kısa Olay Örgüsü ve Karşılaştırılması

Tablo 1: Her iki eserin ortak özelliklerinin karşılaştırılması

Grimm kardeşlerin masalı (1812-1822) SIMELIBERG

Bin bir gece masalı (813-833)

ALİ BABA VE KIRK HARAMİLER

- Ana karakterler iki erkek kardeş - Kardeşlerden biri fakir diğeri zengin - Fakir kardeş buğday ile geçimini sağlar - Fakir olan yük arabası ile dağda bayırda

gider

- Ormanda eşkıyalarla karşılaşır hemen bir

ağacın üzerine çıkar ve haydutları gizlice izler

- Eşkıyalar (haydut) 12 adamdır

- Açılması istenen dağın (kayanın) adı

Semsi’dir (Sesam= susam). Emir cümlesi ile açılır. Açıl Semsi dağı açıl!

- Ana karakter gelenlerin haydut olduğunu

düşünür

- Verilen emir doğrultusunda kaya açılır

- Ana karakterler iki erkek kardeş - Kardeşlerden biri fakir diğeri zengin

- Fakir olan kardeş ormandan odun keserek

geçimini sağlar

- Fakir olan eşeği ile odun çeker

- Ormanda eşkıyalarla karşılaşır hemen bir

ağacın üzerine çıkar ve haydutları gizlice izler

- Eşkıyalar (haydut) 40 adamdır

- Açılması istenen dağın (kayanın) adı

Susam’dır. Emir cümlesi ile açılır. Açıl

Susam açıl!

- Ana karakter gelenlerin haydut olduğunu

düşünür

- İlk defasında aldığı paraları harcar

- İkinci kez altın ve paraları almaya gittiğinde erkek kardeşinden bir ölçü kabı olan kileyi ödünç ister

- Zengin ve kıskanç kardeş kilenin altına zift sürer

- Kıskanç kardeş olayın aslını zorla da olsa öğrenir. Kendisi bu sefer mağaraya gider

- Hırslı kardeş mağaraya girer ama hırs

gözünü öyle bürümüştür ki çıkmak için sihirli sözcükleri unutur

- 12 haydut gelir ve acımasızca başını alır

- İlk defasında aldığı paraları kimse

fakirliğinden şüphelenmesin diye evinin arka bahçesine gömer

- İkinci kez altın ve paraları almaya gittiğinde Ali Baba’nın karısı tahılları ölçen bir kabı eltisinden ödünç ister

- Zengin ve kıskanç elti tahıl ölçme kabının altına sıcak mum sürer

- Kıskanç kardeş olayın aslını zorla da olsa öğrenir. Kendisi bu sefer mağaraya gider

- Hırslı kardeş mağaraya girer ama hırs

gözünü öyle bürümüştür ki çıkmak için sihirli sözcükleri unutur

- 40 Haydut/ harami gelir ve onun canını

oracıkta alırlar

Yukarıdaki tabloda sunulan karşılaştırmadan da anlaşılacağı üzere Grimm kardeşlerin derlemiş olduğu “Simeliberg” ve Binbir gece masallarının “Ali baba ve kırk haramiler” anlatıları, derlenmiş oldukları tarih ve ortaya çıkmış oldukları coğrafya açısından farklılık gösterse dahi, birbirlerine çok yakın olay örgüsü taşımaktadırlar. Ancak her iki eserin bu ortak yönlerinin haricinde Binbir gece masallarındaki Ali baba ve kırk haramilerin serüveni devam eder. Haydutlar, öldürdükleri adamın (Kasım), birisi tarafından mağaradan alınarak götürüldüğünü öğrenince mağaralarına başka kişilerin de girdiğini anlayıp bu kişiyi aramaya koyulurlar. Sonunda Ali Baba’nın evini bulur. Bir hile ile kırk küp içerisinde kırk harami/ haydut Ali Baba’nın evine girer ancak evdeki hizmetçi kızın dikkati onları ele verir. Hizmetçi kız küplerdeki haydutların üzerine kızgın yağ dökerek hepsini öldürür.

Yukarıdaki anlatım ve olay örgüsü bağlamında masalların vermek istediği birtakım mesajların da olduğunu bu aşamada belirtmek isteriz. Masallar, yazılmış oldukları dönemin analizi, verdikleri imgeler, semboller ve içermiş oldukları konular itibarı ile okura açık veya kapalı olmak üzere birtakım alt mesajlar iletirler. Eğer iletilmek istenen izlek veya buradaki anlamıyla alt mesaj açık bir mesaj ise, masalın sonuna doğru yapılmış olan eylemin ne derece doğru veya yanlış olduğu öğüt anlamındaki cümleler ile aktarılır. Eğer mesaj örtük ise sadece olayın örgüsü yani masalın kendisi anlatılmış olur ve masalın sonunda elde edilebilecek olan çıkarım okurun kendi anlama gücüne bırakılır. Bu bağlamda da ele almış olduğumuz her iki masalın bize vermek istediği alt mesajlar örtük yani kapalı mesajlardır. Okur olarak bizler bu masallardan aşağıda belirtilen davranışların erdemli davranışlar olmadığını ve sergilenen bu davranışların toplum içerisinde kabul görmeyen olumsuz yaklaşımlar olduğu konusunda çıkarım sağlarız. Bu çıkarımlarımızı değerler eğitimi açısından ele aldığımızda, emek olmadan mükâfat olmayacağını, paranın her zaman mutluluk getirmediğini, hırsızlığın, hasetin, açgözlülüğün ve cinayetin olumsuz değerler ve erdemler olduğu biçiminde sıralamamız olasıdır.

4.Olumsuz Yansıtılan Ahlaki Değerler 4.1. Hırsızlık

Başkasına ait olan bir şeyi gizlice ve habersizce alıp kendine mal etmek olarak da tanımlayabileceğimiz hırsızlık her toplum veya her ulusta ahlaki açıdan değersiz bir davranış olarak kabul görür.

4.2.Haset

Hem Grimm kardeşlerin hem de Binbir gece masallarındaki bu anlatımlarda ortak olan unsurlardan bir diğeri de kardeş hasetliğidir. Her iki eserde de abi rolündeki karakter her ne kadar varlıklı olsa da fakir olan kardeşine yardım etmez ve onların en küçük bir gelişimine ve zenginleşmesine tahammül edemeyerek hasetle davranmaktadırlar. Kardeşler arasındaki maddi açıdan var olan dengesizlik sonucu fakir olanların bulmuş oldukları hazine ile insanoğlunun temel eğilimlerinden biri gerçekleştirilmek istenir. Ancak fakir kardeşin refaha erme isteği zengin olan diğer kardeş tarafından bir sıkıntıya ve bunaltıya vasıl olur. Özakkaş (2015: s. 443-444) insan ilişkilerinde hasetin etik olarak en ilkel tavır olduğunu vurgular…Yani haset, dış dünyada bizim dışımızdaki bireylerin, kurumların elde ettiği her türlü güzelliğe karşı (maddi veya manevi) hissettiğimiz negatif duygudur. Bu bağlamda masallardaki zengin kardeşler fakir kardeşlerin zavallılıkları veya acizliklerinden hoşnut iken, onların başarısı ve refahı karşısında içleri daralmaktadır. Kılborne (2014: s. 23) ise haseti, hem bencil hem de kötücül bir duygu olarak tanımlar. Haset insanları hedef alır, haset eden göz diktiğine ya da arzu ettiğine sahip olan kişiden hoşlanmadığı ve ona zarar vermek istediği anlamına gelen bir ifade içerir.

4.3.Açgözlülük

Yaşayan bir varlık veya organizma biyolojik ve ruhsal ihtiyaçlarını karşılayabildiği sürece varlığını sürdürebilmektedir. Bu ihtiyaçların karşılanmasına doyum veya doyuma ulaşma demekteyiz. Budak (2009: s. 217) doyumu biyolojik olarak açlık, susuzluk, cinsellik vb. ile ruhsal olarak sevgi, yakınlık, başarı vb. ihtiyaçların karşılanması veya giderilmesi sonucundaki denge biçiminde tanımlar. Açgözlülük ise varlığın biyolojik veya ruhsal ihtiyaçların karşılanmasında bir türlü doyuma ulaşamaması, sürekli olarak daha çok istemesi, en güzel, en varlıklı en başarılı kişinin kendisinin olması doyumsuzluğun temelini oluşturur. Bu denli ihtiyaçlar sadece onda olmalı, iyi ve güzel şeylerin yanı sıra en çok mal varlığı onda olmalı, diğerleri onu kıskanmalı ona daha çok değer vermeli, saygı göstermeli ve başkasında hiçbir şey kalmamalıdır. Açgözlülük eserde işlendiği gibi sosyal ilişkilerde ciddi sıkıntılar doğurur: açgözlülük sosyal ilişkilerde ciddi sıkıntılar doğurup kendisi veya kendisinin dışındaki insanların da mutluluğunu engelleyeceğinden toplumsal huzura zarar vermiş olur.

5.Çıkarım Sağlanabilen Atasözleri ve Deyimler

Yukarıda da belirttiğimiz üzere ele almış ve karşılaştırmış olduğumuz masalların bizlere vermek istediği örtük mesajlardan olası çıkarımlarımızı Türkçe atasözü ve deyimler vasıtasıyla aşağıdaki örneklerle açıklamak isteriz.

5.1.Türkçe Atasözleri

 Ava giden avlanır- Kendi çıkarlarını düşünerek başkalarını kullanmak ve aldatmak isteyen, aynı tuzağa kendisi düşer. (Özafşar 2009: s. 29)

 Az tamah çok ziyan verir- Elindeki ile yetinmeyip daha fazlasına sahip olmak için her türlü işi yapanlar, ellerindekini de kaybederek zarar ederler. (Özafşar 2009: s. 30)

 Bedava sirke baldan tatlıdır- Emek verilmeden elde edilen şeyler insanların hoşuna gider (Özafşar 2009: s. 35)

 Destursuz bağa girilmez- Başkasının evine veya yaşam alanına izinsiz girilmez (Özafşar 2009: S. 55)

5.2.Almanca Atasözleri ve Deyimler

Antik Yunan şairi Hesiod (M.Ö. 700 civarı) tanrıların babası olan Zeus’un çalışma ve emek harcamayı tercih ettiğini belirtir: Tanrılar bir kazanç elde edilebilmesi için ter dökmek gerektiğini söyler. (Drosdowski et al.,1993: s. 352)

Gelegenheit macht Diebe: (Fırsat, hırsızı ortaya çıkarır)

Bu söz İngiliz Filozof, yazar ve politikacı Francis Bacon’a dayandırılmaktadır. Eğer birisi, kendisine ait olmayan bir şeyi, bulduğu ilk fırsatta kendisine mal edip alıyor ise o zaman fırsatlar hırsızları meydana çıkarır sözü kullanılmaktadır. (Drosdowski et al.,1993: s. 168)

Es gibt nichts Gutes auβer: Man tut es (İnsanın bir şeyi yapmasından daha iyi bir şey

yoktur). 1950 yılında yayınlanmış olan Erich Kästner’in “Açık ve net” adlı eserindeki alıntıya istinaden; Eğer iyi bir şeye ulaşılmak isteniyor ise, çalışarak eylem ve faaliyet içerisinde olma gereklidir. (Drosdowski et al.,1993: s. 177)

Unrecht Gut gedeihet nicht: (Haksız elde edilen kazanç gelişmez/ mutluluk getirmez). Haksız yere elde edilen kazanç kimseye olumlu sonuç getirmez. (Drosdowski et al.,1993: s. 445)

5.3.Arapça Atasözleri

 Rüzgâr, bazen gemilerin istemediği yönden eser. (İnsanın, her arzu ettiği şey olmaz)

 Kıskanç bir kişi en mutsuz olandır. (https://arab.org/tr/88) 6.Sonuç

Çocuk ve gençlik yazını değerler eğitimi açısından toplum genelinde olumlu karşılanan davranışları öğretme veya rol model olarak gösterme çabasındadır. Genç bireylerin onaylayacakları kural ve uygulamaları kazandırmak veya kazandırmaya çalışmak, bu vasıta ile olumlu davranış değişikliği oluşturmak günümüz çocuk ve gençlik yazınının en önemli amaçlarından biri olmuştur. Bu bağlamda küçük yaştan itibaren bizlere okunan veya bizlerin de okuduğu yazınsal bir eser türü olan masallarda belirli bir öğreti hedefi vardır. Masallar günümüzde olduğu gibi yüzyıllar öncesindeki biçimi ile her ne kadar da pedagojik olmasa bile yine de değerler eğitimine katkı sunmuştur. Ele almış olduğumuz Grimm kardeşlerin “Simeliberg” ve Bin bir gece masallarının “Ali Baba ve kırk haramiler” adlı masallarının karşılaştırılmasında öncelikle benzer ve farklı yönlerin bulunmasına gayret edilmiş, ardından ise masalın bizlere vermek istediği açık veya örtük mesajlar yorumlanmaya çalışılmıştır. Masalların vermek istedikleri mesajlar yorumlandıktan sonra bu mesajlara uygun düşebilecek Türkçe, Almanca ve Arapça atasözü veya deyimler ile çalışmamız desteklenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda çoğu ulus ve halklar tarafından ahlak dışı bir davranış olarak ele alınan hırsızlık, haset, açgözlülük gibi olumsuz değerler açıklanmış ve genç bireylere bunların ne denli olumsuz olduğu aktarılmaya çalışılmıştır. Bu çalışma ile temel anlamda ahlaki değerler açısından bedavacılığın ne kadar kötü olduğu, haset ve açgözlülüğün insanlarda ruhsal sorunlar olduğu, bu sorunların çözülebilmesinin aslında insanın kendinde var olan irade güçlüğü ile oluşabileceği vurgulanmıştır. Eserlerde açgözlü olan zengin kardeşler fakir olanların altın paraları nereden bulduklarını söylemedikleri takdirde onları ispiyonlamak ile tehdit etmekte ve böylece kardeşlerinin sosyal yaşantı ve mutluluklarına engel olmaktadırlar. Bu tür davranışın bile kardeşler arasında sevgi ve saygının yanı sıra kardeşi koruyup kollamak gerektiğine dair bir alt mesaj olarak verilmek istenir.

Kaynakça

Aktulum, K. (2000). Metinlerarası ilişkiler. Ankara: Öteki

Binbir gece masalları (2008). Çev: Yurdatap, S. M. 10. Baskı. Ankara: Elips Budak, S. (2009). Psikoloji sözlüğü. Ankara: Bilim ve Sanat

Drostowski, G., Müller, W., Stubenrecht, W.S., Wermke, M. (1993). Zitate und Aussprüche. Band 12. Mannheim: Dudenverlag

Grimms Märchen (2012) –a-. Kinder und Hausmärchen. Köln: Anaconda Grimms Märchen (2000)-b-.Grimms Märchen. Hamburg: Cecilie Dressler

Groβe, W., Grenzmann, L., Bark, J., Steinbach, D., Wittenberg, H. (1991). Geschichte der deutschen Literatur- Klassik und Romantik. Stuttgart: Ernst Klett

Hausmann, A., Bussmann, B., Kraft, A., Logemann, C. (2005). Übertragungen-Formen und Konzepte von Reproduktion in Mittelalter und früher Neuzeit. Berlin: Walter de Gruyter

Kast, V. (1986). Märchen als Therapi. 2. Auflage. Olten: Walter

Kılborne, B. (2014). Utanç ve haset. Çev: Erdal, B. İstanbul: Bilgi Üniversitesi

Knörrich, O. (hrsg.) (1981). Formen der Literatur. Poser, T. Märchen. – Stuttgart: Kröner Özafşar, S. (2009). Atasözleri sözlüğü. İstanbul: Birleşik

Özakkaş, T. (2015). Bütüncül Psikoterapi. 7. Baskı. İstanbul: Litera

Peseschkian, N., Aziz, A. (2009). Lexikon der positiven Psychotherapie. Frankfurt: Fischer Püsküllüoğlu, A. (1997). Arkadaş Türkçe Sözlük. 2. Baskı. Ankara: Arkadaş

Ünlü, S. (1996). Sosyolojik açıdan yeni alman edebiyatı tarihi. Konya: Damla https://arab.org/tr/88-arap-atas%C3%B6zleri/ Erişim: 25.04.2019- 04:41