• Sonuç bulunamadı

Müslim’in Sıhhat Şartları İle İlgili Tenkitler

1.2. NEVEVÎ’NİN MÜSLİM VE SAHÎH’İ HAKKINDAKİ

1.2.2. Müslim’in Sahîh’ine Yöneltilen Tenkitler Ve Nevevî’nin Müdafaası

1.2.2.5. Müslim’in Sıhhat Şartları İle İlgili Tenkitler

İmam Nevevî, sahihlik şartları ile ilgili olarak Müslim’e yöneltilen tenkitler karşısında, İmam Müslim’i müdafaa cihetine giderken, âlimlerin ittifak halinde Müslim’e yönelik tenkitlerini ise göz ardı etmez. Mesela “Namazda teşehhüd” bâbı içerisinde Hz. Peygamber’in öğretmiş olduğu teşehhüd hakkında birçok rivayet tarikleri nakledilmiştir. Bunlardan bir tanesi de Müslim’in bu eserini nakleden Ebû İshak künyesi ile tanınan İbrahim b. Süfyan’a aittir. Bu rivayette Ebû İshak, Cerir’in, Süleyman’dan (et-Temimî) onun da Katâde’den naklettiği “ أرق اذاو اوتصنأف” “(İmam namazda) okuduğu zaman, susunuz.” ziyadesinden bahsetmiştir.360

Takibeden rivayette ise Ebû İshak, hadisin Ebû Nadr’ın kız kardeşinin oğlu Ebû Bekr tarafından ta’n edildiğini bildirmiştir. Bu rivayete göre Müslim, Ebû Bekr’in eleştirisine “Sen Süleyman’dan daha hafızını mı istiyorsun?” şeklinde mukabelede bulunmuştur. Bunun üzerine Ebû Bekr, Müslim’e Ebû Hureyre361 hadisi hakkındaki

görüşünü sorunca Müslim, “O hadis yani “Okuduğu zaman, susunuz.” benim nazarımda sahihtir.” cevabını vermiştir. Ebû Bekr’in “Öyle ise niye eserinde bu hadise yer vermedin?” şeklindeki itirazına ise Müslim, “Bu hadis, sıhhati konusunda

358 Nevevî, el-Minhâc, c.10, s.463. 359 Nevevî, el-Minhâc, c.10, s.463. 360 Müslim, Salât, 63.

101

üzerinde icmâın olduğu bir hadis değildir. Fakat bu hadis bana göre sahihtir. Ben eserimde benim nazarımda sahih olan hadislerin tamamına yer vermedim. Bilakis eserimde sıhhati konusunda üzerinde icmâ edilmiş olan hadisleri aldım.”362 şeklinde

mukabelede bulunmuştur.

Nevevî, Müslim’in Sahîh’inde üzerinde icmâın olmadığı hadislerin mevcut olduğu iddiası ile bahsi geçen sözün tenkit edildiğini bildirmiştir. Akabinde ise Nevevî, Müslim’i şu sözlerle müdafaa etmiştir: “Burada üzerinde icmâ edilen hadisler sözü ile murat edilen, Müslim nazarında icmâ olan hadislerdir. Bilakis bu hususta Müslim’in başkalarını taklit etmesine lüzum yoktur.”363 Şerhinde bu kadarıyla kifayet eden Nevevî, mukaddimede konuya atfen yaptığı değerlendirmede Müslim’in sözünde müşkilin bulunduğunu, ancak İbnü’s-Salâh’ın bu meseleye iki vechede cevap verdiğini ifade etmiştir. Bu cevaba binaen Nevevî, sözlerine şöyle devam eder: “Evveliyetle Müslim’in bu sözü ile muradı, kendi nazarında icmâın oluştuğu hadislerdir. Haliyle hadislerin bir kısmında bazılarına göre icmâ oluşmamıştır. Diğer bir husus da şudur ki; Müslim, burada sened ve metin olarak hakkında sikaların ihtilafının mevcut olduğu hadisleri almadığını murat etmiştir. Aksi halde Müslim, seneddeki bazı râvilerin sikalığı hakkındaki (muhtemel) ihtilafı kastetmemiştir. Nitekim, Ebû Bekr‘in, Ebû Hureyre364 hadisi hakkındaki görüşünü

sorunca Müslim’in verdiği cevap da bunu göstermektedir. Bununla birlikte Müslim’in eserinin kendi katında sahih olmakla beraber sened veya metninde ihtilaflı olan hadislere de şamil olması, sıhhat şartları noktasında Müslim’in bir dikkatsizliği – yanılgısı (zühul) - sebebiyle veya başka bir sebeble de olma ihtimali vardır. Ancak şu bilinmelidir ki, bu hadisler istidrak edilmiştir ve illetleri tespit edilmiştir.365

Nevevî, bu konu ile alakalı olarak mukaddimede şu misali vermiştir: “Hadisin bütün râvileri sika olmakla beraber, senedde Ebü’z-Zubeyr el-Mekkî, Süheyl b. Sâlih, el-Alâ b. Abdirrahman veya Hammad b. Seleme’den birisi varsa âlimler, bu hadisin Buhârî’nin şartına göre değilse de Müslim’in şartına göre sahih

362 Müslim, Salât, 63.

363 Nevevî, el-Minhâc, c.4, s.343. 364 Bkz. Müslim, Salât, 63.

102

olacağını söylemiştir. Çünkü bu râviler Müslim nazarında sahihlik şartlarını taşımaktadır. Benzeri bir durum ise İbn Abbas’ın mevlası İkrime, İshak b. Muhammed b. el-Ferevî, Amr b. Merzuk’un bulunduğu senedlerde vâkidir. Çünkü bu râvileri Buhârî muteber kabul ederken bu sefer Müslim hüccet olarak kabul etmemektedir.”366

Nevevî, bahsi geçen meselede Ebû Bekr’in tenkitleri karşısında Müslim’i müdafaa etmekle beraber, Süleyman et-Temîmî’nin Katâde’den naklettiği rivayetteki “اوتصنأف أرق اذا ” ziyadesi hakkında aynı tavrı sergilediği söylenemez. Ebû İshak’ın و belirtmiş olduğu ve Ebû Bekr’in tenkit ettiği bu rivayet karşısında Müslim, bahsi geçen râvi Süleyman et-Temîmî’nin hıfz ve zabtı kâmil olduğu ve dolayısıyla başkalarının muhalefetinin zarar vermeyeceğini savunmasında bulunmuştur. Fakat Nevevî izahatında bu zait lafız ile ilgili olarak Beyhakî’nin (ö. 458/1066), Yahyâ b. Maîn’in (ö. 233/848), Ebû Hâtim er-Râzî’nin (ö. 277/890), Dârekutnî’nin (ö. 385/995) ve Hâfız Ebû Ali Nîsâbûrî’nin tenkitte bulunduğunu ve yine Beyhakî’nin Hâfız Ebû Ali’den “Bu lafız mahfuz değildir. Nitekim Süleyman et-Temîmî bu ziyade lafızda Katâde’nin diğer râvilerine muhalefet etmiştir. Bütün hafızların ziyadenin zayıflığı hususunda birleşmeleri de Müslim’in tashihinden mukaddemdir.” şeklinde nakilde bulunduğunu belirtmiştir.367 Böylece Nevevî, eserin üslûbuna dair

tenkit karşısında Müslim’i savunurken, bütün ulemanın birleştiği bir tenkitin de göz ardı edilmemesi gerektiğini ortaya koymuştur.

Müslim’e yöneltilen tenkitler daha önce zikrettiğimiz üzere sened ağırlıklı olmakla birlikte hadis metni ile alakalı tenkitlere rastlamak da mümkündür. Örneğin metinde işkâl olduğu gerekçesiyle Müslim hadisleri kimi zaman tenkide uğramış ve Nevevî şerhinde bu iddialara cevap vermeye çalışmıştır. Bu bölümde metinde görülen işkâl sebebiyle manada oluşan karışıklığı giderme adına Nevevî’nin açıklamalarını ortaya koymaya çalışacağız.

366 Nevevî, Minhac şerhinin mukaddimesinde Buhârî’nin Sahîh’inde tahric ettiği halde Müslim’in

tahric etmediği râvilerin sayısı 434 iken, Müslim’in Sahîh’inde hüccet olarak kabul ettiği halde Buhârî’nin hüccet kabul etmediği râvi sayısının ise 625 olduğunu belirtir. Bkz. Nevevî, el-

Minhâc, c.1, s.130 (Nevevî’nin Mukaddimesi)

103