• Sonuç bulunamadı

2 Nolu Çeşmeler: Çeşmeler Hisar Camii’nin son cemaat mahalli girişinin iki yanında yer almaktadır Kitabeleri olmayan çeşmelerin her ikisi de aynı

2.4. Kestanepazarı Cam

Şekil no : 73-87

Çizim no : 24-29

Plan no : 9-10

İnceleme Tarihi: Ekim 2010/Ocak 2011

Yeri: Kestanepazarı Camii, İzmir merkezde kendi adıyla anılan mevkide Kemeraltı Çarşısı içinde yer almaktadır.

İnşa Tarihi: Ahmet Ağa, Kızıl İbrahim ve günümüzde Kestanepazarı Camii, adıyla anılan eser hakkındaki ile bilgileri Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinden öğreniyoruz. Evliya Çelebi’ye göre kıble kapısı yanında bulunan ancak günümüzde mevcut olmayan, laciverd ile kitabe olunmuş karahisari hattıyla mermer üzerine yazılmış dört satırlık kitabe metni şöyledir:

Cenabı sahibülhayrad Ahmet Ağa hasbetenlillah Bu âli camii yaptırdı kasdı hayr idi nagâh

Bu tarhı dilkeşi seyreyliyenler didi tarihin Yerinde oldu ziba bibedel cami kalâllah

Sene 1078 H / M. 1668-1669” (Evliya Çelebi, 1935:94).

Vakfiye kayıtlarına göre Kestanepazarı Camii, Baruthane-i Amire Nazırı

Eminzade Hacı Ahmet Ağa tarafından Kızıl İbrahim Mescidi yerinde yeniden

yapılmıştır*. Camii, bugünkü görünümünü 19.yy ortalarında geçirdiği büyük bir

yangın sonucu yeniden inşa edilerek almıştır. (V.G.M, 350101:17).

Caminin Mimari Özellikleri: Fevkani bir kuruluşta inşa edilmiş olan camii, alt katında dükkan ve depolar, avlunun batısında kuran kursuna ait iki bina ve avlu dışında yapıdan bağımsız bir şadırvanın yer aldığı birimlerden oluşur. Yüksek

bir platformda inşa edilen merkezi haç planlı kilise şemasına sahip camide kare

planlı harim, dokuz üniteye ayrılmıştır (Kuyulu, 2002b: 1132).

Harim mekanını merkezde dört yandan beşik tonozlar üzerinde yükseltilmiş bir kubbe ile yanlardaki dört küçük kubbe örtmektedir. Kare planlı

harimin önünde üzeri üç gözlü kubbeyle örtülü bir son cemaat yeri vardır.

Kubbelere geçişlerde pandantif kullanılmış olup üst örtüyü yarım daire formlu kemerlerle bağlanan dördü serbest sekiz tanesi duvara bitişik kompozit başlıklı ayaklar taşır (Şekil-73; Plan-9)). Harimin kuzeyinde yer alan mahfil demir sütunlar üzerine oturtulmuş ahşap zemin ve korkuluklardan meydana gelir. İki yanda yer alan spiral merdiven korkulukları ve üçlü mihrap şeklinde çıkıntı yapan yukarıdaki mahfil korkulukların da arabesk formlarda yapılmış delik işi tekniğinde süslemeler yer alır (Şekil-80). Harim mekanındaki tüm pencerelerin etrafı ile harimin üst kenarındaki duvarlar alçı ile kuşatılmıştır.

Yapıyı üç yönden çeviren avluya giriş kuzeybatı ve güney doğu köşede yer alan merdivenlerle sağlanır. Demir korkuluklar çevrilen avluda caminin batı duvarına bitişik kesme taştan yapılmış bir minare yer alır. Oldukça sade olan minarenin kaidesi dikdörtgen formlu olup pahlanmış bir pabuç kısmından sonra

daire kesitli gövdeye geçilir. Boğumlu bir şekilde kademelenerek yükselen

şerefeye sahip minarenin petek bölümü gövdeyle aynı düzendedir ve minare kurşun kaplı bir külah üzerinde yükselen alemle son bulur (Şekil-76). Kestanepazarı Camii’nin günümüzdeki minaresi orijinal değildir. 17. yy ortalarında kenti ziyaret eden Evliya Celebi minareyi yeşil taştan yapılmış sanki

zümrüttür şeklinde tasvir etmektedir. (Çelebi, 1935: 94).

Süslemenin Bulunduğu Yerler:

Şadırvan: Kestanepazarı Camii şadırvanının ilk defa kimin tarafından inşa edildiğine dair günümüzde herhangi bir kitabe mevcut değildir. Ancak günümüzde şadırvanın aynalıklarındaki mermer levhalarda iki adet onarım

kitabesi mevcuttur. Bu kitabelere göre şadırvan; önce 1312 H./1894 M.

Senesinde II.Abdulhamit, daha sonra da 1341 H./1924 M. Senesinde İzmir’in

Cami-i Atik mahallesi sakinlerinden Karaburunluzade-esseyid el hac İbrahim

Kitabeler zemin oyma tekniğinde sülüs hatla yazılmıştır. Kitabe metinleri şöyledir:

Birinci kitabe;

“İş bu eser-i hayr sinin-i vefireden-beri harab ve mu’attal iken her Dürlü terakkiyat ve ihyay-ı hayrat ve mübarrat hususunda a’sarı

Salifeye gabta-bahş olan Gaziy-i bi-meydanı (Sultan Abdulhamid Han-ı Sani) Hazretlerinin ahd-i hümayünlarında tecdiden inşa ve ihya kılınmıştır.Sene 1312 (1894/95)” (Şekil-79)

İkinci Kitabe;

“Karaburunlu-zade es-Seyid Hacı İbrahim Ağa vakfından olub

evladından mütevelliyesi (Hasna Hanım)ve kaymakamı da’va-vekili (İbrahim Edhem Bey) Ma’rifetleriyle ta’mir edilmişdir. 1. Ramazan sene 1341 (17 Nisan 1923)”(Şekil-78), (Aktepe, 2003:193).

Şadırvan sekizgen planlı bir beton üzerinde yükselmektedir. Mermer levhalardan oluşan su haznesinin aynalıklarında birer adet musluk yer almaktadır. Bu mermer levhaların her bir köşesinde, kenarları profillendirilmiş plaster görünümlü birer sütun görülmektedir. Su haznesinin üstünde betondan yapılmış bir bölüm daha bulunmaktadır. Yalak bölümünde beton malzemeden yapılmış olup, hazneyi çevrelemektedir. Su haznesinin üzeri sekizgen bir kansak üzerine oturtulmuş metal bir pramidal külahla örtülmüştür (Şekil-77; Plan-10). Şadırvanın üst örtüsü soğanvari kubbeyi andıran ferforje demir korkulukla kapatılmıştır. (Yaprak, 2009:186). Şadırvan simetrik bir düzenlemeye sahip olup, sade bir görünüme sahiptir.

Cepheler: Caminin yuvarlak kemerli tonozlarla yükseltilmiş olan cepheleri,

plasterler, üçlü pencereler ve silmelerle hareketlendirilmiştir. Doğu ve batı

cephelerindeki iki katlı ve üçlü pencere düzenlemeleri simetriktir. Yuvarlak kemerli tonozlara kadar yükseltilmiş olan ve yanlardan plasterle sınırlandırılmış çift katlı pencerelerden üsttekilerinde iç içe yuvarlak kemer formuna uydurulmuş

ortadakinde dilimli kemer ve kilit taşı, yanlarda ise sivri kemer kullanılmış olup kemer yüzeyleri silmelerle hareketlendirilmiştir. Bu üçlü pencerelerin kemerleri, gövdesi düşey hatlardan oluşan dikdörtgen bölmelere ayrılmış plasteler üzerine oturtulmuş ve pencerelerin üstüne üçlü düzende dikdörtgen alınlıklar yerleştirilmiştir (Vefa, 2002: 313).

Doğu ve batıdaki üçlü pencere uygulamalarının her iki yanında ve son cemaat yerinin yan duvarlarında altta yarım daire formlu çift kemer ve plasterle kuşatılmış pencereler ile üstte etrafı mermerle kuşatılmış rozet pencereler yer alır. Güney cephe düzenlemesi doğu ve batıdaki cephelerle simetrik olup tek bir farkla ayrılmaktadır. Mihraptan dolayı sağır bırakılmış olan alt kattaki üçlü pencerelerden, ortadakinde dilimli, yanlardakinde ise yarım daire formlu kemer kullanılmıştır. Cephelerin köşelerinde ve pencereler arasında yer alan plasterlerin başlıkları silmelerle kademelenerek saçak seviyesinde son bulmuştur. Kuzey cephede son cemaat yeri camekanla kapatılmış ve üç gözlü bir kubbeyle örtülmüştür.

Üç yönlü bir merdivenle ulaşılan son cemaat yerinin cephesi, ahşap şebekelerle bölmelere ayrılmış ve yarım daire formlu kemerle geçilmiş üçlü bir açıklığa sahiptir. Ortadaki girişi kare kesitli kaideler üzerine oturan silindirik gövdeli ve kompozit başlıklı sütunlar sınırlandırırken, yanlardaki diğer açıklıkları plasterler sınırlandırır. Yarım daire formlu kemerlerin yüzeyi silmelerle hareketlendirilmiştir. Son cemaat yerine girişi sağlayan üç yönlü merdivenlerin demir korkuluklarının başlangıcında yaprak sırtlı ve volütlü “S” şekillerinden oluşan babalar yer alır (Şekil-74,75).

Giriş Açıklığı: Mihrap ekseninde yer alan cümle kapısının kanatları ve kemer aynalığı ahşaptan, plaster görünümlü sütunlar ile çerçeve, kemer ve kitabeliği

mermerden yapılmıştır. Ahşap kapı kanatları farklı boyutlarda yapılmış

dikdörtgen ve kare kartuşlarla oluşturulmuşken aynalığında güneş kompozisyonu şeklinde dış bükey silmelerden oluşan çubuklarla yapılmış ışınsal

bir düzenlemeye sahiptir. Kapıyı iki yandan dikdörtgen kaideler üzerine

oturtulmuş gövdesi dış bükey silmelerle hareketlendirilmiş çifte plaster görünümlü sütunlar ile plasterler üzerine oturan yuvarlak kemer ve ters “U”

şeklindeki çerçeve sınırlandırır. Kapı kemerinin yüzeyi dikdörtgen formlu dış bükey silmelerden oluşan kasetlere bölünmüştür. Kemeri sınırlandıran çerçevenin saçak seviyesinde yumurta dizili ve akant yapraklı bir lento yer alır (Vefa, 2002:313).

Lentonun iki yanında altta küçük, üstte ise iri akantus yapraklarından oluşan konsollar bulunmaktadır. Saçak tablası üzerindeki dikdörtgen formlu ayet kitabesinde zemin oyma tekniğinde yapılmış altın yaldızla boyalı Tevbe suresinin 18. Ayeti yazılıdır (Kuran-ı kerim, 9/18). Kitabenin etrafını iki sıra şeklinde zikzaklardan oluşan bir bordür kuşatır. Kitabenin iki yanında, biri saçak tablasını taşıyan, diğeri dekoratif olarak yapılmış etrafı iç ve dış bükey silmelerden oluşan dikdörtgen panolar yer alır (Şekil-81; Çizim-24). Bu kitabenin Selçuk İsa Bey camiinden getirilerek buraya yerleştirildiği belirtilmektedir (Uğur, 2006:13).

Mihrap: Kıble duvarının ortasında kuzey girişi aksında konumlanmıştır. Mermer malzemeden oluşturulan mihrabın tacındaki süslemelerde alçı kullanılmıştır. Mihrabın iki yanında çift sıra halinde serbest sütunlar yer alır. Daire kesitli koyu renk mermerden yapılmış iyon başlıklı sütunlar ile gövdesi yivli dor düzenindeki sütunların başlıkları üzerinde devam eden sütunlar sivri kemerli kavsara üzerindeki saçak seviyesinde sonlanırlar. Yarım daire formlu mihrap nişinin iki yanında plaster görünümlü yivli sütunlar bulunmaktadır.

Mukarnaslı bir kavsaraya sahip olan mihrapta, mukarnas içleri iç içe geçmiş

palmet ve Rumilerden meydana gelen süslemelerle bezenmiştir. Kavsara kemerinin yüzeyi kıvrım dallar üzerinde gelişen, rumi ve palmetlerin yer aldığı motiflerle bezenmiştir. Mukarnaslı kavsara kemerinin 1980’li yıllarda Selçuk İsabey Camiinden getirtildiği belirtilmektedir (Uğur, 200: 30-31).

Kademelenerek sonlanan saçak tablası üzerinde üç satırlık ayet bulunmaktadır. Ali İmran suresinin 39. Ayeti ve (Kuran-ı Kerim, 3/39) ve

Bakara suresinin 144. Ayetinin (Kuran-ı kerim, 2/144)yazılı olduğu kitabe zemin

oyma tekniğinde, celi sülüs hatla yazılmış ve altın yaldızla boyanmıştır. Kitabeliğin üzerinde yer alan mihrap tacında uçları volütlü ve yaprak sırtlı

salkımlarıyla doldurulmuş sepeti taşır vaziyette işlenmiştir. Doğal görünümlü çiçekler, laleler, yaprak ve volütlü yaprak sırtlı “S” ve “C” şekilleri simetrik ve asimetrik şekilde birbirlerine dolanarak, içleri çiçek demetleri ve üzüm salkımları ile doldurulmuş oval ve yuvarlak madalyonları da kavrayacak şekilde tacı tamamlarlar (Şekil-85; Çizim-25).

Minber: Kestanepazarı Camii minberi kıble duvarında mihrabın hemen yanında yer almaktadır. Minberde kırmızı, siyah ve beyaz olmak üzere üç renk mermer kullanılmıştır. Minberin giriş açıklığında iki farklı düzenlemeye sahip sütunlar görülmektedir. Bu sütunlardan alttaki kare kesitlidir ve gövdesinde iç içe dış bükey silmelerden oluşan dikey dikdörtgen formlar yer alır. Üstteki sütun ise daire gövdelidir. Sütunlar iyon başlıklıdır ve birbirlerine yuvarlak kemerle bağlanmıştır. Kare kesitli kemerde giriş aralığı genişliğinde kenarları altın yaldızla boyalı asılmış vaziyette ve kıvrımlarıyla verilmiş perde motifi görülmektedir (Bayrakal, 2004:27).

Kemer aynalığı ortada dışa doğru kavis yapan bir görünüme sahiptir.

Kemerin kenar köşeliğinde ve aynalığında altın yaldızla boyalı celi sülüs hatla

yazılmış ayet ve hadisler yazılıdır. Kitabeliği iki yandan sınırlandıran sütunların

yanında uçları volütlü “S” şekilli konsollar yer alır. Kemer aynalığı ve

konsolların üzerini dışa doğru kademelenen koyu renkli bir saçak örtmektedir.

Saçak üzerindeki taç kısmında uçları volütlü “S” kıvrımları üçgen bir alınlık

oluşturmakta ve tepe noktasından demetlenmiş bir şekilde altın yaldızla boyalı bir akant yaprağı çıkmaktadır. Bu alınlığın iki kenarı yine uçları volütlü birer “S” kıvrımıyla doldurulmuş ve ortada kalan boşluğa da bir istiridye motifi işlenmiştir.

Minber yukarı doğru daralan silmelerden oluşmuş bir kaide üzerindedir.

Üçgen formlu yan aynalığın etrafı dış bükey silmelerden oluşan sade bir

düzenlemeye sahiptir. Merdiven korkulukları uçları volütlü “S” şekilli

parmaklıklardan oluşmaktadır (Bayrakal, 2004:26). Minber geçit bölümü

oldukça geniş tutulmuştur. İki yandan kare kesitli dikdörtgen gövdeli ve yüzeyi

silmeyle hareketlendirilmiş dışa doğru kademelenen bir saçakla sonlanan ayaklar birbirine yuvarlak kemerle bağlanarak geçit açıklığını oluşturmaktadır. Geçit

kemerinden aşağıya uçları püsküllü ve pileli bir perde sarkmaktadır. Kemeri iki yandan gövdesi dışa taşıntılı plaster görünümlü iki unsur sınırlandırmakta ve üzeri bir diş sırası ve silmelerle dışa doğru kademelenen bir saçakla sonlanmaktadır. Geçit kemeri ve köşk korkuluğu arasında kalan boşlukta uçları volütlü yatay iki “S” şeklinin ortasına bir palmet ve palmetin üstünde ise bir

istiridye motifi görülmektedir. Ayrıca bu “S” şeklinin uçlarından çıkıp iki yana

sarkan volütlerine birer akant yaprağı işlenmiştir. Köşede ise iç ve dış bükey

silmelerle belirginleştirilmiş kare bir düzenleme yer almaktadır.

Minberin köşk korkuluğu iki yandan dikdörtgen kesitli plasterlerle

sınırlandırılmıştır. Bu plasterlerden merdiven korkuluğu yanındaki bölüme uçları volütlü “S” şekli ve bu “S” şeklinin altındaki volütünden çıkan dilimli bir yaprak motifi işlenmiştir. Köşk korkuluğunda arada kalan bölüme de içeriye doğru kavis yapan ve dışa doğru kademelenen dikdörtgen bir kartuş işlenmiştir. Birbirine sivri kemerlerle bağlanan daire formlu kompozit başlıklı ayaklar üzerine düz tavan şeklinde oturtulan köşkün üzeri dışa doğru kademelenerek oluşturulmuş saçakla sonlanır. Minberin kuzey cephesindeki köşk kemerinin köşeliklerinde altın yaldızla boyalı sülüs hatlı “Lailahe illallah sadaka rasullullah” yazılıdır. Köşk saçağının üzerinde ve köşeliklerinde, minberin taç ve geçit kısmında tekrarlanan kompozisyonlar görülmektedir. Minberin kasnak ve külahı yoktur (Şekil-86; Çizim-26).

Vaaz Kürsüsü: Üç farklı rengin kullanılarak oluşturulduğu mermer kürsü, kıble duvarının batısındadır. Sütun görünümlü korkuluklara sahip olan kürsünün merdiven aynalığında etrafı silmelerle kuşatılmış ok ucu kompozisyonu ile merdiven korkuluğunun başlangıcında gövdesi yivli yaprak sırtlı ve volütlü bir

“S” şekli yer almaktadır (Şekil-87; Çizim-27).

Kubbeler: Harimde ve son cemaat yerindeki orta kubbelerin göbeğinde beş kollu yıldız ile doğal görünümlü çiçek kompozisyonlarından oluşan alçı

süslemeler bulunmaktadır (Şekil-82,83; Çizim-29).

Ayaklar: Harim mekanındaki kuzey duvarı hariç tüm ayaklar ile son cemaat yerindeki orta kubbeyi taşıyan ayaklar kompozit başlıklara sahiptir (Şekil-82;

Çizim-28). Mermerden yapılmış olan ayaklar yüksek kaidelere oturtulmuş olup harimdeki orta kubbeyi taşıyan ayakların kaidelerinin üst köşelerinde