• Sonuç bulunamadı

2 Nolu Çeşmeler: Çeşmeler Hisar Camii’nin son cemaat mahalli girişinin iki yanında yer almaktadır Kitabeleri olmayan çeşmelerin her ikisi de aynı

2.12. D amlacık Cam

Şekil no : 204-220

Çizim no : 78-82

Plan no : 25-26

İnceleme Tarihi: Ekim 2010/Ocak 2011

Yeri: Damlacık Camii İzmir merkezde kendi adıyla anılan Damlacık Mahallesinde yer alır.

İnşa Tarihi: Kılcı Mescidi olarak da anılan caminin ilk inşasına dair günümüzde herhangi bir kitabe mevcut değildir. Ancak haziresindeki mezar taşı kitabesine

göre caminin en geç 18. yy. başında ibadete açık olabileceği (Aktepe, 2003; 55)

düşünülmektedir. Bunun dışında caminin batı cephesine denk gelen ve avluya girişi sağlayan kapının alınlığında basık kemerli mermer bir levha üzerine zemin oyma tekniğinde yazılmış sülüs hatlı bir onarım kitabesi yer alır (Şekil-211). Kitabe metni aynen şöyledir:

“Etdi delâlet bende-i âl-i Osman Çok sa’i ile şeref buldu câmi’-i Zişan

Hamdül-lillâh hitam buldu inşası dedi Fahri Bu da bir hezâ min fazl-ı Rabbi

Zülhiccetü’ş-şerife sene-i hicriye 1330 (Kasım 1912)” (Aktepe, 2003:54). Caminin Mimari Özellikleri: Damlacık Camii merdiven yokuşunda meyilli bir arazide inşa edilmiş olup bir bodrum kat üzerinde yükselmektedir. Camii, kare planlı harim mekanı önünde alt katı son cemaat yeri üst katı kadınlar mahfili olarak düzenlenmiş olan iki katlı kapalı bir ön mekanla, güneydeki hazire, avlunun batı duvarındaki çeşme ve son cemaat yerinden girişi sağlanan duvara bitişik yapılmış minareden oluşan birimlerden meydana gelmiştir. Üzeri onaltıgen bir kubbeyle örtülü olan kare planlı harim mekanında duvara gömülü olarak yapılmış plaster görünümlü sekiz ayak tarafından taşınan kubbeye geçişler pandantiflerle sağlanmıştır. Ahşaptan yapılmış bindirme tekniğindeki kubbe, pandantifler yardımıyla plaster görünümlü ayaklar üzerine oturtulmuştur

caminin üzeri kiremitle örtülü bir kırma çatıyla kapatılmıştır. Arazinin eğimli ve dar olmasından dolayı avlu yamuk planlı olup güneyinde caminin zemininde yüksek tutulmuş küçük bir haziresi yer almaktadır (Şekil-208).

Süslemenin Bulunduğu Yerler:

Çeşme: Damlacık Camii’nin batısındaki avlu duvarında ve merdiven yokuşu

üzerinde bulunmaktadır. Günümüzde mevcut olmayan ancak eski

fotoğraflarında çeşmenin aynalık üstünde bulunan kitabeye göre çeşme 1210

H./1795-96 M. tarihinde Mustafaoğlu Mustafa Efendi adında bir hayır sahibi

tarafından yaptırılmıştır (Aktepe, 2003:179). Çeşmenin kitabe metni şöyledir:

“sahibü’l-hayrât ve’l hasenât Mustafaoğlu Mustafa’nın hayrıdır. Sene 1210” (Aktepe, 2003:180)

Çeşme derin olmayan bir niş içine yerleştirilmiş olup dikdörtgen planlıdır. Oldukça dik ve merdivenli bir yokuşta yer aldığı için alt kısmı eğimlidir. Çeşme nişi dikdörtgen bir profille çevrelenmiştir. Lülenin altındaki kısma beton döküldüğü için yalak bölümüne ilişkin herhangi bir ize rastlanmamıştır (Yaprak, 2009:111). Çeşmenin ayna taşında kaide üzerinde yükselen ve geniş bir ağızlığı olan vazo yer alır. Vazo içinden çıkan akant yaprakları yukarda ve yanlarda dalgalı kıvrımlarla etrafa yayılır vaziyette kabartma olarak işlenmiştir. Mermerden yapılmış olan çeşme oldukça bakımsız olup üzerine yeşil bir boya sürülmüştür. Günümüzde kullanılmayan ve

süslemeleriyle geç dönemin üslubunu yansıtan çeşme koruma altına alınmalıdır

(Şekil-209; Çizim-81; Plan-26)

Minare: Minare caminin doğu cephesinde duvara bitişik bir şekilde yapılmıştır. Minareye giriş son cemaat yerinin doğusundaki pahlanmış köşede yer alan yarım daire formlu kemere sahip bir kapıyla sağlanmıştır. Kırmızı foça taşından yapılan minarenin kaidesi günümüzde sıvanmıştır (Sivri, 1960:5). Damlacık

Camii’nin minaresi eklektik üslupta yapılmış olup geç dönemi en iyi yansıtan

örneklerdendir. Çokgen bir kaide üzerinde yükselen minarenin pabuç kısmına iç

minarenin şerefesi altında ay ve yıldızlardan oluşan bir süs kuşağı yer alır. Şerefe dilimli konsollarla desteklenmiş olup korkulukları günümüzde bir saçla kapatılmıştır. 1960 yılındaki Ege Ekspres gazetesinde tanıtılan bu caminin orijinal şerefe korkuluğunda beyaz mermer veya alçıdan kafes işi tekniğinde yapılmış süslemeler görülmektedir (Sivri, 1960:5).

Minarenin petek bölümü gövdenin devamı niteliğinde olup üzeri üçgen alınlıklı bir kuşakla çevrelenmiştir. Kubbe ve alem görünümlü taş süslemelerin yer aldığı düzenleme külahı oluştururken, dört boncuklu sap üzerindeki hilalle sonlanan alem minareye yükseklik vurgusu yüklemiştir (Şekil-210).

Cepheler: Damlacık Camii’nin kuzey ve batı cephesi dışındaki diğer cepheler

sade bir görünüme sahiptir ve duvarları sıva ile kapatılmıştır. Doğu cephesinde

minare kaidesi yer alırken güney cephesinde mihrabın dışarıya taşırılan bölümü cepheleri hareketlendiren tek unsurdur (Şekil-206). Batı cephesindeki kadınlar mahfiline çıkışı sağlayan merdivenli bölümün üzerindeki kırma çatı ve saçaklar dışında cephe sade görünümlüdür. Alt katı son cemaat yeri, üst katı kadınlar mahfili olarak tasarlanmış iki katlı kapalı bir ön mekandan oluşan kuzey cephe, diğer cephelere nazaran daha estetik bir görünüme sahip olup plasterler, kırma

çatı ve üçgen alınlık düzenlemeleri ile eklektik üslubun özelliklerini

yansıtmaktadır (Şekil-204, 205). Plasterde üç bölüme ayrılmış olan kuzey cephenin alt katındaki son cemaat yerine iki yandan dört basamaklı merdivenle çıkılan ve üzeri kırma çatı ile kapalı bir ön mekanla girilmektedir. Ahşap ayaklarla taşınan bu ön mekanın şaçak tablasını baş aşağı sarkıtılmış palmet

görünümlü bir friz kuşağı çevrelemiş, ayaklar arasındaki konsollar da uçları

volütlü ve yaprak sırtlı “C” şekilleri ile süslenmiştir.

Son cemaat yerindeki üçlü açıklıklardan doğu ve batıdakiler geniş tutulmuş olup camekanla kapatılmış ve yarım daire formlu kemerle geçilmiştir. Kuzey cepheye oldukça hareket kazandıran plasterler iç ve dış bükey silmelerle kademelenerek bir saçakla sonlanmıştır. Kadınlar mahfilinin ön cephesini oluşturan ikinci kattaki yarım daire formlu kemerle geçilen açıklıklardan ortadaki bölümde bombeli bir korkuluğa sahip mükebbire penceresi yer alır. Mükebbire penceresinin olduğu bölüm üçgen alınlık şeklinde sonlanmış ve

alınlığın aynalığına alçıdan etrafı silmelerle kuşatılan ve alttan yapraklı bir konsolla desteklenen içi boş bir madalyon yerleştirilmiştir. Bu madalyonun tepe noktasına iki yanından akant yaprakları çıkan ve ortasında yumurta dizisi motifi olan volütlü bir kilit taşı düzeneği konulmuştur (Çizim-82).

Son Cemaat Yeri: Son cemaat yerinde süslemeleri sadece üst örtüde görürüz (Şekil-212). Ahşap malzemeyle kapatılmış olan tavanın ortasında iç ve dış bükey silmelerle kuşatılmış altı kollu bir yıldız kompozisyonu görülmektedir. Altı kollu yıldızın ortasında yaprak dizilerinden oluşan bir çiçek yer alırken, kollar içinde kalan boşluklar alçı malzemeden yapılmış örgü tekniğindeki dekorasyonla

kapatılmıştır (Şekil-214).

Giriş Açıklığı: Ana mekana girişi sağlayan cümle kapısının kanatları ve aynalığı ahşaptan, kemer, söve ve alınlık mermer malzemeden yapılmıştır. Kapı kanatları dikdörtgen ve kare formlardaki kartuşlara ayrılmış, aynalığı ise kemerin şeklini

alan ve içinde simetrik konumda ay ve yıldız motiflerinin olduğu bir

düzenlemeyle bezenmiştir. Kapıyı iki yandan sınırlandıran mermer sütunların başlıkları yumurta dizisi ile son bulurken gövdesinde eğrisel hatlardan oluşan kartuşlar yer alır. Bu sütunların üzerinde devam eden ve alınlığı ters U şeklinde kuşatan çerçeve içinde siyah zemin üzerine altın yaldızla boyanarak yazılmış sülüs hatlı hadis kitabesi yer alır (Şekil-213). Sülüs hatla yazılmış olan bu ayet kitabesini altta iki dilimli ve yarım daire formlu kemer şekillendirmiştir. Cümle kapısının iki yanında dikdörtgen panolar içinde, celi talik hatla yazılmış “Ya Hazreti Bilali Habeş” ile celi sülüs hatla yazılmış “Kelime-i tevhid “ yazıları görülmektedir.

Mihrap: Kıble duvarı ortasında mihrap duvarı aksında yer alan mihrap plaster görünümlü gömme sütunların sınırladığı alana konumlanmıştır. Mihrap dikdörtgen planlıdır ve güney duvarından dışarıya taşırılmıştır. Beyaz ve yeşil renge boyanmış mermerden yapılan süslemeler altın yaldızla boyalı alçı malzemeyle yapılmıştır. Dikdörtgen formlu kaideleri üzerinde yükselen daire kesitli ve komposit başlıklı sütunlar mihrabı iki yandan sınırlanmıştır. Komposit başlıklı sütunların üzerinde devam eden plaster görünümlü unsurların ön cephelerinde baş aşağı sarkıtılmış bir dal üzerinde gelişen yapraklarıyla verilmiş

bir karanfil yer almaktadır. Plaster görünümlü unsurların sınırladığı alınlıkta siyah zemin üzerine altın yaldızla boyalı sülüs hatla yazılmış Ali İmran suresinin 37. ayeti yazılıdır (Kuran-ı Kerim, 3/37). Alınlığı üstten kademeli bir şekilde dışa taşan saçak tablası ile basık kemer ve bir sıra yumurta dizisi şeklindeki friz kuşatır. Mihrap alınlığında basık kemerin ortasında uçları volütlü alçıdan bir kilit taşı düzeneği ve ortasında yumurta dizisi yer almaktadır. Kilit taşının üzerinde yüzeyi yaprak ve çiçeklerle bezenmiş ve üzeri hilalle sonlanan vazo görünümlü bir unsur yer alır. Basık kemerin üzerindeki kıvrımlarıyla verilmiş birbiri ardına devam eden akant yaprakları ve saçak tablasının üzerindeki kandil görünümlü unsurlar mihrabı taçlandırırken kemerin içi kıvrımlı dallar üzerinde gelişen yapraklarla bezenmiştir.

Yarım daire formlu mihrap nişini kavsara kemerinden asılı kıvrımlarıyla verilmiş ve kordonlarla iki yana çekilmiş yeşil renkli bir perde süslemektedir. Alçıdan yapılmış olan perdenin kenarları ve kordonları altın yaldızla

boyanmıştır. Kavsara kemerinin tepesine girland, akant yaprağı ve çiçeklerle

bezenmiş uçları volütlü bir kilit taşı düzeneği konulmuştur (Şekil-219; Çizim- 78).

Minber: Minber kıble duvarının güneybatısındaki köşede yer almaktadır. Ahşap malzemeden yapılmış olan minberin yüzeyi beyaz, açık ve koyu yeşil renkli yağlı boyayla alemleri de altın yaldızla boyanmıştır.

Altta düz, yukarıda gövdesi yivli sütunlar ve kademeli dış bükey silmeyle sonlanan saçaklar üzerinde uçları yukarı doğru sivriltilmiş ve yine kademeli bir saçakla sonlanan plaster görünümlü unsurları birbirine bağlayan ortası yuvarlak, yanlardan düz kemer, giriş açıklığını oluşturmaktadır. Kemer aynalığında siyah zemin üzerine altın yaldızla boyalı sülüs hatlı hadis yer alır.

Etrafı dış bükey silmelerle çerçevelenmiş kemerin üzerinde bir alem

görülmektedir. Merdiven korkulukları iki kademeli olup, alt bölüm düz, üst

bölüm ise onbir açıklıktan meydana gelen bir düzenlemeye sahiptir. Yan aynalığın etrafı silmelerle çevrelenmiş üçgen bir düzenlemeden ibarettir. Yuvarlak kemerle birbirine bağlanan ayaklar geçit açıklığını oluşturmakta ve

kemer ayanlığının ortasındaki kilit taşını anımsatan ve üzeri dışa doğru

kademelenen bir saçakla köşk korkuluğuna geçilmektedir. Minberin köşk

korkuluğu sade olup köşkü taşıyan sütunların gövdesi yivli ve başlıkları dışa doğru kademelenen saçakla sonlanmakta ve sütunlar birbirine yarım daire formlu kemerlerle bağlanmaktadır. Köşkün üzeri düz tavandır ve dışa doğru kademeli biten saçak altında uçları püsküllü bir friz yer almaktadır. Sekizgen kasnağın üzerini, uçları stilize kompozisyonlardan oluşan ve bir kavis yaparak

daralan bir düzenleme örtmekte ve yine daha küçük ve içi çökertilmiş kare

formlardan oluşan ikinci sekizgen kasnağın üzerinde gövdesi yivli külah alemle son bulmaktadır (Şekil-220; Çizim-79).

Vaaz Kürsüsü: Ahşaptan yapılmış kürsünün merdiven korkulukları atnalı kemeri şeklindeki açıklıklardan oluşan bir düzenlemeye sahiptir. Altta bir kaide üzerinde yükselen ve gövdesi yivli bir sütunun üzerine oturan kürsünün korkulukları üç panodan oluşur. Panoların içlerinde atnalı kemer formları ve alemlerden oluşan süslemeler bulunmaktadır (Şekil-218).

Kubbe: Damlacık Camii kubbesinde, boyama şeklinde yapılmış kalemişi süslemelerle alçıdan altın yaldızla boyalı bitkisel motifler ve kubbe göbeğindeki yazılı süslemeler yer almaktadır. Yanlardan düz ortada yarım daire yapan çubukların birleşmesiyle oluşturulmuş Onaltı dilimli düzenlemenin kubbe eteklerinde beş kollu yıldızlar ve akant yapraklarıyla bezeli cihanyari güzin

panoları yer alır. Kubbe göbeğindeki akant yaprağını sırasıyla altın yaldızla

boyalı celi sülüs hatla yazılmış “İhlas suresi” ve “besmele” yazılı madalyon ve

bordür içinde eşit aralıklarla dizilmiş akant yaprakları ve yumurta dizisi kuşatır.

Kubbe göbeğindeki bu süslemeleri Onaltı dilimli süslemelere denk gelecek şekilde sıralanmış akant yaprakları tamamlar (Şekil-217; Çizim-80).

Yazılar: Çokgen formlu yazılı panoların etrafı altın yaldızla boyalı bir çerçeveyle kuşatılmıştır. Panoların tepe noktasında ve altında akant yapraklarından oluşan bezemeler yer alır (Şekil-216).

Plasterler: Harim mekanındaki plaster görünümlü ayakların gövdeleri iç ve dış

alçıdan yapılmış ve altın yaldızla boyanmış süslemeler yer alır. Süslemede bir orta bağdan çıkarak iki yana kıvrılan volütler ile akant yaprağı kompozisyonu

görülür. Plasterlerin başlıkları silmelerle kademelenerek sonlanır (Şekil-216).

Mahfil: Harimin kuzeyini baştan başa kuşatan mahfil son cemaat yeri

üzerindedir. Yuvarlak kemerle harime açılan mahfilin tüm elemanları ahşaptan

yapılmıştır. Kadınlar mahfilinin etrafı kafes şeklindeki ahşap korkuluklarla çevrilmiş ve ortadaki bölüm mihrap şeklinde dışarıya taşırılmıştır. Dışarıya mihrap şeklinde taşırılan bu bölümü, ucu volütlü ve yüzeyi dolgun görünümlü akant yaprağıyla bezeli konsol taşımaktadır. Mahfilin korkuluk altlarını baklava

dilimi ve delik işi tekniğinde yapılmış bir friz kuşatır (Şekil-215).

Pencereler: Damlacık Camii’nin harim mekanındaki alt kat pencereleri ahşap malzemeyle oluşturulmuş söve ve yarım daire formlu kemerle kuşatılmıştır. Pencerelerin tepe noktasına uçları volütlü ve ortasında yumurta dizisi olan bir kilit taşı düzeneği yerleştirilmiştir. Kilit taşı, arkasındaki boşlukta yer alan akant

yaprakları ile tepeliğindeki akant yapraklı süslüme üzerinde yükselen hilalle son

bulur.

Duvarlar: Harim duvarlarında süslemeyi sadece kubbeye geçişi sağlayan trompların ayaklarında görürüz. Dört duvarın köşesine denk gelen bu süslemelerde yeşile boyanmış ve alçıdan yapılmış çiçek gövdeli birer akant yaprağı yer alır (Şekil-216).

2.13. Aliağa Camii

Şekil no : 221-233

Çizim no : 83-87

Plan no : 27-28

İnceleme tarihi: Ekim 2010/Ocak 2011

Yeri: Aliağa Camii, İzmir Merkezdeki Kemeraltı çarşısının arkasında, Damlacık yokuşu üzerine yer alır.

İnşa Tarihi: Aliağa Camii, son cemaat yerindeki harime giriş kapısının sağında

bulunan kitabeye göre H.1083/M.1672-73 yıllarında Gedizli (Kütahya) Ahmet

tarafından inşa ettirilmiştir.

Diğer taraftan, yine bu kitabeye göre, Aliağa’nın burada bir medresesi ile çeşmesi dahi vardı. Söz konusu kitabe metni şöyledir:

Hamdü-li’llâh ma’bed-i hûb oldu bu beyt-i hudâ Mecma’-ı ehl-i ma’ârif secde-gâh-ı elkıyâ Ol kadar matbû(u şirin ü münâsib düşd û kim Yapmadı bennây-ı âlem böyle bir mevzûn binâ. Bâ-husus ol medrese leyl-i sa’âdet subhudur. Keşf olur her hücresinde tâlibe nûr-ı hudâ Hem letâfetde harem sahnında ayn-ı sâf-dil Sâkî-i Kevser gibi atşâna eyler bezl-i mâ

Mahz-ı lütfundan Hudâ-yi zü’l-kerem Tevfik edüp. Sâhibü’l hayr oldu hem-nâm-ı Ali’yyü’l-murtezâ Hâtif-i Kudsi okur tahsinle bu tarihi

Pâk ü Rûşen câmi’-i zîbâ makâm-ı asfiyâ

Tarih sene 1083 (Miladi 1672-73)

Kitabede inşa tarihi H.1083/M.172-73, onarım tarihi H.1314/M.1958

kayıtları vardır. (Aktepe, 2000:47)

Caminin Mimari Özellikleri: Meyilli bir arazide ve fevkani bir kuruluşta inşa edilen camii, bodrum kat üzerinde yükselmekte olup, çift katlı avlu, hazire, çeşme ve havuz gibi birimlerden oluşan küçük ölçekli kompleks bir yapı özelliği

göstermektedir (Şekil-221). Kare planlı harim mekanı çift katlı sekizgen bir kasnak üzerine oturan kurşunla kaplı tek bir kubbeyle örtülüdür. Kubbeye geçişler, sivri kemerli tromplarla sağlanmış olup, tromplar arasındaki sağır sivri kemerlerle birlikte beden duvarlarına oturtulmuştur. Sağır sivri kemerlerden kuzeydeki hariç diğerlerinde sivri kemerli birer tepe penceresi yer alır (Şekil-

223). Harim mekanının alt ve üst katlarında yer alan yuvarlak kemerli

pencerelerle birlikte harim mekanı toplam ondört açıklıkla aydınlatılır. Harimin

kuzeyindeki kadınlar mahfili tamamiyle ahşaptan yapılmış olup zemini taşıyan sütunlar birbirlerine bursa kemeriyle bağlanmıştır (Şekil-228). Mahfile çıkış dışarıdaki doğu cephesinde yer alan bir kapıyla sağlanır. Yapının minaresi batıdaki son cemaat yeri duvarının köşesindedir. Kaide bölümünün önü bir duvarla örülmüş olan minareye giriş altı basamaklı bir merdivenle sağlanır. Giriş kapısının üzeri sivri kemerli bir niş şeklindedir. Tuğla malzemeden yapılmış sade görünümlü minarenin üzeri kubbe şeklinde bir külahla örtülmüş olup minare alemle sonlanmıştır (Şekil-225). Camiyi bir L şeklinde kuzey ve batı

yönden çeviren son cemaat yerinin üzeri düz ahşap tavanla örtülmüş ve kiremitle

kapatılmıştır. Farklı genişliklerdeki yuvarlak kemerlerle oluşturulmuş

açıklıklarda kemerler birbirlerine ahşap sütunlarla bağlanmıştır. Meyilli bir arazide yapıldığı için güney cephesi istinat duvarına dayanan caminin kuzey cephesinde iki katlı bir avlu yer alır. Alt kattaki avlu duvarında kitabesi olmayan ancak camiyle birlikte inşa edildiği düşünülen bir çeşme bulunmaktadır (Yaprak, 2009:116). Taş malzeme kullanılarak inşa edilen çeşmenin tamamı sıvalıdır.

Dikdörtgen planlı olan çeşmenin sağır niş şeklindeki ayna taşının üzeri sivri

kemerle geçilmiş olup kemer iki yandan dikdörtgen planlı üzengi taşına oturmaktadır (Yaprak, 2009:116). Sade görünümlü ve bakımsız olan çeşme günümüzde halk tarafından kullanılmamaktadır (Şekil-224; Plan-28). Ayrıca kuzey cephedeki avlu duvarında hayır sahipleri tarafından yapılan yeni bir çeşme daha vardır. Alt kattaki avlu girişinin batısında abdest musluklarının yer aldığı birim ile doğusunda cami görevlilerine tahsis edilmiş küçük bir ev yer alır. İki yandan merdivenle ulaşılan ikinci kattaki avlunun batısında dönemin önemli şahsiyetlerinin olduğu bir hazire ile mermerden yapılmış altıgen formlu havuzu

olan bir fıskiye bir havuz bulunmaktadır (Şekil-222). Kaba yonu taş malzemeyle yapılan caminin duvarları sıvalı, üst örtüsü kurşunla kaplıdır.

Süslemenin Bulunduğu Yerler:

Son Cemaat Yeri: Son cemaat yerinin kuzey cephesinin tavanında ahşaptan yapılmış oyma ve kabartma tekniğinde süsleme yer alır. Silme, meandır ve geçme şeklindeki baklava motifleri, kıvrımlarıyla verilmiş çiçek motifini kuşatarak zeminden içeriye çökertilmiş olan kare panoyu oluştururlar. Bu kare panoyu kabartma tekniğindeki süslemelerden oluşan ikinci bir çerçeve kuşatır (Şekil-226; Çizim-84).

Giriş Açıklığı: Harime girişi sağlayan açıklığı iki yandan iyon başlıklı çift sütunlar ile bunların üzerinde devam eden ve kemeri ters U şeklinde kuşatan çerçeve sınırlar. Kemeri kuşatan sütun ve çerçevenin yüzeyi prizmatik üçgenlerden oluşan kare panolara bölünmüştür. İçteki sütunun gövdesi ise silmelerle kuşatılarak altın yaldızla boyalı baklava dilimleri ile bezenmiştir. Yarım daire formlu kemerin yüzeyi ortadaki altın yaldızla boyalı “Maşallah” yazılı madalyonun iki yanından kemeri kuşatacak şekilde geçme ve silmelerle kuşatılmıştır. Kemer köşelerindeki üçgenlerin içine sülüs hatla yazılı ve altın yaldızla boyalı “Maşallah” yazılı birer madalyon daha yerleştirilmiştir. Kademeli bir saçakla son bulan kapı çerçevesinin üzerinde Nisa suresinin 134. Ayetinin yazılı olduğu kitabelik yer alır (Kuran-ı kerim, 9/34). Kitabenin iki yanında dikdörtgen panolar ve kabartma tekniğinde yapılmış volütlü ve yaprak sırtlı birer “S” şekilli süsleme bulunmaktadır ve ayrıca kitabeliğin tepe noktasına demet halinde bir akant yaprağı ile bunun iki yanına simetrik konumda yerleştirilmiş volütlü “S” şekilleri kapıyı taçlandırmıştır (Şekil-227; Çizim-83). Mihrap: Kıble duvarı ortasında, kuzey girişi aksında konumlanan mihrapta, mermer malzeme kullanılmış, süslemeler ise alçıdan yapılmış ve altın yaldızla

boyanmıştır. Kare formlu kaideler üzerinde yükselen daire kesitli ve kompozit

başlıklı sütunlar mihrap nişini iki yandan sınırlandırır. Kompozit başlıklı sütunların üzerindeki dışa taşıntılı unsurların arasında mihrap alınlığı yer alır. Alınlık alttan altın yaldızla boyalı dış bükey bir silme ve üstte yumurta dizisi

şeklinde bir frizle vurgulanmıştır. Alınlıkta kıvrımlı bir dal üzerinde gelişen yapraklarıyla verilmiş üzüm salkımları yer alır. Kademeli bir şekilde sonlanan saçak tablasının iki yanında bir vazo, ortasında ise alçıdan altın yaldızla boyalı