• Sonuç bulunamadı

2 Nolu Çeşmeler: Çeşmeler Hisar Camii’nin son cemaat mahalli girişinin iki yanında yer almaktadır Kitabeleri olmayan çeşmelerin her ikisi de aynı

2.5. Başdurak Cam

Şekil no : 88-103

Çizim no : 30-37

Plan no : 11-12

İnceleme tarihi: Ekim 2010/Ocak 2011

Yeri: Başdurak Camii, İzmir Merkezde, Kemeraltı Çarşısı için 873 Sokak, No: 118’de yer almaktadır.

İnşa Tarihi: Hacı Hüseyin ve Başdurak isimleriyle anılan caminin ilk defa kimin tarafından inşa ettirildiğine dair günümüzde herhangi bir kitabe mevcut değildir. Ancak Evliya Çelebi’ye göre yapı 1652 yılında Hacı Hüseyin tarafından inşa ettirilmiştir. (Aktepe, 2003:21).

Evliya Çelebi’ye göre;

Hacı Hüseyin Câmi’i: Liman kenârında fevkânî ve kurşum örtülü cemâ’at-i kesîreye mâlik câmi’dir. Kapusu üzre bunun dahi târîhi var:

Kıldı hoş sa’y-i himem sıdk ile ol Hacı Hüzeyn Yapdı bu ka’be-i uşşâkı zehî câa-yi emîn İhtitâmın göricek dedi Şifâyî târih

Bâreka’llâh ki zehî câmi’-i Firdevs-i berîn.

Sene 1062” H./1652.M (Evliya Çelebi, 1935:93) Ancak; Evliya Çelebi’nin bahsettiği bu kitabe günümüzde mevcut değildir. Bu kitabenin yerini bugün ana mekana giriş kapısı üzerinde bulunan şu onarım kitabesi işgal etmektedir (Şekil-96).

Hamdû-lillâh ki Hüda hayrına kıldı evfâk Eyledi lütfuna bu bendesini mütoğrak Yoğ iken bende buna zerrece istidadım Bar-ı şive-i Hüda’-dan bum ibret ile bak Bakmadı cürmüne isyanına bu bendesinin Rahmeti olduğu çündür gazabına esbak Evliya mescid üss-i li takadan takvadan Sebt ide levha kalem kapıya kılalar elyak

Subh-gâh-ı emelim sâtıcı envar ile

Kama debsurda ceza aman ey Rabbı felak Hame-i lenk-i hiram hatime yazarken tarih Geldi bir piri cihan didi asasın kakarak Mahremân-ı harem âlem bâlâ dediler Kerem-i Lütf-ı Hüda’dır buna tarih ancak

1188/1774-75 (Aktepe, 2003:23) Kitabede caminin kimin tarafından tamir ettirildiğine dair bir bilgi

bulunmamaktadır*. Caminin avluya giriş açıklığı üzerinde bulunan çift yönlü bir

başka kitabe metni ise şöyledir (Şekil-95; Çizim-37):

Tezelzülden harab olmuşdu bu câmi kerem ehlî (dışta) Yeniden ettiler ihyaya sâk-ı himmeti teşmîr (içte)

Görüp hüsn-i hitamın bende-i Hayri söyledim tarih (dışta) (1310 M./1892 M.)

Esasında olundu cami-i Hacı Hüseyin Tamir (içte) 1311/1893 (Aktepe, 2003:24).

Yukarıda bahsedilen onarım, caminin 1880 yılındaki depremden gördüğü büyük zarar sonucunda yapılmıştır (Sivri, 1960:5). Bu bilgilerden hareketle caminin en erken 17. Yüzyılın ortalarından itibaren ibadete açık olduğu düşünülmektedir.

Mimari Özellikleri: Başdurak Camii, fevkani bir kuruluşta inşa edilmiş olup kare planlı tek kubbeli bir harim ile, harim önündeki son cemaat yeri, caminin kuzeybatı duvarına bitişik yapılmış, minare, son cemaat yerinin doğu ve batı kenarlarına bitişik yapılmış zaviyeli camileri hatırlatan cami görevlilerine ayrılmış küçük odalar ve camiyi sadece kuzeyden kuşatan avlu ile caminin doğusundaki meydanda yer alan şadırvan ve caminin alt katındaki, dükkan ve depolardan oluşan birimlerden meydana gelen kompleks bir yapıdır (Şekil-

89,90). Başdurak camiinin kare planlı harim mekanını sekizgen kasnak üzerinde

yükselen büyük bir kubbe örtmektedir. Kubbeye geçişler tromplarla sağlanmıştır. Kubbe yükü tromplar vasıtasıyla duvarlara bitişik yapılmış

kompozit başlıklı ve daire kesitli sekiz ayakla taşınır (Şekil-88; Plan-9). Caminin

içi, alt kattaki dikdörtgen formlu ve yuvarlak kemerli üst kattaki rozet, kubbe

kasnağı ve tromplar ile kemerler içindeki, alçı şebekeli ve yuvarlak kemerli

vitraylı pencerelerle aydınlatılmaktadır. Caminin üç gözlü son cemaat yerinin üzerini ortada çapraz tonoz yanlarda ise birer küçük kubbe örter. Yan mekanlarında üzeri kırma çatı şeklinde kurşunla kaplı ve camii görevlilerine ayrılmış küçük birer oda bulunan son cemaat yerinin üst örtüsünü, birbirine yuvarlak kemerle bağlanan plaster görünümlü ayaklar taşır. Mükebbire penceresi caminin kuzey duvarının üst katında, sağdaki açıklığın üzerinde yer alır. Caminin minaresi kesme taştan yapılmış olup oldukça sadedir. Bir kısmı

caminin içinde yer alan minarenin kaide bölümü, içerden yuvarlak dışarıdan

dikdörtgen kesitlidir. Çokgen pabuç bölümünden gövdeye bir bilezikle geçilir. Şerefe altı iki sıra bilezik dışında sadedir. Minarenin kurşunla kaplı külahı altında da iki sıra bilezik yer alır. Minare külah üzerinde yükselen alemle sonlanır (Şekil-91). Ancak günümüzdeki bu minare orijinal olmayıp özgün

minaresinin oldukça süslü yapılmış bir görünüme sahip olduğu ve

H.1297/M.1880 yılındaki depremden büyük zarar görerek kaideye kadarki olan bölümünün yıkıldığı belirtilmektedir. Minare 1896 yılında Salepçioğlu Ahmet Efendi tarafından bugünkü şekliyle yeniden yapılmıştır (Sivri, 1960:5). Caminin

önünde kuzey cepheyi içine alan bir avlu mevcuttur. Avluya giriş, kuzeydeki ana

mekana giriş aksındaki merdivenlerle ulaşılan açıklıkla sağlanır. Kuzeydeki bu giriş bölümünün minare yenilenmeden önce doğu tarafta olduğu ve 1896’da yapılan onarımla kuzeye getirildiği belirtilmektedir (Sivri, 1960:5). Caminin duvarları taş ve tuğlanın karışımı ile yapılmış almaşık duvar tekniğinde inşa edilmiştir. Plasterler, minare pencere söve ve kemerleri kesme taştan yapılmıştır. Caminin tüm örtü sistemleri kurşunla kaplıdır.

Süslemenin Bulunduğu Yerler:

Şadırvan: Başdurak Camiinin şadırvanı altıgen planlı olup yine altıgen bir platform üzerinde yükselen daire kesitli altı sütun üzerine oturan pramidal bir

kubbecik örtülüdür. Şadırvanın üzerini örten altı dilimli pramidal kubbenin yanları altıgen bir saçakla sonlanan düz bir çatı şeklinde düzenlenmiştir. Şadırvan altıgen planlı beton bir platform üzerine oturtulmuştur (Şekil-93; Plan- 12). Bu platformun ortasında yer alan su haznesi de altıgen planlıdır. Su haznesinin kenarlarındaki levhalar mermer malzemeden inşa edilmiş olup, şadırvanın ayna bölümlerini oluşturan bu levhaların her birinin ortasında birer adet musluk bulunmaktadır. Haznedeki mermer levhaların kenar birleşiminde kademelenerek sonlanan birer plaster yer alır. Su haznesinin üzeri üst üste yerleştirilmiş üç adet farklı boyuttaki mermer levha ile kapatılmış, levhaların üzeri ise saç levhalar kullanılarak inşa edilen soğanvari kubbeyle örtülmüştür. Yalak bölümü su haznesini çepeçevre dolanmaktadır. Köşelerde bulunan

kolonlar üst örtü ve zemin betondan imal edilmiş olup, alçı malzemeden

kabartma tekniğinde yapılmış altın yaldızlı boyalı süslemeler yer almaktadır (Yaprak, 2009: 175-76).

Dışa taşırılmış olan altıgen saçağın altında altın yaldızla boyalı ve etrafı

silmelerle kuşatılmış alçı kabartma şeklinde bir friz kuşağı yer alır. Frizde birbiri

ardına devam eden kıvrımlı ve yaprak sırtlı “S” şekilleri içinde stilize çiçek motiflerinden oluşan bir bordür görülmektedir. İçerdeki kubbenin merkezinde

her dilime birer tane gelecek şekilde, alçıdan altın yaldızla boyalı birer akant

yaprağı yerleştirilmiştir. Kubbe eteklerinde ise yatay yerleştirilen volütler ve yaprak sırtlı “S” şekilleri bir orta bağla birleşmiş olup kenarlarında birer ay yıldız yer alır. Simetrik düzenlenmiş bu “S” şekillerinin üzerinde yine simetrik formda stilize çiçek ve kıvrımlı akant yapraklarından oluşan ve üzeri akant yapraklı bir tepelikle sonlanan süsleme yer alır. Kubbe eteğini silmeler içinde yer alan nar ve akant yaprağı motifinden oluşan bir bordür kuşatır. İçerdeki düz çatı şeklinde sonlanan altıgen saçağın köşelerinde, simetrik ve volütlü “S-C” şekilleri ile oluşturulmuş ve akant yapraklı bir tepelikle sonlanan altın yaldızla boyalı alçı süslemeler ile bunların altında doğal görünümüyle verilmiş birer

çiçek bulunmaktadır. Bu çiçeklerin her bir kenarında oval formlu ve palmet

motiflerinden oluşan bir bordür yer alır. Son olarak da bu süslemelerin hepsini yaprak sırtlı ve volütlü “C” şekillerinden oluşan bir bordür kuşatır (Şekil-94).

Son Cemaat Yeri: Son cemaat mekanının kuzeye bakan cephesinin üst kenarı enli bir alçı frizle kuşatılmıştır. Bu alçı frizin plaster görünümlü sütun başlıklarına rastlayan kısımları sütunların devamı niteliğinde köşeli çıkıntılar meydana getirerek kademeli saçak şeklinde son bulmuştur. Bu friz kuşağının cephesine aralıklı olarak alçıdan yapılmış altın yaldızla boyalı birer düğme ve üsluplaştırılmış çiçek motifleri yerleştirilmiştir. Plaster görünümlü ayaklar ayaklarla birbirine bağlanan yuvarlak kemerlerin köşeliklerinde alçıdan yapılmış güneş şeklinde bir rozet ve rozetin ortasında ay yıldız bulunan bir süsleme yer alır. Yanlardaki kemerlerin tepeliklerinde ise kilit taşı görünümlü bir kartuş içinde üsluplaştırılmış çiçek motifleri görülmektedir. Son cemaat yerindeki

çapraz tonozun tepe noktasına kare bir kartuş içinde doğal görünümleriyle

demetlenmiş çiçek ve yapraklardan oluşan alçıdan bir süsleme işlenmiştir. Ana mekana giriş kapısı üzerindeki onarım kitabesinin üzerinde alçıdan yapılmış altın yaldızla boyalı yaprak sırtı ve volütlü simetrik iki “S” şeklinin ortasındaki akant yaprağı bir orta bağla birleştirilmiş ve alınlık şeklinde kitabeliği taçlandırmıştır. Dikdörtgen formlu ve alçıdan yapılmış olan kitabeliği profilli başlıklara sahip plaster görünümlü sütunlar ile üstten alçı bir friz kuşatır. Kitabe siyah zemin üzerine altın yaldızla boyanmış olup sülüs hatla yazılmıştır (Şekil-88).

Giriş Açıklıkları: Üç basamaklı bir merdivenle ulaşılan avlunun giriş açıklığının kapı kanatları demirden, kemer sütun çerçeve ve alınlığı mermerden yapılmıştır. Yatay ve dikey iki sıra akant yapraklı başlıklara sahip sütunların gövdesinde dikdörtgen formlu iç bükey, kaidesinde ise ok ucu şeklinde kartuşlar yer alır. Sütunlar birbirlerine yuvarlak kemerle bağlanmıştır. Kemerin yüzeyinde

dikdörtgen formlu iç bükey kartuşlara, kemerin kilit taşı noktasında ise altlı üstlü

yerleştirilmiş akant yapraklarına rastlanmaktadır. Kemerin köşeliklerindeki ok ucuyla sonlanan kartuşlar üzerinde ise kademelenerek sonlanan lento bulunmaktadır. Alınlıktaki dikdörtgen formlu mermer levha üzerinde zemin oyma tekniğinde yazılmış sülüs hatlı bir inşa kitabesi yer alır. Kitabenin iki yanına kabartma tekniği ile yaprak sırtlı ve volütlü “S” şekilleri yapılmıştır (Şekil-92).

Caminin ana mekana girişi sağlayan açıklığını, çift sıra yuvarlak formlu sağır kemerler ile bu kemerleri birbirine bağlayan profilli başlıklara sahip plasterler sınırlar. Yuvarlak kemerlerin tepe noktalarında kilit taşı konumunda altın yaldızla boyalı ve çiçek görünümlü akant yaprakları yer alır. Ana mekana girişi sağlayan açıklık iki yandan birbirine yuvarlak kemerlerle bağlanan sütunlarla profilli başlıklara sahip küçük plasterler ve üstten bir lento sınırlar (Şekil-96).

Mihrap: Kıble duvarı ortası, kuzey girişi aksında yer alan mihrap iki gömme sütunun sınırladığı alana konumlanmıştır. Koyu renk mermer ve taş malzeme kullanılarak oluşturulan mihrapta, süslemeler altın yaldızla boyalı alçı malzemeden yapılmıştır. Dikdörtgen formlu kaideler üzerinde yükselen daire

kesitli ve kompozit başlıklı sütunlar mihrap nişini iki yandan sınırlandırır.

Kompozit başlıklı sütunların üzerindeki dışa taşıntılı plaster görünümlü

unsurların ön cephelerinde baş aşağı sarkıtılmış bir dal üzerinde gelişen yapraklarıyla verilmiş bir karanfil yer alır. Plaster görünümlü unsurların sınırladığı alınlığa, etrafı “C” şekilli altın yaldızla boyalı ayet panosu yerleştirilmiştir (Şekil-101; Çizim-30). Ayet kitabeliğinde siyah zemin üzerine altın yaldızla boyalı sülüs hatla yazılmış “Ali İmran suresinin 37. Ayeti yazılıdır

(Kuran-ı Kerim, 3/37).

Mihrabı üstten plaster görünümlü unsurların taşıdığı kademeli bir şekilde dışa taşan yanlardan basık ortada yarım daire formlu kemer sınırlandırmaktadır. Saçak tablasını altın yaldızla boyalı ters “C” şekilleri ve akant yaprağı dizisiyle,

düşey formlarda birbirine dolanan “C” şekilleriyle oluşturulmuş iki sıra friz

kuşatır. Mihrap tacındaki yanlardan basık ortada yarım daire formlu kemerin tepe noktasına alçıdan yapılmış uçları volütler yaparak inen geniş yapraklarıyla verilmiş bir akant yaprağı yer alır. Volütlerin iki yanına da çiçek demetlerinden oluşmuş bir girland asılmıştır. Bu süslemeyle birlikte yanlardaki çift kupalar mihrabı taçlandırmıştır. Mihrap nişi koyu renk mermerden yapılmış ve çokgen bir düzenlemeye sahiptir. Nişi iki yandan kavsara kemerini taşıyan ön cephesi akant yapraklı ve kademeli saçak görünümlü unsurla sonlanan sütunceler belirlemektedir.

Mihrap kemerinin köşeliklerinde akant yaprakları ve çiçek demetlerinden oluşan grift bir süsleme görülmektedir. Mihrap nişini kavsara kemerinden asılı kıvrımlarıyla verilmiş ve kordonlarla yanlara tutturulmuş etrafı altın yaldızla boyalı perde motifi süslemektedir.

Minber: Kıble duvarında mihrabın hemen yanında yer almaktadır. Mermerden yapılan minber, ajur, kabartma ve zemin oyma teknikleri kullanılarak oluşturulmuş, bitkisel geometrik ve yazılı kompozisyonlarla süslenmiştir. Yazılarda, alemde ve sütun başlıklarında altın yaldızlı boyama görülür (Şekil- 102; Çizim-31).

Birbirlerine yarım daire formlu kemerle bağlanan, dikdörtgen kesitli ayaklar giriş açıklığını oluşturmaktadır. Ayakların kuzeye bakan cephelerinde, dış bükey iki silme arasında ince gövdeli akant başlıklı ve altında, gövdesinde bir palmet, kenarlarında akant yapraklarıyla bezeli dar boyunlu ve dilimli ağızlığı olan bir vazo içinden çıkan ve başlığa kadar uzanan bir sütun yer alır.

Giriş kemerini taşıyan ayakların doğu ve batı cephelerindeki kaideden gövdeye geçişi sağlayan iki sıra dış bükey silmeyle profillendirilmiş bir ucu

volütlü “C”’ler ayakların formunu şekillendirmiştir. Ayrıca bu ayakların

başlıklarının kenarlarında “S” kıvrımlarıyla oluşturulmuş, (Bayrakal, 2004:22)

“Kelime-i Tevhid” yer alır.

Giriş kemer aynalığı “S-C” kıvrımları, stilize bitkisel kompozisyonlar ve akant yapraklarıyla kabartma tekniğinde bezenmiştir. Eğrisel hatlardan oluşan ve zemini siyah altın yaldızla boyalı üç satırlık kitabelik yukardan aşağıya doğru genişleyen bir formda olup en altta yer alan kartuşta yanlarından demet halinde birer akant yaprağı çıkmaktadır. Kitabelikte en üstte “Besleme” diğer iki kartuşta Cuma Suresinin 9. Ayeti yazılıdır (Kuran-ı kerim, 62/9). Ortadaki kartuşun kenarlarında beş kollu altın yaldızlı boyalı bir yıldız yer almaktadır. Giriş kemerinin köşelikleri üzerinde içi boşaltılmış üç dilimli geniş gövdeli unsurdan çıkan ucu volütlü ve kıvrımlı akant yaprağı kitabeliğe tutturulmuştur. Kitabeliğin tepe noktasına da yanlardan uçları volütlü “S” kıvrımlarıyla belirginleştirilmiş,

ortası dilimli ve içi ajurlu bir unsur yerleştirilmiş olup üzerindeki alemle

sonlanmıştır.

Yüksek bir kaide üzerine oturtulan minberin yan aynalığı dış bükey

silmeyle oluşturulmuş olup yüzeyi farklı dekorasyonlardan oluşan kompozisyonlarla bezenmiştir. Ortadaki madalyonun içi günümüzde tamamen boştur (Bayrakal, 2004:21). Madalyonun etrafı burmalı bir silmeyle profillendirilmiş ve üçgen yüzeyde kalan boşluklara “S-C” kıvrımlı volütler, akant yaprakları, çiçek ve laleler kabartma tekniğinde yapılmıştır. Yan aynalığı dik kesen kenarda bir baklava kompozisyonunun alt ve üstünden yukarı ve aşağıya doğru yönlendirilmiş iki lale ve lale içinden üç yapraklı bir çiçek kompozisyonu çıkmaktadır. Madalyonun altında içi boşaltılmış yanlardan “C” kıvrımlı ve yarım daire kemer formlu dört açıklık yer almaktadır. Bu açıklıkların arasında kalan yerlerde dış bükey bir sıra silmeyle oluşturulmuş vazo görünümlü ve yüzeyi akant yapraklı sütunlar bulunmaktadır. Yan aynalıkla korkuluk arasında kalan boşluğa iç ve dış bükey silmeli ve bir sıra burmalı bordür yerleştirilmiştir.

Merdiven korkuluklarında “S-C” kıvrımları, akant yaprakları, alem,

üçgen ve stilize kompozisyonlardan oluşmuş ve ajur tekniğinde yapılmış

giriftlerle süslenmiştir. Bu süslemenin etrafı dış bükey silmelerle ve iki farklı

kompozisyondan oluşan bir bordürle çerçevelenmiştir. Merdiven

tutamaklarındaki bordürün yüzeyinde ortada bir baklava motifi ve bunun içinden

çıkan bir akant yaprağı yer alırken, diğer üç yönü çeviren bordürde “S-C” kıvrımlı dallardan oluşan bir kompozisyon bulunmaktadır. Silmelerle hareketlendirilmiş ve dışa bakan yüzeyine ince gövdeli ve akant başlıklı bir sütunla oluşturulmuş birbirine yarım daire kemerle bağlanan ayaklar geçit açıklığını oluşturmaktadır. İç bükey, dış bükey silmeler ve diş sırasıyla profillendirilen geçit kemerinin tepe noktasında bir hilal yer almaktadır. Ayrıca

kemer köşeliklerindeki uçları kıvrımlı birer akant yaprağı da buradaki süslemeyi

tamamlamaktadır.

Köşk korkuluğunda ajur tekniğinde yapılmış uçları volütlü “C”’ler birbirine rastgele düğümlenmiş kıvrımlar ve akant yapraklarından oluşan

griftlerle süslenmiştir. Altta silmeli kaide üzerine oturan, dikdörtgen kesitli ve yukarda köşeleri pahlı ayaklar üzerinde yükselen çokgen formlu ve akant başlıklı ayaklar iki yandan kıvrımla başlayan yarım daire formlu kemerler üzerine oturtulmuş olup köşk açıklığını oluşturmaktadır (Bayrakal, 2004: 22). Çokgen gövdeli ayakların alt ve üstünde altın yaldızla boyalı bir bilezik yer

almaktadır. Köşk kemer aynalığındaki kartuşlar içinde Cuma gününün anlam ve

önemini belirten bir hadis bulunmaktadır. Hadis; “Allah katında günlerin en

hayırlısı Cuma günüdür.” şeklindedir. Köşk kemer köşeliklerine “C” kıvrımlı akant yaprakları yerleştirilmiş ve kemer ortasına da baş aşağı sarkıtılmış bir palmet tutturulmuştur. Köşk tavanına tüm yüzeyi kaplayacak şekilde altın yaldızla boyalı ve eğrisel hatlardan oluşan kare kompozisyonlar işlenmiştir. Köşk dışa doğru kademelenen silmelerle oluşturulmuş bir saçakla sonlanmıştır.

Sekizgen kasnağın her bir kenarına yarım daire kemer formlu pencereler

açılmıştır. Bu pencerelerin etrafı silmelerle çerçevelenmiş ve üst üste iki diş sırası şeklinde bir bordür ve iç bükey, dış bükey silmelerle dışa doğru kademelenen bir saçakla son bulur. Minber sekizgen formlu ve sade külah üzerindeki alemle nihayetlenir.

Vaaz Kürsüsü: Kıble duvarının güneydoğu köşesindeki kürsü mermerden yapılmış olup kabartma ve ajur tekniğinde süslemelerle bezenmiştir. Daire kesitli bir sütun üzerine oturtulan kürsüde, korkuluğa kademeli silmeler şeklinde genişleyerek sonlanan bir kaideyle geçilir. Dikdörtgen ve kare panolar halindeki ajur tekniğinde yapılmış korkuluk süslemelerinde “S-C” kıvrımları ile kıvrımlı dal ve yapraklar, birbirlerine dolanarak grift bir kompozisyon oluştururlar. Merdiven korkuluğunda burmalı ve düz silmeler ile ajur tekniğinde yapılmış yaprak sırtlı “S” şekilleri ve palmet gibi motifler birbirlerine grift bir şekilde

dolanarak kompozisyonu tamamlamaktadırlar (Şekil-103).

Kubbe: Başdurak Camiinin kubbesi, kalemişinden boyama şeklinde yapılmış

geometrik şekillerle süslenmiştir. Kubbe göbeğinde siyah zemin üzerine celi

sülüs hatlı “İhlas suresi” yerleştirilmiştir. Madalyon içindeki yazılı süsleme altın

yaldızla boyanmıştır. Onaltı dilime ayrılmış kubbe yüzeyinin ortasında uçları palmetle sonlandırılmış şemse görünümlü unsurlar ile bu unsurların iki yanından

uzayan çubukların uçlarındaki geçme şeklindeki baklava dilimi motifleri

kompozisyonun genelini oluşturmaktadır (Şekil-99; Çizim-32).

Mahfil: Harime girişin hemen üzerinde yer alan kadınlar mahfilin altındaki tavan süslemelerinde etrafı dış bükey silmelerden oluşan madalyonların merkezinde akant yapraklarından oluşan bir çiçek ve bunun etrafını geometrik geçmelerden oluşan bir şerit kuşatır. Bursa kemeriyle taşınan mahfilin üç bölümlü tavan düzenlemesi altındaki konsolların birleştiği köşelerde ucu volütlü

ters iki “C” şeklinin birleşiminden oluşmuş demet halindeki dolgun görünümlü

yapraklar yer alır. Bu düzenleme mahfilin harime bakan cephelerindeki üçgen formlu konsollarda da tekrarlanmıştır. Mahfilin balkon korkulukları altında düğme ve üsluplaştırılmış çiçek motiflerinin aralıklı olarak işlendiği bir friz yer alır. Ayrıca mahfil altındaki kemer içlerine üsluplaştırılmış birer çiçek işlenmiştir (Şekil-98, 100; Çizim-34,35).

Pencereler: Kıble duvarı ile doğu-batı yönündeki pencere alınlıklarına altın yaldızla boyalı alçıdan bitkisel süslemeler işlenmiştir. Pencere kemerinin tepe noktasında ters-düz yerleştirilmiş vazo görünümlü akant yapraklarından çıkan yaprak sırtlı völütler ve çiçek demetleriyle sonlanan kıvrımlı dallar pencere alınlığını taçlandırmıştır (Şekil-97; Çizim-33).

İkinci kat seviyesindeki oval formlu alçı şebekeli ve renkli camdan yapılmış vitray pencerelerinde ortada bir şemse motifi ile şemse içine simetrik olarak yapılmış rumi, karanfil ve şakayıklar işlenmiştir (Bulut, 1996:6). Alçı ile kuşatılan pencerelerin dört bir yanında ok ucu şeklinde kartuşlar yer almakta olup bu kartuşların her birinin ortasına altın yaldızla boyalı birer düğme motifi işlenmiştir (Şekil-97). Mahfil katındaki tromplar dışında, diğer tromp ve