• Sonuç bulunamadı

Şöyle bir durum da var. Hastaneyle, şirket yönetimi baskı altında tutmaya çalışıyor. Örgütlenme sürecinde ciddi baskılar görüyoruz. Çok yakında yaşadığımız bir olay var. Daha hâlâ atlatmış değiliz. Bu örgütlenme sürecinde hastaneye gittiğimiz zaman bizi kabul bile etmiyorlar artık. Bu şekilde sesimizi duyurmamıza yardımcı olduğunuz için tekrar teşekkür ediyoruz. Başka türlü başa çıkamayacağız.

Hasan Oğan

Doğru söylüyorsunuz. Kanser ilaçlarının hazırlanmasında, atıkların atılması ya da yerle- rinin temizlenmesiyle ilgili sunumda bir soru soracaktım. Oradaki çalışan temizlik per- soneli de doğrudan aynı risklere maruz kalıyor. Ama oradaki çalışan insanlar olarak bu konuların eğitimini almıyorsunuz, sürekli değiştiriliyorsunuz, neyi temizlediğinizi dahi bilmiyorsunuz. Bunun için de dediğim gibi bağırmak gerekiyor.

İlker Cebeci

Benim gözlemlediğim şu. Hakikaten hanımefendinin söylediği gibi, taşeronluk yayılıyor. Biz iki kere taşeron diş hekimi arayışı üzerine mücadele ettik şehir hastanelerinde… Bir tanesi Denizli’de oldu. İhaleye çıkıldı. Şu kadar diş, şu kadar protezle ilgili… Hastalığın ihalesi diyorum diş hekimliğinden ziyade. Taşeron her yere yayılıyor ve herkesin hoşuna

22 EKİM 2017 | İSTANBUL

giden bir sistem olarak herkes sorumluluktan kaçıyor. Sosyal devlet sorumlulukların- dan kaçmanın bir yolu gibi diye düşünüyorum. O nedenle bir arada olmak şart. Artı, sağlık hizmetini de aksatan bir şey bu. Sağlık hizmetlerinde çalışan her personel özeldir. Temizlik personeli de özeldir. Benim üniversitelerde çalıştığım, istifa ettiğim dönem, 2008’de istifa ettim. 1990’larda çalıştığımız dönemlerde sağlık personelleri bizim kad- rolu elemanlarımızdı. Bunun için de yıllar içinde aslında şimdiki kadar belki organize eğitimler olmasa bile aldıkları eğitimlerle hangi bölümde ne yapıyorlar, neye dokunma- ları, dokunmamaları gerekir, aslında sağlığa ciddi katkı da veriyorlardı. Az önce söyle- diğiniz gibi şimdi bugün burada, yarın başka tarafta görevlendiriliyorlar. Hiçbir bilgileri olmadan hareket ediyorlar. Bu aslında sadece çalışanın değil, o hastanedeki doktorun- dan hizmet almaya gelen hastasına kadar herkesin sağlığını da tehdit eden bir durum var aslında. Onun için ben Hasan Abi’nin dediği gibi, buralarda olmakta, birbirimizle etkileşimde bulunmakta çok fayda var. Mutlaka güzel günler göreceğiz.

Beyhan Karadeli

Şimdi 4e bir şey çıkardılar. Biz kendi aramızda 4 yumuşak g olmadan kabul etmiyoruz artık. 4z’ye kadar kadro vermemek için elimizden geleni yapacaklar. Eğer biz biraz daha sessiz kalırsak, bu baskılardan kurtulmazsak hiçbir şey yapamayacağız. Bu yüzden diyo- rum ki, yan yana olalım, birbirimize destek verelim. Bir arada duralım. Hastane içerisin- deki baskıyı gördüğünüz zaman eminim bana hak vereceksiniz. Taşeron arkadaşlar bir araya gelip ne istediklerini dahi söyleyemiyorlar. Öyle bir baskı var üzerimizde. Teşekkür ederim beni dinlediğiniz için.

Pınar İçel Çepe

İsterseniz şöyle yapalım. Ben son söz olarak kendime söz vereyim. Bu arada ben kendimi tanıtmadığımı fark ettim. SES Merkez Yönetim Kurulu’nda görev aldım. Aynı zamanda aile hekimi asistanıyım. Hasan Hocam’ın en son bıraktığı yerden başlayacak olursak, belki buraları doldurmuyoruz. Belki gözden kaçırdığımız nokta şu ki, sağlık çalışanları- nın sağlığı meselesini aynı zamanda bütün sağlık çalışanlarının meselesi olduğunu an- latamadığımız için böyle bir yaklaşım var. Bu konuyu belki biraz daha özel belki biraz daha akademik, belki belli sağlık çalışanlar gruplarını ilgilendiren meseleler olarak hâlâ görmekte olduğumuz için muhtemelen böyle bir bilgisizlik var. Bunu da zamanla aşarız diye düşünüyorum. Bilinçlenmeyi paylaşarak bir hak algısı doğacak ve taşın altına elini sokmak isteği gelecek. O yüzden bu sitemlerinizin bir sonraki kongrede artık kalmaya- cağının tahmin ediyorum. Şöyle ki, sağlık çalışanlarının sağlığı meselesi temel bir müca- dele alanı haline geliyor artık. Çünkü sağlık çalışanları salt çalışma koşullarından ötürü ölümle bile yüz yüze kalmak zorunda kalıyorlar bugün. Dün tamamen izleyememiştim gerçi ama bugünkü oturumlarla pek çok örneğiyle karşılaştık. Bunun bir kısmına şahit olmuştuk. Zafer Açıkgöz adlı bir temizlik işçisi çalışma koşullarından kaynaklı yaşamı- nı yitirdi. Gencecik birisi. Aynı şekilde bir hekim arkadaşımız olan Ersin Arslan da bir hasta yakınının şiddetine uğradığı için iş cinayetine uğradı. Şu anda Muğla’da asistan he- kimler açlık grevindeler. Çalışma koşullarına dikkat çekmek istiyorlar. Polonya’da aylık

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI 6. ULUSAL KONGRESİ

192

400 saati geçen çalışma saatleri sebebiyle ölümler yaşanmakta. Bütün bu meseleler as- lında sağlık çalışma ortamımızın bizim o emek ürettiğimiz, hizmet ürettiğimiz ortamın bizde nasıl etkileri olabildiğini gösteren durumlar diye düşünüyorum. Bu arada birkaç not almıştım. Çok alakadar olmayabilir ama kısa kısa geçmek istiyorum. Sunumlardan birinde maskeler farklı olmalı denildi. Ben bundan önce İstanbul’daydım. TUS’ta orayı kazanmıştım. Yedikule’de göğüs hastanesindeydim. Orada Tbc polikliniği çocuk klini- ğinin karşısındaydı ve önlem yoktu. Bu benim dikkatle ortaya çıkarabileceğim bir şey değildi. Oradaki göğüs uzmanların şikâyeti sebebiyle ben ondan dolayı bu bilgiye sahip olmuş oldum. Hâlâ bu tarz durumlarda hem bizim için hem de hasta sağlığı gözetilme- diği diye düşünüyorum.

Özellikle Onur Hocamız’ın sunumu sırasında… Beş yıllık hekimim. Yakın dönemde mezun olmuş biriyim. Pratisyen hekimlik deneyimi açısından defansif tıp sorunu açık- landı. Her şeyi isteyelim ki en azından ne çıkacağını görelim diye… Malpraktis ciddi anlamda bir endişe. En az bizim için ama. Bizim başımıza bir iş gelmediği için belki daha az endişeliyiz ama uzun sürelerdir mesleğin içinde olan arkadaşlarımızın bile bu şekilde davrandığını görebiliyoruz. Davalarla alakalı bir şey. İkinci bir mesele performans baskı- sı... Elbette vardır. Üçüncü mesele şiddet ortamı. Sağlık çalışanlarını öyle bir hale getirdi ki, onlar sağlık sisteminde hastayı müşteri olarak görüyorlar ve biz sağlık çalışanlarını da o gözle bakmaya zorluyorlar. Yeter ki hastanın gönlü olsun. Son bir mesele de, ben acil asistanlığı yapmaya çalışıp kısa sürede bırakmış bir insan olarak söyleyeceğim, özellikle acilde çalışan yeni mezun arkadaşlarımız için söyleyeceğim. Ben o zaman yeni mezun da değildim. Dakikalar içinde hastaya bakmak ve o hastanın herhangi bir şey… Karnı ağrıyor hastanın, gaz sancısı mı akut durum mu, seçeneklerin çok fazla olduğu, hasta- lara doğru düzgün muayenelerin yapılamadığı durumlarda maalesef dediğiniz şeylere yönelebiliyoruz.

Şöyle toparlayayım. Dışarıda posterlerimiz vardı. Arkadaşlarımızın çalışmaları orada yer aldı. Bizim sağlık çalışanlarının sağlığı konusunda gerek TTB ile ortak, gerek ken- di başımıza yaptığımız çalışmalar oldu. Öncelikle insanlarda farkındalık yaratmak, hak talep etmesini sağlamak lazım. Bu sayede örgütlenmeye geçebilmek lazım. Yapabile- ceğimiz her yolla o insanları örgütlememiz gerektiğini görüyoruz. Toplu iş sözleşmesi biz kamu emekçileri için iki senede bir Ağustos aylarında gerçekleşen ve çoğunlukla KESK’in masada olmadığı ya da çok etkili olmadığı ama bizim iki sene boyunca çalış- ma koşullarımıza karar verilen bir süreç. Biz toplu iş sözleşmesinde sağlık çalışanlarının sağlığı ve iş sağlığı ve güvenliği konusunu en önemli konumuz arasına alıyoruz. Bunda ısrar etmek şu demek. Diğer sendikaların da bunu gündemine almasına uğraşıyoruz. Bir yasa var. 6331 sayılı yasa. İşçi sağlığı ve işçi güvenliğiyle ilgili onun belli hükümlerinin uygulanması yine geri bırakıldı. 2020’ye ertelendi. Yeterli olmasa da iyi düzenlemeler getirilmesi lazım. En azından işverenin kamu içerisinde belli sorumluluklarını olduğu- nu kabul eden ve önlemler alma yükümlülüğü getiren bir yasa ama ısrarla erteleniyor. Gerekçesi de sanayi teşvik ve geliştirme kanunu gibi gerekçeyle ertelendi. Ertelenen şey şu: Kamuda 50’den az işçi çalıştıran yerlerde işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı çalış-

22 EKİM 2017 | İSTANBUL

tırma zorunluluğu 2020’ye ertelendi. Açıkça siz bize masrafsınız ama biz sanayi teşvik etmeye çalışıyoruz. Onun için bu durum bize maliyettir. Bu kalemden kısmamız lazım diye düşünüyorlar.

Son bir örnek vereyim. Yine kanundan bahsetmişken... Kurulabilen yerlerde biliyorsu- nuz iş güvenliği bileşenlerinden birisi çalışan temsilcisi olması gerekiyor. Biz bunu da söylüyoruz. O kurulların oradaki meslek örgütlerinin dahil edilmesi gerekir ve özellikle kadın çalışanların. Çünkü çalışma koşullarının kadınlara ek yükleri, ek zorlukları ola- bilir. Bu toplumsal cinsiyet bakış açısını geliştirebilecek bir perspektifle yaklaşabilmesi için kadın çalışanın olması gerektiğini savunuyoruz. Şu haliyle de çalışan temsilcisinin olması zorunluluğu var. Belki duymuşsunuzdur, Cemal Bilgin iş güvenliği kurulunda çalışan temsilcisi arkadaşımız. Yemeklerde bakteri olduğu üzerinden çeşitli açıklamalar yapmıştı. Bu açıklamalar iş kanunun bir maddesine dayandırılarak işine son verilmesine yol açtı. Burada soruna çözüm aramak yerine işten atmayı seçtiler. Hoşlarına gitmedi çünkü. Paylaşmak istediğim çok şey var ama son günün son oturumu olması sebebiyle hepimiz çok yorulduk. Şunu söylemek istiyorum. Birlikte mücadele edersek istedikleri- miz bir şekilde hayata geçecek.

196

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ SAĞLIĞI 6. ULUSAL KONGRESİ

Bu araştırma, ameliyathanede çalışan hemşirelerin mesleki risklerinin ve sağlık sorun- larının belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, Ankara ili Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde yer alan Kamu, Özel ve Üniversite Hastanelerinin ameliyathanelerinde çalışan hemşireler; örneklemini ise toplam hemşire sayısı 100 ve üzerinde olan, çalışmanın yapılmasına izin veren hastanelerin ameliyat- hanelerinde 6 ay ve daha uzun süredir çalışan ve çalışmaya katılmaya gönüllü olan 133 hemşire oluşturmuştur.

Veriler, hemşirelerin tanımlayıcı özelliklerini, görev yapılan kurum bilgilerini, mesleki özelliklere yönelik verileri, hemşirelerin ameliyathanede karşılaştıkları mesleki risk ve sağlık sorunlarını içeren soru formu kullanılarak toplanmıştır. Elde edilen veriler, ba- ğımsız iki grup T-testi ve One-way Anova varyans testi, Ki-kare ve tanımlayıcı istatistik- ler kullanılarak test edilmiştir.

Araştırmada elde edilen veriler değerlendirildiğinde, hemşirelerin %94’ü ameliyathane- de risklere karşı almış olduğu bireysel önlem olarak daima maske taktığını, %51,9’u ise bazen çift eldiven giydiğini ifade etmiştir. Hemşirelerin %63,2’si fiziksel risk faktörü ola- rak gün ışığının olmamasını, %60,2’si biyolojik risk faktörü olarak kesici, delici ve batıcı aletlerle yaralanmayı, %69,9’u kimyasal risk faktörü olarak anestezi gazları ve dezenfek- tanların toksik etkilerini, %72,2’si ergonomik risk faktörü olarak, uzun süre ayakta ya da aynı pozisyonda kalma ve hareketin kısıtlanmasını, %68,4’ü psikososyal risk faktörü olarak ameliyathanenin çok stresli ve izole bir ortam olmasını belirtmiştir. Hemşirelerin %85,7’si halsizlik ve yorgunluk şikâyetleri yaşadığını belirtmiştir. Mesleki riskleri önle- meye yönelik görüş ve öneri olarak hemşirelerin %9’u çalışma koşullarının düzenlenme- sini ifade etmiştir.

Araştırmanın sonuçları doğrultusunda ameliyathanenin fiziksel koşullarının iyileştiril- mesi, güvenli malzeme kullanımının yaygınlaştırılması, koruyucu ekipmanların yeterli miktarda temin edilmesi, hastanelerde İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu ile Çalışan Güven- liği Komitesi’nin kurulması, hizmet içi eğitim programlarının düzenlenmesi ve çalışma koşullarının düzenlenmesi önerilmektedir.

Ayten Akkaya

/ Ulucanlar Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Mevlude Karadağ

/ Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi

AMELİYATHANEDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERİN KENDİ