• Sonuç bulunamadı

34 birlikte küresel kriz karşısındaki tavrından dehşete düştüm Küresel iktisadi kriz,

1.1.5.3. KüreselleĢmenin Ġstihdam Üzerindeki Etkiler

Günümüzde geliĢmekte olan ekonomiler yanında geliĢmiĢ ekonomilerde de iĢsizlik sorunun müĢterek bir problemdir. DeğiĢen dünya düzeni ile birlikte iĢ gücü piyasası, özellikle teknolojik geliĢmelerin bir sonucu olarak farklılaĢmaya baĢlamıĢtır. Dünya genelinde özellikle 1980‘li yıllardan sonra hız kazanan çok önemli yapısal ve ekonomik dönüĢüm süreci gerçekleĢmektedir. KüreselleĢme ise bu sürecin merkezinde yer alan bir olgudur. KüreselleĢmenin etkisi altına aldığı alanlardan biri de hiç Ģüphe yok ki; iĢ gücü piyasası ve istihdam stratejileridir. Çünkü küreselleĢme süreci tüm dünyada üretim ve tüketim anlayıĢını etkilemekte ve değiĢtirmektedir. Dolaysıyla küreselleĢmeyle beraber teknolojik ilerleme ve bilgi toplumuna geçiĢ üretim biçimlerini ve istihdamı doğrudan etkilemektedir82.

Ulusal iĢgücü piyasaları, küreselleĢme ile ortaya çıkan süreçten etkilenmektedir. KüreselleĢme ile birlikte, ulusal iĢ gücü piyasaları ile sosyal ve istihdam politikalarının bağımsızlığı giderek ortadan kalkmakta ve ulusal istihdam yapıları geçerliliğini yitirmektedir. Uluslararası sermaye hareketlendikçe, sermaye, emek kullanımı açısından küresel olanaklara ulaĢmakta ve en verimli emeği seçme Ģansını yakalamaktadır. Zaten sermaye minimum maliyetle iĢ gücü istihdamını sağlayabileceği alanlara hareket etmektedir. KüreselleĢme sürecinde üretimi minimum maliyetle gerçekleĢtirmek için uluslararası iĢ bölümüne gidilerek, üretim

82 Fatma YahĢi, ―KüreselleĢme ve Ġstihdam‖, Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi, Sosyal

37

sürecindeki farklı iĢler, farklı ülkelerdeki iĢ gücü piyasalarına dağıtılmaktadır. Böylece yüksek nitelikli iĢgücü gerektirmeyen üretim aĢamasında iĢletmeler üretimi, az geliĢmiĢ ve düĢük ücretli ülkelere aktarmaktadırlar. Bu da geliĢmekte olan ülkelerde emek yoğun ve yüksek nitelik gerektirmeyen istihdam ve üretimde artıĢı anlamına gelmektedir. Emek piyasasının küreselleĢmesi pek çok tartıĢmaya da beraberinde getirmektedir. Bu tartıĢmaların temel sebepleri arasında83

;

 Ġstihdam konusundaki sıkıntılardan dolayı hükümetlerin iĢgücü

hareketlerine sıcak bakmamaları,

 KiĢilerin alıĢtıkları yerleri kolay bir Ģekilde terk edememelerini, gösterebiliriz.

Çokuluslu Ģirketlerin üretim merkezlerini/ yapılarını çeĢitli sebeplerden dolayı merkez ülkelerden çevre ülkelere kaydırması az geliĢmiĢ ülkelerin iĢsizlik sorununu daha da artırmaktadır. Zira bir takım ekonomik avantajların olduğu bu tür ülkelerde söz konusu Ģirketler hem ücretleri hem de sosyal maliyetleri aĢağıya çekmektedirler84. Öte yandan özellikle 1980‘lerden sonra hız kazanan küreselleĢme süreci, beraberinde uluslararası çapta bir rekabet artıĢı, verimlilik ve buna bağlı olarak da ekonomik etkinlik gibi kavramlar, iĢ gücü açısından oldukça önemli sonuçlar doğurmuĢtur. Emeğin üretimden çekilmesi, özelleĢtirme politikaları ve üretimde sermaye yoğun teknolojilerin kullanılmasına bağlı olarak büyük iĢsizlik sorunları ortaya çıkmıĢtır.

Bu konuya refah devleti açısından bakacak olursak; refah devleti anlayıĢından vazgeçmeden istihdam sağlamak ve sosyal güvenlik sistemini bu anlayıĢ içerisinde etkin kılmak çok önemlidir. Bu bağlamda sosyal harcamalar düzeyi tek baĢına istihdam performansının bir göstergesi değildir. Aksine istihdam açısından önemli olan sosyal güvenlik sistemin harcama ve finansman yapısıdır85

. Bu anlayıĢı benimseyen ülkeler Hollanda ve Danimarka gibi sadece gelir desteğini hedefleyen programlara harcama yapmak yerine, hem sosyal güvenlik, hem de aktif iĢgücü piyasası önlemlerine yönelik harcamalar arasında dengeli bir

83

Nurdan Aslan, Dünya Ekonomisinde GeliĢmeler: KüreselleĢme, Ekonomik Entegrasyon Küresel

ve Bölgesel YaklaĢım, Editör: Osman Küçükhamitolğu, Hamza ÇeĢtepe ve ġevket Tüylüoğlu, Ekin Kitapevi, Bursa, 2005, s.15.

84

Paul Hirst ve Graham Thomson, KüreselleĢme Sorgulanıyor, Dost Kitapevi, Ankara, 1998, s.15.

85 Maurizio Ferrera, Anton Hemerijck ve Martin Rhodes, ―The Future of The European Social Model in

the Global Economy‖, Journal of Comparative Policy Analysis: Research and Practice; Vol:3, 2001, s.182.

38

politika izleyerek, istihdamın artırılmasında diğer Avrupa ülkelerine kıyasla daha baĢarılı sonuçlar elde etmiĢtir86.

1990‘ların sonlarına kadar istihdamla ilgili Avrupa Birliği direktiflerine büyük oranda direnç gösteren bazı ülkeler, örneğin Ġngiltere, piyasa ekonomisi anlayıĢına bağlı olarak iĢgücü piyasasının esnekleĢtirilmesi ve istihdamın artırılmasını hedeflemiĢtir. Doğal olarak bu anlayıĢ içerisinde, Ġngiltere‘de esnek istihdam içerisinde olanların tam zamanlı çalıĢanlarla görece olarak eĢit hatlara sahip olmalarını sağlayacak düzenlemeler konusunda hızlı geliĢmeler yaĢanmamıĢtır. Bu bağlamda iĢçi sendikaları ve bireysel olarak çalıĢanlar Avrupa topluluk hukukunun çerçevesinde mahkemelere baĢvurmalar ve esnek istihdam ile ilgili bazı konularda haklar elde etmiĢlerdir.

Ġstihdam politikalarında baĢarılı olan ülkeler, her ne kadar bu ülkelerin kendilerine özgü politikalar geliĢtirdiği vurgulansa da, uygulanan politikalarda ortak yaklaĢımlar bulunduğunu ileri sürmek yanıltıcı olmayacaktır. Bu ortak yaklaĢımları belirtmek gerekirse87:

Ġstihdam politikaları kapsamlı bir makro ekonomik yaklaĢım ile birliktelik içermektedir. Politikaların bütünlüğünün eksikliği ise, istihdam- iĢsizlik sorunlarına ancak kısmi çözümler getirmektedir.

Mali ve para politikaları dikkatli kullanarak yatırım ve tüketim ortamı iyileĢtirilmektedir. Ancak güçlü bir bütçenin oluĢturulması gerçeği unutulmamaktadır.

Mal ve hizmet piyasaları serbestleĢtirilmektedir. Her ne kadar serbestleĢme kısa dönemde istihdamda bir daralmaya neden olsa da, uzun dönemde iĢgücü piyasasının etkinliğini olumlu yönde etkilemektedir.

Merkezi ücret pazarlığı sistemi etkinleĢtirmekte ve değiĢen koĢullara

uyumun hızla sağlanabilmesi için ademi merkezi yapı

güçlendirilmektedir.

Ücret esnekliğin yanı sıra ücretlerde önemli artıĢlar da yaĢanmaktadır.

86

Ferrera, Hemerick ve Rhodes, s. 182.

87

Heinz Werner, ―Countries with Successful Employment Policy- What is Behind Their Success?‖,

39

Ücret dıĢı maliyetlerin düĢürülmesi tüm istihdam politikalarında önemli bir tartıĢma konusu olmakla birlikte, vazgeçilmeyen bir düzenlemedir.

Sonuç olarak 1980 sonrası istihdam politikalarının oluĢturulmasında ve toplam istihdamın artırılmasına yönelik çözüm arayıĢlarında, iĢgücü piyasasının yeniden yapılandırılması ve en çok tartıĢılan konu ve belki de en fazla tercih edilen yaklaĢım olmuĢtur. Bu bağlamda iĢgücü piyasasının çalıĢmalarında ikinci jenerasyon reformlar olarak tanımlanmaktadır88.

ĠĢgücü piyasasının esnekleĢtirilerek yeniden yapılandırılması ve esnek, istihdam- iĢsizlik sorunlarını hafifletici ve belki de çözüme yönelten açılımlar ortaya koymaktadır.

1.1.5.4. KüreselleĢme ve Kara Para ĠliĢkisi

Toplumlarda yüksek kazanç sağlayan uyuĢturucu, silah kaçakçılığı, terör, çocuk ve kadın ticareti ve adam kaçırma gibi örgütlü iĢlenen suçlar sonucu elde edilen her türlü maddi menfaat ve değerler kara para olarak adlandırılmaktadır89

. Yasa dıĢı ve kayıt dıĢı oluĢan bu para uluslar arası finansal sistemde dönen. Önemli bir büyüklüğü temsil etmektedir. Kanunların suç saydığı fiillerin iĢlenmesinden elde edilen para veya para yerine geçen evrakların ve senetlerin, malların veya gelirlerin, bir para biriminden diğerine çevrilmesi de dâhil olmak üzere, çeĢitli malî iĢlemlerle birinden diğerine dönüĢtürülmesinden ekonomik çıkar elde edilmesi amacını güden bu para, aklanabilmek için malî sistem içinde kendine yer edinmeye çalıĢmaktadır90. ÇeĢitli yöntemlerle kontrol altına alınmak istense de bu konuda pek bir baĢarının sağlandığı söylenemez. Çünkü son yıllarda gerek vergi cenneti bölgeler gerekse kıyı bankacılığının yoğunlaĢtığı yerler kara para aklanmasına uygun zemin hazırlamaktadır.

Öte yandan sınır ötesi kısa vadeli parasal sermaye hareketleri de kara para aklamanın bir aracı haline dönüĢmektedir. Kumarhaneler, beĢ yıldızlı oteller, bazı

88

Robert Macculloch ve Di Tella, ―The Consequences of Labour Market Flexibility: Panel evidence

Based on Survey Data‖, European Economic Review, Vol: 49, No: 5, Netherland, July 2005, ss. 1225-1259.

89 AyĢe Günay ve RövĢen Sahbazov, ―KüreselleĢme Sürecinde Mali Suçlar ve Mali Suçları Önlemeye

Yönelik Olarak Yapılan ÇalıĢmalar‖, Vergi Sorunları Dergisi, Sayı:130, Temmuz 1999, s.122.

90 Hayrettin GümüĢkaya, ―Kara Para Kavramı ve Kayıt DıĢı Ekonomi iliĢkisi‖, Vergi Sorunları Dergisi,

40

turistik tesisler, küçük boyutlu bankalar ve diğer mali kurumlar bu anlamda önemli aklama kanalları olarak göze çarpmaktadır91.

Dünya ekonomisinin küreselleĢmesi, birçok kapalı ekonominin açık hale gelmesini sağlamakta, dünya ticaretini, dünya üretiminin (burada nominal üretimden söz edilmektedir) üstüne çıkarmakta ve uluslararası piyasaların geliĢmesi bireylerin ve kurumların fonlarını sınırsız olarak en yüksek getiriyi alabilecekleri yerlerde değerlendirmelerine imkân tanımaktadır. Bunun yanında KüreselleĢme, modern dünyamızın karakteristiklerinden biri olarak suç alanını da etkilemekte ve organize suçluluk artan ölçüde küresel bir boyut kazanmaktadır.

Dolayısıyla bunun doğal bir sonucu olarak KüreselleĢme bir yandan piyasaların iĢlem hacmini ve çeĢitliliğini arttırarak, diğer taraftan da mal ticaretini arttırabilmek için gümrüklerdeki bürokrasiyi basitleĢtirmeye dönük uygulamalar yaparak, uyuĢturucu ve silah kaçakçılığı gibi kara paranın elde edildiği suçların iĢlenmesini kolaylaĢtırmaktadır92.

Bu ortamda ülkelerin kendisini koruyabilmesi her zaman mümkün olmamakta, bir ülkenin kara para aklaması diğer ülkeler ve küresel finansal sistem açısından sorun oluĢturabilmektedir. KüreselleĢme sonucunda dünya mali sisteminin entegrasyonu, kara paranın aklanmasına imkan veren bir ortamın oluĢmasına zemin hazırlamıĢtır. Organize suç örgütleri ve sistemin açıklarını bilen bilinçli fertler, açık sınırlardan, özelleĢtirmeden, serbest ticaret bölgelerinden, sınır güvenliği sağlayamayan devletlerden, kıyı ötesi bankacılık hizmetlerinden, elektronik malî transferlerden, akıllı kartlardan, siber bankacılıktan faydalanarak her gün milyonlarca dolarlık kara parayı aklayabilmektedir93

.

1.2. KÜRESELLEġME SÜRECĠNDE KAMU MALĠYESĠ ALANINDA