• Sonuç bulunamadı

72 1.3.3.3 Kazançların Yeterince Vergilendirilememes

1.3.3.6. Ġhracat Üzerinden Alınan Vergilerdeki Avantajlar

GeliĢmekte olan ülkelerde bazılarında, ülke genelinde üretim ve verimlilik düĢük olduğu halde bazı sektörlerde, hatta bazı stratejik ürünlerde daha modern teknoloji ile üretim yapılmaktadır ve verimlilik yüksektir. Bir kısım gıda maddesi veya doğal kaynaklar karmaĢık iĢlemler gerektirmeden iĢlenebilir. Bazı yurt içi ürünlerde dıĢ talep varsa, bu maddeleri üretmek ve ihraç etmek dolayısıyla geliĢmiĢ ülkelerde temel girdi sağlamak öncelik kazanacaktır. Ġhracatı geliĢmiĢ, Ġran, Venezulla, Peru, Meksika, Guatemala, Honduras, Ekvator, ġili gibi geliĢmekte olan ülkelerin dıĢ ticaret gelirleri, kamu gelirlerinin %30 ile %80‘ini meydana getirmektedir. Gelirler bazen muz, kahve gibi stratejik ürünler veya bakır, petrol gibi doğal kaynakların ihraç edilmesi ile bazen de ülkede faaliyet gösteren yabancı Ģirketler tarafından iĢletilen maden ve kurumlardan elde edilen gelirler veya Ģirketlerin ithal girdileri üzerinden alınan gümrük vergilerinden meydana gelmektedir.

Farklı vergi yapısı ile vergi yükü yabancı Ģirketlere yüklenmiĢ, yurt içi vergi yükü azaltılmıĢ olmaktadır. Stratejik ürünlerin dünya fiyatlarında dalgalanmalar

74

meydana geldiğinde, kamu gelirleri de etkilenmektedir. Bu tarz bir geliĢme ekonominin dıĢa bağımlılığı olarak görülebilirse de, ekonomilerin ithal ikameci politikalar sonucunda, dıĢa açılma ihtiyacı ortaya çıktığında, ihracatta öncelikli avantaj sağlayabilecek az sayıda ürünün bulunabileceği de dikkate alınmalıdır.

Ġhraç ürün yelpazesi bir veya birkaç üründen oluĢan ülkelerde dıĢa bağımlılık daha çok hissedilebilecektir. Ekonomik yapısı temel ürünlerde ihracata dayanan geliĢmekte olan ülkelerin bir kısmı artan ihracat imkanları ile birlikte daha çok ithalat yapar duruma gelebilirler. Sonuçta vergi yapısı içinde, gümrük vergisi gelirlerine artıĢ meydana gelebilir.

1.3.3.7. GeliĢmekte Olan Ülkelerde Toplam Vergi Yükünün DüĢük Seviyede Olması

GeliĢmekte olan ülkelerde gelir üzerinden alınan vergilerin vergi hasılatı içindeki payı azdır. GeliĢmekte olan ülkelerde toplam vergi gelirlerini gayri safi milli hasıla ile karĢılaĢtırdığımızda %15 gibi oldukça düĢük oranlar ile karĢılaĢırız. Vergi yükü oranının düĢük olmasının nedeni kiĢi baĢına düĢen milli gelirin düĢük olması, vergi sisteminin tam olarak yerleĢmemiĢ olması ve mükellef sayısının oldukça sınırlı olmasıdır.

Vito tanzi‘nin 1981 yılı fiyatları ile 86 ülkeyi kapsayan araĢtırmasında, toplam vergi gelirleri ile yurtiçi hasıla arasındaki iliĢki incelenmiĢ, farklı gelir kaynakları ve farklı gelir seviyelerindeki iliĢkileri açıklanmıĢtır. Burada dikkat çeken noktalardan ilki, ülkeden ülkeye değiĢen vergi tercihlerinin varlığıdır. ÇalıĢma, kiĢi baĢına geliri 100 ve 6000 dolar arasında olan farklı gelir seviyelerindeki ülkeleri kapsamaktadır.

Gayri safi milli hasılaya göre; en düĢük gelirli olan ülkenin toplam vergi gelirlerinin gayri safi milli hasılaya oranı % 10‘un altındadır. Bu ülkelere % 2.6 ile Uganda, Gana % 5.5 ve Bolivya % 6.3 ile örnek verilebilir. Bir baĢka grupta, 11 ülkenin vergi gelirlerinin gayri safi milli hasılaya oranı % 25‘in üzerindedir. Bu ülkelerden 10‘uun kiĢi baĢına gelirleri yüksektir. Bunlar; Tunus, Portekiz, Yugoslavya, Yunanistan, Ġsrail‘dir. AnlaĢılacağı üzere, vergi gelirleri daha yüksek olan ülkelerde kiĢi baĢına milli geliri düĢük olan ülke bulunmamaktadır. Bu sonuç bize, kiĢi baĢına milli gelir ile toplam vergi hasılatı arasındaki iliĢkinin varlığını göstermektedir. Farklı yazarlar tarafından da bu iliĢki açıklanmıĢ ve kabul edilmiĢtir.

75

GeliĢmiĢ ülkelerde vergi matrahındaki oransal artıĢlardan daha fazladır. BaĢka bir anlamda, vergileme kapasitesi gelirlerdeki artıĢlara paralel olarak artmaktadır132.

Arza dayalı faaliyetlere önem vererek gelir artıĢı sağlayan ülkelerin genellikle, diğer ülkelere göre daha çok ĢehirleĢmiĢ oldukları dikkati çeken diğer bir konudur. ġehirleĢme, kamu hizmetlerine kiĢilerin daha çok talepte bulunmasına yol açar ve aynı zamanda vergileme imkanlarını da arttırır. Böylece vergi gelirlerinde ve vergi kapasitelerinde artıĢlar meydana gelir. Bu durum, çoğunlukla büyük yerleĢim bölgelerinde, Ģehirlerde vergi oranlarının artmasına ve böylece birçok kamu harcamasının da bu bölgelerden finanse edilmesine yol açabilir.

Bazı teorik tartıĢmalarda kiĢi baĢına milli gelir ve vergi seviyesi arasında (örneğin Musgrave‘in vergi matrahı teorisindeki gibi) bu neden sonuç iliĢkisi konusunda destek verilmiĢtir. Fakat bu iliĢkiyi mekanik bir Ģekilde kabul etmek yerine karĢılıklı etkileĢimde rol oynayan tarihsel, politik ve sosyal faktörleri de dikkate almak gerekmektedir. Bu amaçla yapılan örnek çalıĢmada, 86 ülke GSMH‘ya vergi gelirlerinin oranı ortalama %17.8‘dir. Bu oran 350 dolar seviyesinden düĢük 22 ülke için %12.9 ve kiĢi baĢına gelir seviyesi 1700 Dolar ve üst olan 21 ülke için %22.8‘e yükselmiĢtir. KiĢi baĢına gelir aralığı birbirine yakın seviyelerdeki ülkeler (350-850 dolar ve 850-1700 dolar gibi) vergi gelirlerinde anlamlı olmayan az bir fark bulunmaktadır. Bu durum, ülkelere göre tarihsel, siyasal ve sosyal özelliklerin de dikkate alınması gerektiğini kanıtlamaktadır. Vergi hasılatı kiĢi baĢına milli gelir dıĢında; monetizasyon, ekonomideki serbestlik, GSMH‘dan tabii kaynakların payı, (maden, petrol vs.), ihracat oranları, okuryazarlık, ĢehirleĢme oranı bibi unsurlardan etkilenir. Vergi yapısının analizinde her ülke için bu ve benzer unsurlar ayrı ayrı dikkate alınmalıdır133.

GeliĢmekte olan ülkelerde temel ekonomik amaç, iktisadi geliĢme ya da düĢük olan fert baĢına milli gelirin arttırılmasıdır. Ġktisadi istikrar ve gelir dağılımında adalet amaçları bu ülkelerde ikinci planda kalmaktadır. GeliĢmekte olan ülkeler fert baĢına milli geliri arttırmak için oldukça fazla kısıtlamalar ile karĢı karĢıyadır. Sermaye birikimi oranı tasarruflar ve teknoloji düĢük seviyededir.

132

David Newbery ve Nicholas Stern, The Theory Of Taxation For Developing Countries, 1987, ss.163-164.

133

76

Geri kalmıĢlığın düĢük bir milli gelir ve tasarruf düzeyi ile yetersiz sermaye birikiminden kaynaklandığını kabul edince, geri kalmıĢlıktan kurtulmak için öncelikle, tasarrufların milli gelire oranını yükseltmek gerekir. Burada vergilemenin rolü, kamusal tasarruf düzeyi, dolayısıyla sermaye birikimine katkıda bulunacak faaliyetler teĢvik edilmelidir. Tasarrufa ya yatırıma katkıda bulunacak faaliyetler teĢvik edilebilir. Altyapı yatırımları özendirilebilir134. Bütün bu sayılanlara diğer bölümlerde açıklanacaktır.