• Sonuç bulunamadı

72 1.3.3.3 Kazançların Yeterince Vergilendirilememes

1.4. GELĠġMEKTE OLAN DÜNYADA VERGĠLENDĠRME

Vergilendirme, bazen ihmal edilse de, hem orta hem de düĢük gelirli ülkelerin geliĢmesinde merkezi bir bileĢene sahiptir135. Levi‘nin belirttiği gibi ―devletin gelir üretim tarihi, devletin evrim tarihidir‖136. Gerçekten de, vergilendirme sadece devletlerin kendi amaçlarını yerine getirmek değildir, ama devlet ve toplum arasındaki iliĢki biçimlerini sağlamak, devlet kapasitesini belirlemek ve vatandaĢların dağılımsal taleplerini karĢılamada yardımcı olur137. Eğer devlet etkin bir gelir sağlamada baĢarısız olursa, o devletin geliĢmesi sınırlanmaktadır138. Böylece vergiye fazla önem verilmesi ve hükümetlerin doğru bir vergi politikası seçmesi gerekmektedir.

GeliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ekonomiler arasında önemli farklılıklar mevcuttur, vergi politikası tasarımında bu farklılıkları göz ardı etmemesi gerekmektedir. Bunun için geliĢmiĢ ekonomilerde uygulanan vergi politikalarının geliĢmekte olan ekonomiler için uygulanması imkansızdır. Ekonomik geliĢme seviyesi düĢük olan birçok OECD ülkelerinin kurumlarında bir zaaf, düĢük sorumluluk, yüksek yolsuzluk, informal sektörlerindeki büyük olması ve önemli ölçüde eĢitsizlik139.

134 Batırel, s.31-32.

135 Di John, ―The Political Economy of Taxation and Tax Reform in Developing Coutries‖, UNU EIDER

Research Paper, No: 2006/74, UNU World Institute for Development Economic Research, Helsinski,

Finland, 2006. http://www.wider.unu.edu/publications/working-papers/research-

papers/2006/en_GB/rp2006-74/. (14.05.2010).

136

Margaret Levi, Of Rule And Revenue, University of Clifornia Press, London, 1988, s.1.

137 Deborah Brautıgan, Odd-Helge Fjeldstad and Mick Moore, Taxation and State Building in

Develeoping Countries: Capacity and Conset, Cambridge University Press, Cambrige, 2008, s. 98.

138 Brautıgan, Fjeldstad ve Moore, s.105.

139

Emmanuelle AURIAL ve Michael WARLTERS, ―Taxation Base in Developing Countries‖, Journel

77

Ayrıca az geliĢmiĢ ülkeler daha çok doğal kaynaklara bağımlıdırlar. Mesela, ġili gibi ülkede Nitrat veya Meksika‘da Petrol ile bir gelir sağlama yöntemidir140.

Verilere göre 1990‘ların sonunda OECD ülkelerin GSYĠH‘nın %38‘i vergilerden oluĢmaktadır, az geliĢmiĢ ülkelerde ise, bu oran %18‘dir. Az geliĢmiĢ ülkelerin ayrıt edici özelliklerinden biri de, vergilendirme açısından bazı vergi türlerinden gelir sağlamasıdır. Yani dolaylı vergiler dolaysız vergilerden daha önemli bir konuma sahiptir. Mesela, dıĢ ticaret vergileri, tüketim vergileri gibi vergileri gösterebiliriz. Bunun da sonucu düĢük düzeyli vergi gelirleri sağlanmasıdır141.

ĠMF geliĢmekte olan ülkeleri ticaret vergilerini azaltmaya yönelik ittirmekte, BAUNSGAARD ve KEEN‘e (2005) göre, düĢük gelirli ülkeler yapmıĢ oldukları her dolar için %30 kaybını geri alabilmiĢlerdir, orta gelirli ülkelerde ise, bu oran %45-60 arasındadır. Bunu yapabilmek KDV gibi gelirlere ağırlık vermek ile mümkün olacaktır. Yapılan araĢtırmalara göre de Güney ülkelerinde kiĢisel gelir vergileri, servet ve emlak vergilerin toplam gelirler içindeki payı oldukça düĢük olduğu gözlenmektedir142.

GeliĢmiĢ ülkelerin aksine, az geliĢmiĢ ülkelerin ekonomik durumu ve yardımlara bağımlılıkları nedeniyle vergi reformu ve uygulamasında uluslararası mali kuruluĢların büyük bir rolü ve etkisi vardır. Bunu yapabilmek için ticaret engellerini ve ihracat vergilerini azaltması, ya da IMF‘nin önerdiği dolaylı vergilerin KDV gibi önemli bir rolün olduğunu özellikle 1980‘lerde Güney ülkelerin vergi reformunda kilit rol oynamıĢtır. Avrupa'daki baĢarılardan dolayı KDV ―IMF ve Dünya Bankasının yapısal uyum ve istikrar politikaları koĢulları‖ adı altında birçok az geliĢmiĢ ülkelerde uygulanmaya baĢlanmıĢtır143

.

IMF‘nin vergi reform paketi Ģöyledir; ticaret vergilerin azaltılması, hem gelir hem de kurumlar vergilerin düĢürülmesi, vergi tabanını geniĢletmek, % 11-19 arasında KDV uygulanması ve vergi sisteminin basitleĢtirilmesi idare maliyetlerini azaltır144. Bireysel vergiler açısından genel görüĢ; daha az vergi, daha az oran, daha

140

Brautigan, Fjeldstad ve Moore, s.100.

141

Di John, s.105.

142

Javad Shirazi Khalilzadeh ve Anwar Shah, ―Tax Policy in Developing Countries‖, A World Bank

Symposyum, Wahington DC: The International Bank for Reconstruction and Development, The World

Bank, 2005.

143

M.Shahe ERMAN ve Joseph E. Stiglitz, ―On Selective Indirect Tax Reform in Developing

Countries‖, Journal of Public Ekonomics, Vol: 89, Issue: 4, April 2005, s.600.

144

78

az muafiyet ve istisna ile vergi tahsilat masraflarını azaltarak vergi yolsuzluğuna iliĢkin isteklerin azalmasına ifade eder.

GeliĢmekte olan ülkelerde kiĢisel gelir vergileri daha az öneme sahipken, KDV gibi vergilerin toplam gelirler içinde önemli bir konumdadır. Buna göre, gelirlerin artırılmasında ve ekonomik etkinliğinin sağlanmasında KDV‘nin önemli bir araç olduğunu söylenebilir.

KDV uygulamasından sağlanan baĢarılar özellikle gelirlerin artırılması ve vergilendirme maliyetlerinin azaltılması (Türkiye, Brezilya, Güney Kore) gibi ülkeleri de, bazı az geliĢmiĢ ülkelerde tartıĢmalara neden olmuĢtur145.

Gerçekten de, KDV‘nin zorunlu olarak uygulanması, bazı az geliĢmiĢ ülkelerde (Gana, Oganda) gibi ülkelerde büyük çaplı protestolara neden olmuĢtur. Bu uygulamalara karĢı çıkmanın nedeni ise, KDV‘nin uluslararası mali kuruluĢların isteği üzerine ortaya konulmasıdır146. Ayrıca KDV yükünün küçük iĢletmeler üzerinde konduğu ve iĢlerinde bir karmaĢıklığa neden olduğu için, ülke içindeki iĢ adamların hoĢnutsuzluğuna neden olmuĢtur. Vergilere karĢı çıkmanın özellikle KDV‘de, onun azalan oranlı olması, eĢitsizlik, vergi matrahının azalmasına ve toplam vergi gelirlerinin azalmasına neden olur. Az geliĢmiĢ ülkelerin Katma Değer Vergisi‘ndeki deneyimleri biraz karıĢıktır ve KDV‘nin geri kalması, vergi yapısına bağlı olmasındandır. Bunun için KDV uygulamasında, vergi oranı ve bu vergiden muaf tutulan muamelelerin belirlenmesi ve benzeri olayları göze alınması gerekir.

Bird‘in iddia ettiğine göre ―Tek bir ürün üzerine koyulan vergi, tüketici seçeneklerini bozar ve belirli bir oranda vergi alımını azaltır‖. GeliĢmekte olan ülkelerde politikacılar tek bir oran ve basit bir yapısı avantajlarının tam olarak bilincinde olmasına rağmen, birçok ülke çeĢitli oranlar ve biraz daha karıĢık bir yapı izlemiĢlerdir. Burada amaç KDV‘nin gerici doğasından kurtulmaktır. Ebrill‘e göre, temel ihtiyaçları üzerine olan vergi muafiyetleri genelde zayıf kalmakta. Çünkü zenginler gelirlerinin az bir kısmını temel ihtiyaçlar için ayrılırlar ki bu muafiyetler yüzünden daha fazla harcama yapmaları lazımdır. Bunun için burada yinede fakirlere yük oluĢmaktadır.

145 Michael Keen, ―VAT Attacks‖, International Tax Public Finance, Vol: 14, 2007, s. 379.

146 World Bank, ―Introducing a Valur Added Tax:Lessons From Ghana‖, Prem Notes, No: 61,

79

KDV birçok ülke için her nekadar vergi toplama açısından etkili bir araç olsa da, az geliĢmiĢ ülkeler, Meksika, Hindistan ve Mağrip gibi ülkelerin KDV uygulamasının vergi idaresinin sorunlarını çözmekte yetersizdir147.

Yapılan araĢtırmalara göre, KDV‘nin ilk uygulamasında birçok ülke sorunlar yaĢamıĢtır. Özellikle bu verginin tasarımında, kusurlar ve baĢarısızlıklar, zayıf kayıt iĢlemleri ve yetersiz denetimler olarak sıralanabilir. Bu sakıncaların en önemlisi de KDV‘nin informal sektörün ekonomik faaliyetleri kapsamaması, yani kayıt dıĢı ekonominin yaygın olmasıdır. Ġnformal sektör yoluyla KDV‘den kaçınma az geliĢmiĢ ülkeler için büyük bir sorun oluĢturmaktadır. Çünkü bu vergiden kaçınma devam ettikçe bu ülkelerin vergi tabanının geniĢlemesine ve gelirlerinin artırmasına engel olmaktadır.

Bazı yazarlar, vergilendirilmemiĢ mallara vergi koymayı önermektedirler. Özellikle informal sektör tarafından kullanılan gereksinmeler ve girdilere vergi koymak yoluyla kayıt dıĢı ekonomi üzerinden daha aktif bir Ģekilde vergilenmesini sağlamaktadır148. GeliĢmekte olan ülkelerde KDV uygulamasının kusurları olduğunu kanıtlanmıĢtır. Bunun sebebi de, KDV‘nin hem tasarlanması hem de uygulanması geliĢmiĢ ülkeler tarafından olduğundan olabilir.

147 IMF, ―Enhanced Structural Adjusment Facility Policy Framwork Paper of 1998-2000‖, Republic of

Mozambique, International Monetary Fund, 2003. http://www.imf.org/external/np/pfp/mozam/. (15.05.2010).

148

80

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

KÜRESELLEġMEDEN KAYNAKLANAN SORUNLAR VE BUNLARA KARġI ALINAN ÖNLEMLER

Günümüzde küresellesme olgusunun dıĢında kalmak veya küreselleĢmenin sağladığı avantajlardan yararlanmamak konusunda bir tercih yapma Ģansına sahip olmayan devletlerin küreselleĢmenin karĢılarına çıkardığı birtakım hayati sorunlara gerek ulusal gerekse uluslar arası iĢbirlikleri çerçevesinde çözüm üretme yönünde giriĢimde bulunmaları zorunluluğu vardır149. KüreselleĢmenin ülkelerin vergi sistemleri üzerinde nasıl bir etki yarattığının incelenmesi esasen ülke içi iktisadi ve sosyal düĢüncelerle ĢekillenmiĢ vergi politikalarının küreselleĢme sürecinin hızlanmasından dolayı nasıl etkilendiğinin ve dolayısıyla ülkelerin uyguladığı vergi politikalarının diğer ekonomiler üzerinde yaratacağı etkilerin değerlendirilmesi açısından büyük önem taĢımaktadır. Bu bağlamda ikinci bölümün ilk kısmında küreselleĢmenin uygulandığı vergi politikaları üzerindeki etkileri, ikinci kısımında küreselleĢmenin vergi sistemleri üzerine etkileri, üçüncü kısımda ise, küreselleĢme sürecinde ortaya çıkan vergisel sorunlar ve bu sorunlara karĢı alınan önlemler inceleme konusu yapılmıĢtır.