• Sonuç bulunamadı

3. Osmanlı Devleti’nde İskân İşiyle İlgilenen Komisyon Ve Kuruluşlar

2.4 İskân İşlerine Ayrılan Bütçe

İskân idaresi, doğrudan doğruya Dâhiliye Vekâleti’ne bağlanmış ise de iskân teşkilatına ait müdürlük bütçesi ayrı tutulmuştur. 1927 yılında İskân Müdiriyet-i Umumiyesine ayrılan bütçenin 2.575.859, 1928 yılında aynı müdürlük bütçesinin

487

BCA, 272 11 25.136.6. 488

1.025.433, 1929 yılında ise 1.460.690 lira olduğu tespit edilmiştir. 1927 yılında yeni gelecek muhacirlerin iskânı, iaşe ve sevkiyatı için, 1.094.000 liralık ek bir bütçe konulmuş, her vekâlet bütçesinden iskân masrafları için alınan bir milyon lira ile tasarruf yapılmıştır489. 1929 yılında mübadil ve muhacir iskânı işlerinin kısmen azalmasına rağmen bütçedeki fazlalık, şark vilayetlerinde iskân işleri dolayısıyla olmuştur. 1930 yılında ise, bütçe görüşmelerinde, iskân için ayrılan bir bütçe görülmemektedir. Bunun yerine, Dâhiliye Vekâleti bütçesine katılmıştır. Bunun nedeni ise, iskân hizmetlerine önceki yıllar kadar gerek kalmaması, bu konuda, kısmen ihtiyacın azalması olmuştur490. Özellikle 1933 sonrası Balkan göçmenlerinin kitleler halinde Türkiye’ye gelmesiyle, iskân işleri için, bütçeye yeni kaynaklar aranmış, 1936 yılında fevkalade kaynaklardan temin edilmek üzere, göçmen işleri için, 1.750.000 lira tahsis edilmiştir491. 1938 yılı içerisinde Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti’nin yaptığı bir toplantıda, 1934 Haziran ayından itibaren 1937 yılının sonuna kadar, dışarıdan gelen ve getirtilen göçmenlerle, içeride yapılan nakiller dolayısıyla, 38.079 hanede 145.244 nüfusun iskânları ve müstahsil hale gelmeleri için tahsis edilen bütçe ile göçmenlerin tamamının ve 2510 sayılı İskân Kanunu’nun gösterdiği şekliyle iskân edilmelerine imkân bulunmadığı ve tahsisatsızlık yüzünden, göçmenlerden bir kısmına ev yapılamadığı, çift hayvanları ve malzemelerinin verilemediği ifade edilmiştir. Eksik kalan ihtiyaçların tamamlanması için, 14.000.000 liraya ihtiyaç olduğu ve 1938 yılında gelecek olanlar için de fazla tahsisat konulması Vekiller Heyeti’ne arz edilmiş492, ayrılan 13.590.965 liranın da, iskân muamelesi yapılmış olanlara, henüz yapılmış bir masraf olmadığı ve 55.886 çift hayvanı, 16.532 pulluk 24.313 araba almak gerektiği, dolayısıyla da hesaplı davranmak kaydıyla sarf edileceği dönemin Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekili Hulusi Alataş tarafından ifade edilmiştir493. Bu ifadeler üzerine, bütçe darlığı ve iş hacminin büyük olması dolayısıyla gelmiş ve gelecek göçmenlere yapılacak yardımların daha basit ve bütçe imkânlarına uygun bir şekilde yapılabilmesi ve devletten yardım istememek şartı ile Türkiye’ye gelmek isteyenlerin kabulleri konusunun talî bir komisyonda araştırılmasına karar verilmiştir. İskân Umum Müdürü’nün başkanlığında toplanan Dâhiliye, Maliye, Nafia, Ziraat, İnhisarlar, İktisat Vekâletlerinden seçilen temsilcilerin oluşturduğu komisyonda, bu konular araştırılmış

489

Öztürk, Türk Parlamento Tarihi, s. 186 vd. 490

Kazım Öztürk, Türk Parlamento Tarihi, çeşitli sayfalar. 491

BCA, 030.18.1.2 66.53.15. 492

BCA, 030.10 123.880.1 493

ve yapılacaklar hakkında bazı kararlar alınmıştır. İskân işinde tasarruf yapılmasına dayanan bu kararlar arasında en önemlisi ev meselesiydi. 2510 sayılı kanunun 17. ve 18. maddeleri gereğince gelecek göçmenlere, kendileri tarafından ev yapılmak üzere, arsa verilmesi veya inşaatta kendileri çalıştırılmak üzere inşaat malzemelerinin veya doğrudan ev verilmesi gerekmektedir. Türkiye’ye gelen göçmenlerin yoksul olarak gelmeleri ve verilecek arsa üzerine ev yapma imkânları olmaması dolayısıyla, yurtsuz ve perişan bir halde kalacakları düşünüldüğü için sadece arsa vermek kabul görmemiştir. Daha önce yapıldığı üzere, ev yaptırılması tercih edilmekle beraber, bütçe darlığı yüzünden buna da imkân görülmemiştir. Ortak bir çıkar düşünülerek, göçmenlerin kendileri de inşaatlarda çalıştırılmak suretiyle, inşa malzemelerinin devlet tarafından verilmesi kararlaştırılmıştır. Başka bir karar çift hayvanları ve ziraî aletlerin dağıtılması konusunda alınmış, buna göre, yine İskân Kanunu’na dayanarak göçmenlere çift hayvanı ve ziraî aletlerin verilmesi zorunlu görülmüştür. Fakat hem ülke içerisinde yeterli miktarda çift hayvanının ve aletlerin kısa sürede temin ve tedarik edilmesinin çok zor olması, hem daha iyi bir cins hayvanın ülkeye girmesi ve hem de göçmenlerin ellerindeki paralarını çıkartamamaları yüzünden maruz kaldıkları zorlukları önlemek ve Türkiye’ye gelir gelmez hayvanlarıyla ekim yapabilmelerini sağlamak için, devlet çift hayvanını ve aletlerini beraberinde getirecek göçmenlerden her çiftçi ailesine, yalnızca devletin belirttiği miktarda olmak üzere, prim verilmesi kabul edilmiştir. Prim esasları ise şu şekilde belirlenmiştir;

1. Her çiftçi ailesine getirecekleri beygirlerden yalnız iki baş beygire münhasır kalmak üzere, beygir başına 35 lira.

2. Her çiftçi ailesine getirecekleri öküz, inek, mandadan yalnız bir cinsine ve o cinsin iki başına münhasır kalmak üzere, bu hayvanlardan bir başa 25 lira. 3. Her çiftçi ailesine getirecekleri bir tek araba için 20 lira.

4. Her çiftçi ailesine getirecekleri bir tek pulluk için 5 lira.

Türkiye’ye gelmek isteyen emlak ve servet sahibi kişilerin, menkul ve gayrimenkul mallarının tasfiyesi sonucu elde ettikleri servetlerini, bankalarda bulunan nakit paralarını Türkiye’ye serbest olarak aktaramamaları, karşılığında mal getirdikleri takdirde de İskân Kanunu’nun 32. maddesi gereğince bu malların gümrük resmine tabi tutulması, hiçbir yardım talep etmeden gelecek olan göçmenlerin önünde önemli bir engel teşkil etmiştir. Böyle varlıklı şahısların Türkiye’ye gelmelerini sağlamak için, bu

kişilere de İskân Kanunu’nun 31. maddesindeki gümrük muafiyetinin verilmesi kararlaştırılmıştır. Fakat bu konudaki önemli bir engel, Bulgaristan’dan gelecek olan bu gibi kişilerin, pasaport muamelelerini tamamlayıp, vize için konsolosluklara müracaatlarından önce, mallarının tasfiyesi sonucunda ellerine geçen para ile satın aldıkları malları Bulgaristan’dan çıkarabilmek için, Bulgar Milli Bankası’ndan izin almak mecburiyetinde olmalarıdır. Bu izin ise bankanın mevzuatı gereği, bir ay içerisinde çıkarılmak şartıyla verilmiştir. Bu bir aylık süre de konsolosluğun muameleleri için yeterli olmamış, bu yüzden bu gibi kişiler için, elçilik tarafından serbest göçmen vizesinin verilmesine dair izin istenmiştir.

Bu kişilerin dışında, yine devletten yardım almayacağını taahhüt eden, fakat göç hakkından faydalanmak amacıyla fert olarak gelmek isteyenler için de malî durumlarının araştırılarak ve taahhütlerini yerine getirebilecekleri anlaşılan kişilerin Türkiye’ye kabul edilmeleri kararlaştırılmıştır. Bu kararın nedeni, bazı kişilerin hiçbir yardım istemeyeceğine dair söz vererek göçmen vizesi alması, fakat Türkiye’ye gelir gelmez, devletten yardım istemeye başlamaları olmuştur. Bu gibi kişilerin kabulleri, Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti’nin de görüşleri alınmak şartıyla, Dâhiliye Vekâleti’ne bırakılmıştır.

Talî komisyon, alınan bu kararlarla, inşaat masraflarında yüzde 30, çift hayvanları ve ziraî aletler masraflarında da yüzde 50 oranında bir tasarrufun olduğu sonucuna varmıştır. Fakat bütün bunlar düşünülürken, bazı durumların da göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Göçmenlerin inşaat işlerinde çalışacak olmasıyla, masraflardan önemli oranlarda tasarruf edilecektir. Fakat gelen göçmenler içerisinde kadın, çocuk, ihtiyar, hasta, malûl ve çalışamayacak birçok kişinin bulunması, her aile içerisinde çalışabilecek bir iki kişi olsa da işi bilmedikleri için, belirli bir süre ve plan dâhilinde inşaat işlerinin yapılabilmesi mümkün görülmemiştir. Ayrıca, her yere inşaat malzemelerinin belirli oranlarda dağıtılması ve sahiplerine teslim edilmesi de zor görüldüğü için, yine göçmenlerden amele olarak büyük ölçüde faydalanma yoluna gidilerek, evlerin daha önce yapıldığı gibi devlet tarafından yaptırılması Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekâleti tarafından daha uygun görülmüştür. Fakat yine de bütçede en fazla yer alan inşaat işlerinden tasarruf yapılabilmesi için planlama yapılması ve inşaat malzemesi miktarlarında ise tadilat yapılması tercih edilmiştir494.

494

Göçmenlerin evlerini yapabilmeleri için en çok kereste sıkıntısı çekilmiştir. Göçmenler için alınan bir kararla, 47.316 metre mikâp kereste imaline yarayan, 72.793 metre mikâp işlenmemiş ağacın parasız verilmesi kabul edilmiştir495.

Ayrıca, sanat erbabı kişilerin uğraştıkları alanlarla ilgili gerek araç-gereç gerekse hammaddelerini getirmelerini için kolaylıklar sağlanmış, bu anlamda, göçmenlerden büyük ve küçük bütün sanat erbabının getirecekleri, kendi sanatlarına özel masnuat ve hammaddelerinin 6000 liraya kadar olan miktarının bir defaya mahsus olmak üzere gümrük resimleriyle ve çeşitli resimlerden muaf olduklarına dair hükümet bir tefsir fıkrası hazırlamıştır496.

Türkiye’ye gelip iskân hakkı isteyen göçmenlerde, her aileye bir ev tahsis edilmekte olduğunu duydukları için, Köstence limanına gelir gelmez, kızlarla erkekleri hemen evlendirip, ayrı ayrı ev ve toprak istedikleri de görülmüştür. Dönemin Sıhhat Vekili Refik Saydam, böyle bir durumda da göçmenlerin hepsini birden getirmenin imkânsızlığını ifade etmiştir497.