• Sonuç bulunamadı

3. Osmanlı Devleti’nde İskân İşiyle İlgilenen Komisyon Ve Kuruluşlar

2.3. Balkanlardan Gelenler İçin İskân Uygulamaları

2.3.6 Göçmenleri Müstahsil Hale Getirme Çabaları

Göçmenler, Türkiye’ye geldikleri andan itibaren, hükümetin yardımına muhtaç oldukları ve bunun da ekonomik olarak devleti zorladığı aşikârdır. Devletin, üzerinden bu yükü bırakması için göçmen evlerinin bir an önce yapılarak, arazilerinin de dağıtılmasıyla müstahsil bir hale gelmeleri gerekmektedir. Bu sayede, hem işlenmemiş toprakları işleyerek, hem de devletten aldıkları yardımları artık almayarak, devleti ekonomik olarak rahatlatmış olacaktır. Bunun için, göçmenlere toprak ve tohum dağıtımı yapılmıştır.

Trakya’da, Rum ve Bulgarlardan metruk arazi daha önce gelen mübadillere dağıtılmış olduğu için, son gelen göçmenlere verilen toprakların yüzde yetmiş beşi mera, fundalık gibi ham arazi, sadece yüzde yirmi beşi işlenmiş tarla, bağ ve bahçe olmuştur. Ham toprakların mahsul verebilecek bir hale gelmesi için bunların traktörler tarafından iyice sürülmesine ihtiyaç duyulmuşsa da, mevcut pulluklarla toprağın derinine inilememiştir. Uzun süre işlenmemiş bu gibi topraklarda yapılan ziraat iyi sonuç vermemiş, birçok yerlerde atılan tohum bile alınamamıştır. Göçmen yerleştirilen köylere traktör verilmesi iskân tahsisatının azlığı dolayısıyla mümkün olamamış, göçmenlerin bir an önce müstahsil hale gelebilmeleri için kendilerine verilecek toprakların yüzde yirmi beşinin, mahsul verebilecek işlenmiş topraklardan olmasına ihtiyaç duyulmuş, bunu temin etmek için de, sahipli çiftliklerin istimlâki söz konusu olmuştur. Her ne kadar 1935 yılının sonuna kadar, Tekirdağ vilayetindeki göçmenlere 86.622, Çanakkale vilayetinde 24.380, Kırklareli vilayetinde 4.265, Edirne vilayetinde 2.210 dekar toprak dağıtılmışsa da, mera ve fundalık gibi ham toprak alan göçmenler, uzun zaman müstahsil hale gelemeyecekleri, yine hükümetin yardımına muhtaç olacakları ve yeni gelen göçmenlere de işlenebilecek toprak bulunması amacıyla, çiftlik satın alınması şart olmuştur. Trakya umum müfettişliğinin bu konudaki önerileri, çiftliklerin tamamının alınması pahalı olacağı için, başlangıçta en gerekli olanları alınmakla beraber, kurutulması mümkün olan bataklıkların kurutulmasına da başlanması

465

ve bölgenin arazi durumunu olduğu gibi tespit için, Maliye Vekâleti tarafından, araziyi yazacak tahrir komisyonları oluşturulması ve bu komisyonların, faaliyete sevk edilmesidir. Müfettişlik, şayet, bu işler yapılamadığı takdirde, bundan sonra bölgeye gelecek göçmenleri yerleştirmenin çok zor olacağını ve belki de hiç mümkün olamayacağını ifade etmiştir466.

Trakya için, 10.000 pulluk ve 2000 araba hazırlanmıştır. Trakya’nın kalkınması için oluşturulan köy büroları faaliyet geçmiş 5 yıllık köy kalkınma planı yapılmıştır. Köy bütçeleri bastırılmıştır. Hemen her köyde iktisat, kültür, ziraat, bayındırlık işleri için bürolar yapılmıştır. Uzunköprü’de kozacılık kursları başlatılarak mihnok denilen makine ve fırınlar böcek yetiştirilen bölgelerde kurulmuştur. Meyveciliğe ve fidancılığa önem verilmiş, bütün göçmen evlerine meyveli meyvesiz ağaç diktirilmiştir467.

Göçmenlere tohumluk dağıtmak işiyle de Ziraat Bankası ilgilenmiş, İstanbul Ziraat Odası reisi ve Ziraat Mektebi Çiftçilik Müdürü, Ziraat Vekâleti tarafından, Trakya’daki göçmenlere tohumluk dağıtılmasına memur edilmiştir468.

1934 yılının son ayında sadece bir haftada 60 ton buğday dağıtmış, Romanya’dan gelen göçmenlere, 1500 ton tohumluk, 3000 ton yemeklik buğday dağıtılacağı bildirilmiştir469. 1934 yılının sonuna kadar gelen göçmenlerin, birçoğunun evleri yapılmış, tarlaları sürülmüş, tohumları atılmıştır. Devam eden göçlerle gelenlerin, bir an önce üretime geçmeleri için dağıtılan tohumlar ekilmiş, Tekirdağ ve Malkara’daki göçmenlere dağıtılmak üzere, 400 ton Saray’a, 200 ton Çorlu’ya, 500 ton da Hayrebolu’ya yemeklik buğday dağıtılmıştır470. Saray kazasında yerleştirilen göçmenlere hükümet tarafından verilen tohumluklar ekilmişse de, geç kalıp ta kış mevsimi içinde yapılması gereken ziraata yetişemeyenlerin tohumlukları, yaz ziraatına mahsus tohumluklarla mahallerinde değiştirilerek ekilmiştir. Birçok köyde göçmenler için kendileri tarafından bahçe halinde işlenecek yerlerle, bostan ziraatını yapacakları topraklar bulunmaya çalışılmıştır471.

Trakya’ya iskân edilecek göçmenler için 5000 araba, 10.000 öküz ve Ziraat Bankası tarafından 3000 arı kovanı dağıtılması kararlaştırılmıştır. Balıkçı olan 466 BCA, 030.10 72.475.2. 467 Cumhuriyet, 9 Mart 1936. 468

Cumhuriyet, 24 Birinci Kanun 1934. 469

Ayın Tarihi, 19–20 Birinci Kanun 1934. Cumhuriyet, 20 Birinci Kanun 1934. 470

Ayın Tarihi, 14 Şubat 1935. 471

göçmenlerin ise kıyılara iskân edileceği ve bunlara da kayık ve balık tutmak için gereken araç gerecin verileceği bildirilmiştir472.

1936 yılının Eylül sonuna kadar taşınacak, 15.000 göçmenin ise, Tekirdağ, Çanakkale ve Gelibolu taraflarına yerleştirileceği bildirilmiştir473.

1936 yılında, Trakya’ya iskân edilecek göçmenlerin, vakit geçirmeden bir an önce barınmaları için hızlı bir şekilde, 10.000 evin hazırlığı yapılmış474 ve evlerin inşaatı müteahhitlere verilmiştir475. Trakya’da yerleşen göçmenlere verilmesi kararlaştırılan 1000 araba ile 4–5 bin öküzün satın alınması emri valiliklere verilmiştir. Göçmenler için pulluk alınması da müteahhitlere ihale olunmuştur476. Trakya’da köy kalkınma planları uygulanmaya başlanmış, ekimler yapılmıştır. Göçmenlerin sürdüğü tarlalarda iyi ve temiz mahsul alınmış pulluk ve binlerce öküz arabası satın alınarak dağıtılmıştır. Hükümetin planladığı evler küçük müteahhitler tarafından vekâletin verdiği tipler gibi yapılmıştır. Köylülerin satış piyasalarında aldanmamaları için Umumi Müfettişliği Ekonomi Dairesi birçok yere fiyat bültenleri göndermiş, bu bölgede 90 köy örnek köy olarak ayrılmıştır. Ayrıca bölgede fenni arı kovanları dağıtılmıştır477.

Trakya’nın her yerinde göçmen evleri için İnşaat, Fen memurları ve müfettişlerin kontrolü altında çalışmalar yapılmış, göçmenlere 13000 yeni pulluk verilmiş olduğu için nadas ve ekim faaliyetlerinin artması planlanmıştır. Trakya için büyük bir önem arz eden yolların kısa sürede bitirilmesine ve şark şimendiferlerinin devlete intikal edince Trakya’nın iktisadi hayatında büyük bir gelişme beklenmiştir478. Trakya’daki göçmenlerin sağlık durumuyla ilgilenilmiş Sıtma Mücadele Teşkilatı Edirne’de ve Trakya’nın diğer vilayetlerinde tam kadro ile çalışmıştır. Bu kadronun büyütülmesi ve mücadelenin devam edeceği bildirilmiştir. Birçok yerde bataklıklar kurutulmuş, köy yolları ve köprüleri ıslah edilmiştir. Bölgede arıcılık yapıldığı için bal verimi çoğalmış ve fenni kovan adedinin 10000 ‘e çıkarılması düşünülmüştür479.

1937 yılında da göçmenlerle ilgili çalışmalar devam etmiş, göçmenlere tohumluk buğday dağıtmak üzere bütün kazalardan tohumluk satın alınmıştır. Göçmen 472 Cumhuriyet, 16 Nisan 1936. 473 Cumhuriyet, 12 Nisan 1936. 474 Cumhuriyet, 16 Nisan 1936. 475

Ayın Tarihi, 21 Ağustos 1936. 476 Cumhuriyet, 7 Nisan 1936. 477 Cumhuriyet, 10 Temmuz 1936. 478 Ulus, 10 İlk Teşrin 1936. 479 Ulus, 12 İlk Teşrin 1936.

evleri için de çalışmalar devam etmiştir480. Trakya Umum Müfettişi Kazım Dirik, bölgesinde sık sık teftişler yapmış, köylünün çalışması, göçmenlerin işleri ve sağlık durumları hakkında raporlar yazarak, ilgili bakanlıklara göndermiştir. Bu raporda, çok sayıda göçmenin mevcut olduğu Trakya’nın şehir, kasaba ve köylerinde yapılan kalkınma hareketlerinin düzenli ve programlı gittiğini, 1937 yılının bir önceki yıla göre daha verimli olacağını ifade etmiştir481. Sıhhat Vekâleti, 1937 yılı planında, Trakya’da yapılacak yeni evlerin miktarını, 8000 olarak belirlemiş, vilayetlere ve Umumi Müfettişliğe bildirmiştir482.

Aynı yıl sadece Trakya’da değil, her türlü hazırlıkları tamamlanarak, farklı bölgelere de göçmen yerleştirilmiştir. Akşehir’de 400 ev göçmen iskân edilmiş, bunlar Tuzlukçu, Hoşkadem, Ortadibi, Dursunlu, Yılanyusuf, Kanlıca köylerinde yerleştirilmişlerdir. Bu yerlerdeki, her türlü verim kabiliyetine sahip olan topraklar, göçmenlerin kanunen hisselerine düşen toprak tamamen ayrılmış ve isimlerine tahsis ve temlik olunmuştur. Dağıtılan arazinin geneli 44.000 dekar olup, göçmenlere tapu senetleri de verilmiştir. Göçmenlere nakliye aracı olarak 40 araba dağıtılmış, Vekâlet tarafından, göçmenlere dağıtılmak üzere, çift hayvanı satın alınmıştır. Göçmenlerin mesken inşaatı planları, keşifleri ve tahsisatı hazır olduğu halde, inşaat mevsiminin geçmiş olduğundan yapılamamış bu iş için baharın gelmesi beklenmiştir483. Bulgaristan’dan Bursa, Mudanya’ya, 1000’den fazla göçmen gelmiş, bunlardan bir kısmı Veletler köyüne, Karacabey’in Kirmikir, Karacaova köylerine ve bu köylerin civarındaki bazı köylere iskân edilmişlerdir. 15 aile ise Bursa merkezde iskân edilmiştir484. Hemen her yıl olduğu gibi kış aylarında göçmen nakliyatına ara verilmiş, bahar aylarında tekrar başlatılmıştır. 1937 yılının Kasım ayında son olarak 1500 kişilik bir göçmen kafilesi kabul edilmiş, nakliye işi bahara bırakılmıştır485. Köstence’den gelen yılın son kafile göçmenleri de, Çatalca ve Çorlu’ya iskân edilmek üzere sevk edilmişlerdir486. Çorum’un Alaca kazasına iskân edilen göçmenlerden bazıları, yeterince yardım yapılmadığı, ev verilmediği ve göçmenlere kötü davranıldığı konusunda

480

Ayın Tarihi, 6 Son Kanun 1937. 481

BCA, 030.10 73.477.9. 482

Cumhuriyet, 21 Şubat 1937. 483

Cumhuriyet, 17 Birinci Teşrin 1937. 484

Cumhuriyet, 11 Birinci Teşrin 1937. 485

Kafileler her ne kadar 1500 kişilik belirtilse de bu sayılar farklılık arz etmektedir. Son kafilenin 1810 kişi olduğu da 25 İkinci Teşrin 1937 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yazılmıştır. Cumhuriyet, 10 İkinci Teşrin 1937.

486

Valilik’e dilekçe yazmış, Valilik, bunun üzerine mevcut 305 aileden 31’ine Kızıl’da, 30’una Çöplü’de, 20’sine Suluderede, 67’sine Karnıkara’da topraklarının dağıtıldığı ve ev yerlerinin çizildiğini, bu tarihe kadar 46 aileye kaza merkezinde 50’şer dekar toprak verilerek bu miktarın 100’e çıkarılması için çalışıldığını, göçmenlere verilen toprakların hazineye ait olup, köylülerin fuzuli işgalinde olduğu ve tespite giden memurların çok zorlandıklarını ve bu yüzden evlerin tahliyesinin yapılamadığını ifade etmiştir. Bu dilekçede, göçmenlere verilen toprakların taşlık olduğu da iddia edilmiştir. Valilik, bu iddianın da doğru olmayıp, mümkün olduğu kadar iyi toprak dağıtılmasına çalışıldığı ve göçmenlerin menfaat ve ihtiyaçlarının daima göz önünde tutularak işlerin o yolda yürütülmekte olduğunu İskân Umum Müdürlüğü’ne bildirmiştir487.

1938 yılına gelindiğinde, Türkler için Bulgar mezaliminin devam ettiği, dönemin kaynaklarından anlaşılmaktadır. 17 Ocak 1938 yılında C.H.P Meclis grubunun toplantısında, Bulgaristan’daki Türk ekalliyetleri hakkında kötü muamelelerin devam ettiği ve dayanılmaz tahriklerle, varını yoğunu bırakarak, Türkiye’ye gelmek istediklerini ve böyle binlerce Türk ailesinin, yok pahasına mal ve arazisini satarak, göçe hazırlandıkları ve bu yolda paralarını bitirip, aç ve sefil bir halde, Türkiye’ye geldikleri ifade edilmiştir. Bu zaman aralığında gelen 138.428 nüfusa yapılan hanelerin haricinde 9542 öküz, 16.444 adet pulluk, 1059 araba ve 1937 yılına kadar gelen göçmenlerin tamamına, 1937 yılı içerisinde gelenlerin üçte ikisine arazi dağıtılmıştır. Her bir ailenin iskânı ise 800 liraya mal olmuştur. Bu göçmenlerden muhtaç olanlara 24.524.111 kg. yemeklik ve 8.864.914 kg. tohumluk verilmiştir. Ayrıca, verilen bilgilere göre, tarlalarını, köylülere, bedel karşılığında ve traktörle sürdürerek, göçmenler, müstahsil hale gelmeye başlamış, sağlık konusunda, herhangi bir bulaşıcı hastalık kalmamış ve evleri hala yapılamayan göçmenler, mümkün olan yerlerde kira ile han tutulmak ve özellikle köylülerin evlerine misafir yapmak suretiyle yerleştirilmişlerdir488.