• Sonuç bulunamadı

İlliyet bağına sebep sonuç bağı da denmektir. Buna göre zarar olan netice, buna sebebiyet veren eylemden kaynaklanmalıdır. Zarar bu eylemden değil de, başka nedenlerden kaynaklanıyorsa sorumluluk meydana gelmeyecektir.492 Mücbir sebebin unsurlarından söz ederken, ifa engeli ile borcun zamanında ifasının mümkün olmaması arasında bir nedensellik (illiyet) bağının olması gerektiğine de değinmek gerekmektedir.

Mücbir sebep teşkil eden olay, davranış normunu ihlalin veya borca aykırılığın uygun sebebi olmalıdır. Başka bir deyimle, mücbir sebep ile norm ya da sözleşmenin ihlali arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Bu sebeple zarar verenin faaliyet veya işletmesiyle zararlı sonuç arasında illiyet bağı kesilmekte, uygunluğunu kaybetmektedir.

Mesela iş yerinde her türlü önleyici, koruyucu tedbiri almış olmasına rağmen, düşen yıldırım sonucu meydana gelen yangında ölen bir işçinin durumunda, işverenin ölüm

490 İNAL, 1997, s.38.

491 GÖZÜBÜYÜK, s.50.

492 KILIÇOĞLU, 2009, s.235.

110

olayıyla (sonuçla) hiç bir ilgisi yoktur. Burada ölümün yani iş kazasının sebebi, işverenin işletmesine yabancı, ondan bağımsız, dışsal, doğal bir olayın meydana geldiği yıldırım düşmesi olayıdır.493 Bir örnek daha vermek gerekirse, ithalat yasağı öngören bir hükümet kararının yurtiçinden tedarik edilen mal için mücbir sebep teşkil ettiği iddiasında bulunulamaz.494 Bu bağlamda mücbir sebep uygun illiyet bağının kesilmesine sebep olurken, meydana gelen olay ile davranış normunun veya sözleşmenin ihlal edilmesi arasında uygun illiyet bağı tesis edilmektedir.495 Mücbir sebepler dışında sözleşmeye aykırılıktan sorumlulukta, zarara uğrayanın ve üçüncü kişinin ağır kusuru illiyet bağını kesmektedir.496 Bu hususta örnek vermek gerekirse, A sahip olduğu evi B'ye satmış ve aynı evi C'ye de satıp devretmiştir. A burada kusurlu olarak edimi imkânsızlaştırmıştır ve B'nin uğradığı zararı karşılamakla yükümlüdür.

Fakat vade gelmeden önce evin deprem nedeniyle yıkılması durumunda, mücbir sebebin A'nın borca aykırı davranışı ile B'nin zararı arasındaki illiyet bağını kestiği görülmektedir. A vermiş olduğu zarardan dolayı artık sorumlu olmayacaktır.497

Fransız hukukunda da ise illiyet bağının kesilmesi ile birlikte, borçlu sorumluluğundan kurtulmaktadır. Ancak mücbir sebep teşkil eden olay, sözleşmenin geçici bir süreyle ifa edilmesini durdurmakta ve borçlunun mücbir sebebe dayalı olarak beliren ifa imkânsızlığı hali ortadan kalktıktan sonra, borcunu ifa etme yükümlülüğü yeniden başlamaktadır. Diğer bir deyişle mücbir sebep, borçluyu sadece mücbir sebep halinin mevcut olduğu dönemde meydana gelen gecikmesinden doğan zarardan kurtarmaya yaramaktadır.498

493 EREN, 1975, s.181.

494 ACAR, Mücbir Sebep, s.12.

495 İNAL, 1997, s.37.

496 KILIÇOĞLU, 2009, s.510; GÜNDOĞDU, s.278.

497 GÜNDOĞDU, s.278.

498 İNAL, 1997, s.48.

111 F. İHBAR KÜLFETİ

TBK madde 136'da, borçlunun ifanın imkânsızlaştığını alacaklıya gecikmeksizin bildirmesi gerektiği belirtilmektedir. Borçlu bu önlemi almadığı takdirde, imkânsızlıktan doğan zararları gidermekle yükümlü olacaktır. Türk hukuku bildirim yükümlülüğüne paralel düzenlemeler; ICC mücbir sebep klozu m.4 ve 6, CISG madde 79 fıkra 4, UNIDROIT İlkeleri madde 7.1.7 fıkra 3 ve FIDIC Kuralları madde 19.2499 de, mücbir sebep nedeniyle borcunu yerine getiremeyen tarafın bu durumu alacaklıya makul bir süre içerisinde bildirmesi gerektiği, bu bildirimdeki gecikme nedeniyle bir zarar söz konusu ise bunun borçlu tarafından karşılanması gerektiği şeklinde, uluslararası metinlerde yer almaktadır.500 Aynı zamanda Amerikan hukuku UCC § 2-616 da, ifadan muafiyet talep edenin ihbar yükümlülüğünün bulunduğunu belirtmektedir. Bu çerçevede ihbar külfeti, taraflar arasındaki hakkaniyet ve iyi niyet kurallarının bir gereği olarak düzenlemelerde yerini almıştır.

III. MÜCBİR SEBEP TEORİLERİ

Modern hukukta mücbir sebep ve beklenmeyen hallerin niteliğini daha iyi kavrayabilmek için teoriler önerilmiştir. Bu teoriler sübjektif ve objektif teorilerdir.

Sübjektif teorinin kurucusu Alman hukukçu Goldschmidt, objektif teorinin kurucusu ise Avusturyalı hukukçu Exner'dir.501 Somut çalışma kapsamında, teorilerden bahsetme gereği duyulmuştur.

499 Bu bildirim mücbir sebep teşkil eden olayın gerçekleştiğinin, borçlu tarafından öğrenildiği tarihten itibaren 14 gün içerisinde yapılmalıdır.

500 ACAR, Mücbir Sebep, s.12; BRUNNER, s.342; LIU, <http://www.cisg.law.pace.edu/cisg/biblio/

liu6.html#fmi> Son Erişim Tarihi: 10.03.2019.

501 İNAL, 1997, s.14-16; GÖZÜBÜYÜK, s.29-33; EREN, 1975, s.175.

112 A. SÜBJEKTİF TEORİ

Sübjektif teoriye göre, en önemli husus borçlunun özen gösterme yükümlülüğüdür. Borçlunun borcunu ifa ederken gerekli özeni göstermiş olmasına rağmen zarar meydana gelmişse, mücbir sebep vardır ve borçlu sorumlu değildir. Bu çerçevede Goldschmidt, kusura dayanan özel sorumluluğu hareket noktası olarak ele almaktadır.502 Sübjektif teori bir olayın mücbir sebep niteliği kazanıp kazanamamasını, objektif olarak yani olayın niteliği yönünden ele almayıp yalnız sorumlu şahıs yönünden ele aldığı için; bu teori sorumluluk hukukuna özellikle kusursuz sorumluluk hallerine uygun düşmemektedir. Bu nedenle sübjektif teori günümüz doktrininde ve pratikte kabul görmemiştir.503 Sübjektif teori sisteminde kusursuz sorumluluk mevcut değildir ve her olayı incelemeden de kusurun ispatı mümkün değildir.504 Ayrıca teoriye göre beklenmeyen hal ile mücbir sebep arasında bir fark ayrımı yapılmadan; beklenmeyen hal de borçlu sorumlu, mücbir sebepte sorumsuz kabul edilmektedir. Bu ayrımı, borçlunun göstermek zorunda olduğu özen yükümlülüğüne dayamaktadırlar.505

B. OBJEKTİF TEORİ

Sübjektif teoriden ayrı ve hatta ona zıt bir metotla hareket eden objektif teori, mücbir sebebi tanımak için müspet ve objektif ölçütler bulmaya çalışmaktadır.506 Hâkim teori olan objektif teoriye göre, yoğunluğu itibariyle olayların normal akışından beklenmeyen ve umulmayan halleri aşan olaylar mücbir sebep teşkil etmektedirler.

Ancak olayın bir de sorumlu kişinin işletmesinin ve faaliyet alanının dışında kalan bir olay olması gerekmektedir. Objektif teoride sübjektif teorinin tersine, olayın mücbir

502 GÖZÜBÜYÜK, s.29, 30.

503 EREN, 1975, s.175.

504 GÖZÜBÜYÜK, s.33.

505 GÖZÜBÜYÜK, s.30.

506 GÖZÜBÜYÜK, s.33; İNAL, 1997, s.16.

113

sebep teşkil etmesi veya etmemesi, sorumlu şahıs açısından değil olayın niteliği açısından değerlendirilmektedir. Teori kusursuz sorumluluk hallerini de konu edinmektedir.507

Exner'e göre hasarı doğuran olayın iki unsuru vardır, bunlar dışsallık ve karşı konulamaz şiddet. Mücbir sebebin varlığı için zararın dışsal bir sebepten ileri gelmesi şarttır. Borçlu dışsal bir sebebin zarara sebebiyet verdiğini ve mücbir sebep bulunduğunu ileri sürerek sorumluluktan kurtulabilir. Örneğin bir otelde, oteli ziyarete gelen bir şahsın yangına neden olması veya otelde bulunan müşterilerin attığı sigara ateşinden yangının meydana geldiğini ispat etmek suretiyle sorumluluktan kurtulunamaz. Ancak otelde yangın harici bir sebepten ileri gelmiş ise, otelci sorumluluğu bulunmadığını iddia ve ispat ederek sorumluluktan kurtulabilecektir.508 Zararı meydana getiren olayın mücbir sebep teşkil edebilmesi için, karşı konulamaz şiddet ölçütünün de aynı zamanda gerçekleşmesi gerekmektedir. Yani olay kaçınılmaz, yenilemez, karşı konulamaz, önceden sezilemez ve korunulamazdır. Bu sebeplerle ispat edilmeleri zor değildir. Exner’e göre yıldırım, deprem, su baskını, kasırga, fırtına ve büyük çaplı yangın tipik mücbir sebep halleri arasındadır fakat hırsızlık, nehirlerin taşması, yağmur, don, donların erimesi sık sık karşılaşılan tehlikeler olduğu için, mücbir sebep teşkil etmezler.509

Objektif teori kusur prensibinden ayrıldığı için mutlak teori iken, sübjektif teori nisbi teori olarak adlandırılmaktadır.510 Bu teoriler mücbir sebep ve beklenmeyen hal sistemlerinin, modern hukukta hareket noktalarını oluşturmaktadır. Alman hukukunda hem sübjektif hem de objektif teorinin etkileri görülmektedir. Sübjektif Alman doktrininin kurucusu Alman hukukçu Dernburg'dür. Bu bilgine göre mücbir sebebi

507 EREN, 1975, s.175.

508 GÖZÜBÜYÜK, s.36, 37.

509 GÖZÜBÜYÜK, s.40.

510 GÖZÜBÜYÜK, s.41; İNAL, 1997, s.17.

114

teşkil eden olaylar insan gücünü aşan, kaçınılmaz hadiselerdir. Dernburg'ün teorisi, Goldschmidt'in kusur sorumluluğu fikrini desteklemektedir. Objektif Alman doktrini, bilgin Baron tarafından savunulmuş ve mücbir sebebin karşı konulamaz olması gerektiği vurgulanmaktadır. Baron'a göre mücbir sebep, objektif olarak karşı konulamaz bir gücün eseridir ve borçlunun kişisel durumu hesaba katılmamaktadır.511 Fransız hukuku bir yandan objektif, diğer yandan kısmen sübjektif teorinin etkisi altında kalmıştır. Exner'in objektif teorisi, hukukçu Seligman tarafından tercüme edilmiş ve desteklenmiştir. Ayrıca Alman bilgin Baron'un sistemi, Fransız hukukuna esaslı bir tesir yapmıştır. Böylece genel olarak modern Fransız hukukçuları, objektif bir mücbir sebep kavramına bağlı ve onun savunucularıdır.512 Görülüyor ki modern mücbir sebep doktrini, objektif teori çerçevesinde şekillenmiş ve kanunlaşmıştır.

IV. MÜCBİR SEBEP KLOZLARININ SÖZLEŞMELERE KONULMASI

Sözleşmelerin ifasını imkânsız kılan veya aşırı derecede güçleştiren herhangi bir olay meydana geldiğinde, bu durumun mücbir sebebe veya beklenmeyen hale sebebiyet verip vermeyeceği ve sözleşmelere etkileri taraflar arasında ciddi problemlere neden olmaktadır. Bu problemi çözebilmek için taraflar sözleşmelerinde; mücbir sebep ve beklenmeyen hale neden olacak durumları, bu durumların sözleşmenin ifasına ve tarafların hak ve borçlarına tesirini düzenleyebilmektedirler.513 Ulusal hukuklarda sözleşme serbestisi kuralı geçerli olduğu için, mücbir sebep ve beklenmeyen hal klozlarına geçerlilik tanınmaktadır. Mücbir sebep klozları ortaya çıkabilecek olayları öngörmeyi ve tarafların sorumluluklarının belirlenmesini, mücbir sebep teşkil edecek

511 GÖZÜBÜYÜK, s.43-46.

512 GÖZÜBÜYÜK, s.55-57.

513 ŞANLI, Cemal, Uluslararası Ticari Akitlerin Hazırlanması ve Uyuşmazlıkların Çözüm Yolları, İstanbul, 2013, Beta Yayınları, 3.Baskı, s.36.

115

hadise meydana gelmeden belirlemektedir. Bu yüzden mücbir sebep klozları, ticari sözleşmelerin yaygın olarak kullanılan bir unsurudur.514

Klozlarla birlikte, mücbir sebep veya beklenmedik hal olarak sayılacak olaylar sözleşmede sınırlandırılabilir. Bu hallerin ihbar süresi ve şekli, tarafların sorumluluklarına etkisi, hüküm ve sonuçları belirlenebileceği gibi; bu alandaki somut birörnek kurallarına atıf yapılmak suretiyle, örneğin ICC mücbir sebep klozunun hükümleri sözleşmede uygulanacaktır şeklinde düzenleme yapılabilir.515 Bu çerçevede iki tip mücbir sebep kloz türünün kullanıldığı görülmektedir bunlar, common law ve Kıta Avrupası hukuku tipleridir. Common law mücbir sebep klozunda, mücbir sebep olarak kabul edilecek hallerin tek tek sayıldığı görülmekte iken, Kıta Avrupası hukuku tipinde tarafların iradesinden bağımsız olarak öngörülemeyen koşulların meydana getirdiği hallerin, ifadan muafiyet sağlayacağı belirtilir.516

Anahtar teslim inşaat sözleşmeleri, inşaat işleri ve kurumu ve de periyodik mal tedariki sözleşmelerinin tarafları, ekonomik (enflasyon, ham maddenin fiyatının artması gibi), politik (sivil itaatsizlik, devrim ve savaş gibi) ve tabii (sel, deprem ve fırtına gibi) faktörlerin; sözleşmeyi imzaladıkları zaman öngördüklerinden ve beklediklerinden çok daha fazla sözleşmeyi değiştirmesi sorunuyla karşı karşıya kalmaktadırlar. Özellikle bu sorun, Avrupalı veya Kuzey Amerikalı bir müteahhidin üçüncü bir ülkenin iş sahibi ile uzun süreli inşaat sözleşmesi yapmak istediği zaman ortaya çıkmaktadır. Sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkan olaylar, müteahhitlerin yükümlülüklerini ifa etmelerini sözleşmede öngörülenden radikal bir şekilde değiştirmektedir. Bu tür uzun vadeli sözleşmelerin uygulanması sırasındaki olası riskler o kadar fazladır ki, sözleşme imzalanırken öngörülemezler. Bu öngörülemeyen riskler için taraflar sözleşmelerine

514 MCKENDRICK, Ewan, Force Majeure and Frustration of Contract, 1995, Informa Law from Routledge, Second Edition, s.5.

515 ŞANLI, 37.

516 DAYINLARI, 1998, s.208.

116 mücbir sebep klozları eklemektedirler.517

Özellikle mal tedariki ve inşaat sözleşmelerine, mücbir sebep ve beklenmeyen hal klozlarını eklemek yararlıdır. Çünkü taraflar sözleşme şartlarını kabul ettikten sonra, mahkemeler sözleşmeye bu klozları koymayı görevleri dâhilinde görmezler. Örneğin uzun vadeli gaz veya petrol tedariki sözleşmesinde, ifayı gerçekleştirmek uzun yıllar sürmektedir. Böylece taraflar arasındaki sözleşme, yazılı bir belge olmaktan öte hayat tecrübesine dönüşmektedir. Yürürlükteki yasa hükümleri bu tür sözleşmelerle baş edememektedir, çünkü ekonomik durum bu süreçte değişmekte ve para birimleri değerini kaybetmektedir. Bu problemi engellemek için sözleşmelere konulan mücbir sebep ve beklenmeyen hal klozları, değişen şartlara sözleşmeyi uyarlamaktadır.518 Bahsetmiş olduğumuz klozlar uluslararası sözleşmelerde çoğunlukla kullanılmaktadır, fakat ulusal nitelikteki sözleşmelerde de klozların yorum problemini ortadan kaldırmak için kullanıldığı görülmektedir.519 Bazı durumlarda sözleşmelere, özellikle mücbir sebep şartlarını düzenleyen maddelerin koyulduğu görülmektedir. Bunun sebebi ise ulusal hukuklardaki mücbir sebep ile ilgili düzenlemelerin, tarafların ifadan muaf olabilmesi için yeterli olmaması düşüncesidir.520

Türk hukukunda inşaat sözleşmeleri, karşılıklı edimleri içeren bir sözleşme olarak nitelendirildiği için; ifayı etkileyen olaylar hem genel olarak borçlar hukuku hükümlerine, hem de özel olarak inşaat hukuku hükümlerine tabi olmaktadır. TBK'da ifa imkânsızlığını düzenleyen 136.madde ve eser sözleşmelerinde ifa imkânsızlığını düzenleyen 485.madde, emredici bir nitelik taşımamaktadır. Böylece taraflar sözleşmelerinde bu hükümleri diledikleri gibi değiştirebilmektedirler.521 TBK m.26 uyarınca Türk hukukunda taraflar, sözleşme özgürlüğüne sahiptirler ve sözleşmelerinin

517 RAUH, s.151.

518 PUELINCKX, s.53.

519 BEALE/KÖTZ/HARTKAMP/TALLON, s.652.

520 BRUNNER, s.383.

521 TÖRE, s.232-234.

117

içeriğini kanunda öngörülen sınırlar çerçevesinde belirleyebilirler. Fakat bu özgürlüğün sınırı TBK m.27'ye göre; kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına saygıdır. Bu kurallar çerçevesinde taraflar, sözleşmelerine mücbir sebep şartları koyabilirler.

Common law'da sözleşmelere konulan mücbir sebep klozları, frustration doktrinini engellememektedir. Beklenmeyen bir halin ortaya çıkmasında bu klozlar ilk başvurulacak referans noktası olacaktır. Ancak İngiliz hukukunda mücbir sebep klozları dar yorumlanmaktadır, çünkü klozlar taraflarca sorumluluktan kaçmak veya karşı tarafa sorumluluk yüklemek amacıyla kullanılmaktadır. Tarafların bu amaca ulaşabilmek için sözleşmelerinde, çok net kelimeler kullanmaları gerekmektedir. Bu durumda İngiliz Mahkemeleri sözleşmeyi dar yorumlamak suretiyle, mücbir sebep klozuna güvenerek hareket eden taraf için en az uygun olan anlamı seçmektedir.522

Amerikan hukukunda genel olarak inşaat sözleşmelerinin, mücbir sebep klozları içerdiği görülmektedir. Fakat sözleşmelerde bu hususta bir hüküm bulunmaması halinde UCC § 2-615 hükümleri sözleşmenin taraflarına, mücbir sebep teşkil eden bir olayın meydana gelmesi halinde kolaylık sağlamaktadır. UCC § 2-615 hükümlerinin, genel common law inancından ve inşaat sözleşmelerine konulan mücbir sebep klozlarından daha esnek bir yapıya sahip olduğu söylenebilmektedir.523

İngiliz hukukunda frustration doktrini, ifa etmeyen tarafın savunma mekanizması olmasına rağmen; mücbir sebep klozlarının esnek yapıda olması tarafları sözleşmelerinde bu klozlara yer vermelerine itmektedir. Frustration doktrinin de, sözleşmenin kendiliğinden sona ermesi konusunda kesinlik yoktur, bu sebeple taraflar için belirsizlik ortaya çıkmaktadır. Fakat düzgün bir şekilde kaleme alınmış olan mücbir sebep klozu, mücbir sebep teşkil edecek olayın meydana gediği zaman taraflara daha

522 AMBROSE, s.237.

523 WEST, s.1087.

118

kesin sonuçlar öngörecek; sözleşme askıya alınabilecek veya değiştirilebilecek, borçluya süre verilebilecek, ödenen ücretlerin iadesi sağlanabilecek ve tabi ki sözleşme sona erdirilebilecektir.524 Daha öncede belirtmiş olduğumuz gibi, frustration doktrini mücbir sebep kavramından daha geniştir. Yani tarafların klozlarında saymış oldukları haller mücbir sebep sayılabilir, fakat frustration doktrini çerçevesinde sözleşmede açıkça belirtilmediği takdirde; sözleşme derhal sona ermeyecektir.525 Channel Island Ferries Ltd v. Sealink UK Ltd526 davasında, bir mücbir sebep klozunun hangi olayları kapsayamayacağı hususu belirtilmiştir. Bunlar tarafın ihmali, sözleşmenin ihlali veya bu kloza dayanmak isteyenin temerrüdü, ifa engelinin önlenebilirliği ve sonuçlarından kaçınılabilirliğidir.527

Klozlar düzenlenirken mücbir sebebi meydana getirecek olaylar, taraflarca geniş tutulmaktadır. İmkânsızlık kavramı sadece fiili anlamda imkânsızlığı değil, sözleşme şartlarının ticari olarak yerine getirilmesinin mümkün olmamasını (commercial impracticability) da kapsayabilmektedir. Bu bağlamda mahkemelerde, öngörülemeyen ve sonraki imkânsızlık terimlerinin anlamını geniş yorumlamaktadır. Bu çerçevede kavramların sadece tarafların tedbirli ve öngörülü olmama hallerini değil, aynı zamanda tarafların ifa engelinin ortaya çıkma riskini üstlenmesi gerektiği anlayışını da içerdiği kabul edilmektedir.528

Sözleşmelerde mücbir sebep klozları hazırlanırken dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır; mücbir sebebi veya beklenmeyen hali meydana getiren olaylar, bu olayların hukuki sonuçları (fesih veya askıya alma), bu olaylar ortaya çıktığı zaman yapılması gereken işlemler, ihbar yükümlülüğü, bu olaylar sonucu tarafların

524 MCKENDRICK, s.9.

525 CRUZ, s.63.

526 1 Lloyd's Rep (323), (1988).

527 AMBROSE, s.239.

528 CRUZ, s.64, 64.

119

sorumluluklarının durumu.529 Bazı mücbir sebep klozları çok basit olarak hazırlanmaktadır, örneğin 'mücbir sebep hariç olmak üzere' cümlesi belirsizlik yaratacaktır. Daha yaygın olarak kullanılan kloz tipi ise, mücbir sebep sayılacak hallerin sayılması ve ardından hukuki sonuçların belirtilmesidir. Bu kloz tipi daha detaylıdır, fakat listelenmiş olan hallerin yeterince kapsamlı olup olmadığı tartışmalıdır. Klozun dar yorumlanmasından kaçınmak ve taraflar için hukuk güvenliği sağlamak için, 'benzerleri, bu ve bunun gibiler' ifadelerinin kullanılması gerekmektedir.530

Mücbir sebep klozlarının uygulanmasında karşılaşılan en ciddi sorun, borç konusu edimin ifasının ne kadar imkânsızlaştığı ve tarafların sorumluluklarındaki değişikliktir. Bu husus klozların hazırlanışına göre değişiklik göstermektedir. Bazı mücbir sebep klozları sadece, teslimat veya tahliyenin imkânsız olduğunda uygulanırken, bazıları ifanın engellendiği veya kısıtlandığı durumlarda uygulanmaktadır. Daha cömert bir düzenleme, ifanın geciktiği durumları da kapsamaktadır.531 Borç konusu edimin ifasının imkânsızlaşmasının geniş yorumlanmasının yanı sıra, dar bir pencereden bakıldığı da görülmektedir. Bu tip klozlarda borçlu, sözleşmeden kaynaklanan önemli yükümlülüklerinden kurtulmuş olsa da, halen bazılarını ifa etmekle yükümlü kabul edilmektedir. Örneğin, önceden belirlenmiş bir tarihte ve taşıtla yapılacak olan mal teslimi, oluşan mücbir sebep nedeniyle ifayı imkânsız hale getirebilir. Fakat başka bir tarihte ve taşıtla teslim mümkündür.532

Taraflar arasındaki sözleşmenin mücbir sebepten nasıl etkileneceği hususu, mücbir sebep klozlarının en önemli hükümlerini oluşturmaktadır. En yaygın olarak kullanılan seçenekler şunlardır; sözleşmenin sona ermesi ve buna bağlı olarak tarafların

529 AMBROSE, s.238; DAYINLARI, 1998, s.209; ŞANLI, 37.

530 AMBROSE, s.239.

531 AMBROSE, s.239, 240.

532 CRUZ, s.65.

120

sözleşmeden kaynaklanan bütün sorumluluklarından kurtulması,533 borçlunun sözleşme konusu ediminin ifasından kurtulması ve sözleşmenin iptalini talep etmesi, belirli bir süre için tarafların ifa yükümlülüklerinin askıya alınması veya edimin ifasının süresinin uzatılması, tarafların sözleşmedeki değişen koşullara uyarlama yapması veya konusunda uzman üçüncü bir şahıstan uyarlama yapmasını talep etmesidir. Ayrıca mücbir sebep klozlarında, tarafın mücbir sebep teşkil eden olayı diğer tarafa gecikmeksizin bildirmesini istemek yararlı olacaktır, çünkü bu zaman zarfında karşı taraf somut olayı araştırma imkânına sahip olacaktır. Fakat ihbar hükümleri genellikle katı bir yapıya sahiptir ve tamamlanması açısından teknik sorumlara neden olabilmektedir. Ortaya çıkan ihtilaflar tarafın ihbar hükmüne uymasının klozun hükümlerine uymanın bir şartı mı, yoksa ihbar külfetini yerine getirmediği için doğacak zararları karşılamasının gereği mi olduğu belirlenmelidir. Sonuç olarak ihbar külfeti ile ilgili olan hükmün içeriği, kime gönderilmesi gerektiği, nasıl ve ne kadar sürede gönderilmesi gerektiği ve hükmün ihlali halinde sonuçların ne olacağının açık, anlaşılır ve net bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.534 Bu hususta ICC tarafından düzenlenen mücbir sebep klozu madde 4'e göre, borçlu ifanın imkânsızlaştığını gecikmeksizin bildirdiği takdirde, sözleşmeden doğan yükümlülüğünü ifa etmekten kurtulacaktır. Aynı zamanda m.6'da mücbir sebep teşkil edecek ifa engeli, geçici olarak tarafın sözleşmeden doğan yükümlülüklerini engelliyorsa; karşı tarafın bu hususta da bilgilendirilmesi gerekmektedir.

V. MÜCBİR SEBEBİN HUKUKİ SONUÇLARI

Borçlunun sorumlu olmadan ifanın imkânsız hale gelmesinin en önemli nedenlerinden biri, mücbir sebeptir ve mücbir sebep teşkil eden olayın hukuki sonuçları

533 CRUZ, s.65; Beklenmeyen Hal ve Force Majeure Klozları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz.:

<http://www.loranz-partners.com/newsletter11/> Son Erişim Tarihi: 15.03.2019.

534 AMBROSE, s.240.

121

hukuk çevrelerinde ve farklı ulusal hukuklarda değişiklik göstermektedir. Mücbir sebep teşkil eden olay sebebiyle borçlunun, imkânsızlaşan ediminin karşılığında kusursuz olduğu için tazminat ödeme yükümlülüğü olmadığı gibi, alacaklı tarafından aynen ifaya da zorlanamamaktadır. Fakat alacaklı mücbir sebep halinde şu kanun yollarına başvurabilir, sözleşmenin sona ermesi (fesih) ve sözleşme var olduğu müddetçe yükümlülüklerin askıya alınması.535

A. SÖZLEŞMENİN SONA ERMESİ (FESİH)

Mücbir sebebin meydana getirdiği en önemli sonuç, edimin ifasının imkânsızlığı nedeniyle borcun sona ermesidir. TBK m.136/1 ve İBK m.119/1 hükümleri, edimin ifasının borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşması halinde, sözleşmenin sona ereceğini düzenlemektedir. Ancak borçlunun her şeyden önce, borcunun ifasının imkânsızlaşmasında kusursuz olduğunu ispat etmesi gerekmektedir.

Mücbir sebebin meydana getirdiği en önemli sonuç, edimin ifasının imkânsızlığı nedeniyle borcun sona ermesidir. TBK m.136/1 ve İBK m.119/1 hükümleri, edimin ifasının borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşması halinde, sözleşmenin sona ereceğini düzenlemektedir. Ancak borçlunun her şeyden önce, borcunun ifasının imkânsızlaşmasında kusursuz olduğunu ispat etmesi gerekmektedir.