• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: MEDYA ENDÜSTRİSİNDE İŞGÜCÜ PİYASASI DURUMU VE FREELANCE GAZETECİLER

1.3 Dünya’da ve Türkiye’de Medya Endüstrisinin Mevcut Durumu

1.3.2. Türkiye’de Medya Endüstrinin Mevcut Durum

1.3.2.1 İktisadi Büyüklük

Türkiye'de 2001 yılından bu yana hızlı büyüme trendi içinde olan eğlence ve medya endüstrisi, ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmelerle birlikte, sürekli ve hızla değişen bir sektör haline gelmiştir. Özellikle gittikçe büyüyen orta sınıf, büyümenin itici gücü olmaktadır. Bununla birlikte dijital teknolojinin gelişmesine paralel olarak eğlence ve medya endüstrisi genişlemiş ve çeşitlenmiştir (PwC, 2014:3-4).

30

Medya sektörü, 2002 yılından bu yana Türkiye'de ekonomik kalkınmaya paralel olarak istikrarlı bir büyüme eğrisi üzerinde olmuştur. 2002’de yıllık reklam harcamaları % 262 oranında artmış ve 2002 yılında 953 milyon USD'ye karşılık 2,5 milyar USD'ye yükselmiştir. 2012 yılının yarısı sektörde 1,3 milyar dolarlık bir büyüme gerçekleşmiştir. Yeni medya olarak tanımlanan web-casting ve mobile-casting gibi dijital medya kanallarının, reklam gelir paylarında önemli artışlar kaydetmiştir.

Yeni medya, 2012 yılında reklam pastasının % 8'ini almıştır. Medyada reklam gelirleri açsından ilk sırayı % 57 ile televizyon, ardından sırasıyla gazeteler (%22), internet (%8), reklam panoları (%7), radyo (%3), süreli yayınlar (%2) ve sinema (%1) gelmektedir (Başaran vd., 2013:12).

Dünyada eğlence ve medya endüstrisi büyüklüğü 2013 yılında yaklaşık 1,78 trilyon dolar iken, bu rakam Türkiye için 12 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir(PwC, 2014:8). 2002-2007 yılları arasında gerçekleşen büyüme döneminde, artan tüketim harcamalarına paralel olarak reklam harcamaları da artmıştır. 2002 yılında özel tüketim harcamalarının % 0,45’i olan reklam harcamaları, 2007’de 3,3 milyar YTL ile % 0,55’e kadar çıkmıştır. Fakat krizin etkisiyle Türkiye’de ekonominin kötüye gidişi ile birlikte reklam yatırımları da 2008’den başlayarak azalmıştır. Bu durum, gelirlerinin yüzde 80’ini reklamdan sağlayan Türk medya endüstrisinde de hızlı bir inişe sebep olmuştur (Kara, 2009:75). Türkiye Reklamcılar Derneği verilerine göre medya endüstrisi, 2015 yılının ilk 6 ayında %14 büyürken, medya yatırımları, 2016 yılının ilk 6 ayında 3.662 milyon TL’ye ulaşmıştır. Dijital mecralardaki yükselişte (%22) en büyük payı ise “mobil” almıştır. Yatırımların %53.2’sini televizyon, %14.75’ini basın, %22.07’sini dijital, %6.42’sini açıkhava, % 2.27’sini radyo ve %1.3’ünü ise sinema reklamları oluşturmuştur (Reklamcılar Derneği, 2016).

İnternet, Türkiye'de medya sektörünü dünyada olduğu gibi derinden etkilemiştir. İnternet kullanımındaki artış ve yayın teknolojilerindeki hızlı gelişmeler klasik yayıncılık yaklaşımını değiştirmiştir. Türkiye, dünyada olduğu gibi webcast ve mocast'ta hızlı bir değişim geçirmektedir.

31

Medya şirketleri, gün geçtikçe web tabanlı yatırımları artırmaktadır. İnternetin hem nitelik hem de nicelikteki hızlı büyümesi, dijital reklam yatırımlarında da hızlı bir artışa neden olmuştur.

IAB (Interactive Advertising Bureau)’ ye göre Türkiye, 2012 yılının ilk yarısında dijital reklam yatırımlarının geçen yılın aynı dönemine göre% 34,4 artışla 416,77 milyon TL'ye ulaştığını açıklamıştır (Başaran vd., 2013:14). İab. Turkey tarafından yapılan araştırmaya göre ise dijital yatırımların 2015’te ekonomiye katkı oranı, %1,4 veya 24 milyar TL’dir. Medya yatırımlarındaki büyümenin lokomotifi olarak dijital medya yatırımları görülmektedir (İab.Turkey, 2017:16).

Türkiye Reklamcılar Derneği’nin 2017 yılına ait verilerine göre toplam medya ve reklam yatırımları 10,693 milyon TL olarak tespit edilmiştir. Bunun 8,020 milyon TL ‘sini medya yatırımları oluştururken, 2,673 milyon TL’sini reklam yatırımları oluşturmaktadır. 2017 yılında medya yatırımlarında en büyük payı %47,8 ile TV başı çekerken, % 25,9 ile dijital ikinci sırada yer almaktadır (Reklamcılar Derneği, 2018:4).

Grafik 1:

Medya Yatırımları, 2017 %

Kaynak: Türkiye Reklamcılar Derneği ,2018 * 2017 dönemine ilişkin tahmini rakamlardır.

47,8 19,7 9,4 -9,9 5,5 5,3 TV Dijital Açık hava Basın Radyo Sinema

32

2016 yılında basın, medya yatırımlarında %14,88 ‘lik bir orana sahipken ve bunun % 13,56’sını gazete oluştururken, 2017 yılında basına yapılan yatırımlarda azalma olduğu görülmektedir. 2017 yılında toplam medya yatırımlarında %4 büyüme gerçekleşirken bu yatırımların % 38’si dijital mecralara yapılmaktadır. Dijital büyüme payını, yazılı basın ve TV ‘den alarak gerçekleştirmektedir (Reklamcılar Derneği, 2018:6).

Grafik 2:

2016-2017 Medya Yatırımlarındaki Değişim

Kaynak: Türkiye Reklamcılar Derneği, 2018

Yazılı basında ise yıllar itibariyle belirgin bir gerileme görülmektedir. TÜİK Yazılı Medya İstatistikleri verileri, gazete ve dergi yayın sayısında yıllar itibariyle düşüş olduğunu ortaya koymaktadır. 2013 yılında yayınlanan gazete sayısı 3100 iken 2016 yılında bu sayı 2527’ye düşmüştür(Grafik 3). Gazete ve dergilerin tirajı, 2015 yılında 2014 yılına göre %6,3 azalmıştır. Ülkemizde 2015 yılında yayımlanan gazete ve dergilerin yıllık toplam tirajı 2 milyar 132 milyon 242 bin 338 olup, bunun %93,5’ini gazeteler oluşturmaktadır (TÜİK ,2015a).

4,2 19,7 3,2 -9,9 5,3 9,4 6,3 -15 -10 -5 0 5 10 15 20 25 TV Dijital Radyo Basın Sinema Açık hava Toplam Eksen Başlığı

33

Grafik 3:

Yazılı Medya Yayın Sayısı 2013-2016 (bin)

Kaynak: TÜİK,”Yazılı Medya İstatistikleri, 2016 1.3.2.2 Medya Endüstrisinde İstihdam

Yazılı medyada, kayıt dışı çalışmanın önemli bir problem olarak yer alması dolayısıyla Türkiye’de medya sektöründe istihdama dair güvenilir kaynak bulmak sıkıntılıdır. Bu konuyla ilgili olarak SGK verileri ve TÜİK yazılı medya istatistikleri bulunmaktadır. Türkiye İstatik Kurumu (TÜİK) Yüksekokul veya fakülte mezunları FOET 1999’a (Eğitim ve Öğretim Alanları Sınıflaması) göre 2015 yılına ait istihdam ve işsizlik oranları incelendiğinde, “Gazetecilik ve enformasyon”un %50,6 ile istihdam oranının en düşük, %29,1 ile de işsizlik oranının en yüksek gerçekleştiği alan olduğu görülmektedir. Toplam 24 bin işgücü arasından 17 bin gazeteci istihdam edilirken 7 bin gazeteci işsiz kalmıştır. Türkiye'de en fazla işsizliğin olduğu mesleğin "gazetecilik" olduğu belirtilmektedir(TÜİK, 2015b). Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre, 2016 itibarıyla Türkiye'de 27 milyon 205 bin kişi istihdam edilmiştir. Gazetecilerin istihdam oranı ise yüzde 19.2 ile son sıralarda yer almaktadır (TÜİK, 2016). 1.4 Medya Endüstrisinin Alt Sektörleri

Medya endüstrisi, farklı alt sektörlerden oluşmuştur. Gazeteler, dergiler, radyo ve televizyon etkin kitle haberleşme araçları olarak toplumdaki bireylere hem enformasyon sağlamak hem de eğlendirmek misyonlarını üstlenmiştir.

3100 2944 2731 2527 4058 4176 4071 3738 0 1000 2000 3000 4000 5000 6000 7000 8000 2013 2014 2015 2016 Dergi Gazete

34

Bu bölümde medya endüstrisinde yer alan alt sektörler açıklanmaktadır. 1.4.1. Televizyon Yayıncılığı

Televizyon, keşfedildiği ilk günden bu yana diğer kitle iletişim araçlarına oranla daha popüler olmuştur. Bu popülaritenin sağlanmasının altında birçok neden yatmaktadır. Bunlardan en önemlisi televizyonun hem göze hem de kulağa hitap edebilmesidir. Türkiye’de televizyon yayını ilk olarak 1968 yılında başlamıştır. 1960 ihtilalinden sonra TRT kurularak kamu yayıncılığı faaliyetine başlamıştır. TRT kurumu 24 Aralık 1963’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ve 2 Ocak 1964 tarihinde yürürlüğe giren 359 sayılı kanunla kurulmuştur ve 1 Mayıs 1964’de resmen kurularak faaliyetine başlamıştır (Uyguç ve Genç, 1998:75). Televizyon toplumların eğlenceye olan düşkünlükleri ve bilgiye olan gereksinimleri dolayısıyla yeni iletişim araçlarının ortaya çıkmasına rağmen değerini ve önemini kaybetmeyerek popülerliğini devam ettirmektedir. Sadece gelişmiş ülkelerde değil, dünyanın fakir ülkelerinde dahi yayın teknolojileri içerisinde hala en çabuk yayılan araç özelliğini korumaktadır (Fidler,1997:195).

Neoliberal politikaların medya pazarında da hakim duruma gelmesi ve pazarın uluslararası alana açılması, Türkiye’de medya politikalarını değiştirmiştir. Daha çok kamu yayıncılığı temelinde düzenlemeler içeren medya, Avrupa Birliği ile uyumlu hale gelme çabaları neticesinde ticari yayıncılığın düzenlenmesine odaklanmıştır (Sözeri ve Güney, 2015:19).

Türkiye’de de neoliberal politikaların uygulayıcısı konumunda olan Özal hükümeti, televizyon yayıncılığı alanında hukuksal düzenlemelerin başlatılmasına öncülük etmiştir. Kamu TV Yayıncılığının hakim olduğu dönem, özel tv kanallarının uydu teknolojisi sayesinde yayına başlamasıyla sona ermiştir. TRT sırasıyla önce ikinci bir kanalı, sonra da Güney Doğu bölgelerine yönelik yerel amaçlı üçüncü bir kanalı yayına sokarak televizyonu özel girişimciler için de cazip hale getirmiştir. 1990'ların başında, 10 özel kanal yayına başlayarak tv yayıncılığında yeni format ve içeriklerin de ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu durum iletişim endüstrisinde rekabeti arttırarak daha da endüstrisin canlanmasını sağlamıştır (Tanrıöver, 2011:14).

35

Dijital teknolojinin yayıncılıkta yerini alması ile birlikte dijital televizyon yayıncılığı hizmete girerek üçüncü nesil olarak adlandırılan dijital televizyonculuk altın çağını yaşamaya başlamaktadır (Fidler, 1997:196).