• Sonuç bulunamadı

Genel Olarak

Belgede Başkanlık sistemi ve Türkiye (sayfa 155-160)

BAŞKANLIK HÜKÛMET SİSTEMİ

J. Juan Linz ise, yürütme ve yasama organlarının halk tarafından seçilmesi gerektiğini belirterek, bu sistemde, çift meşrûiyet zeminin bulunması gerektiğini,

2.2. Başkanlık Hükûmet Sisteminin Avantaj ve Dezavantajları

2.3.4. Kabinenin Yapısı ve İşleyişi Açısından

2.4.1.1. Genel Olarak

Başkanlık sistemi, ABD’de uygulanmakla ortaya çıkan demokratik bir hükûmet sistemidir. Başkanlık sisteminin bu ülkede doğmasından sonra, yine en başarılı şekilde uygulandığı ülke de ABD olmuştur.650

İlk dönemlerde, özellikle Washington, Jackson ve Lincoln dönemlerinde meydana gelen anayasal gelişmeler sonucunda, Başkanın görev ve yetkileri daha net bir şekilde ortaya konulmuştur. 20. yüzyıldan itibaren bu yetkilerde genişlemeler olmuş ve daha çok Franklin Roosevelt, Truman, Eisenhower ve Kennedy dönemlerinde, yürütmenin yetki ve görev alanında ilerlemeler sağlanmıştır. Böylece, sistemin, ilk kurulduğu andan günümüze kadar sürekli olarak geliştiğini söyleyebilmek mümkündür. 651

ABD başkanlık sistemi, genel olarak İngiliz sisteminden esinlenerek ortaya çıkmış ise de, kendine özgü yapısı nedeniyle, dikkatleri üzerine çekmiştir. Güçlü bir yürütmenin, demokratik olgular üzerine bina edilmesi amaçlanarak, sistem, hukuk devleti ile entegre edilmek suretiyle oluşturulmuştur.652

Amerika kıtasının keşfinden ve İngiliz göçmenlerinin kıtaya geçmesinden sonra, tarihi ve sosyolojik gelişmelerle birlikte, anayasal süreç de gelişmeye başlamıştır.

ABD’de, ilk yazılı anayasa hazırlanırken, tarihi ve coğrafi unsurlar da dikkate alınarak, anayasada, başkanlık sistemi ve federal sistem olguları ön plana çıkarılmıştır.653

İngiltere’de yapılan savaşlar sonucunda oluşan ekonomik kriz sonrası, sömürgeler, bu duruma karşı çıkarak ve on üç koloni ile birlikte hareket etmek suretiyle,

650 Turhan, Hükümet Sistemleri ve 1982 Anayasası, s. 33.

651 Şıvgın, a.g.e., s. 54.

652 Adnan Küçük, “Türkiye'ye Özgü Bir Başkanlık Sistemi Neden Olmasın Ki”?, Hür Fikirler, (http://www.hurfikirler.com/turkiyeye-ozgu-bir-baskanlik-modeli-neden-olmasin-ki/) (E.T:

07/04/2016)

653 Seymour Martin Lipset; The First New Nation, Anchor, Newyork, 1967, s. 23-25.

elli beş temsilci ve siyaset düşünürleri ile birlikte, Philadelphia’da toplanma kararı alarak, kendilerinin de bazı haklara sahip olduklarını ileri sürmüşlerdir. Bu kargaşa ortamı sonrası alevlenen iç çatışmalar, 1776 yılında “Bağımsızlık Beyannamesi”nin ortaya konmasına kadar devam etmiştir ve koloniler, bağımsızlıklarını ilan ederek, bir devlet halini almışlardır. 1777 yılında kabul edilen ilk anayasa ile, bir konfederasyon idaresi kurulmuştur. Yürümeyen bu konfederasyon sistemi, güçlü yürütme arzusu ile oluşturulan 1787 Anayasası sayesinde sona erdirilmiştir. Bunun yerine, federal devlet sistemli başkanlık hükûmet sistemi oluşturulmuştur.654

ABD Anayasasına göre; ülkenin, federal bir cumhuriyet olduğu, hukuk devleti ilkesine dayandığı, kuvvetler ayrılığı ilkesinin benimsendiği, genel oy sisteminin kabul edildiği, yasama organının çift meclisten, yürütme organının da Başkandan oluştuğu ve yasaların anayasaya uygunluğunun, Yüksek Mahkeme tarafından yerine getirildiği bir sistem olduğu belirtilmiştir.655 Federal yönetim sisteminin uygulanması noktasında ulaşılan sonuç ve başarı, AB fikrinin doğması ve geliştirilmesinde de önemli bir etken olmuştur.656

Kanunların anayasaya uygun olması gerektiğine dair hükümler içeren Amerikan Anayasası, 17 Eylül 1787 tarihinde kabul edildikten sonra, ilk olarak Delaware eyaleti tarafından onaylanmıştır. 1789 yılında New York eyaletinin de onaylaması ile birlikte yürürlüğe girmiştir.657 1787 Anayasası, büyük devletlerin federal bakış açıları ile küçük devletlerin bağımsızlıklarını koruma isteği ortalamasını alan, uzlaştırıcı bir anayasa olarak ortaya çıkmıştır. Federe devletlerin haklarını korumak adına vaat edilen ilk anayasa değişikliği ise, 1791’de kabul edilmiştir. Anayasada, bugüne kadar sayıları otuza yaklaşan değişiklikler yapılmıştır.

654 Kuzu, Her Yönü İle Başkanlık Sistemi, s. 20; Çam, a.g.e., s. 90-91; Gözler, Anayasa Hukuku'nun Genel Teorisi, s. 575; Açıl, a.g.e., s. 5.

655 Çam, a.g.e., s. 88-89; Yanık, a.g.e., s. 39.

656 Mehmet Cevat Yıldırım, Avrupa Birliği’nde Federalist Yaklaşımın Bütünleşme Perspektifine Etkisi ve Türkiye Tartışması, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmış Doktora Tezi, İstanbul, 2010, s. 39.

657 Debra S. Lee; Charles Hall; Susan M. Barone, American Legal English, 2. Baskı, The University of Michigan Yayınları, USA, 2007, s. 3.; Birol Alpaç, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Başkanlık Sistemi ve Türkiye’ye Uyarlanması, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli, 2001, s. 14. ; Nomer, a.g.e., s. 95-96.

Yapılan her değişiklikten sonra, insan hakları konusunda ilerleme kaydedilirken, bir anlamda, federal otoritenin daha da güçlenmesi sağlanmıştır.658

İngiliz kolonileri ile başlayan süreç sonrası hazırlanan bu anayasada, İngiliz etkisi ağırlığını hissettirmiştir. Anayasanın ortaya çıkarılmasında, Montesquieu başta olmak üzere, birçok siyaset bilimcinin fikirlerinden de yararlanılmıştır. İlk günkü metinden çok farklı bir noktaya gelen, fakat çerçeve bir anayasa olarak ortaya çıkan bu metin, yapılan yasal değişikliklerle ve ortaya çıkan boşlukların kanunlarla doldurulması suretiyle bugüne kadar gelmiştir.659

1776'da özgürlük ve demokrasi bakışıyla ortaya çıkan bu hükûmet sistemi, federal, anayasal ve başkanlık sistemine dayanan demokratik bir sistem olarak tanımlanmıştır. ABD sisteminde, kuvvetlerin sert ayrılığının bir sonucu olarak, yasama üyeliği ile yürütme üyeliği aynı anda bir kişide bulanamayacaktır.660 Yine, bu sistemin bir sonucu olarak, yasama ve yürütme organları farklı tarihlerde seçilmekte ve birbirinden ayrı görev ve yetkilere sahip olmaktadırlar.661 Kuvvetler arasındaki bu organik ayrılığa göre, birbirinden bağımsız olarak tasarlanan yasama ve yürütme işlevleri, halk tarafından seçilen ayrı organlar tarafından yerine getirilecektir.662 Ayrı şekilde seçilen her iki organ da, meşrûiyetini halktan almak suretiyle görev yapmaktadır. Bu çerçevede, halkın gücünün, bu sistemde önemli bir etken olarak ortaya çıktığı söylenebilecektir. 663

ABD başkanlık sisteminde; yürütmenin halka dayanması, geniş anayasal yetkilerinin bulunması ve yasama karşısındaki bağımsızlığı, yürütmeyi önemli bir

658 Çam, a.g.e., s. 91.

659 Tahsin Bekir Balta, İdare Hukuku I Genel Konular, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları, Ankara, 1970/72, s. 96.; Nomer, a.g.e., s. 96.; Açıl, a.g.e., s. 7.

660 Mehmet Tevfik Güsoy, “Hükümet Sistemlerini Karşılaştırmak: Türkiye İçin Bir Değerlendirme”, Yeni Türkiye - Başkanlık Sistemi Özel Sayısı, Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Yayınları, S. 51, Yıl 9, Ankara, 2013, s. 261.

661 Şükrü Karatepe, “Hükümet Sistemleri ve Türkiye”, Yeni Türkiye - Başkanlık Sistemi Özel Sayısı, Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Yayınları, S. 51, Yıl 9, Ankara, 2013, s. 225.

662 Adnan Küçük, “Ak Parti’nin Başkanlık Sistemi Modeli’nin, ABD’deki Başkanlık Sistemi Modeli’nden Farklılık Arz Eden Yönleri”, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Ocak 2016, C:6, S:1, ss. 25-63, s. 29.

663 Rıza Arslan, a.g.e., s. 176-177.

güç olarak ortaya çıkarmıştır.664 Yürütmeden bağımsız olarak yapılandırılan yasama organı da, feshedilemeyen yapısı nedeniyle ön plana çıkmaktadır. Yasamanın bir kanadını oluşturan Temsilciler Meclisi; 453 üyeden oluşmakta, iki yıl süreyle, her federe devletin nüfus oranına göre seçilmekte ve halkın tamamını temsil etmektedir.

Senato üyeleri ise, 50 eyaletin her birinden iki üye gelmek kaydıyla ve altı yıllık süre için seçilmektedirler.665

Başkanlık sisteminde, kuvvetler arasında katı bir ayrılık bulunmasına rağmen, her kuvvet, diğeri üzerinde belirli bir ölçüde yetki sahibidir. Örneğin; Yüksek Mahkeme hâkimleri, Senatonun onayı ile Başkan tarafından atanmaktadır. Yine yargı, Kongreden geçerek, Başkanın imzaladığı bazı yasaları anayasaya aykırılık iddiasıyla iptal edebilmektedir. Bu şekilde, her kuvvetin, tek bir güç olarak görünmesi engellenmek istenmiştir.666

ABD, Lijphart’ın, merkezi yönetimle, yerel yönetimler arasında, anayasa ile güvence altına alınmış iktidar bölünmesi olarak tanımladığı federal devlet sistemini benimsemiş bir ülkedir.667

ABD’nin kurulmasından sonra, iç ve dış politikadaki karmaşık yapı, ekonomik ve sosyal olarak büyüme isteği, federal bir yapı kurulma zorunluluğunu doğurmuştur. Devlet şeklinin federalizm olarak belirlenmesi, federal organlarının yetkilerini sınırlandıran bir olgu olarak ortaya çıkmaktadır. Zira, anayasa, federal parlamentonun yetkilerini tahdidi bir şekilde sayarak, geri kalan yetkilerin eyaletler tarafından kullanılacağına hükmetmiştir.668

Bu zorunluluk kapsamında, koordinasyonu sağlayacak merkezi bir hükûmetin varlığına inanan temsilciler, ilk aşamada, devletlerin yönetimini sınırlamayacak bazı temel ulusal ekonomik politikalar ve uluslararası ilişkilerde söz sahibi olacak şekilde hazırlanacak düzenlemeler yapmaya başlamışlardır. ilk aşamada, Virginia ve New

664 Kaboğlu, Anayasa Hukuku Dersleri, s. 153.

665 Kaboğlu, Anayasa Hukuku Dersleri, s.153-154.

666 Açıl, a.g.e., 26.

667 Lijphart, Çağdaş Demokrasiler, s. 113. (Yanık, a.g.e., s. 35'ten naklen)

668 Oruçlu, a.g.e., s. 14; Kaboğlu, Türkiye’nin Anayasa Gündemi, s. 111. ; Uygun, a.g.e., s. 27 vd.

York eyaletleri, bu şekilde hazarlanacak anayasanın baskıyı arttıracağı gerekçesiyle, federal anayasa hazırlanması fikrine karşı çıkmışlardır. Bu tartışmalar, ABD’de bugün hâla geçerli olan ikili siyasetin doğmasına da zemin hazırlamıştır.669

ABD, güçlerini birleştirmek ve diğer devletlere karşı durabilmek için oluşturulan bir ittifak olarak tanımlandıktan sonra, daha ilk aşamadan itibaren, ülke, federal ve başkanlık sistemi ile doğmuştur. Federal devletin bütün yetkilerinin üç erke ayrı ayrı dağıtılması, kuvvetler ayrılığı fikriyle olan yakın ilgi nedeniyledir. 670

ABD Anayasasında, gerek federal gerekse de federe devletin yetkileri belirlenmiştir. Bu şekilde, her iki otorite arasında denge kurulmaya çalışılmıştır. Bugün, farklı ülkelerde federal sistem bulunsa da, bu sistemin, en istikrarlı uygulandığı ülke, ABD olarak karşımıza çıkmaktadır. Federal devlet sisteminde, daha çok genel ve milli yetkiler federal devlet tarafından, yerel yetkiler de federe devletler tarafından yerine getirilmektedir. Federe devlet, anayasa ile güvence altına alınmış olup her federe devlette ayrı bir yasama, yürütme ve yargı organı bulunmaktadır. Uluslararası işler hariç olmak üzere, federal ve federe devletin eşit olduğu görülmektedir.671

ABD’de 50 federe devlet mahiyetinde eyalet bulunmaktadır. Ülkede, bu federal ve federe devlet yapılanması dışında Porto Riko Adası gibi federe devlet niteliğinde olmayan, fakat özerk olan yapılar da vardır. Federal devlet sisteminde egemen olan yerinden yönetim ilkesi gereğince; mali, idarî, yargısal ve vergisel yetkiler, federe devletlere devredilmiştir. Ayrıca, her federe devletin uyguladığı yasalar ve bu yasaların uygulaması da farklı olabilmektedir. Bu yönetim sisteminde, iktidar, federal devlet ve federe devletler arasında paylaşılmaktadır. Bu çerçevede, herkesi bağlayan bir anayasanın varlığı, kurum ve kuruluşların her bir federe devlette ayrı örgütlenmiş olması, federe devletlerin, federal sistemde temsil edilmiş olmaları

669 Oruçlu, a.g.e., s. 15.

670 Ferrel Heady, “Karşılaştırmalı Bir Bakışla Amerikan Anayasal ve İdari Sistemleri” (Çev: İştar B. Tarhanlı), İdari Hukuku ve İlimleri Dergisi, İstanbul, 2014, s. 173, 174.; Oruçlu, a.g.e., s.

15; Kaboğlu, Türkiye’nin Anayasa Gündemi, s. 111.

671 Mehmet Emin Akgül, İdari Örgütlenme ve Siyasi Yönetim İlkesi Olarak Özerklik Kavramı, Turhan Yayınevi, Ankara, 2013, s. 2.; Uygun, a.g.e., s. 80.; Akgül, İdari Örgütlenme..., s. 43-44.; Yanık, a.g.e., s. 35.

ile her bir devletin bağımsız gelirlerinin olması, uyum ve ilerlemeyi sağlayan önemli unsurlar olarak ön plana çıkmaktadır.672

Belgede Başkanlık sistemi ve Türkiye (sayfa 155-160)