• Sonuç bulunamadı

Dünyada Yarı Başkanlık Hükûmet Sistemi Uygulamaları

Belgede Başkanlık sistemi ve Türkiye (sayfa 110-118)

1.4. Demokratik Hükümet Sistemleri

1.4.2. Demokratik Hükûmet Sistemlerinin Çeşitleri

1.4.2.3. Yarı Başkanlık Hükûmet Sistemi

1.4.2.3.3. Dünyada Yarı Başkanlık Hükûmet Sistemi Uygulamaları

Bazen ülkelerin hangi sistemi uyguladıklarını tam olarak ortaya koymak zor olabilir. Çünkü, her ülke kendi koşullarına göre, aynı sistemi farklı modellerde uygulayabilmektedir.421

Sistemlerin isimleri aynı bile olsa, aynı sistemin, farklı ülkelerde farklı olarak şekillendiği görülmektedir. Çünkü, ülkelerin siyasal ve sosyal sistemleri, kavramlara yönelik bakışı açısını da değiştirmektedir. Bu kapsamda, Fransız sisteminin, parlamenter sistemle özdeşleşen İngiliz sistemi ve başkanlık sistemi ile özdeşleşen ABD sisteminin bir karması olduğu söylenebilecektir.422 Dünyada, farklı ülkelerde uygulanmakla birlikte, yarı başkanlık sisteminin en iyi örneği, Fransa olarak gösterilmektedir.

Tarihsel ve felsefî bir arka planı bulunan yarı başkanlık sisteminin işlemeyeceği ve tıkanıklıklara yol açacağı ifade edilmiş ise de, sistem, kendisini yenileyerek bugüne kadar ulaşmayı başarmıştır.423

Yarı başkanlık sistemi, ilk defa 1919 Weimar Anayasası ile Almanya’da ve Finlandiya’da uygulandıktan sonra, temelde, 1958 Fransız Anayasasında 1962 yılında yapılan değişiklikle, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ve M.

Duverger’nin sistemleştirmesi ile birlikte, siyasi hayata damgasını vurmuştur. 424 Fransa 5. Cumhuriyetine bakıldığında, oluşturulan anayasada, temelde yürütmenin güçlendirilmesi ana fikrinden hareket edilmiştir.425 1962 yılındaki değişiklikten sonra geliştirilen sistemin bu başarısı, farklı ülkelerin bu modeli benimsemesine vesile olmuştur.426 Bununla birlikte, Fransa 5. Cumhuriyetinin başarısı ve bu sistemin niteliğini belirlemek açısından, ülkedeki tarihi ve siyası gelişmelerin doğru okunması gerektiği de vurgulanmıştır.427

421 Bozlağan, a.g.e., s. 25.

422 Korkmaz, a.g.e., s. 127.

423 Korkmaz, a.g.e., s. 136.

424 Parsak, a.g.m,, s. 21. ; Tezcan, a.g.m., s. 865.

425 Şıvgın, a.g.e., s. 74.

426 Haluk Yavuz, a.g.e., s. 226-227.; Alaca, a.g.e., s. 35-36.

427 Şıvgın, a.g.e., s. 74.

Fransa’da, ihtilal sonrasında meşruti monarşiye geçilmiş ise de, 1792’de ortaya çıkan savaş ortamı ve soyluların bu modeli kabul etmemeleri gibi siyasi ve tarihi nedenlerle, Kral ve Kraliçenin de idamına karar verilmesi ile birlikte cumhuriyet ilan edilmiştir. Sonrasında yasama ve yürütme yetkilerini elinde tutan

“Konvansiyon” isimli meclis kurularak, dünyadaki ilk meclis hükûmeti sistemi oluşturulmuştur.428

1870 yılında ilan edilen ve 1875 yılında anayasal yapıya kavuşturulan 3.

Cumhuriyet rejimi, ülkedeki krallık ve cumhuriyet tartışmalarını da sonlandırmıştır.

Alman işgalinin gerçekleştiği 1940 yılına kadar süren bu rejim, temelde, meclis hükûmeti üstünlüğünü savunmuştur. Buna karşın, altmış beş yıl devam eden bu rejimde, hükûmetlerin ömrü uzun soluklu olamamıştır. Sadece bu dönemde, yüzden fazla hükûmet kurulmuştur. Toplumsal ve siyasi krizlerin yaşandığı bu dönemin askeri bir müdahaleyle sonuçlanması, ülkede, parlamenter siyasi yaşam ve siyasi parti kavramlarına uzun bir süre soğuk bakılmasına neden olmuştur. 429

1944 yılında, işgal ortamının sona ermesinden sonra, yeni bir anayasa yapma sürecine girilmiştir ve 1946 yılından sonra 4. Cumhuriyet dönemi başlamıştır. 2.

Dünya Savaşının ulusal kahramanı olarak ortaya çıkan General De Gaulle de, bu sistemi kabul etmemiştir. Fransa’daki bu süreç, uzak doğudaki ve Cezayir’deki bağımsızlık savaşları ile tüm dünyadaki "Dekolonizasyon"430 sürecinin bir sonucu olarak, bunalım ve kriz dönemi olarak tarihe geçmiştir. 1958 yılına kadar birçok hükûmet kurulduktan sonra, rejim, askeri müdahale sonucu yıkılmıştır. Oluşturulan yeni sistemin temelleri ise, General De Gaulle tarafından atılmıştır. 431

5. Cumhuriyet döneminin ortaya çıkmasında; Cezayir Bağımsızlık Savaşı ile başa çıkılamaması, siyasetçilere olan güvenin ciddi anlamda azalması ile toplumsal ve siyasal krizlerin gittikçe derinleşmesi etkili olmuştur. Bu dönemde, yönetime egemen olan De Gaulle, eski sistemden tamamen farklı bir sistemi, 1958 yılında

428 Tezcan, a.g.m., s. 866.; Şıvgın, a.g.e., s. 74.

429 Şıvgın, a.g.e., s. 75.

430 Dekolonizasyon; “Bir devletin, bir başka ülke halkı ve kurumları üzerindeki kontrolünü sona erdirmesi, sömürgeciliğin sonlandırılması.”

431 Şıvgın, a.g.e., s. 76; Tezcan, a.g.m., s. 866.

Fransa’da büyük bir çoğunlukla kabul ettirmeyi başararak, 5. Cumhuriyet dönemini başlatmıştır.432

Westminster tipi parlamenter sistemden, yarı başkanlık sistemine geçişi, esas olarak Gaulle’nin bir başarısı olarak görenler olduğu gibi, ortaya çıkan sosyopolitik gelişim sürecinin, sistemin oluşmasına zemin hazırladığı da ifade edilmiştir.433

Fransa'nın başlattığı bu sistem yürüyüşü, tek adam rejimi olarak durumu algılayanların aksine, ülkedeki istikrarsızlığı ortadan kaldırmak için çare olarak başlatılmıştır. Kısa süreli koalisyonlar ve getirdiği istikrarsızlığın yanı sıra, Fransa’nın bazı sömürgelerini tek tek kaybetmeye başlaması, ülkenin, bir an önce güçlü hükûmetlere kavuşmasını zorunlu kılmaktaydı.434

Oluşturulan ve tarihsel bir sürecin sonunda ortaya çıkartılan yarı başkanlık sistemi sayesinde meydana gelen güçlü yürütme yapısı, Fransa’daki siyasetin modernleşmesine de önemli katkılar sunmuştur.435

Fransa’da, 1962 yılında anayasada yapılan değişiklikle, devlet başkanının halk tarafından seçilmesi imkânı getirtilmesi suretiyle, sistem, bir adım daha başkanlık sistemine yaklaştırılmıştır. Buna karşın, yürütmenin iki başlı olması, Bakanlar Kurulunun, Millet Meclisi önünde sorumlu olması ve Cumhurbaşkanının, ortak imza koşuluna bağlı olmadan, Millet Meclisini dağıtma yetkisine sahip olması, ABD’deki başkanlık sisteminden ayrılan temel yönler olarak ortaya çıkmaktadır.436

Fransız 5. Cumhuriyetinde, parlamento iki kanatlı olup, Senato ve Millet Meclisinden oluşmaktadır. Senato üyeleri, dokuz yıl için, yaklaşık olarak 100.000 kişilik ikinci bir seçmen grubu tarafından seçilmektedir. Milletvekilliği seçimi de, iki turlu ve dar bölge sistemine göre yapılmaktadır. Her seçim bölgesinde, sadece bir

432 Şıvgın, a.g.e., s. 77.

433 Vergin, a.g.m., s. 449.

434 Vergin, a.g.m., s. 449.

435 Vergin, a.g.m., s. 450.

436 Gözübüyük, Anayasa Hukuku, (17. Baskı), s. 45.

adayın seçildiği sistemde, ilk turda oyların salt çoğunluğu veya geçerli oyların yüzde 25’i alınamadığı takdirde, ikinci turda en çok oy alan aday seçilebilecektir.437

Fransa'da, kanunları, yasama organı üyeleri ve hükûmet teklif edebilmektedir.

(AY. m. 39/1).438 Yasama organı olan parlamentonun temel olarak; yasama gücünü kullanmak, kamu politikalarını değerlendirmek, Bakanlar Kuruluna, süresi on iki günü geçen sıkıyönetim kararı alma yetkisi vermek, Cumhurbaşkanını yargılamak ve azletmek, her türlü verginin matrah, oran ve tahsil biçimlerini belirlemek, hükûmetin faaliyetlerini izlemek, bütçe kanununu kabul etmek, savaş ilanı yetkisi vermek, askerî birliklerin ülke dışında, dört aydan daha fazla süre ile kalmasına izin vermek, hükûmete kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek ile anayasa ile verilen diğer yetkileri kullanmak gibi görev ve yetkileri bulunmaktadır (AY. m. 24, 34, 35, 36, 38, 68).439

Fransa’da, yürütmeyi güçlendirme esasına dayanan yarı başkanlık sisteminde, bir anlamda, yasamanın güçsüzleştirilmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda: parlamentonun çıkarabileceği yasaların belli konularda olduğu, bunun dışındaki yasaları yapma yetkisinin yürütmeye ait olduğu, parlamentonun yılda en fazla yüz yetmiş kez toplantı yapabileceği gibi, düzenlemeler ve komisyonlar için getirilen sınırlandırmalar, parlamentonun genel olarak zayıflatıldığına örnek olarak gösterilebilir.440

Bu olgular da göstermektedir ki, Fransa'daki yarı başkanlık sistemi, temel olarak yürütmeyi, yürütme içinde de devlet başkanının üstünlüğünü esas almıştır.

Yürütmenin gerçek başı olarak, Cumhurbaşkanı kabul edilmiştir. Bu sistemde, Cumhurbaşkanı, yedi yıllığına ve tek dereceli seçimle seçilmektedir. Birinci oylamada, adaylardan biri, kullanılan oyların salt çoğunluğunu alamazsa, ikinci bir oylama yapılmaktadır. İkinci oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılacak ve bu oylamada da, en çok oy alan aday seçilmiş olacaktır.441

437 Şıvgın, a.g.e., s. 87-88.

438 Bozlağan, a.g.e., s. 80.

439 Bozlağan, a.g.e., s. 73.

440 Şıvgın, a.g.e., s. 89, 90.

441 Bozlağan, a.g.e., s. 46.

Anayasa ile geniş yetkilere sahip olan devlet başkanı, geniş halk kitlelerinin desteğini alarak seçilmektedir. Sağ ve sol olarak bloklaşan Fransa’da, çekişme, genelde bu iki kesim arasında geçmektedir.442

Fransa'da, Cumhurbaşkanının, başbakanı atamak, başbakanın teklifi üzerine bakanları atamak ve görevden almak, Millî Meclisin feshine karar vermek, Bakanlar Kurulu kararnamelerini ve kararlarını onaylamak, sivil ve askerî bürokratları atamak, büyükelçilere ve fevkalade elçilere güven mektubu vermek, yabancı devletlerin büyükelçilerinin ve fevkalade elçilerinin sunduğu güven mektubunu kabul etmek, Anayasa Konseyi üyelerinin üçte birini atamak, Başkomutanlık görevini yerine getirmek, bazı cezaları affetmek, uluslararası antlaşmalara dair müzakereleri yürütmek ve bu antlaşmaları imzalamak, Millî Savunma Yüksek Kurul ve komitelerine başkanlık etmek, başbakana, meclislerin başkanlarına ve Anayasa Konseyine danışarak olağanüstü hâl ilan etmek, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna başkanlık etmek, Temyiz Mahkemesi üyelerinin iki tanesini atamak, kanunların anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Konseyine müracaat etmek, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak gibi temel ve önemli görevleri bulunmaktadır (AY. m. 5, 8, 19, 49, 52, 56, 61, 64, 65).443

Fransa’da, Cumhurbaşkanının bazı konuları, parlamentoyu aşarak doğrudan halkoyuna başvurmak suretiyle yasalaştırabilme imkânı bulunmakla birlikte, bu yetkiyi, sadece hükûmetin veya iki meclisin yapacağı bir öneri üzerine gerçekleştirebileceği görülmektedir. Devlet başkanının referanduma sunduğu bir yasanın halk tarafından kabul görmemesi de, siyasi anlamda olumsuz bir durum olarak kabul edilebilmektedir. Bu çerçevede, De Gaulle, 1969 yılında halktan kabulünü istediği bir yasanın reddedilmesi nedeniyle, istifa etmek durumunda kalmıştır. 444

Fransa’da, anayasal kurumların normal işleyişinin kesintiye uğraması ihtimalinde, devlet Başkanının, ülkeyi KHK’ler ile yönetme imkânı da bulunmaktadır.445

442 Şıvgın, a.g.e., s. 79.

443 Bilir, 100 Soruda Başkanlık Sistemi, s. 98.

444 Şıvgın, a.g.e., s. 79-80.

445 Şıvgın, a.g.e., s. 80-81.

Cumhurbaşkanı, hükûmet ve devlet başkanı olarak, gerekli gördüğü takdirde Bakanlar Kuruluna başkanlık edecektir. Devlet başkanının katılmadığı toplantılar, icraî nitelikte kararlar alamamakta ve önemsiz olarak değerlendirilmektedir. Bu da devlet başkanının, hükûmet içindeki konumunu göstermesi açısından önemli bir olgudur.446

Meclislerin gündemleri, hükûmet tarafından belirlenmektedir. Millet Meclisi, hükûmeti düşürdüğü takdirde de Cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesi kararı alabilecektir.447

Cumhurbaşkanı ile parlamento çoğunluğunun uyumlu olması durumunda, Cumhurbaşkanının siyasi olarak daha güçlü olduğu bir tablo ortaya çıkmaktadır.

Fransa’da, 1962-1986 yılları böyle bir dönem yaşanmıştır.448

Fransa'da, Cumhurbaşkanının görevlendirmesi ile kurulan ve göreve başlamadan önce parlamentonun güvenoyuna gerek kalmadan göreve başlayan hükûmet, başbakan ve Bakanlar Konseyinden oluşmaktadır (AY. m. 20-23.).449

Fransa'da, Bakanlar Kurulunun, Millet Meclisi önünde sorumlu olması nedeniyle, Kurulun, çoğunluğun desteğine sahip olması önem arz etmektedir. Her ne kadar, başlangıçta zorunlu olarak güvenoyu aranmasa da hükûmetin güvensizlik oyuyla düşürülme ihtimalinin bulunması, bu desteğin önemini göstermektedir. Fakat, Fransız 5. Cumhuriyetinde, hükûmeti düşürmenin bazı sert kurallara bağlandığı görülmektedir. Bu kapsamda, güvensizlik önerisini zorlaştırmak amacıyla, Millet Meclisi üyelerinin en az onda birinin imzalamış olması şartı getirilmektedir. 450

Fransa’da, hükûmetin yapısı ile ilgili anayasa veya yasalarda bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle, her dönemde, bakanlık sayıları ve nitelikleri değişebilmektedir.451

446 Şıvgın, a.g.e., s. 81.

447 Gözübüyük, Anayasa Hukuku, (17. Baskı), a.g.e., s. 47.

448 Demir, a.g.m., s. 459.

449 Korkmaz, a.g.e., s. 124.

450 Şıvgın, a.g.e., s. 82-83.

451 Korkmaz, a.g.e., s. 125.

Cumhurbaşkanları, 1962 yılından beri halk tarafından seçilerek ve gücünü halktan almak suretiyle, kamu gücünü kullanan organların düzenli çalışmasını sağlamakla görevli olarak, devletin devamlılığını temin ederler. Cumhurbaşkanı;

başbakan ve Meclis Başkanlarının görüşünü aldıktan sonra, Millet Meclisini feshetme yetkisini bugüne kadar, 1962, 1968, 1988, 1997 yıllarında ve toplam beş kez kullanmıştır.452

1958 Anayasası ve sonrasında, Cumhurbaşkanının yetkileri arttırılmış ise de Cumhurbaşkanının etkinliği, parlamentodaki siyasi parti yapısı ve çoğunluğa sahip olup olmadığı ile yakından ilgilidir.453

Fransa'da, Cumhurbaşkanı, parlamentoya karşı sorumlu değilse de Cumhurbaşkanının, halka karşı sorumlu olduğu hususunda bir kuşku bulunmamaktadır.454

Genel olarak bakıldığında; Fransa dışında, Senegal, Burkina Faso, Sao Tome, Fransa, Haiti, Azerbaycan, Cezayir, Doğu Timor, Ermenistan, Sri Lanka, Tunus, Namibya, Moğolistan, Nijer, Portekiz, Mısır, Mali, Romanya, Gine Bissau, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Rusya, Principe, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Tayvan, Ukrayna, Madagaskar, Yeşil Burun Adaları, Gürcistan ve Moritanya gibi bazı ülkelerin de yarı başkanlık sistemi başlığı altında idare edildikleri söylenebilecektir.455

Örneğin; Finlandiya’da, Başkan, iç ve dış politikada en etkili kişi olarak ortaya çıkmaktadır. Kanunların veto edilmesi ve bakanlar tarafından hazırlanan kanun tasarılarını parlamentoya sunmama yetkisinin bulunması gibi önemli yetkilere sahiptir. Ayrıca, Başkan, meclisi feshetme yetkisi, silahlı kuvvetlerin komutasını yürütme ve kararname çıkarma gibi geniş yetkilerle donatılmıştır.456

452 Caner a.g.e., s. 195.

453 Korkmaz, a.g.e., s. 123.

454 Korkmaz, a.g.e., s. 124.

455 Bozlağan, a.g.e., s. 25.

456 Caner, a.g.e., s. 193.

İzlanda Anayasasında da, Başkana geniş yetkiler tanınmıştır. Şöyle ki, Başkanın, meclisi feshetme yetkisinin yanı sıra, bakanları görevden alma gibi yetkileri vardır. Buna karşın, Başkan, diğer yarı başkanlık sistemlerinden farklı olarak, Ulusal Meclis önünde sorumlu olarak kabul edilmektedir. Meclisin, üye tam sayısının dörtte üç çoğunluğu ile Başkanın görevden alınması için referandum kararı alınabileceği hüküm altına alınmıştır. Bu referandum sunucunda, Başkanın görevine son verildiği takdirde, yeni Başkan seçilmesi gerekecektir. Aksi durumda ise, meclisin kendiliğinden dağılması gündeme gelerek, yeni bir meclis seçimi için zemin oluşacaktır.457

Avusturya’da, Başkanın yetkileri biraz daha sınırlandırılmıştır. Şöyle ki, Başkanın alacağı bütün kararlar, federal hükûmetin onayına tabi olarak çıkmaktadır.

Buna karşın, Başkanın, başbakanı (Şansölye) görevden alma yetkisinin bulunması da önemli bir yetki olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu şekilde, hükûmetin, hem parlamentonun hem de Başkanın güvenini alması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, bu ülkede de, Başkan, referandum yoluyla görevden alınabilmekte, referandumun olumsuz çıkması halinde de, Federal Konseyin kendiliğinden dağılacağı ifade edilmektedir.458

457 Caner, a.g.e., s.193.

458 Demir, a.g.m.; s. 458.

İKİNCİ BÖLÜM

Belgede Başkanlık sistemi ve Türkiye (sayfa 110-118)