• Sonuç bulunamadı

Dünyada Parlamenter Hükûmet Sistemi Uygulamaları

Belgede Başkanlık sistemi ve Türkiye (sayfa 94-98)

1.4. Demokratik Hükümet Sistemleri

1.4.2. Demokratik Hükûmet Sistemlerinin Çeşitleri

1.4.2.2. Parlamenter Hükûmet Sistemi

1.4.2.2.2. Dünyada Parlamenter Hükûmet Sistemi Uygulamaları

Yürütmenin yasamanın içinden çıkması ve yürütmenin, yasamaya karşı sorumlu olmasını ifade eden parlamenter sistem; yasama ve yürütme arasındaki ilişkinin boyutu

340 Terzioğlu, a.g.e., s. 192; Kaboğlu, Türkiye’nin Anayasa Gündemi, s. 98, 99.

341 Terzioğlu, a.g.e., s. 193.

342 Terzioğlu, a.g.e., s. 194; Kaboğlu, Türkiye’nin Anayasa Gündemi, s. 97.

343 Terzioğlu, a.g.e., s. 195.

344 Memiş, a.g.e., Kaboğlu, Türkiye’nin Anayasa Gündemi, s. 97.; Cengiz Gül, Karşılaştırmalı Hükûmet..., s. 368.; Ayrıntılı bilgi için bkz. Adnan Küçük, “Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemine Yönelik Eleştiriler”, Açık Görüş, Star, 01.01.2017.

345 Döner, a.g.m., s. 874.

ile yürütmenin, yasama içindeki çoğunluğu ele geçirmiş olması nedeniyle, sistemin, günümüzde, kuvvetlerin birleştiği bir yapıya doğru evrildiği söylenebilecektir.346

Dünyada parlamenter sistemi uygulayan ülkelerin siyasi ve tarihi geçmişleri, siyasi parti sistemleri ile seçim sistemleri gibi bazı unsurlar dikkate alınarak, parlamenter sistemin uygulandığı her ülkede, neredeyse farklı özelliklerde bir parlamenter sistemin uygulandığını söylemek mümkündür.347

Parlâmenter sistemlerde, tam bir kuvvetler ayrılığı esası benimsenmemiştir.

Tam aksine, parlamento merkezli bir sistem tasarlanmıştır. Buna rağmen, zamanla parlamentoların etkinliği azalmış ve daha çok yürütme kontrolündeki sistemler ortaya çıkmaya başlamıştır.348

Parlâmenter sistemleri, temelde üç tip olarak tasnif edebiliriz: Hükûmetin, parlamentoya karşı güçlü olarak tasarlandığı İngiliz tipi parlamenter sistem, bunun tam karşısında olan ve yürütmenin parlamentoya göre zayıf kaldığı Fransız tipi (3. ve 4. Cumhuriyet) meclis hükûmeti sistemi; üçüncü tip olarak da, parti denetiminde öngörülen sistemler. Hangi sistemin daha iyi olduğu hususu teorik olarak açıklanacak bir olgu değildir. Ülkenin, siyasal ve toplumsal yapısı ile diğer yan etkenler, sistemin başarısında ana etken olarak ortaya çıkacaktır.349

Parlâmenter sistemlerdeki bu çeşitlilik, aslında bir anlamda iktidarın ne şekilde paylaşılacağına dair farklılıklardır. Bu kapsamda, devlet başkanı ile başbakan arasındaki ilişki kadar, başbakan ile bakanlar arasındaki ilişki ve iktidarın paylaşım esasları da, sistemin kodlarını ortaya koymak açısından, belirleyici olabilecektir. Genel anlamda, hükûmetin başındaki başbakan ile bakanlar arasında, üç tür ilişki olduğu kabul edilmektedir. Buna göre, başbakanın, eşitsizler üzerinde birinci, eşitsizler arasında birinci veya eşitler arasında birinci olabileceği ifade edilmektedir.350

346 Cengiz Gül, Karşılaştırmalı Hükûmet..., s. 30..; Yanık, a.g.e., s. 77.

347 Boyunsuz, a.g.e., s. 21.

348 Sartori, a.g.e., s. 137.; Kaboğlu, Türkiye’nin Anayasa Gündemi, s. 98.

349 Sartori, a.g.e., s. 137-138.

350 Sartori, a.g.e., s. 138-139.

Bu ihtimallerin tamamında, iktidarın tek elde toplanmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Örneğin; İngiltere’de, başbakanın eşitsizler arasında birinci olduğu ve bakanları seçip azletmede yetkisinin tam olduğu ifade edilirken, Almanya’da, İngiltere kadar tam yetki olmasa bile, Şansölyenin, yine, eşitsizler arasında birinci olduğu görülmektedir. Parlamenter sistemin en klasik halinde ise, başbakanın eşitler arasında birinci olması söz konusudur.351

İngiliz tipi olarak tanımlanan parlamenter sistemde, tek partili bir yürütme organı varken; daha saf olarak nitelendirilen sistemlerde, çoklu partilerden oluşan bir yürütme organından söz edilmektedir.352

İngiltere’de, ikili bir parti sisteminin uygulandığı Westminster hükûmet sistemlerinde, basit çoğunluk ve sıkı bir parti disiplin yapısına yer verilmek suretiyle, iktidarın güçlü olması hedeflenmiştir.353 Birleşik Krallık ve İngiliz sisteminden farklı olarak, Almanya’da, genel olarak koalisyon hükûmetleri yer almıştır ve Şansölye, parlamento içinden seçilen bir isim olmasına rağmen, parti lideri kapsamında değerlendirilmemiştir.354

Parlamenter sistemde, meclisin tek veya çift olması zorunluluğu bulunmamaktadır. Örneğin; Almanya’da, iki meclis bulunmasına rağmen, parlamenter sistem kurgusuna dayalı bir yapı benimsemiştir.355 Yasama yetkisi, halkın seçtiği Federal Meclis tarafından yerine getirilmektedir.356 Alman Anayasası, en genel bakış açısıyla, yürütme organının, insan haklarına saygılı olması gereğini ifade ederken, otoriteleşmenin önüne geçerek ve yürütme organına yasa yapma yetkisi de vermeyerek, bu yapıyı sağlamlaştırmıştır.357

351 Sartori, a.g.e., s. 139.

352 Boyunsuz, a.g.e., s. 21-22 (Ayrıntılı bilgiler için bkz. Sartori, a.g.e., s. 135.) 353 Sartori, a.g.e., s. 141.

354 Sartori, a.g.e., s. 142.

355 Şıvgın, a.g.e., s. 106.

356 Şıvgın, a.g.e., s. 107.

357 Şıvgın, a.g.e., s. 109.; Turhan, Hükümet Sistemleri ve 1982 Anayasası, s. 57.

Almanya’da devlet başkanı, dört yıl için ve iki defa seçilme hakkına sahiptir.

1919 ve 1933 yılları arasındaki Weimar Cumhuriyetinin son devlet başkanı olan Von Hindenburg, o dönemdeki Hitler gibi illegal yapıların güçlenmesine neden olduğu gerekçesiyle, devlet başkanının yetkileri, sembolik hale getirilmiştir.358

Almanya’da, başbakanın sorumluluğu, Federal Meclise karşıdır. Fakat bu sorumluluk, Şansölyenin kişiliğinde somutlaştırılmak suretiyle, başbakanın, Cumhurbaşkanının önerisi üzerine, Federal Meclis tarafından seçilmesi sistemi getirilmiştir.359

Yürütme sistemi konusunda reformist adımlar atılan Almanya’da, yargı sistemi, Federal Yargıtay, Federal Danıştay, Federal Sayıştay, Federal Sosyal Mahkeme ve Federal Anayasa Mahkemesi olarak oluşturulmuştur. Bu yargı unsurlarının farklı şehirlerde konuşlandırılması nedeniyle de, tek merkezden yönetim anlayışından uzaklaşılmaya çalışılmıştır.360 Almanya’daki Federal Anayasa Mahkemesi, çok geniş yetkilere sahip olduğu için, sistem kendi içinde, yargıçlar hükûmeti eleştirilerine bile maruz kalmıştır. Yargının bu kadar etkin ve güçlü olması, zaman zaman siyasal sistem açısından, dezavantaj olarak değerlendirilmiştir.361

Bu fiili olgular da göstermektedir ki, parlamenter sistemin başarısı, aslında, o ülkenin iç başarısı ile çok yakından ilgilidir. Almanya ve İngiltere’nin, bu sistem sayesinde mi büyük ülke oldukları, gerçekte büyük ülke oldukları için mi sistemin başarılı olduğu hususu, bugüne kadar kesin olarak ortaya konulamamıştır. Ama şu bir gerçektir ki, yönetimde demokrasiyi oturtan sistemlerde, ekonomik ve sosyal gelişmelerin olması da kaçınılmazdır. Yine, en demokratik sistemi uygulayan ülkelerde bile, fiili olarak demokrasi sindirilememiş ise, bu ülkenin başarıyı yakalaması da mümkün olmayacaktır.

Yasama ve yürütme eksenindeki denge üzerine kurulu bulunan bu sistem, kendi varlığını ortaya koymak için gerekli alanı bulamamaktadır. Çünkü, yasamadaki

358 Şıvgın, a.g.e., s. 110.; Turhan, Hükümet Sistemleri ve 1982 Anayasası, s. 57.

359 Şıvgın, a.g.e., s. 110.; Turhan, Hükümet Sistemleri ve 1982 Anayasası, s. 40-54.

360 Şıvgın, a.g.e., s. 113.

361 Şıvgın, a.g.e., s. 114.

çoğunluğu elde eden yürütme kuvveti, her iki sistemi de kontrol altına aldığı için, denge ve denetim mekanizmalarının iyi bir şekilde işlemediği görülmektedir. Bu da sistemin, saf bir parlamenter sistem olmasını engellemekte, bir anlamda, sistemi, başkanlık sistemine doğru dönüştürmektedir. Yasama içindeki çoğunluğu ele geçiren hiçbir iktidar, saf bir sistemin varlığını istemeyecek, her iki taraftaki çoğunluğunu da kullanarak yasama ve yürütme birlikteliği ile ülkeyi yönetecektir.

Teorik olarak ideal sistemler benimsenmiş olsa bile, doğası gereği güç ve iktidarı seven insanlar, bu gücü sınırsız bir şekilde kullanmak isteyeceklerdir. Temel mantığında, yasama ve yürütmenin işbirliğine dayalı olarak doğan ve gelişen parlamenter sistem, bugün, büyük bir değişim geçirmek suretiyle ana kodlarından ayrılarak, farklı bir şekilde tanımlanmaya başlanmıştır. Parlamenter sistem düzleminde kalma yönünde ısrar edildiğinde de, koalisyonlar, istikrarsızlar ve krizlerle boğuşulması gündeme gelmektedir. İşte bu kavşak noktasında, ya sistemin rehabilitesi veya bu sistemin terk edilerek farklı bir yönetim modelinin benimsenmesi söz konusu olacaktır.

Belgede Başkanlık sistemi ve Türkiye (sayfa 94-98)