• Sonuç bulunamadı

2.2. YÜKLENİCİNİN ESERİ TESLİM BORCUNU İFADA

2.2.1. Edimin İfasının Mümkün Olması

2.2.1.1. Genel Olarak İfa İmkansızlığı

İfa imkansızlığına ilişkin doktrinde çeşitli tanımlar yapılmıştır. Bir tanıma göre, edimin sürekli ve kesin olarak yerine getirilmesinin (ifasının) mümkün olmaması ifa imkansızlığıdır260. Diğer bir tanıma göre ise, mevcut bir borcun ifasının cebri icra yolu ile elde edilemeyecek hale gelmesi ifa imkansızlığı olarak adlandırılır261. İmkansızlık mantıki, fiili ve hukuki imkansızlık olarak türlere ayrılabilir262. Mantık kurallarına göre bir edimin yerine getirilmesi mümkün gözükmezse mantıki imkansızlık var demektir263. Fiili imkansızlık ise iş hayatındaki telakkiler, dürüstlük ve güven kuralları gereğince edimin borçlu da dahil olmak üzere hiç kimse tarafından yerine getirilmesinin mümkün olmamasıdır264. Borçlanılan edim emredici bir hukuk kuralı sebebiyle borçlu da dahil olmak üzere hiç kimse tarafından yerine getirilemiyorsa bu durumda hukuki imkansızlıktan söz edilir265.

259 Uygur, İnşaat Hukuku, C.II, s. 280; Buz, Dönme, s. 101; Erman, İnşaat, s. 58; Öz, Dönme, s. 155;

Oğuzman/Öz, Genel Hükümler, s. 301-302; Önen, Genel Hükümler, s. 203; Dayınlarlı, Temerrüt, s. 62; Ayan, Temerrüt, s. 91; Coşkun, Üçüncü Kişinin Hukuki Durumu, s. 111; Şahin, Teslim Borcu, s.141; Kurt, Temerrüt, s. 120; Aydıncık, Nama İfa, s. 198; Yener, Arsa Payı, s. 13;

Yakuppur, Teslim Borcu, s. 82; Selimoğlu, Eser Sözleşmesi, s. 223; Büyükay, Eser Sözleşmesi, s.

188; Ergezen, Sözleşmeyi Sona Erdirme Hakkı, s. 100; Bilge, İnşaat, s. 34.

260 Eren, Genel Hükümler, s. 1036; Dural, İmkansızlık, s. 7 vd.

261 Oğuzman/Öz, Genel Hükümler, s. 305; Akkanat, Alacaklı Temerrüdü, s. 33; Serozan, İfa, s. 163;

Şahin, Teslim Borcu, s. 141; Büyükay, Eser Sözleşmesi, s. 188.

262 Eren, Genel Hükümler, s. 1037; Akkanat, Alacaklı Temerrüdü, s. 34-35; Şahin, Teslim Borcu, s.

141; Büyükay, Eser Sözleşmesi, s. 190; Musatafa Dural, Borçlunun Sorumlu Olmadığı Sonraki İmkansızlık (BK m. 117), İstanbul, İÜHF Yayınları, 1976, s. 8 vd.

263 Eren, Genel Hükümler, s. 1037; Akkanat, Alacaklı Temerrüdü, s. 34; Şahin, Teslim Borcu, s. 141.

264 Eren, Genel Hükümler, s. 1037; Kılıçoğlu, Genel Hükümler, s. 649; Şahin, Teslim Borcu, s. 141;

Bilge, İnşaat, s. 160.

265 Kılıçoğlu, Genel Hükümler, s. 649; Eren, Genel Hükümler, s. 1038; Akkanat, Alacaklı Temerrüdü, s. 35; Şahin, Teslim Borcu, s. 142; Yener, Arsa Payı, s. 16; Kurt, Temerrüt, s. 132.

İfa imkansızlığı ayrıca; başlangıçtaki ve sonraki imkansızlık, objektif ve sübjektif imkansızlık, sürekli ve geçici imkansızlık, tam ve kısmi imkansızlık, borçlunun sorumlu olduğu ve olmadığı sonraki imkansızlık olarak çeşitli tasniflere tabi tutulmaktadır266.

Temerrüdün mümkün olabilmesi açısından, edimin yerine getirilememesinin borçlunun (yüklenicinin) kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmaması diğer bir tabirle borçlunun bu imkansızlıktan sorumlu olup olmaması bir fark yaratmaz267. Her iki halde de borcun ifasının imkansızlaşması üzerine temerrüt söz konusu olamaz.

Buradaki imkansızlık durumunda yüklenicinin bundan sorumlu olup olmaması tarafların karşılıklı borçları açısından önemi haizdir. Yüklenicinin kusuru olmaksızın ifa imkansızlaşmışsa, karşılıklı borçlar ve bunlara bağlı olarak sözleşme ilişkisi hiçbir sorumluluk doğurmadan ortadan kalkarken (TBK m. 136; eBK m. 117);

yüklenicinin kusuru sonucu edimin ifasının imkansızlaşması halinde, yüklenici, iş sahibinin bu yüzden doğan zararını tazmin etmekle yükümlü olacaktır268 (TBK m.

112; eBK m. 96). Burada ifade edilen imkansızlık, sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkan objektik veya subjektif imkansızlıktır.

Sözleşmenin kuruluşundan önce mevcut olan objektif imkansızlık269, TBK m.

27 gereğince kesin hükümsüzlük (eBK m. 20’de butlan) sebebidir ve sözleşmenin

266 Eren, Genel Hükümler, s. 1038-1039; Şahin, Teslim Borcu, s. 142; Aydıncık, Nama İfa, s. 29 vd. ; Büyükay, Eser Sözleşmesi, s. 190; Güleç, Beklenilmeyen Haller, s. 50-51; Bilge, İnşaat, s. 161;

Zekeriya Kürşat, “İmkansızlığın Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi Üzerindeki Etkileri”, Prof.

Dr. Ergun Özsunay’a Armağan, İstanbul, Vedat Kitapçılık, 2004, s. 756-759.

267 Öz, Dönme, s.156; Yener, Arsa Payı, s. 13; Büyükay, Eser Sözleşmesi, s. 189-190.

268 Öz, Dönme, s. 155-156; Eren, Genel Hükümler, s. 1042; Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, Genel Hükümler, s. 1217; Kılıçoğlu, Genel Hükümler, s. 652; Seliçi, Müteahhidin Sorumluluğu, s. 45;

Erman, İnşaat, s. 59; Karahasan, İnşaat İmar İhale Hukuku, s. 485; Uygur, İnşaat Hukuku, C.II, s.

280-281; Şahin, Teslim Borcu, s. 143; Dirican, Cezai Şart, s. 46; Yener, Arsa Payı, s. 13;

Selimoğlu, Eser Sözleşmesi, s. 226-227; Kurşat, İmkansızlık, s. 767.

269 Eren, Genel Hükümler, s. 1038; Şahin, Teslim Borcu, s. 142; Selimoğlu, Eser Sözleşmesi, s. 224.

Objektif imkansızlık; edimin borçlu da dahil olmak üzere hiç kimse tarafından ifa edilememe durumunu ifade eder.

geçersizliği sonucunu doğurur270. Böyle bir duruma uygulamada az rastlanılmaktadır.

Örneğin, sözleşme konusu arsa üzerine inşaatın yapılması, imar mevzuatı uyarınca baştan itibaren imkansız ise, önceki objektif imkansızlık söz konusu olur.

Sözleşmenin kurulmasından önceki subjektif imkansızlık halinde ise bu şekilde bir butlan müeyyidesi söz konusu olmayıp yüklenicinin kusuruna göre değerlendirme yapılır. Kusursuzluğu halinde TBK m. 136, kusurlu olması halinde ise TBK m. 112 uygulanır271. Bu ihtimalde kusur, yüklenicinin sözleşmenin kurulması aşamasında borcun ifasının kendi açısından imkansız olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği halde sözleşmeyi kurması şeklinde ortaya çıkar272. Subjektif imkansızlığın en sık rastlanan örneği, borçlunun edimin ifası için gerekli olan ekonomik olanaklardan yoksun olmasıdır. Sözleşme yapıldığı sırada yüklenicinin edimi ifa etmekte büyük güçlüğe uğrayacağı taraflarca bilinen bir durum ise yüklenicinin imkansızlık sebebiyle borçtan kurtulması mümkün olmaz. Borçlu kendi sübjektif imkansızlığını sözleşme yapılırken bilmiyor idiyse sorumluluktan kurtulabilir273. Buna karşın doktrinde sübjektif ifa imkansızlığı halinde borçlu temerrüdü hükümlerinin uygulanması gerektiği de ifade edilmektedir274. Buna göre, edimin ifası objektif olarak mümkün olduğu sürece, yüklenicinin ifa yeteneğinin bulunup bulunmadığının bir önemi yoktur. Bu noktada edimin ifasının imkansızlığına yol açan, mali durumun bozulmasının yüklenicinin kusurundan ya da başka bir sebepten kaynaklanmasının istisnai olarak TBK m. 138’deki uyarlama müessesesi dışında bir önemi yoktur.

Yüklenici kendi kusuru ya da hatasıyla mali durumunu bozmuşsa, mali durumunun bozulabileceği ihtimali olmasına rağmen sözleşme kurulurken bunu gözetmemişse yahut hiç beklemediği başka bir sebepten dolayı mali durumu bozulmuş ve borcunu

270 Öz, Dönme, s. 157; Kılıçoğlu, Genel Hükümler, s. 650; Uygur, İnşaat Hukuku, C.II, s. 281;

Karataş, İnşaat, s. 164; Şahin, Teslim Borcu, s. 143; Yener, Arsa Payı, s. 14; Dayınlarlı, Temerrüt, s. 109; Selimoğlu, Eser Sözleşmesi, s. 224; Büyükay, Eser Sözleşmesi, s. 190; Bilge, İnşaat, s. 34;

Kurşat, İmkansızlık, s. 759.

271 Öz, Dönme, s. 157; Seliçi, Müteahhidin Sorumluluğu, s. 44-45; Şahin, Teslim Borcu, s. 143;

Yener, Arsa Payı, s. 14; Aydıncık, Nama İfa, s. 34; Selimoğlu, Eser Sözleşmesi, s. 225.

272 Öz, Dönme, s. 157; Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, Genel Hükümler, s. 1215; Şahin, Teslim Borcu, s. 143; Yener, Arsa Payı, s. 14; Selimoğlu, Eser Sözleşmesi, s. 225.

273 Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, Genel Hükümler, s. 1215-1216; Şahin, Teslim Borcu, s. 143.

274 Eren, Genel Hükümler, s. 1040; Altaş, Eserin Telef Olması, s. 149; Buz, İmkansızlık, s. 25; Kurt, Temerrüt, s. 124.

ifa edemez hale gelmişse de sübjektif imkansızlık denilen durum ortaya çıkmaz. Zira bu durumun kabul edilmesi durumunda uygulamada temerrüt durumları son derece azalıp, yerine sübjektif imkansızlık durumları artar275.

Bu konuda sözleşme kurulurken yüklenicinin kişisel yeteneklerinin belirli ölçüde göz önünde bulundurulup bulundurulmadığına bakmak gerekir. Genel olarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin şahsının veya kişisel yeteneklerinin önemli ölçüde rol oynadığı durumlara rastlamak zordur. Bu bakımdan, sübjektif imkansızlık durumları, yüklenicinin kusuru olsun ya da olmasın, bir başkası tarafından inşaatın yapımına devam edilmesi mümkün olduğundan dolayı genel itibariyle imkansızlık olarak sayılmamalıdır. Yalnızca, borçlunun borcunu ifa edebilecek kapasitede olmadığını sözleşme kurulurken bilememesinin kendi kusurundan kaynaklanmadığı istisnai durumlarda subjektif ifa imkansızlığı kabul edilmelidir276. Diğer yandan, yüklenicinin kişisel özellikleri nazara alınarak kurulmuş ve onun dışında bir başka yüklenicinin edim borcunu ifa etmesi iş sahibi tarafından kabul edilemeyecek olan sözleşmelerde ise objektif imkansızlığın mevcudiyeti söz konusu olur277.

İfa imkansızlığı ile aşırı ifa güçlüğü birbirinden farklı kavramlardır. Aşırı ifa güçlüğünün söz konusu olduğu durumlarda, borçlu edimini ifa edebilir ancak onun edimini ifa etmesi için göstermesi gereken çaba, alacaklının karşı edimi nazara alındığında aşırıdır. Aşırı ifa güçlüğü halinde yüklenici kural olarak temerrüde düşürülebilir. Ancak, yukarıda belirtilen TBK m. 138’deki istisna gereğince

275 Aydıncık, Nama İfa, s. 35-36; Eren, Genel Hükümler, s. 1039. Aksi yönde: Öz, İnşaat, s. 159;

Büyükay, Eser Sözleşmesi, s. 188.

276 Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, Genel Hükümler, s. 1216-1217; Şahin, Teslim Borcu, s. 143;

Selimoğlu, Eser Sözleşmesi, s. 227. Karşı görüşte Aydıncık’a göre ise, şahsa bağlı nitelikte olmayan yapma borçları bakınından, borçlunun kusuru olmaksızın ortaya çıkan bir ifa engeli borcun imkansızlaşmasına yol açmaz (Aydıncık, Nama İfa, s. 33-34).

277 Kurt, Temerrüt, s. 123; Eren, Genel Hükümler, s. 1039; Erman, İnşaat, s. 61; Aydıncık, Nama İfa, s. 34; Dural, İmkansızlık, s. 88-89; Büyükay, Eser Sözleşmesi, s. 189.

sözleşmenin değişen şartlara uyarlanması, örneğin, sözleşmenin bu çerçevede feshi söz konusu olabilir278.

İmkansızlığın, borçlu temerrüde düştükten sonra ortaya çıkması durumunda, olaya temerrüt ve imkansızlık hükümlerinden hangisinin uygulanacağı sorunu gündeme gelmektedir. Bu durumda, doktrinde, temerrüdün başlamasından imkansızlık gerçekleşene kadarki süre için temerrüt hükümlerinin ve daha sonrası içinse imkansızlık hükümlerinin uygulanacağı kabul edilmektedir279. Hakim görüşe göre böyle bir ihtimalde arsa / iş sahibi henüz sözleşmeden dönmeye fırsat bulamadan imkansızlık ortaya çıkarsa artık dönme hakkını kullanamaz280. Aksi görüşe göre281 ise, edimin ifasının temerrüt hali meydana geldikten sonra imkansızlaşması durumunda dahi temerrüt hükümleri uygulanır (TBK m. 118-119;

eBK m. 102). Ancak bu görüş yerinde değildir. Zira, TBK m. 118-119 hükmü temerrüde düşen borçlunun kusursuz ifa imkansızlığı halinde bile sorumlu tutulabilmesi ile ilgili olup bu hüküm ile imkansızlığa rağmen temerrüt hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek herhangi bir düzenleme getirilmemektedir282.