• Sonuç bulunamadı

Dönme Beyanının Hukuki Niteliği, Muhtevası ve Dönme Hakkının

3.2. İŞ SAHİBİNİN AYNEN İFADAN VAZGEÇİP MÜSPET ZARARININ

3.3.1. Dönme Beyanının Hukuki Niteliği, Muhtevası ve Dönme Hakkının

Sözleşmeden dönme tek taraflı olarak kullanılan, karşı tarafa varması gereken, herhangi bir geçerlilik şekline tabi olmayan, kullanıldıktan sonra tek taraflı olarak geri alınamayan bir bozucu yenilik doğuran haktır530. İş/arsa sahibinin dönme beyanı, yüklenicinin hakimiyet alanına girmesiyle hukuki sonuçlarını doğurur.

Ancak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri açısından Yargıtay, bu sözleşmenin eser sözleşmelerinden farklı olarak ancak karşı tarafın kabulü veya mahkemenin kararı ile ortadan kaldırılabileceğini kabul etmektedir531. Kanaatimize göre de Yargıtay’ın bu

529 Sözleşmenin ani edimli borç ilişkisi doğurduğu yönünde açıklamalar ve kanaatimiz için bkz. 1.

Bölüm, s. 28-30.

530 Eren, Genel Hükümler, s. 1120; Öz, Dönme, s. 31; Öz, İnşaat, s. 149; Oğuzman/Öz, Genel Hükümler, s. 412; Şahin, Teslim Borcu, s. 273; Kurt, Temerrüt, s. 284-285; Serozan, Dönme, s.

451 vd.; Buz, Dönme s. 71 vd.; Uygur, İnşaat Hukuku, C.II, s. 483-484; Dayınlarlı, Temerrüt, s.

103; Karahasan, Ö.B.İ., C.II, s. 535; Ayan, Temerrüt, s. 252; Yakuppur, Teslim Borcu, s. 114;

Yener, Arsa Payı, s. 93; Selimoğlu, Eser Sözleşmesi, s. 332; Duman, İnşaat Hukuku, s. 253;

Ergezen, Sözleşmeyi Sona Erdirme Hakkı, s. 106-107; Bilge, İnşaat, s. 9.

531 Yargıtay 15. HD., 21.11.2007 T., 2007/4646 E., 2007/7359 K.: “(...) Kural olarak eser sözleşmelerinin geçerliliği hiçbir şekle bağlı olmadığı için bu sözleşmelerden dönmek isteyen

uygulaması yerinde değildir532. Zira Yargıtay’ın bu uygulamasının kabulü halinde

“yenilik doğuran bir hak” olan sözleşmeden dönme hakkının, “yenilik doğuran dava hakkına” dönüştürülmesi söz konusu olur. Oysa yenilik doğuran dava hakları sınırlı sayıda olup kanunda öngörülenlerden ibarettir. Bu farkın pratik önemi ise iş sahibinin sözleşmeden döndüğü tarihin belirlenmesi noktasında ortaya çıkar533. Örneğin, sözleşmeden dönme anı aynı zamanda tarafların iade borçlarının muaccel olduğu andır. Ayrıca arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, iş sahibinin sözleşmeden dönmesi sonucu yükleniciye verilmesi gereken, yapının arz ettiği objektif değer de iş sahibinin sözleşmeden döndüğü tarih esas alınarak hesaplanır.

Yargıtay’ın uygulaması doğrultusunda düşünüldüğünde, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenici, iş sahibinin sözleşmeden dönmesine muvafakat etmediği takdirde iş sahibi dönme hakkını dava açarak kullanabilecektir ve mahkeme kararının kesinleştiği tarihte iş sahibi sözleşmeden dönmüş kabul edilecektir. Halbuki

taraf, dönme iradesini karşı tarafa bildirdiği an, bozucu yenilik doğuran hak (sözleşmeden dönme hakkı) kendiliğinden hükmünü icra eder. (...) Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde düzenleme şeklinde yapılmasına bağlıdır. Dolayısıyla bu sözleşmelerden dönmek isteyen tarafın, eğer karşı taraf dönmeyi kabul etmiyor ve karşı çıkıyorsa, hakimin kararına ihtiyacı vardır, yani mahkemede açacağı ‘sözleşmenin feshi’ davası sonunda fesih (dönme) kararı ile sözleşmeden dönebilir. Mahkeme önce fesih isteyenin haklı olup olmadığını tartışır; haklı ise feshe karar verir, aksi halde davayı reddederek sözleşmeyi yürürlükte tutar. (...)”

(Karataş, İnşaat, s. 490-492); “(...) Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri kural olarak mahkeme kararıyla feshedilebilir. Bunun istisnası taraf iradelerinin fesih konusunda birleşmesidir. (...)”

Yargıtay 15. HD. 18.01.2007 T. 2005/7593 E. 2007/187 sayılı K. için bkz. Kostakoğlu, İnşaat Hukuku, s. 759 ; “(...) Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri karma sözleşmeler olup hem inşaat hem de tapu devri sözleşmelerini içerir. Her ne kadar inşaat sözleşmeleri herhangi bir şekil şartına bağlı değil iseler de taşınmaz mülkiyetinin intikalleri tapuda yapılması gerektiğinden resmi şekle tabidirler. Bu nedenle kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde taraflardan birinin sözleşmeden dönme iradesinin karşı tarafça kabul edilmesi başka bir anlatımla dönme iradelerinin birleşmesi veya fesih davası üzerine mahkemece sözleşmeden dönmeye hükmedilmesi gerekir. (...)” Yargıtay, 15.

HD. 21.12.2006 T., 2005/7594 E. 2006/7533 sayılı K. için bkz. Kostakoğlu, İnşaat Hukuku, s.

763; Yener, Arsa Payı, s. 94. Yargıtay’ın süregelen uygulaması yönünde görüşe sahip Erman’a göre de, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde sözleşmeden dönmek isteyen tarafın, karşı tarafın dönmeyi kabul etmemesi halinde mahkemeden bir karar alması gerekmektedir. Açılan davada dönme talebinin haklı olup olmadığı tartışılacak, sonuca göre de mahkeme sözleşmenin feshine ya da davanın reddine karar verecektir. Davanın reddedilmesi halinde sözleşme yürülükte kalmaya devam edecektir. (Erman, İnşaat, s. 95). Aynı görüşte: Selimoğlu, Eser Sözleşmesi, s.

333; Aydemir, İnşaat Hukuku, s. 408.

532 Bu uygulamaya yönelik eleştiriler için bkz.: Ayan, Temerrüt, s. 253; Öz, Dönme, s. 142; Gümüş, Özel Hükümler, C.II, s. 80; Şahin, Teslim Borcu, s. 274-275; Kurt, Temerrüt, s. 286-287; Serozan, Dönme, s. 474 vd.

533 Ayan, Temerrüt, s. 257; Kurt, Temerrüt, s. 286.

sözleşmeden dönme anı iş sahibinin sözleşmeden dönme beyanının yüklenicinin hakimiyet alanına ulaştığı tarihtir534.

İş / arsa sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanabilmesi için yüklenicinin temerrüde düşmekte kusurlu olması şart değildir535. Ancak, dönme sonucu menfi zararın tazmin edilebilmesi için kusurun varlığı gerekir (TBK m.

125/III).

İş / arsa sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanabilmesinin koşullarının oluşmadığının mahkeme önünde açıklığa kavuştuğu durumlarda, iş sahibinin sözleşmeden dönme beyanına nasıl bir hukuki sonuç bağlanacağı konusunda doktrinde farklı görüşler mevcuttur. Bir görüşe536 göre, iş sahibinin geçerli olmayan sözleşmeden dönme beyanı, TBK m. 484 (eBK m. 369)’a göre tam tazminat karşılığı sözleşmenin feshi beyanına tahvil edilir. Diğer bir görüşe537 göre ise, iş sahibinin temerrüt sebebiyle sözleşmeden dönme beyanının bu hakkın kullanılmasının şartları gerçekleşmediği için eser sözleşmesinin tam tazminat karşılığı feshi beyanına tahvil edilmesi, iş sahibinin istemediği ağır hukuki sonuçlar doğuracağından mümkün olmamalıdır. Yargıtay da, TBK m. 484 (eBK m. 369) hükmünün ancak iş sahibinin hiçbir sebep göstermeden sözleşmeyi sona erdirmesi halinde uygulanabileceği;

yüklenicinin temerrüde düşmüş olması gibi bir sebebin varlığı halinde ise, dönme hakkının koşulları gerçekleşmemiş olsa dahi, TBK m. 484 hükmünün uygulanamayacağı görüşündedir538. Kanaatimize göre de, dönme hakkının

534 Kurt, Temerrüt, s. 286; Şahin, Teslim Borcu, s. 275; Buz, Dönme, s. 71 vd.; Ergezen, Sözleşmeyi Sona Erdirme Hakkı, s. 107; Mustafa Kırmızı, Açıklamalı İçtihatlı Eser Sözleşmesi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi, Ankara, Şen Matbaa, 2014, s. 529.

535 Öz, Dönme, s. 32; Öz, İnşaat, s. 149; Oğuzman/Öz, Genel Hükümler, s. 411; Eren, Genel Hükümler, s. 1123; Ayan, Temerrüt, s. 252; Kurt, Temerrüt, s. 287; Gümüş, Özel Hükümler, C.II, s. 81; Serozan, İfa, s. 232; Kılıçoğlu, Genel Hükümler, s. 716; Yakuppur, Teslim Borcu, s. 114;

Buz, Dönme, s. 110; Şahin, Teslim Borcu, s. 273; Kırmızı, İnşaat Sözleşmesi, s. 531.

536 Gümüş, Özel Hükümler, C.II, s. 86.

537 Buz, Dönme, s. 217-218; Öz, Dönme, s. 142; Öz, İnşaat, s. 198-99.

538 Yargıtay 15. HD. 23.06.1994 T., 1993/5225 E. 1994/4242 K.: “(...) BK’nun 106. Maddesi gereğince uygun bir süre tayin edilerek feshin ihbar edilmesi ve bu süre sonunda sözleşmenin feshedilebileceğine davalı arsa sahibinin buna rağmen herhangi bir süre vermeden 7.10.1991

kullanılmasının koşulları gerçekleşmemişse geçersiz olan bu dönme beyanı sözleşme ilişkisini çözmez. Bu durumda sözleşme ilişkisi ifaya yönelik olarak varlığını korur539. Sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasına engel olan bu durum yüklenicinin aslında temerrüde düşmemiş olması ise, iş / arsa sahibinin aynen ifadan vazgeçme beyanı da geçersizdir. Buna karşılık, yüklenici temerrüde düşürülmüş, ancak, iş sahibinin seçimlik hakları kullanmasının koşuları gerçekleşmemiş ise burada aynen ifadan vazgeçme beyanı geçerlidir; sadece sözleşmeden dönme beyanı geçersizdir. Bu son ihtimalde, iş / arsa sahibine yeniden aynen ifayı talep etme hakkı ancak yüklenici buna rıza gösterirse veya bu durum onun da menfaatine ise verilmelidir. Zira, yüklenici aynen ifadan vazgeçme beyanına güvenmiş ve işgücü ile kaynaklarını başka bir işe kaydırmış olabileceğinden artık onu mutlak biçimde aynen ifa ile yükümlü tutmak doğru olmaz540.