• Sonuç bulunamadı

A. GENÇ ve GENÇLİK OLGUSU

2. Gençlik Döneminin Genel Özellikleri ve Gençlerin Sorunları

Bir toplumda gençlik kesimi, benimsenen tanıma göre, farklı özellikler çerçevesinde incelenebilir. Bununla birlikte gençlik döneminin -her toplumda genel olarak gözlemlenebilen- kendine özgü özellikleri ve gereksinimleri vardır. Bu çağ hayatın en karmaşık dönemidir ki nitekim, yeni hayat tecrübeleri kazanmak, yeni ilişkiler kurmak, kişiliği geliştirmek hep bu dönemde gerçekleşmektedir. 291 Bedensel, zihinsel ve duygusal olgunluk yanında, kişinin meslek ve ya iş sorumluluğuna doğru ilerlemesi ve bağımsızlık kazanması gerekmektedir. Bu nedenle, gençten, öğrenim ve

286

Naci GÜNDOĞAN, “Genç İşsizliği ve Avrupa Birliği’ne Üye Ülkelerde Uygulanan Genç İstihdam Politikaları”, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Cilt: 54, ss. 63-79, Ocak-Mart 1999, s. 65.

287

Birsen GÖKÇE, Orta Öğretim Gençliğinin Beklenti ve Sorunları, s. 21.

288

BM, 1985 yılını, “dünya kamu oyunun ilgi ve dikkatini çekerek, mevcut toplumsal ve uluslar arası sorunlara ve yakın geleceğin getireceklerine önceden eğilmeyi sağlayacak önlemleri gündeme getirmek” amacıyla, Uluslar arası Gençlik Yılı” olarak kabul etmiştir. Bu yılın temel amacı çerçevesinde; “katılım”, “gelişme” ve “barış”, gençlerin yaşamsal özellikleri bakımından, öncelikli konular olarak belirlenmiştir. Gencin kişiliği, barış içinde yaşama katılması ve gelişmesi ile oluşmaktadır. (Ayrıntılı bilgi için bkz. ÖZOĞLU, Gençlerin Kişilik Gelişimine Nasıl Yardımcı

Olabiliriz?, s. 149-151).

289

Nially O’HIGGINS, Youth Unemployment and Employment Policy: A Global Perspective, International Labour Organization, Geneva, 2001, s. 10.

290

SAN’a göre gençlerin -salt- yaş kriteri bazında temel alınarak (diğer bir ifadeyle gençlerin sosyo- psikolojik değişkenlikleri hariç tutularak) oluşturulan bu yaklaşım, bilim adamını ve onun tüketicisi durumunda olan kamuoyunu da son derece rahatlatan, kesin, yalın ve kolaycı bir yaklaşımdır. SAN, s. 206.

291

Işıl BULUT, “Gençlerin Boş Zaman Etkinlikleri”, Gençliğin Eğitimi ve Sorunları, IX.Eğitim Toplantısı, Türk Eğitim Derneği Yayınları, 20-22 Kasım 1985, s. 331.

meslek alanlarında karar alabilecek, gelecek için plan yapabilecek düzeye gelmesi beklenir.292 Bu yönüyle, gençlik döneminin en önemli özelliği, çocukluk döneminde başlayan sosyalleşme293 sürecinin294 yoğun bir biçimde devam etmesi ve kişiyi sosyal olgunluğa295 eriştirmesidir.296 Bu noktada gencin, sosyalleşmesini tamamlamamış bir birey olarak kabul edilmesi gerekmektedir.297 Nitekim Gençlik ve Spor Bakanlığı bu özellikler çerçevesinde gençliği, “buluğa erme nedeniyle, biyolojik ve psikolojik bakımdan çocukluğun sonu ile, toplum hayatında sorumluluk alma dönemi olan 12-24 arasında kalan yaş grubu” şeklinde tanımlamaktadır.298

Temel sosyal yapıların içinde bulunduğu ekonomik düzeyin sağladığı beslenme, konut durumu, üretim ve sağlık şartları; hem direkt olarak genci ve hem de dolaylı olarak genci içinde yaşadığı kurumları etkileyerek, gencin davranışlarına değişik renkler kazandırmaktadır.299

Hızlı ve sağlıksız kentleşme, ekonomik sorunların ağırlığı, işsizlik, eğitimsizlik gibi durumlar, topluma ait ciddi sorunlardır ve bunların en fazla yansıdığı kesim gençliktir.300 Çünkü, gençlik, toplumun en dinamik, en hareketli ve nitelikleri gereği çevresinden en fazla etkilenen kesimdir.301

292

Arthur JERSILD, Gençlik Psikolojisi, (Çeviren: İbrahim N.Özgür), Eko Matbaası, İstanbul, 1985, s. 10-16.

293

Kişinin içinde yaşadığı toplumun sosyal ve kültürel yapısını, bir başka deyişle kişinin içinde yaşadığı toplumun kültürel değerlerini, normlarını, geleneklerini ve bunlara somutluk kazandırılmasını sağlayan araçlar ile bu araçları kullanma tarzlarını öğrenmesine sosyalleşme adı verilmektedir (ÇELEBİ, Genç Sosyalleşme, Sosyal ve Kültürel Yapı, s. 103).

294

GÖKÇE’ye göre genç açısından sosyalleşme süreci; gencin içinde bulunduğu, toplumun alışkanlık, değer, tutum ve inanışlarını öğrenme ve uygulama sürecidir. Bireyin biyolojik kökenli içgüdülerinin, toplumun hakim değer yargıları ve davranış kalıpları içine yerleştirilmesine yardımcı olur (GÖKÇE,

Orta Öğretim Gençliğinin Beklenti ve Sorunları, s. 33).

295

Her ne kadar sosyalleşme ömür boyu süre bir süreç ise de kişinin ortalama 15-25 yaş arasındaki sosyalleşme ile kastedilen; konuları davranış ve düşüncelerine temel alma alışkanlığını geliştireceği, bu konuları davranış örüntüleri halinde benimseyip sahipleneceği varsayılmaktadır (ÇELEBİ, Genç

Sosyalleşme, Sosyal ve Kültürel Yapı, s. 104).

296

GÖKÇE, Orta Öğretim Gençliğinin Beklenti ve Sorunları, s. 22.

297

ÇELEBİ, Genç Sosyalleşme, Sosyal ve Kültürel Yapı, s. 104.

298

DPT, Gençlik ve Spor Komisyon Raporu, s. 3.

299

Özcan KÖKNEL, “Gençlik Çağının Psiko-sosyal Nitelikleri” Gençlik ve Toplum Konulu Bilimsel

Toplantı Konuşmaları Kitabı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Ankara, 1992, s. 24.

300

Sami ŞENER, Türkiye ve Gençlik, Suffe Yayınları, İstanbul, 224 s., 1997, s. 20.

301

Birsen GÖKÇE, “Sosyal ve Kültürel Değişmeler İçerisinde Gençlik”, Gençliğin Eğitim Sorunları, Türk Eğitim Derneği Yayınları, Ankara, 1988, s. 308.

Gencin bir “benliği”, bir “kimliği” ve bunlarla oluşan bir “kişiliği” vardır. Gencin benliği, kendini nasıl gördüğü ve algıladığı olarak belirtilebilmekle birlikte, kimliği, başkalarının onu nasıl görüp algıladığı ile ilgilidir. Bu iki kavramın bütünleşmesi ise gencin (kendisinin ve toplumun geleceğini oluşturacak) kişiliğini oluşturur. Bu noktada gençlik dönemi, genel olarak, bireyin kişilik özelliklerinin oluştu(ruldu)ğu hassas bir zaman sürecidir. Bu nedenle, “benlik” kavramının önem kazanması ve güçlenmesine paralel olarak genç; benini ve benliğini anlama, açıklama, öne çıkarma, koruma ve geliştirme çabasındadır. Bu aşamada, “Ben kimim?” sorusuna verdiği cevapları; (ben’in dışındaki) çevre (dünya) etkilemekte ve oluşturmaktadır.302 Bu durumda gencin kişiliği ile toplum tarafından gence yüklenen “roller” arasında uyumun sağlanması önem kazanmaktadır. Gençlik dönemindeki bu kişilik gelişiminin en belirgin özelliklerinin; gencin düşünsel, zihinsel, duygusal, fizyolojik ve toplumsal davranışlarında/davranışlarıyla oluştuğu görülmektedir. Genç bu geçiş döneminde, hayallerinin, tutkularının, idealizminin ve akranlarının değerler sisteminin etkisi altındadır. Bu noktada -genellikle- gencin kişilik gelişimini; (i)gençlik dönem ve sürecindeki geçiş özellikleri, (ii)teknoloji ve onun meydana getirdiği otomasyonun etkileri, (iii)eğitim ve okul sürecinin artan süresi ve özellikleri, (iv)kentleşmenin artması ve etkileşimi, (v)toplumdaki rollerin değişmesi yoğun olarak etkilemektedir.303 Bu nedenle genç -hemen hemen her- toplumda, yaşadığı grupta ve ya alt gruplarda kendisini kanıtlamak ile karşı karşıyadır.

Toplumsal ve kültürel değişkenler arasında kurulan ilişkilerin, toplumsal sistemi belirlemesi ile bütüncü bir görüşe ulaşılmaktadır. Böylece gencin kişiliği, ekonomik sistem ile değerler sistemi etkileşimi sonucu oluşmaktadır.304 Bu tür oluşan kişilik, ikincil kurumlar aracılığıyla temel kurumları etkilemekte ve kültürel evrimin gerçekleşmesine imkan sağlamaktadır.305

Toplumsal olayların birden fazla nedenleri olduğu bilimsel bir gerçektir ki, bunları tek nedene bağlayarak açıklamak olası değildir. Bu nedenle -toplumsal yapının

302

ÖZOĞLU, Gençlerin Kişilik Gelişimine Nasıl Yardımcı Olabiliriz?, s. 162-163.

303

ŞENER, Türkiye ve Gençlik , s. 28.

304

Mahmut TEZCAN, Gençlik Sosyolojisi, Üçüncü Baskı, Naturel Yayınları, Ankara, 240 s., 2003, s. 21.

305

en duyarlı aktörü olan- genç; toplumun; kendisini ve grubunu kabul edilmesini, kendisi ve grubuna saygı göstermesini, güvenmesini, özgürce düşünüp karar vermesini sağlamasını, yeniliğe ve ileriye doğru atılım ve girişimlerini desteklemesini beklemekte(ve bunun için mücadele etmekte)dir. Yani genç; yapmak zorunda olduğu/bırakıldığı için değil, kendi istediği için yapmak istemektedir.306 Teşhiste olduğu gibi, tedavide de gençlik sorunlarının toplumbilim açısından, birbirinden bağımsız uygulamalar aracılığıyla çözülmesi beklenemez.307 Bu noktada toplumbilim açısından en kapsayıcı genç tanımı; “belli bir zaman ve yerde, oynadığı toplumsal kilit rol açısından, toplumca genç sayılan kişidir” şeklinde yapılabilecektir.308 Kısaca, gençlik döneminin genel özelliklerini, içinde bulunulan toplumsal yapı içerisinde (karşılıklı etkileşimle olumlu ve ya olumsuz yönde gelişen) doğal bir süreç olarak algılamak gerekmektedir.

Gençlik döneminde; temel gereksinmelerin karşılanmasından sonra, gençliğe özgü (gelişim için ertelenemez ve ya yok kabul edilemez) ihtiyaçları da önem kazanmaktadır. Bunlar;309

• korunma, güven ve güvence

• bir aileye/yakın çevreye/gruba ait olma/katılma • saygınlık, onur, kabul görme (benliğe saygı)

• yetenek kapasite ve kişiliğini gerçekleştirmek için özgürlük

başlıkları altında toplanabilmektedir. Bu nedenle, gençliğin gelişiminde karşılaştığı biyolojik, fizyolojik, toplumsal ve psikolojik engel ve sorunlar310; gelişimin diğer dönemlerine oranla daha yoğun, şiddetli ve etkili/biçimlendiricidir. Bu durum, toplumsal yaşamın gençlere yüklediği olumsuz, önyargılı ve engelleyici tutumlarla da desteklendiğinde; gençlerin gelişim sürecinde savaşmak zorunda kaldıkları sorun

306

ÖZOĞLU, Gençlerin Kişilik Gelişimine Nasıl Yardımcı Olabiliriz?, s. 167-168.

307

SAN, s. 317.

308

SAN, s. 209.

309

ÖZOĞLU, Gençlerin Kişilik Gelişimine Nasıl Yardımcı Olabiliriz?, s. 169.

310

Günümüzde gençlik problemlerini çeşitli açılardan inceleyen bilimlerin yanı sıra, “hebeloji” adı verilen ve gençliği, gençlik çağının biyolojik gelişmesini, tıbbi ve psikolojik problemlerini; normal ve patoloji cepheleriyle ele alan bilim dalı kurulmuştur. Hebeloji kelimesi, Grek mitolojisindeki gençlik ilahı Hebes ve ilim alanındaki Logos kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. ÖZYURT ve DOĞAN, s. 1-2; Zeki GEÇER ve Aliye CAHİTOĞLU, “Recep Doksat ile Gençlik Üzerine Sohbet”, Türk Edebiyatı Dergisi, Sayı:163, Mayıs 1987, s. 10.

kaynaklarının büyüklüğü açıkça ortaya çıkartılmış olur. Bu aşamada özellikle genç, ekonomik olarak henüz bağımsız değilse, bu sorun ve değerlendirmeler ile uğraşmakta daha baştan yenik düşüp teslim olmakta ve ya geri çekilip içine kapanmaktadır.311 Bu çerçevede gençlik sorunlarının kaynağı üç grupta toplanabilir:312

§ biyolojik bir kavram olması nedeniyle öne çıkan sorunlar

§ toplumsal ve kültürel yapının özellikleri çerçevesinde ortaya çıkan sorunlar § ülkenin ekonomik ve siyasal sisteminden kaynaklanan sorunlar

İnsanın yaşam, gelişim dönemleri içinde fiziksel olarak en sağlıklı olduğu dönem gençliktir. Gençlik döneminde, çocukluk ve yetişkinlik dönemlerine nazaran fiziksel hastalıklardan daha az söz edilmekle birlikte, en az ölümler de bu dönemde görülmektedir. Gençlik döneminin ölüm nedenleri, hastalıklardan çok genellikle, savaşlar ve trafik kazalarından olmaktadır. Bununla beraber psikolojik etkenlere bağlı olarak gelişen ilaç ve alkol-uyuşturucu madde kullanımının neden olduğu hastalıklar/ölümler daha yoğun olarak yaşanmaktadır. Ruh sağlığından kaynaklanan ciddi sağlık problemlerinin bu dönemde sıklıkla görüldüğü şüphe götürmez bir gerçektir.

Gençleri, umutsuzluğa ve mutsuzluğa iten, kendilerine ve geleceklerine olan güvenlerini yitirmelerine neden olan en temel etmen işsizlik sorunudur.313 İşsizlik; ruh sağlığının bozulması ve buna bağlı olarak yaşanan sorunların artmasına neden olan ilk ve en önemli problem olarak öne çıkmaktadır.

Gençlik döneminin belirgin özellikleri ve davranış biçimleri, toplumlara, alt gruplara ve cinsiyete göre farklılık göstermekle beraber, ilk gençlik dönemleri genel olarak belli çizgilerlerde toplanabilir. Yapılan araştırmalar çerçevesinde gençlerin kişilik ve davranışlarında gözlenen özellikler şunlardır:314 (a)Tedirginlik, (b)kuruntulu olma, (c)güç öğrenme, (ç)çabuk tepki gösterme, (d)duygularda ve onların ifadesinde iniş- çıkışlar, (e)çabuk sevinme ve üzülme, (f)kararsızlık, (g)arkadaşları ile kendini

311

ÖZOĞLU, Gençlerin Kişilik Gelişimine Nasıl Yardımcı Olabiliriz?, s. 167.

312

SAN, s. 316.

313

ARMAĞAN, s. 16.

314

ÖZOĞLU, Gençlerin Kişilik Gelişimine Nasıl Yardımcı Olabiliriz?, s. 170; ŞENER, Türkiye ve

karşılaştırma ve ortak/benzer/farklı yönleri görmeye/algılamaya başlama, (h)derslere ve sürekli çalışmaya ilginin ve dikkatin azalması, (ı)isteklerin artması, (i)bencilleşme davranışlarının artması, (j)yasaklara ve otoriteye tepki duyulması, (k)hakları yetersiz bulma, (l)kural ve sınırlamaların fazlalığından yakınma, (m)öğütler ile erişkin kurallarına ve yargılarına tepki gösterme, (n)sevdiklerine kırmaya varan kötü davranışlar, (o)çevresinden ve evden uzaklaşma eğiliminin artması, (ö)evden çok dışarıda kalma isteğinin/özleminin artması ve zaman zaman bunun eyleme dönüşmesi, (p)savurganlık ve dağınıklığın artması, (r)gittikçe artan süse, giyime ve farklı görünüm sağlamaya düşkünlük, (s)ilgilerin yayılması, (ş)yaş akranları ile fazla zaman geçirme istek ve uygulamalarının artması, (t)spor ve etkinliklere artan ilgi ve bağlılık, (u)akranlarıyla ortak bir dünya yaşamı benimseme ve deneme, (ü)konuşmanın/dilin değiştirilmesi, (v)akran grubuna özgü dil, müzik, eğlence ve yaşam biçimini vurgulama, (y)taklitten çok özdeşleşme ile davranış geliştirme.

Bu değerlendirmeler çerçevesinde gençlerin/gençliğin en önemli sorunlarının işsizlik ve eğitim olduğu tespit edilmektedir:

• Gençlerin en öncelikli sorunu ekonomidir. Başta işsizlik olmak üzere, geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı ve gelir dağılımı adaletsizliği gençleri öncelikli olarak etkilemektedir. Bu durum gençlerin bir kısmını uyuşturucu madde bağılılığına ve hırsızlık yapmaya iterken, büyük bir kısmını da ekonomik problemleri aşabilmek için yoğun çaba harcamaya sevk etmektedir.

• Gençliğin ikinci öncelikli sorunu, eğitimdir. Eğitim sisteminin - genel olarak- istihdam yaratma kapasitesi açısından yeterli değildir.

Gencin ihtiyaç, beklenti ve özlemlerini karşılayıcı maddi ve manevi imkanların sağlanması, varlığını korumak ve devam ettirmek idealinde olan bir devletin temel görevlerinden biri olmalıdır. Bu noktada devletin, nüfus etkinliği öncelikli hedef olarak değerlendirilebilir. Çünkü, genç nüfusun hızlı artışı, devreye dinamik bir gücün girmesi anlamına gelmektedir. Bunun yanı sıra belli devreler içinde sunulacak hizmetler bakımından devlete, daha önce o devrede olanların yanında yeni girenlere de sadece standart hizmetler verme dışında geliştirici, yönlendirici ve üretkenliği arttırıcı yatırımlar yapma zorunluluğunu da beraberinde getirmektedir. Bu ise, ya ayrılacak

fonları arttırmayı ya da fon aynı ise gence daha az imkan sağlanabilmesini gerektirecektir. Bununla birlikte gençlik sorunlarına getirilecek çözümlerin ekonomik toplumsal, kültürel ve psikolojik yönlerden bütünlük arz etmesi, araştırma, planlama ve uygulama aşamalarında çeşitli meslek elemanlarının yanında sosyolog, psikolog ve sosyal hizmet uzmanlarından da geniş ölçüde yararlanmayı zorunlu kılmaktadır.315

Gençliğin kişiliğini bulma, sorumluluk paylaşma, toplumsal hayat içindeki faaliyetlerini ve ilişkilerini geliştirme, istek ve ihtiyaçlarına cevap verecek tutarlı, kalıcı ve çok yönlü hizmetlerin sunulabilmesi,316 büyük oranda var olan durumun ve sorunların doğru olarak tespitine ve çözüm önerilerinin mevcut ülke şartlarına uygun gerçekçi bir yaklaşımla uygulamaya konulabilmesine bağlı olacaktır.317