• Sonuç bulunamadı

B. İŞSİZLİK TÜRLERİ

2. Çalışma İsteğine Göre İşsizlik

İşin bireye ifade ettiği anlam; kendisinin çalışma hayatına atfettiği değer, tutum ve hedeflerine göre değişebilmektedir. İşsizlik subjektif yaklaşımda, iradi (gönüllü) ya da gayri iradi (irade dışı, gönülsüz) biçimde yaşanabilmektedir.131 İşsiz birey, istihdam piyasasındaki mevcut koşulları (ücret, iş olanakları vb.) kendi perspektifinden değerlendirerek, çalışma-çalışmama kararını vermektedir. Birey, beklediği tatmin düzeyi(talep ettiği olanaklar) ile iş piyasasında arz edilen istihdam imkanı arasında; (a)dengenin oluştuğu düzeyde, işe girmeyi tercih ederken, (b)uyumsuzluğun mevcudiyeti halinde -kendi iradesiyle- işsizliği tercih edecektir.

a. İradi İşsizlik

Bireyin, geçerli ücret ve çalışma koşullarını yetersiz bularak çalışmak istememesi veya daha iyi iş koşulları ya da bilgi ve yeteneklerine uygun iş bulana kadar çalışmayı tercih etmemesi sonucu, işgücü dışında kalması sonucu ortaya çıkan işsizlik türüdür. Diğer bir ifadeyle iradi işsizlik, cari olandan daha yüksek bir ücret istendiği ya

131

KUMAŞ, İşsizliğin Psiko-Sosyal Boyutu ve Çalışma Yaşamına İlişkin Değerler Üzerindeki

da mevcut iş olanaklarından daha iyi iş olanakları arandığı için iş bulunamaması durumudur. Dolayısıyla, iradi işsizliği, gerçek bir işsizlik saymak doğru olmaz. Çünkü, bu tür işsizler, halihazır koşullarda çalışmaya razı oldukları takdirde, hemen iş bulabileceklerdir.132 Gelişmiş ülkelerde, akademik kariyer sahibi, profesyonel meslek sahibi vb. çalışanlar, mevcut iş memnuniyetleri ile yaşam standartlarındaki gereksinmeleri karşılanmadığı sürece, işgücü dışında kalmayı tercih etmektedirler.133

Cari (piyasadaki) ücret düzeyinde ve mevcut çalışma koşullarında çalışmak istemeyenlerin meydana getirdiği işsizliktir ki, bir kimse bir haftalık çalışmayla daha uzun süre geçinebiliyorsa kalan günleri boş geçirecektir ve ailede birden çok ferdin çalışması geçinmeye yettiğinden kimi fertler çalışmamayı yeğleyecektir.

İradi işsizlik, bireye, boş zamana sahip olma, yeni bir iş seçme ve özgürlüğe kavuşma anlamında kişisel avantajlar yaratabildiği gibi, üretim ve vergi gelirlerine yaptıkları katkı açısından da ekonomik bir kayba neden olmamaktadır.

b. Gayri İradi İşsizlik

Gayri iradi işsizlik, bir ekonomideki işsizlerin, cari ücret seviyesinde (hatta daha düşük ücret ve çalışma koşullarında) çalışmaya razı oldukları halde, iş bulamamaları durumu olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir ifadeyle, mevcut çalışma koşularında, iş arandığı halde, işin bulunamaması durumudur.134

Soysal güvenlik kuruluşlarından herhangi bir yardım almadığı tahmin edilen, kendisine teklif edilen işi haklı bir neden olmaksızın red etmeyen, iş bulabilmek amacıyla iş arama kanallarına başvurmuş olmasına rağmen iş bulamamış olan kimseler, gayri-iradi işsiz olarak tanımlanmaktadır. İradi işsizliğin, işsiz bireyin subjektif kararına göre değişiklik gösterdiği göz önüne alınarak; “işsizlik” denilince -genel olarak- gayri

132

ÖZKAZANÇ ve diğerleri, s. 356.

133

J. P. GUPTA, Population Growth and The Problem of Unemployment, New Delhi, 320 s., 1990, s. 297-298.

134

Bu noktada Keynes'e göre gayri iradi işsizlik talep yetersizliğinden ileri gelir. Eğer bir ekonomide üretilen mal ve hizmetlerin tamamının satılması mümkün olmuyorsa bu durum o piyasadaki toplam talebin üretim faktörlerinin tamamının istihdamına yetmediğini ortaya koymaktadır.

iradi işsizlikten bahsedildiğini düşünmek daha tutarlı bir yaklaşım olacaktır. Nitekim, (1)arızi işsizlik, (2)gizli işsizlik, (3)konjonktürel işsizlik, (4)teknolojik işsizlik, (5)bünyevi işsizlik ve (6)mevsimlik işsizlik, irade dışı bir durumun mevcudiyeti sonucunda oluştukları için gayri iradi işsizlik sayılmaktadırlar. Bu tür işsizliğin nedeninin hem talep hem de sermaye donanımı eksikliğinden kaynaklanması, soruna sadece işçilerle ilgili alınacak önlemlerle çözüm bulunamaması durumunu (örneğin, işsizlerin daha az ücretle çalışmaya razı edilmeleri, soruna çözüm oluşturamaz) oluşturmaktadır.135 Bu özelliği ile gayri iradi işsizlik, sosyal ve ekonomik yönden, gelir adaletsizliği, yoksulluk ve toplumsal değerlerin çöküşüne neden olabilmektedir.

c. İradi ve Gayri İradi İşsizlik Arasındaki İlişki: Esnek ve Esnek Olmayan Ücretler

İşsizlik ile ilgili olarak yapılan mikro-ekonomik analizler sonucunda, iradi veya gayri iradi işsizliğin ana nedeninin, ücret yapılarının -aşağı yönlü- esnek olmayışına bağlı olduğu genel kabul görmüştür. Bu amaçla, emek piyasasındaki iradi-gayri iradi (gönüllü-gönülsüz) işsizlik durumu, esnek-esnek olmayan ücret çerçevesinde ele alınmalıdır.136

Şekil 8. Gönüllü ve Gönülsüz İşsizlik

Kaynak: PARASIZ, İstihdam, İşsizlik ve Phillips Eğrileri, s. 577.

135

ÖZKAZANÇ ve diğerleri, s. 356.

136

İlker PARASIZ, “İstihdam, İşsizlik ve Phillips Eğrileri”, İktisadın İlkeleri, (Editör: Ö.Faruk Çolak) Alkım Kitapçılık Yayıncılık, Ankara, ss. 571-596, 1996, s. 576-577.

Şekil 8’de gösterildiği gibi, bireyin iradi ve gayri iradi işsizlik tercihi/kararı, ücret esnekliğine göre değişkenlik göstermektedir. Şekilde; SS eğrisi, emek arzını; DD eğrisi, emek talebini; W, ücret düzeyini ve L emek miktarını temsil etmektedir. Ücret düzeyinin yüksek olması durumunda, L* emek miktarında, emek arz eğrisi tamamen inelastik olmaktadır. L* emek miktarı, emek gücünü belirtmektedir. Düşük ücret düzeylerinde, arzedilen emek miktarı düşecektir.

Şekil 8’deki A grafiği, gönüllü işsizliği göstermektedir. Grafik, rekabetçi bir piyasada emek arz ve talebinin E noktasında ve W ücret düzeyinde kesiştiğini göstermektedir. Bu rekabetçi(temiz) piyasa dengesinde cari ücret, firmalara istihdam etmek istedikleri kalifiye işçiyi sağlamaktadır. İstihdam edilenlerin sayısını DD’ eğrisinin, D’den E’ye azalan kısmı göstermektedir. EF daha yüksek ücret oranında çalışmak isteyen emek gücünün bazı üyelerini vurgulamaktadır. İşte EF arasında oluşan işsizlik, iradi(gönüllü) işsizliktir. Böyle bir işsizliğe rağmen ekonomi etkin olarak çalışabilir.

KEYNES, ücretlerin, emek piyasalarını arz ve talep dengesizliğini ortadan kaldıracak şekilde ayarlanmadığını ortaya koymaktaydı.137 Ekonomik şokların oluşması durumunda, ücretler, bu şoklara karşı hızlı bir adaptasyon sağlayamamaktadır. Eğer ücret düzeyleri, piyasalarda oluşan bu dengesizliği değiştiremezse –ki KEYNES bunu savunmaktadır- bu durumda, iş arayanlarla boş olan işler arasında bir uyumsuzluk oluşacaktır. Bu uyumsuzluk, eksik istihdam olgusunu ortaya çıkarmaktadır ki bu durum, ücretlerin esnek olmaması sonucunun doğurduğu bir gayri-iradi (gönülsüz) işsizliktir.

Şekil 8’deki B grafiği ise, rekabetçi olmayan piyasa ekonomisinde, gayri iradi işsizliğin oluşma sürecini/nedenini açıklamaktadır. Ekonomik gerileme döneminin başlamakta olduğu bir ortamda, emek piyasasında ücretlerin çok yüksek olduğu (yani denge piyasa ücreti olan W’nin oldukça yukarısında WI ücret düzeyinde oluştuğu) görülmektedir. Bu durumda oluşan yüksek ücret düzeyinde çalışmak isteyen işçi sayısı artmaktadır. Şekil üzerinde WI ücret düzeyinde çalışmak isteyen işçilerin sayısı, emek arz eğrisi (SS) üzerindeki G noktası ile gösterilmektedir. Buna karşılık firmalar yalnızca

137

emek talep eğrisi (DD) üzerinde bulunan H noktasının işaret ettiği kadar işçi istihdam etmek istemektedir. Oluşan ücret düzeyi, rekabetçi piyasadaki denge ücret düzeyinin üstünde olduğu için işçi fazlası meydana gelmektedir. Bu noktada, JH istihdam edilen emek miktarını ve HG de gayri iradi (gönülsüz) olarak işsiz kalan işgücü miktarını göstermiş olacaktır. Bu gönülsüz işçiler, cari ücret düzeyinde çalışmak isteyip de, iş bulamayan kalifiye emek miktarıdır. Emek fazlası oluştuğu zaman firmalar, daha nitelikli ve tecrübeli kişileri istihdam etmek isteyeceklerdir.138