• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

1.1. Girişimci Güç: Đttihat ve Terakki Kulübü

1.1.2. Faaliyetleri

1.1.2.2. Gece ve Çırak Okulu

Eğitim alanındaki önemli girişimlerden ilki Gece ve Çırak Okullarının açılmasıdır 19. Konya Đttihat ve Terakki Birinci Kulübü, 1909 yılının Haziran ayında,

19

Osmanlı arşivinde yer alan bir belge Đttihat ve Terakki Kulüplerinin bu konudaki faaliyetlerinin hapishanelere kadar yayıldığını göstermektedir. Manastır Đttihat ve Terakki Kulübü idare heyetinin girişimiyle vilâyet hapishanesinde bulunan mahkûmlara; Türkçe, Bulgarca, Rumca ilkokul müfredatına uygun olarak temel bilgiler öğretmek üzere bir dershane açılmıştır (BOA, DN: 50). Gece Okulları yalnızca Konya’da değil daha önce de değinildiği üzere Đttihat ve Terakki Kulübü bulunan yerlerin hemen hepsinde açılmıştır. Süleymaniye Kulübün gazetelere verdiği bir ilân yürütülen çalışmaların mahiyeti hakkında fikir vermesi bakımından önemlidir: “Süleymaniye Đttihat ve Terakki Kulübü, memleketin en ziyade muhtaç olduğu maarif mesele-i mühimmesini nazar-ı dikkate alarak, biri avama diğeri ise istikbalde şuun-u devleti yed-i iktidarlarına alacak dimağların, füyuzat-ı garbiyeden (batının feyizleri) müstefit olmaları için havassa mahsus iki nevi Gece Dersi küşat etmiştir (…)” (Ergin, 1942: 1237). Ergin’in belirttiğine göre, ilânın geri kalan bölümünde, derslerin nasıl okutulacağı, ayrıca, yatsı namazının kulüp mescidinde cemaatle kılınacağı, derslere devam edenlerin ve ailelerinin hastalıkları halinde, tedavinin kulüp tarafından yaptırılacağı, davası olanların davalarının kulüpçe takip edilip sonuçlandırılacağı, eğitim araç-gereçlerinin (tebeşir, mürekkep, kâğıt, kitap) ücretsiz verileceği duyurulmaktadır. Sunduğu bu olanaklarla Gece Okullarına devamı cazip hale getirmeye çalışan kulüp, programa avama mahsus olmak üzere şu derleri koymuştur: “Elifba, Ecza-yı Şerife, Kur’an-ı Azîmüşşan, Đlmihâl, Kıraat, Đmlâ, Amâl-i Erbaa, Muhtasar Malûmat-ı Medeniye ve Ziraiye, Coğrafya, Tarih-i Osmanî”. Kulüp, bu düzey için eğitimde başarıyı arttıracak bir ödül sistemi de getirmiştir. Buna göre, altı ay süreyle okula aralıksız devam edenlere bir konsol saati, aynı süre içinde önemli başarı gösterdiği bütün öğretmenler tarafından onaylananlara bir cep saati, önceden hiç okuma-yazma bilmediği halde altı ay sonunda doğru-dürüst gazete okuyacak ve mümkün olduğu kadar anlayabilecek seviyeye gelenlere 100 kuruş ve uygun bir hediye verilecektir. Seçkinlere yönelik Gece Okulunun açılmasının amacı, ilânda, gençlerin Batı ilminden yararlanabilmeleri için gereksinim duydukları Fransızcanın kısa süre için öğrenilmesini sağlamak ve bu konuda kaybedilen zamanı süratle telafi etmek olarak özetlenmiştir. Fransızca öğrenimi üç aşamaya ayrılmış, üçüncü aşama için hocalar Avrupa’dan getirtilmiştir. Gece Okullarında Fransızca öğretilmesi, Ergin’in belirttiğine göre yalnız Süleymaniye Kulübüne mahsus değil, yaygın bir uygulamadır. Bütün kulüpler yanında Tanin örneğinde bazı gazeteler de geceleri Fransızca dersleri açtırmıştır (Ergin, 1942: 1237–1238). Kulüpler bu eğitim hizmetlerini daha geniş ölçüde yerine getirebilmek için bulundukları yörelerdeki okul binalarından yararlanmayı da akıl etmişlerdir. Örneğin Davutpaşa Đttihat ve Terakki Kulübü, gece eğitiminde Davutpaşa Mektebi’nden, Fatih Kulübü ise Fatih Mülkiye Rüştiyesi’nden yararlanmaktadır. Gece Okulları için belirli ve genel bir program olmadığından her kulüp kendisince bir yöntem belirlemekte ve faydalı gördüğü dersleri okutmaktadır. Örneğin Aksaray Đttihat ve Terakki Kulübü Gece Okulu programı şöyledir: Akaid-i Diniye ve Kur’an-ı Kerim, Elifba, Hesap, Usul-i Defterî, Đktisat, Tarih, Coğrafya, Malumat-ı Medeniye. Şehzadebaşı Kulübü Gece Mektebi’nde ise: Kur’an-ı Kerim, Ulûm-i Diniye, Đlmihal-i Dini, Đlmihal-i Dünyevi, Đlmihal-i Siyasi, Hesap, Usul-i Defterî, Memalik-i Osmaniye ve Đslâmiye vs. Coğrafyası, Osmanlı, Đslâm ve Milel-i Saire Tarihi, Dürus-i Eşya, Malumat-ı Fenniye ve Medeniye dersleri okutulmaktadır (Ergin, 1942: 1237–1239). Gece Okulu programları, Đstanbul’da olduğu gibi Anadolu’da da (aynı vilayet içinde bulunan) kulüplere göre farklılık göstermektedir. Örneğin Tilkilik (Đzmir) Kulübünde 1909’da açılan Gece Okulu, programında, Türkçe, Dini Đlmihal, Fransızca, Defter Tutma Usulü, Hesap, Genel Tarih derslerine yer verirken, Đkiçeşmelik (Đzmir) Kulübünde açılan Gece Okulu, Türkçe ve Fransızca derslerine ağırlık vermiştir (Uyanık, 2000: 38). Ahmet Şerif’in, Anadolu gezisine ilişkin notları, Gece Okullarında verilen eğitimle ilgili daha ayrıntılı ve önemli bilgiler içermektedir: “Beypazarı’na geldiğim akşam, ilk gittiğim daha doğrusu götürüldüğüm bir gece okulu oldu. Burası aslında Đptidai mektebi olup, Đttihat ve Terakki Cemiyeti Kulübü tarafından, özellikle gündüzleri okula devam edemeyen esnaf çıraklarını mümkün mertebe cehaletten kurtarmak, dini terbiyelerini kuvvetlendirmek

eğitimden yoksun bırakılmış yirmi yaş ve üzeri kitleye Gece Okulu, yirmi yaşından küçük gençlere özellikle de sanayide çalışanlara Çırak Okulu açma kararı almıştır20.

amacıyla geceleri açılmaktadır. “Okula, özellikle dershanelere girilince, insan yüce bir manzara karşısında bulunuyor. Çoğunluğu, gündüz dükkânlarında işleriyle uğraşan çıraklar meydana getiriyor. Aralarında birkaç tane 25–30 yaşlarında bıyıklı çocuklar da görülüyor. Öğrenciler kürsüde oturan hoca ile beraber çalışıyorlar. Herkesin önünde kitabı, içinden hocayı takip ediyor. Pek akıllı, uslu olan bu talebenin terbiyesinden öğretmenlerin pek memnun olduğunu zannederim; çünkü dersin dışında, bir çıt bile işitilmiyor. Devam edenlerinin sayısı 141’e çıktığı olmuş, fakat çamurun çok olması sebebiyle bu akşam uzak yerlerden gelememişler. Mevcut 90. Bunları kulüp tarafından aylıkla tayin edilen dört öğretmen idare ediyor. Devam konusu, sıkı bir bakım altında bulunduruluyorlar, derse gelmeyenlerin gelmeyişinin sebebi araştırılıyor. Okulda alfabeden başlayarak, okuma, imlâ, dini akideler, Kur’an-ı Kerim okutuluyor. Kulüpçe daha bir teşebbüs var ki, başarı dilenir. Beypazarı’nda 7–8 medresede birçok talebe-i ulûm tahsil ile meşguldür. Tabii, bunlar şimdi, değerlerini ispat için imtihana girecekler. Đşte programa uygun olarak, talebeyi imtihana hazırlamak için geceleri okula devamlarına çalışılmaktadır” (1999: 81–82). Bu okullarda verilen eğitimin başarılı sonuçları, projeye ilişkin her ayrıntıyı sütunlarına taşıyan Cemiyet gazetelerinden izlenebilmektedir. Kastamonu’da açılan Gece Mektebiyle ilgili olarak Köroğlu’ndan okunan habere göre, Gece Mektebine devam eden Tenekeci Hasan Ağa, hiç okuma-yazma bilmediği halde gazete okuyabilecek duruma gelmiş, yazı yazmayı öğrenmiş, bu nedenle de “ağa namı “efendiliğe” terfi etmiştir. Tüccar Benyamin Hallâcyan Efendi ise ticarî işlemlerde Türkçe okuyup yazmayı artık becerebilmektedir (Hakem, 18 Nisan 1326). Kulüpler, gece okulu açma dışında en az bir okulu himaye altına alıp modernleştirme görevine de doğrudan katılmıştır. Đzmir’deki özel Dârü’l-Edeb Okulu Ağustos 1909’da Tilkilik Kulübü himayesine alınır ve yönetimi seçilen yeni bir heyete devredilir. Bu tarihten sonra okuldaki en önemli yeniliklerden biri, ilkokula ek olarak ortaokul sınıflarının oluşturulmasıdır. Ayrıca okulun öğretim kadrosu yeniden düzenlenmiş, her sınıfın dersleri uzman öğretmenler tarafından okutulmaya başlanmıştır. Bazı dersler, bu iş için elverişli kulüp üyeleri tarafından fahrî şekilde verilecektir. Dersler yeni tarz üzere verilecek, “programlarda gayet ciddi, esaslı ıslahat” yapılacak, Fransızca dersi tüm sınıflara yaygınlaştırılacak, özetle okulun “intizam ve terakkisine ait” her türlü çaba gösterilecektir (Uyanık, 2000: 97). Kazım Nami Duru, anılarında Yalılarda, Müşir Hayri Paşa’nın, konağı karşısında yaptırdığı kız-erkek Ravza-i Sıbyan Mektebi’nin, kendisinin reisliğine seçildiği Selanik’teki birinci kulübün himayesine alındığını belirtir. Kendisi aynı zamanda okulun idaresi için kurulan heyetin reisliğine getirilmiştir (1957: 36). Benzer bilgilere Ahmet Şerif’in gezi notlarında da rastlanmaktadır. Örneğin Bayburt’taki Sanayi Mektebi Bayburt Đttihat ve Terakki Kulübü’nün himayesine alınmıştır (1999: 328). Düzce Đttihat ve Terakki Kulübü üyeleri, bir kız okulu yaptırmak için 30 bin kuruş kadar yardım toplamış, Maarif yetkililerinin de (iki seferde olmak üzere) 10 bin kuruş desteğiyle, modern bir kız okulu yaptırmışlardır (1999: 393). Kulüpler, yardıma muhtaç çocukların eğitim işlerini de üzerlerine almaktadırlar. Seniçe’deki Đttihat ve Terakki Kulübü, kimsesiz, öksüz, 20–30 kadar çocuğun beslenme ve giydirme işini üzerine alarak, iptidai mektebe göndermekte ve orada bir öğretmenin gözetimi altında okutmaktadır. Bunların masraflarını, aydan aya verdikleri taksitlerle hayır sahipleri karşılamaktadırlar (1999/II: 43). Tanin yazarı, aktardığı bilgilere rağmen, kulüplerin bu çabalarının yeterli oranda ilgi görmediğinden yakınmaktadır (1999: 199). Bazı yörelerde (örneğin Ankara) Gece Okulları, Müslüman olmayan gençlerle dolmakta, Müslüman kesimden ilgi gösteren, istek duyan üç beş genç ise vakitlerini alayla geçirmektedirler. Yine aynı yörede Cemiyet bir ilkokul açmak istemiş, üç bin kuruş aylık masrafın bin iki yüz kuruşunu kendi üstüne aldığı halde teşebbüs başarısız olmuştur (1999: 73). Bu konuda başarısız kalan girişimlerden biri de Uzer’in belirttiğine göre Drama’nın genç eşrafının “daha doğrusu Đttihat ve Terakki Kulübü”nün öncülük ettiği Kırlar Köyü mektep projesidir. Projeye göre her mahallede bir mektep yapılacak sonra da bu mekteplerin yetiştirdiği öğrencileri bünyesinde toplayacak rüştiye derecesinde bir okul inşa edilecektir. Ancak mahallelerde inşa edilen mekteplerin fiziki yapıları, Drama Đttihat ve Terakki Kulübü’nün okul yaptırma girişimini boşa çıkarmış, kulüp, yenilginin sorumluluğunu Drama Mutasarrıfı’na yüklemiştir (1987: 270–271).

20

Mekteplerin açılış haberini veren Hakem, Cemiyeti kutlamayı ihmal etmez: “Bu teşebbüs-i vatanperverâne ve ulviyetşiarâneyi bütün kuvvet-i kalbimizle alkışlar ve Millet-i Muazzama-i Osmaniye’nin kâfil-i her ihtiyacı ve nigehbân-ı her saadeti olan Cemiyet-i Muhtereminin devam-ı muvaffakiyât-ı dürûdunu tekrar eyleriz” (10 Haziran 1325).

(Hakem, 10 Haziran 1325). Okulun açılışı, 22 Haziran 1325 tarihinde kulüp heyeti, ulema ve yöre ahalisi ile birlikte gerçekleştirilir21. Ulemadan Kafalızâde Hacı Mehmet Efendi tarafından okunan bir dua ile başlayan tören, Cemiyet üyelerinden Maarif Müdürü Hulusi Bey’in Cemiyet adına yaptığı konuşmayla devam eder. Đlk ders, Hukuk Mektebi Müdür Muavini Fethi Bey tarafından verilmiş, doksanı aşkın öğrenci son olarak Müftü Efendi’nin konuyla ilgili tavsiyelerini dinlemiştir (Hakem, 24 Haziran 1325). Talebe yetersizliği nedeniyle Gece Okulu ile birlikte açılamayan Çırak Okulu, II. Meşrutiyetin yıldönümü olan 10 Temmuz 1325’de açılacaktır (Hakem, 24 Haziran 1325).

Gece Okulu yalnız Konya merkezde değil ilçelerde de açılmıştır. Đlçelerde bulunan kulüplerin Hakem’de yayınlanan ilânları, okul açılışlarına ilişkin kapsamlı bilgiler içermenin yanında Cemiyetin sosyal örgütü aracılığıyla yürütülen eğitim faaliyetlerinin boyutlarını da ortaya koymaktadır. Seydişehir Đttihat ve Terakki Kulübü’nden verilen bir ilân şöyledir:

“Vatan-ı mukaddesin her tarafı gibi Seydişehir kazasının da sıbyan ve ibtidaî mekteplerine şiddetle ihtiyacı olup hâl-i hazırdaki muallimleri ale-l-husus köy mekteplerindeki muallimler, bu ihtiyacı izaleye kâfi derecede terbiye-i fikriyeden mahrum bulunduklarından bu hususu her şeye tercihle sıbyan ve ibtidâî muallimlerine ve arzu eden gençlere mahsus olmak üzere bir Gece Mektebi açılmıştı. Şehr-i hâlin on beşinde hususî imtihanlara bede’ ile 19 Mart’ta hitam bulmuş ve muvaffakıyet-i şâyân-ı memnuniyet görülmüş olduğu tebşîr olunur” (Hakem, 18 Nisan 1326).

Yalvaç Đttihat ve Terakki Kulübü ise 18–50 yaş arası herkese din kaidelerini öğretmek üzere “Mekteb-i Terakki-i Đrşadiye” adıyla bir okul açar. Belirlenen program çerçevesinde yatılı ve gündüzlü olarak eğitim veren okula öğretmen olarak,

21 “Konya Osmanlı Đttihat ve Terakki Kulübü tarafından küşat edileceğini evvelce derc-i sütun şükür

ve iftihar eylediğimiz Gece Mektebi’nin şehr-i hâlin yirmi ikinci Pazartesi akşamı kulüp heyet-i kirâmıyla ulemâ ve ahâli-i muhteremeden bir çok zevât hazır olduğu halde resmî küşadı bi’l-icra tedrîsata mübaşeret olunmuştur. Ulemâdan ve erbab-ı zühdî ve takvadan Kafalızâde Hacı Mehmet Efendi tarafından kıraat olunan bir dua-yı halisâneye umum hâzirun aminhân olmuş ve müteakiben aza-yı Cemiyetten Maarif Müdürü Hulusi Beyefendi tarafından Cemiyet namına irticâlen bir nutk-ı beliğ irad olunduktan sonra Mekteb-i Hukuk Müdür Muavini Fethi Bey tarafından teminen tedirîse mübaşeret edilmiştir. Doksanı tecavüz eden tâlibîne Müftü Efendi Hazretleri bazı vesaya-yı pederânede bulunmuş (?) lüzûm-i devam ve sebat tavsiye olunmuştur. Bu resmî bihîn büyük bir hulûs ve samimiyetle icra edilmiş ve herkesin nâsiyesinde istikbâl-i mülk ve millete taalluk eden bu teşebbüs-i âliyeden dolayı bir eser-i meserret ve inşirah incilâ bulmuştur. Cenab-ı Hak muvaffakıyet ihsan buyursun” (Hakem, 24 Haziran 1325).

Cemiyet üyelerinden Ali Rıza Efendi tayin edilmiştir (Hakem, 18 Nisan 1326). Aynı kulüp tarafından okul yararına düzenlenen müzayedede, bir adet limon, 160 kuruş bedelle mahalle eşrafından Hacı Halil Ağazade Baki Bey uhdesine ihale edilir. Kulüp, okul dışında Đane-i Milliye için de büyük çaba sarf etmektedir (Hakem, 22 Nisan 1326). Yine Cemiyet kararıyla, aynı kulübün birinci başkanı Müderris Mehmet Ali Efendi tarafından haftada iki kere Cemiyet üyelerine “mecelle” eğitimine başlanır (Hakem, 18 Nisan 1326). Akşehir Đttihat ve Terakki Kulübü’nün Gece Dersleri Okulu, Sultan Mehmet Reşat’ın tahta oturuşunun yıldönümünde memur, ulema ve yöre eşrafının katılımıyla açılmıştır (Hakem, 18 Nisan 1326). Antalya Đttihat ve Terakki Kulübü’nden çekilen telgrafta ise üyeleri müderris ve ulemadan oluşan ikinci bir kulüple, birlikte biri nahiye merkezi diğeri de Yaz Köyü’nde olmak üzere iki Gece Okulunun açıldığı bildirilmektedir (Hakem, 29 Nisan 1326). Yeni okullar yanında, önceden kapanmış olanlar da faaliyete geçirilmektedir. Örneğin Cemiyetin Isparta merkezi, II. Abdülhamit döneminde kapanmış olan Çırak Okulunu tanzim ve ıslah ederek, Millî Bayram olan 10 Temmuz’da yeniden açar (Hakem, 24 Haziran 1325). Đttihat ve Terakki’nin çağdaş ülkelerde gece derslerinin başarısını dikkate alarak ülkenin her köşesinde Gece Okulları açması, sonradan siyasî rakip olan medreseli muhaliflerce de olumlu karşılanmıştır. Konya Đttihat ve Terakki Kulübü tarafından açılan Gece Okulunu yeterli görmeyen Meşrık-ı Đrfan özellikle ilköğretimin zayıf olduğu yerlerde birden fazla okulun açılmasını öğütler (16 Teşrin-i Sani 1325).

Konya merkez kulübüne bağlı Gece Okulunun talebe sayısı kısa sürede 180’e ulaşmıştır. Okuma-yazması olmayanlar birinci sınıf olmak üzere üç sınıf teşkil edilerek eğitim öğretime düzenli olarak devam edilmiştir (Hakem, 27 Haziran 1325). Okulun denetimi, Cemiyet ve kulüp üyelerinden oluşan bir teftiş heyeti tarafından yapılmakta, başarılı bulunan talebeler ödüllendirilmektedir. Đlk denetimde üçüncü sınıftan Đsmail ve Süleyman, ikinci sınıftan Tahir ve Ali ve birinci sınıftan Hazım Efendiler gösterdikleri üstün başarı nedeniyle ödüllendirilmiştir (2 Temmuz 1325). Kulüp üyeleri tarafından yapılan teftişte ise üçüncü sınıftan 117 nolu Terzi Đsmail, 88 nolu Berber Ali ve 85 nolu Terzi Ali Efendiler, ikinci sınıftan 161 nolu Semerci Eyüp, 52 nolu Mesci Hasan, 63 nolu Mesci Ali ve 74 nolu Nalbant Niyazi Efendiler,

birinci sınıftan 15 nolu Terzi Mustafa ve 204 nolu Berber Selahattin Efendiler başarılı bulunarak okul öğretmenlerine teşekkür edilmiştir:

“Sa’y ve sebat birleşince her müşkülü halletmek kolay olacağı şüphesiz olduğundan az zamanda vatanın bu saf, güzide evlatlarının cehaletten kurtulacakları tabidir. Mektepte meşhud olan intizam-ı harekât ve adab-ı talimiye, gönlü tatlı tatlı hissiyat ile dolduracak bir surette görülmüş ve heyet-i talimiyeye muvaffakıyet-i vakıalarından dolayı ayrıca teşekkür edilmiş olduğu maal-mesârr istihbar kılındı” (Hakem, 22 Temmuz 1325).

Okulun, Đttihat ve Terakki Birinci Kulübü’nde düzenlenen ödül törenlerine, asker ve ulema başta olmak üzere devlet memurlarının yakın ilgi gösterdiği anlaşılmaktadır. Đlk tören, sınavların bitiminden sonra 21 Mayıs 1326 Cuma günü saat yedi sularında yapılır. Kolordu komutanı başta olmak üzere ulema, eşraf, merkezi hükümet memurları ve ahaliden çok sayıda kişinin katıldığı törende, okul öğretmenlerinden Hüsnü Efendi, öğrencilerden Nalbant Niyazi ve Bakkal Şükrü ve Đstinaf Hukuk-ı Zabıt Kâtiplerinden Sabit Efendi birer konuşma yapar. Törende mevcut elli iki öğrenciye çeşitli ödüllerin verilmesinin yanında birinci sınıftan Mesci Şükrü, ikinci sınıftan Sirâc Đbrahim ve Terzi Mehmet ve üçüncü sınıftan Dülger Nuri, Mesci Abdullah ve Nalbant Niyazi Efendilere Kur’an-ı Kerim, saat ve kalem hediye edilmiştir. Tören, ulemadan Akşehirli Ahmet Hamdi Efendi tarafından yapılan dua ile sona erer. Öğrencilerin yazılarını katılımcılara göstererek takdir toplamaları, “Cemiyet-i Muhteremenin” eğitimin yaygınlaşması konusundaki hizmetlerinin ne denli önemli olduğunu açığa çıkaran örneklerden biridir. Töreni, “Tevzi’-i Mükâfat” başlığıyla detaylı bir şekilde veren Hakem, esnaftan talebelerin Gece Okuluna devamını teşvik etmelerini de istemektedir (24 Mayıs 1326). Gece Okulu öğrencileri tarafından ödül törenlerinde yapılan konuşmalar, Đttihat ve Terakki’nin eğitim yoluyla toplumun ihmal edilmiş kesimlerine ulaşarak etkinliğini arttırma çabaları hakkında önemli mesajlar içerir. Talebeler bir taraftan okuyup yazmayı öğrenerek en azından bir gazeteyi okuyup anlayabilecek düzeye gelirken diğer taraftan kendilerine böylesine önemli bir olanağı sağlayan “maarifperver Cemiyet”e her fırsatta şükranlarını sunmaktadırlar. Üçüncü sınıf talebesinden Nalbant Niyazi Efendi’nin eğitimin önemi üzerine inşa edilen coşkulu konuşması bu açıdan kayda değerdir:

“Bugün huzurunuzda şu satırları okumak bahtiyarlığına nail olduğumdan dolayı gönlümde hâsıl olan sevinç duyguları o kadar büyüktür ki bunu mümkün değil tarif edemem.

Biz şu bir senelik tahsilimizle anladık ki dünya bizim gördüğümüz, bildiğimiz gibi ve insanlık yalnız yiyip ve içmekten ibaret değilmiş. Meğer insanın büyük büyük vazifeleri varmış. Bunları değil hakkıyla ifa etmek layıkıyla anlamanın bile ilim ile olacağını gördük. Đnsanın Allah’ına, vatanına, milletine, ailesine karşı olan borçları o kadar çok o derece büyük ve şerefli ki bütün ömrünü tahsil-i ilme ve ifa-yı hizmete hasredenlerin nazarımızda kıymeti artı. Bizim gibi bu hakikatleri takdir edemeyerek metruk kalmış bir takım biçare vatan evlatlarını okutmak için mektebimiz gibi birçok mektepler açan Đttihat ve Terakki Cemiyet-i Muhteremesine bütün arkadaşlarımın ihtirâmât ve teşekkürât-ı fevkaladelerini huzurunuzda da alenen tekrar ile iftihar ediyor ve bütün vatandaşlarıma saadet ve terakki ilim iledir hakikatini bir daha aciz bir lisandan isma’ ile hatm-ü kelâm eylerim. Yaşasın maarifperver Cemiyetimiz” (24 Mayıs 1326).

Vali Muammer Bey döneminde kulüpler, Gece ve Çırak Okulu dışında, konferanslar, özel dersler, dil eğitimi vb. olanaklarla, Türk Sözü’nün ifadesiyle “yegâne bir mahfil-i ilim” (ilim meclisi) haline gelir. 1918’in ortalarına doğru düşük katılımlı seyretse de şehrin aydın kesimini oluşturan öğretmenler; “terbiye ve talim” meselesinde esaslı bir birlik meydana getirme, konferans vb. araçlarla halka doğru yolu gösterme konularında neler yapılabileceğine Sanayi Mektebi’nin ardından parti kulübünde yaptıkları toplantılarda karar vermektedirler (Türk Sözü, 6 Haziran 1918; 19 Eylül 1918).